![]() |
#1 |
![]() Mevlâna Celaleddin Rumî Hazretleri (ö. 672/1273) Mesnevî'de şöyle anlatır :
Hazreti Lokman, temiz bir kul ve kulluğunda gece gündüz gayretliydi.Efendisi onun doğruluğunu ve keskin zekâsını görüp, kendi oğlundan daha üstün tuttu.Gerçi Lokman köle çocuğu idi ama heva ve hevesden gönlü temizlenip hür oldu. Lokman, köle suretinde efendiydi. Efendisi bir yere gidecek olsa elbisesini kölesine giydirir, kendisi de onun elbisesiyle gider, köleside önünde yürürdü. O da daima köleyi takip ederdi ki böylece kimse durumu anlamasın. Efendisi yemek sofrası hazır olunca hemen Lokman'ı çağırır, önce Lokman elini uzatır, sonra da efendisi yemeye başlardı.Lokman'ın artığını yemekden hoşlanırdı. Yemedeiğini de yemez dökerdi.Eğer yiyecek olsa da iştahsız yerdi.O, ona ebedî bir dirilik olurdu. Bir karpuz hediye etmişlerdi."Oğlum Lokman hemen gelsin" dedi.Lokman yanına gelince efendisi şevkle bıçağa uzanıp karpuzdan bir dilim keserek Lokman'a verdi. O da karpuzu şeker gibi yedi. Bir daha verdi, onuda yedi..Böylece dilimler onyediyi buldu.. Sonra Efendisi bir dilim alıp, "Karpuz tatlı mı bir bakayım.." dedi. Zira Lokman'ı öyle istekle yerken görünce ona da iştaha gelmişdi. Yer yemez karpuz ağzını yakdı. Dili ağzı gittikçe acılaşdı. Bir müddet susdu, konuşmadı.. Sonra Lokman'a ; "Ey benim canım, bu zehre nasıl teveccüh gösterdin? Bu sabrın, cana düşman gibi bu eziyet nedir? Niye kibarca bildirmedin? Özür dileyip maksadı anlatmadın?.." dedi. Lokman dedi ki; "Ben senin nimetinden faydalanmışım.Canım ve tenim nimetinden mahçup.Senin sunduğun bir şeye acıdır demek, ona karşı iğrenme göstermek ayıptır. Nimetlerinin hakkı vücüdümda bellidir.Her bir kemiğim nimetinden nasibini almış. Senin bir acı lokmana katlanamazsam, bu can ile bu tenin başına toprak saçılsın.. Karpuzu veren senin lütuf elin bana onun acılığını göstermez. Sevgi acıyı tatlılaştırır, bakın altın eder. Bulanıklar sevgi ile durulur, dert sevginin feyziyle şifa bulur. Bu sevgi bir bilinç sonucudur, sıradan bir kişi bu huzura eremez..." Mesnevî-i Şerif, 2/319 vd. ( Çev.Amil Çelebioğlu) Semerkand Dergisinden alıntıdır..
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() Çok güzeldi , ALLAH razı olsun LeyaL
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
![]() tuzlu kahve diye bir hikaye vardır çok sevdiğim.sevdiğini üzmemek için tuzlu kahve içer ömrünün sonuna dek.
yeterki sevdiğinden gelsin herşey güzel görünür.lütfunda hoş,kahrında hoş |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
![]() |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#5 | |
![]() Alıntı:
Sevginin tadı öyle ki; baldan tatlı gelir acı.. Bize de nasib olması dileği ile.. |
||
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|