![]() |
#1 |
![]() Ey ay yüzlü sevgili; hoş geldin, safâlar getirdin! Ey cana neşeler veren gül varlık, neşelerle gel, dünya hayatının bize getirdiği üzüntülerden, kederlerden bizi kurtar. Sen zaten hep böyle idin, neşeler getirirdin, neşeler bağışlardın, Dilerim sağ oldukça hep böyle ol! Ey her neşenin sûreti, şekle, bedene bürünmüş hâli; sen baştan başa neşesin, gönlümüzde bir yâdsın, bu yüzden seni yâd ettiğimiz zamanlar, gönlümüz neşe ile dolar, içimiz rahatlar. Sen, yalnız, neşenin sûreti değil, aynı zamanda, Allah’a duyulan aşkın da sûretisin. Hakk'ın güzelliği sende tecellî ettiği için, seni seven dolayısıyla Hakk'ı sevmiş olur. Bu yüzden dâima, gönlümüzde ol gönlümüzde yaşa! Ey can; senin sevgini idrâk hususunda bizler çocuklar gibiyiz. Ey can gel de bizi çocukluktan kurtar! Çocuk olduğumuz için dadıya muhtacız, onun sevgisi ile onun ihtimamıyla yaşıyoruz. Gel de bizi dadıya, ona buna muhtaç olmaktan kurtar! Bizi olgunluğa ulaştır da, seni idrâk edelim, yalnız seninle senin aşkın ile yaşayalım. Biz kendimizi tamamıyla dünya işlerine verdik. Birçok isteklere, emellere düştük. Hep dünya için çalışıyoruz; servet, şöhret, yüksek mevki hırsıyla didinip duruyoruz. Bu yüzden de kederden, sıkıntıdan kurtulamıyoruz. Gamlardan, kederlerden kurtulmak için eşe, dosta sarıldık. Eğlencelere kapıldık. Ey def! Sen bizim şu halimize candan, gönülden feryat et! Ey ney sen de ağla, inle! Ey gönül! Sen güzelsin, o Hüsrev'in yüzünden büsbütün güzelleş, eğer hoş bir Hüsrev isen, o güzel Şirin'in Hüsrev’i isen gerçek aşka düş de Ferhat ol! HZ. MEVLÂNÂ
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|