AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

[Ertuğrul ÖZGÜL]

“İrticayla Mücadele Eylem Planı” adlı “ihanet belgesi”ndeki imzanın yüzde 99 Albay Dursun Çiçek'e ait olduğu ortaya çıkmasına ve aradan 12 gün geçmesine rağmen Genelkurmay'dan hala tatmin edici bir açıklama yapılmadı... Org. Başbuğ, dün de bu konuya hiç değinmedi

Aslan DEĞİRMENCİ'nin haberi...

Jandarma Kriminal Laboratuvarı'nda incelenen ihanet belgesi, imza üzerinde yapılan araştırma sonucu rapora ‘şekil yönünde benzerlik görüldü' şeklinde yansırken, İstanbul Bölge Polis Kriminal Laboratuvarı'nın incelemesi ise ‘Kaligrafik ve grafolojik uygunluk var. Belgedeki imza Albay Çiçek'e ait' şeklinde tutanaklara geçti. Jandarma ve Polis tarafından yapılan incelemeler gerçeği ortaya çıkarmasına karşın Genelkurmay'dan ise halen ses yok.

“GEREKLİ AÇIKLAMA YAPILMALI”
Konu hakkında Vakit'e değerlendirmelerde bulunan Ankara Bağımsız Milletvekili Emrehan Halıcı, kamuoyunun deşifre olan belge hakkında açıklama beklediğini belirterek, “Bu durum artık bir an önce ortaya çıkartılmalıdır. Bu işin ne olduğunu anlatamamak kafaları karıştırmaktadır. Bu gecikme hepimizi üzmektedir. Konuyu objektif olarak değerlendirmeliyiz. Kimsenin çıkarlarını düşünmemeliyiz. Demokrasi istiyorsak, hukuka saygı duyuyorsak kurallara saygı göstermeliyiz” diye konuştu.

“BELGENİN AMACINI VE ARKASINDAKİ ELİ AÇIKLAYIN”
“Karanlık girişimlere bir bütün olarak muhakkak karşı olmamız gerekir” diyen Halıcı, “Derhal söz konusu belge hakkında yetkililerden açıklama beklemekteyiz. Belgenin gerçek ya da sahte oluşu eşdeğerde vahim bir olaydır. Her iki durumda da hukuk üstüne düşeni yapmalıdır. ‘Ne şiş yansın, ne kebap' şeklinde yapılacak bir açıklamaya toplum itibar etmez. İtibar edilecek açıklamada, belgenin amacı, arkasındaki karanlık güçler ve niyetleri ortaya çıkarılmalıdır. Kural dışı, niyeti bozuk çevrelere karşı kurumlarımız birbirlerine gol atma derdinde değil, el birliği ile amaca ulaşma peşinde olmalıdırlar” dedi.

HAK-İŞ: “SORU İŞARETLERİNİ BİR AN EVVEL GİDERİN”
Hak-İş Genel Başkanı Salim Uslu ise, Vakit'e yaptığı açıklamada, İrtica Planı'nı hazırlayan albay Dursun Çiçek'in 2006 yılında hazırladığı raporlarda kendi isminin de yer aldığını belirterek, “Darbe koşulları oluşturmak maksadıyla dezenformasyon güdüldüğü ve komplo teorileriyle kurumların ve bireylerin töhmet altında bırakıldığı anlaşılıyor. Bu rapor ilk değil, aynı kişi bundan önce de rapor hazırladı. İçinde benim adım da geçiyordu. Bu zat sadece son raporuyla değil, bundan önceki raporlarıyla da değerlendirilmeli. Toplumu manipüle ederek darbe koşullarına hazırlayanlar mutlaka yargılanmalı ve kamuoyunda oluşan soru işaretleri bir an evvel giderilmeli” diye konuştu.

DİSK: “AÇIKLAMA BEKLİYORUZ”
DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi de, “Konfederasyon olarak antidemokratik arayış içerisinde olanlara karşıyız. Bu tartışmanın bu kadar uzun sürmesinden ve belge hakkında yapılan soruşturmanın tamamlanmayışından rahatsızız. Artık belge hakkında yapılan tüm incelemeler ve ulaşılan sonuç halk ile paylaşılmalı, suçu olanlar da hukuk önünde hesap vermelidir. Ülkenin gündemi demokrasi ve ekonomiye dönmelidir” diye konuştu.

“BİLGİ KİRLİLİĞİ ORTADAN KALDIRILMALI”
Emniyet teşkilatına 27 yıl hizmet verdikten sonra Emniyet Müdürü rütbesinde iken emekli olan Tamer Gür ise, “Olayın özünü bilen, soruşturmayı yürüten kurumlarımızdır. Çünkü tüm deliller, belgeler ellerindedir. Bu kadar hassas bir konuda hata yapmamak için de titiz bir çalışma yürütmüşlerdir. Bilgi kirliliğinin ortadan kaldırılması için ise beklenen yapılacak açıklamadır” dedi.

“ARADAN ‘12' GÜN GEÇTİ, CEVAP YOK”
Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Şentop da askeri savcılık tarafından yapılan soruşturmanın 12 gün içerisinde sonuçlanmayışının manidar olduğunu ifade ederek, “Bu sürecin uzaması hiç de doğru değil. Zaten hatanın biri de, askeri savcılığın daha çok belgenin sızma üzerinde durmasıdır” ifadelerini kullandı.

AK PARTİLİ ÖZDALGA'DAN TSK'YA TEPKİ
AK Parti Milletvekili Haluk Özdalga ise, TSK tarafından kamuoyunu tatmin edecek bir açıklamanın hala yapılmadığını” ifade ederek, “söz konusu kurmay albayın sivil ve doğal yargıç önünde hesap vermesi gerektiğini” belirtti. Özdalga, “Olayla bağlantılı olarak TSK içinde anayasa suçu işlediği ortaya çıkabilecek diğer bütün unsurlar da, görevi ve rütbesi ne olursa olsun, hukuki ve idari süreçler sonunda askeri yapının dışına çıkarılmalı, tasfiye edilmelidir” dedi.

***

Başbuğ'un gündeminde ‘belge' yok
"İpek Yolu 2009 General/Amiral Semineri'nde konuşan Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, burada da ‘darbe planı' ile ilgili bir açıklama yapmadı. Konuşmasında NATO, Avrupa ve terör konularına değinen Başbuğ, “Terörist silah bırakana kadar mücadele etmeye kararlıyız” dedi. Başbuğ, "Günümüzün kaotik uluslararası ortamındaki risk ve tehditlerin sadece askeri güçle ele alınamayacağını biliyoruz. Bu tür tehditleri ortadan kaldırmak için, uluslararası toplumun hem askeri, hem sivil güç unsurlarının kullanılması ihtiyacı yüksek önceliğe sahip bir gereklilik haline gelmiştir" diye konuştu.

Terörün uluslararası bir sorun olduğuna işaret eden Başbuğ, "Bugün, terörizmden zarar görmeyen ulusların yarın da görmeyeceklerinin hiçbir garantisi yoktur... Bu sorun yalnızca, tüm ulusların ve özellikle de ittifak içindeki ulusların kolektif çabalarıyla çözülebilir. Diğer bir deyişle, üye ülkelerin pozisyonları ve politikalarındaki farklılıkları azaltarak, bu mücadelede ortak bir duruş alınması gerektiğine inanıyoruz... Terörizm, sadece masum insanların hayatına kast etmekle kalmaz, aynı zamanda demokrasi, özgürlükler, insan hakları gibi ortak insani değerleri de tehdit eder... Terörizme karşı mücadeledeki hedefimiz, teröristlerin ve destekçilerinin başarı umudunu ortadan kaldırmaktır... Terörist örgütün dağılışına ve silahları bırakışına kadar terörist örgütle mücadele etmeye son derece kararlıyız" dedi. Seminer bugün sona erecek.




VAKİT