Alıntı:
YALÇIN KARACA Nickli Üyeden Alıntı
Sermayenin küreselleştiği şu devirde ticari ürünler sınır tanımadan ülkeleri gezerken yabancı dil ve kelimeleri boykot etmek adeta ithalat ve ihracatı yasaklayıp ekonomiyi baltalamak gibi bir şeydir. Nasıl ki dünyaca ünlü markaların malları her türlü ülkeye ve kültüre rahatlıkla girebiliyorsa, benzer bir şekilde farklı dillerden kelimeler de ticari mallar (kültürel mal diyebiliriz) gibi değiş tokuş edilmektedir. Uluslararası etkileşimin kaçınılmaz bir sonucu olarak en çok malı satan ekonomik hayatta, dilini en güzel pazarlayan da sosyal ve kültürel alanda kazanmaya devam ediyor.
Örneğin, Avrupa Birliği entegrasyon sürecinin bir parçası olan Erasmus, Comenius, Socrates gibi programlar ile öğretmen ve öğrencilerimiz farklı kültür ve dile sahip insanlarla bir araya geliyor. Karşılıklı etkileşimler sonrası insanlar ayrılırken birbirlerinden dil başta olmak üzere birçok değerleri kaçınılmaz olarak paylaşıyorlar. Konu ile ilgili olarak Sapir, "Bir dilin bir başka dil üzerindeki en yalın etkisi kelime alışverişidir; ancak, bu genellikle tek yönlüdür. Eğer kültür akışı varsa büyük olasılıkla kelime akışı da kaçınılmaz olacaktır." der. Bu tespitin son dönemdeki müşahhas örneği İngilizcedir. İngiliz dilinin, geçtiğimiz yüzyılda olduğu gibi bu yüzyılda da dünyanın en çok konuşulan ve tercih edilen yabancı dili olmayı sürdüreceği anlaşılıyor. Frank Colby'nin araştırmasına göre kelimelerinin yüzde 35'ini Fransızca, yüzde 25'ini Anglo-Sakson dilleri, yüzde 16'sını Latince, yüzde 14'ünü Eski Yunanca ve yüzde 10'unu diğer dillerden alan İngiliz dili, bugün yaklaşık sayısı 1-2 milyon arasında değişen kelime haznesiyle dünyanın en zengin dili olmuştur (David Crystal, Cambridge Encyclopedia of the English Language). Bu gerçeğe çok bilinen örnekler olarak, Arapçadan (alkuhul-alcohol, amiral-admiral, jiniy-genie), Türkçeden (yoğurt-yoghurt, tülbent–tulip, kebab-kebap), İspanyolcadan (el lagorto–alligator, junto–junta, charge–cargo), Rusçadan (samovarit–samovar, mamot-mammoth), Sanskritçeden (jangala–jungle, bandhu–bandanna) kelimeleri gösterilebilir. İngilizler sayısız yabancı kelimelere kucak açmışlar ve bunları bugün İngilizce kelimeler olarak tüm dünyaya öğretmektedirler. Bir düşünelim, İngilizler başka milletlerden kelime almayı yasaklamış olsalardı acaba bugün dünyanın en popüler dilini kullanıyor olabilirler miydi
Dr YAkup Çetin
Sevgili Dilemma ilginizi cekerse geniş bilgi için link verebilirim MSN den
|
Yazıyı genişçe okuduk faydalandık, eyvallah abicim..
Yazılanlara katılmamak elde değil..
Daha önce bir konuda da belirttiğim gibi biz öztürkçeciler gibi dilimize yerleşmiş kelimeleri atmayı düşünmüyoruz.
İstediğimiz şey şudur ki, dilimize yeni kelimeler elbette girsin lakin onları olduğu gibi almayalım, kendi dilimizin kurallarını uygulayalım ki bize ait olsun. Zaman içinde evrilsin..
Ama günümüzde insanlara dil bilincini yerleştiremediğimiz için ve lanet olası bir özenti huyuna sahip olduğumuz için akın akın yabancı kelimeler olduğu gibi akın ediyor dilimize.
İnsanlar sohbet demek yerine chat diyor.
Chat'e çet deseler, dilimizde okuduğumuz gibi yazsak ona da eyvallah ama nerdee..
Dilimiz zenginleşsin ama önce insanları bilinçlendirebilmek lazım..