07-31-2009, 09:41 | #1 |
Hüseyin Öztürk "Kürt açılımı hoş değil insanlığın açılımı daha iyi "
Allah ırkçılığı zinhar yasakladığı için ırkçılık yapamam. Ama illa da ırkçılık adına bir şey söylenecekse şunu ifade etmeliyim. Yedi ceddim Türk’müş. Ben de Türk’üm. Lakin böyle Kürt-Türk ayrımı yapılmaya devam edilecekse “Ben Kürdüm.” İktidar dışı sistem rantçıları, Kürtlerle terör örgütü PKK’yı birbirinden ayrı tutmamaya inatla özen gösteriyor. Bunun başında da PKK’nın siyasal temsilcisi DTP ile diğerleri geliyor. Kürt denilince Güneydoğumuzda yaşayan vatandaşlarımız kastediliyorsa, zaten oradaki vatandaşlarımız PKK ile DTP ikilisinin tehdidi altında yaşıyor. Bölgeye gidenler bunu görür. Kürt açılımıyla; PKK ve DTP tesirsiz ve güçsüz hale getirilerek, Kürt vatandaşlarımızın; ekonomik, sosyal, siyasal ve kültürel özgürlükleri sağlanacaksa, canla başla her birimiz çalışalım ve gayret edelim. Türk-Kürt meselesini ne Türkler çıkardı ne de Kürtler. Resmi ideolojiyi kendisine rant kapısı belleyen ve yapacak başka işleri de olmayan belli çevreler, böyle bir ayrıma gidip, milletin arasına nifak soktu ve o nifak da büyüdükçe büyüdü, bugün başımıza bela oldu. Birinci Dünya Savaşı’nda Kürt-Türk ayrımı mı vardı? Çanakkale Savaşı’nda Türk-Kürt ayrımı mı vardı? Balkan Harbi’nde Türk-Kürt ayrımı mı vardı? Kore’de Türk-Kürt ayrımı mı vardı? Kıbrıs Savaşı’nda Kürt-Türk ayrımı mı vardı? Askere gitmede, gelmede, vergi almada vermede, Kürt-Türk ayrımı mı var? İş dünyasında Kürt-Türk ayrımı mı var? Sistemin işine geldiği yerde hiçbir ayırım gayrım yok ama nasıl oluyorsa, belli çevrelerin menfaatleri söz konusu olduğunda birden ayrım başlıyor. Pasta paylaşımında ise hem Kürtler hem Türkler yanıyor. Kürtler de Türkler de ve diğer ırklar da Allah’ın yarattıkları değil mi? Mahşer günü, “Gelin bakalım ey Türkler ve Kürtler” mi denilecek? “Yüzyıllarca barış içerisinde yaşamışız.” Bu söz bile batıyor insana. Ne demek; tabii ki yaşayacağız. Sanki bugün yaşamıyor muyuz? Benim komşularımın ve arkadaşlarımın pek çoğu Kürt. Bırakın barışı, kardeşten öte bir güven ve samimiyet içerisinde yaşayıp gidiyorum. Akrabalarımdan görmediğim yakınlığı onlardan görüyor, canımı malımı seve seve teslim ediyorum, onlar da bana teslim ediyor. Söyleyeceklerim Müslümanları ilgilendiriyor. Müslümanlığa düşman olanları veya anlamak istemeyenleri ilgilendirmiyor. Türk-Kürt meselesinde de ayrıma gidenler zaten Müslümanlığın barış mesajından nefret edenlerdir. Yoksa İslam’ın insanlığa öğretisi; “Öncelikle birbiriyle barış ve kardeşçe yaşama” emridir. İslam, yeryüzünde bozgunculuk yapanları reddeder. Bozguncuların insan şeytan olduğunu söyler. Kürt açılımına veya insanlığın açılımına bu çerçeveden bakmalı. Din olgusu üzerine tez üretmedikten sonra Güneydoğu veya başka bir yerde terör bitmez. Türk-Kürt ayrımcılığı bitmez. Din, ırkçılığı yasaklamıştır. Bu gerçeği sağır sultan da biliyor. Eğer hakikaten bu işin bitmesini istiyorsak, dinimizin insanlığa sunduğu mesajı anlamak ve anlatmak zorundayız. Meseleye çözüm üretmek isteyenler gerçekten samimilerse, işe 12 Eylül sonrası Diyarbakır Cezaevi’nden başlamalılar. Aklı eren herkes böyle söylüyor. Mesela, Güneydoğu meselesini ve Kürt meselesini en iyi anlatan uzmanlardan birisi Altan Tan’dır. Altan Tan’ın babası Bedii Tan’ın ölümü bile Altan Tan’ın kıyamete kadar devletine ve milletine düşman olmasına sebeptir ama Altan Tan, hâlâ barış için kitaplar yazmakta, seminerler vermekte ve kan dökülmesin, barış olsun diye çabalayıp durmaktadır. Daha söylenecek çok şey var. Yazılacak çok malzeme var lakin zaman laf değil, icraat zamanıdır. Bu işi devlet çözecektir, AK Parti iktidarı çare olacaktır. AK Parti dışında herhangi bir siyasi iradenin meseleye uzak olduğu görülüyor. CHP ve MHP, ideolojik tercihleri gereği bölgesel partilerdir. Türkiye’nin tamamında söz sahibi olabilen iki parti vardır. Biri AK Parti, diğeri Saadet Partisi. Laga luga yapmanın bir âlemi yok. Bütün etnik grupların yer aldığı bu iki partiden başka, Türkiye’yi kucaklayan herhangi bir siyasi kurum varsa, buyursun onlar da sahneye çıkıp, çözümde yer alsınlar. Türkiye’nin bütünlüğü adına Müslümanca düşünen herkes iktidara destek vermeli ve toplumsal barış sağlanmalıdır. vakit
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
07-31-2009, 09:48 | #2 |
Allah kurana göre ırkçılığı yasaklıyorsa neden yahudileri buldugunuz yerde oldurun dıye ayetler var? Hani kuran ırkçılığı yasaklıyordfu? Bu ne perhiz bu ner lahana turşusu
|
|
07-31-2009, 09:51 | #3 |
öyle bir ayet yokki
|
|
07-31-2009, 09:52 | #4 |
Eminmisin? Maidew 82. Ayete bak. Der ki: Yahudiler sizin en büyük düşmanınızdır diye başlar bu ilk aklıma gelen.
|
|
07-31-2009, 09:58 | #5 |
Mâide(*) Sûresi
82 - (Ey Muhammed!) İman edenlere düşmanlık etmede insanların en şiddetlisinin kesinlikle Yahudiler ile Allah’a ortak koşanlar olduğunu görürsün. Yine onların iman edenlere sevgi bakımından en yakınının da “Biz hıristiyanlarız” diyenler olduğunu mutlaka görürsün. Çünkü onların içinde keşişler ve rahipler vardır. Onlar büyüklük de taslamazlar. http://www.diyanet.gov.tr/kuran/ayet...3.x=17&I3.y=15 neresinde öldür diyor |
|
07-31-2009, 09:59 | #6 |
Ne oldu Ertuğrul efendi sustun. Kuranda ırkçılığın ağababası yapılıyor. Birde yoıkmuş hadi canım.
|
|
07-31-2009, 10:00 | #7 |
lafı nerenden anlıyorsun yahudler düşmanınız demiyor ençok düşmanlıkedenlerdir diyor.....;)
|
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|