![]() |
#1 |
![]() Baktım, bir önceki gün ‘Genelkurmay’da tarihi soruşturma’ sürmanşetini atan Hürriyet Gazetesi, dün ‘belge’ olayından çekilivermiş...
Bir gün önce sürmanşet, bir gün sonra ‘tilki, tilki üç adım geri’... Hálbuki önceki günkü manşetin altındaki spotta neler yazıyordu, neler... Karargáh, Orgeneral İlker Başbuğ’un ‘sonuna kadar gidilecek’ emri üzerine tarihinin en kapsamlı soruşturması için yoğun bir çalışma yapıyormuş... Madem böyle, fikr-i takibe gerek yok mu? Eh, ‘yok’ denince haber atlanmış olmakta... * * * Çünkü... Belgedeki imzaya Jandarma’nın yaptığı ‘krimonolojik’ tetkikler sonrası hazırlanan rapor, olayı ortaya çıkaran Taraf Gazetesi ile bizim Star’da da dün manşetti... Genelkurmay top döndürüyor ama Jandarma ‘biz yalan söyleyemeyiz’ deyip, ‘inceleme sonucunu’ özel bir kuryeyle 17 Haziran’da İstanbul Başsavcılığı’na yollayıvermiş... ‘AK Parti ve Gülen’i bitirme planı’nın belgesini kriminal incelemeye tábi tutan Jandarma ne diyor? Metindeki imzayla Deniz Kurmay Albay Dursun Çiçek’in orijinal imzası arasında ‘benzerlik’ var... ‘İmza, orijinaliyle benzerlik göstermektedir’ diyor. Benzerlik saptamasına karşın, Jandarma’nın raporunda, incelenen belge ‘fotokopi olduğu için’ kesin sonucun tespit edilemediği de belirtilmekte... * * * Hürriyet’in görmediği konu, Sabah Gazetesi’nde de manşet: ‘Albay askeri savcılığa farklı imza verdi iddiası ...’ Haberin detayını okumaya başlar başlamaz ilk cümle beni çarpıyor: ‘Albay Çiçek’in özel işlemlerinde kullandığı imzalar ile ‘irtica ile mücadele planı’nın altındaki imzanın aynı olduğu, ancak askeri savcılığa farklı imza verdiği öne sürüldü.’ Sonra haberin ortalarında çarpıcı bir cümle daha: ‘Ancak Albay Dursun Çiçek’in ev alım satım, ehliyet, nikáh defteri ve banka dekontu gibi pek çok belgede bulunan imzalarıyla, ‘irtica ile mücadele planı’nın altındaki imzaların birbirine çok benzediği ileri sürüldü.’ İmza her yerde aynı, savcıda farklıysa, savcılık mı kandırılmaya çalışılmakta? * * * Belli ki bu imza sahte değil... Ama aradan on gün geçmesine rağmen Genelkurmay’dan çıt yok. Ayrıca... Hürriyet bir önceki gün ‘Genelkurmay’da tarihi soruşturma’ filan deyip, dün olayı unutturmayı seçmiş... Ne oluyor? Hep yazarım, eski bir bakan bana ‘Türk halkının en vahim olayları bile yirmi üç günde unuttuğunu’ söylemişti... Şimdi amaç o yirmi üç günü mü doldurmak? Belge sahte ise Genelkurmay’ın ‘neler yapacağını’ göreceğimiz söylenmişti, inşallah bu ifade... ‘Belge doğruysa hiç bir şey yapılamayacağı’ anlamına gelmiyordur... Doğrusu bir Türkiye Cumhuriyet’i vatandaşı olarak, Genelkurmay’ın teknik açıdan on gündür kendi bünyesinden çıktığı iddia olunan bir belgenin meşrebini netleştirememesi de canımı sıkıyor... Üniversite laboratuarı bunu bir günde aydınlatıvermekte... * * * Sanırım toplum olarak... Parlamento olarak... Siyaset olarak... Konuya daha ısrarlı bir şekilde müdahil olma zamanıdır... Yoksa bu belgenin de ‘Şemdinli’ olma tehlikesi var... * * * Halk iradesini gerçekten temsil eden bir parlamento olsa, ‘askeri yargıyı’ hukuk devletine yakışır bir biçimde şimdiye kadar ortadan kaldıracak somut adımı atmış olur, siyasal iktidar da ‘cuntanın boyuna posuna’ bakmadan gereğini yapardı... Bunlar olmuyorsa, ki olmuyor, kamuoyunun sağlam durma zamanıdır... Zorla uyutulmaktan bıktık çünkü... star
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() Bu yola bir kez girildi,asla dönüşü olmaz.Bu yoldan dönenin sonu iflah olmaz.!
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|