07-31-2009, 20:40 | #1 |
Aziz ÜSTEL "Kürt çözümü dünyaya model olacak!"
İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın Türkiye’ye özgü bir çözüm modeli benimsendiğini açıklaması, çok akılcı her şeyden önce.
Çünkü biz Kürt Meselesi dendi mi, o saat IRA ya da ETA’yı getiririz gündeme. IRA’yı çok yazdık çizdik. Biraz da ETA’ya bakalım. ETA, yani İspanya’da ta 1830’ların sonlarında Cizvit Papazları’nca kurulan örgüt, Katalanya, Euskadi ve Gallicia’nın tam bağımsızlığı için 150 yıl dağdan inmedi. Gün geldi Vatikan’ın desteğini bile arkasına aldı! Ama, İspanya’ya, ETA konusunda en büyük kazığı atan Fransa’ydı. ETA’nın önderlerini barındırdı... Bi zamanlar tıpkı Suriye’nin Apo ve tayfasına kucak açması gibi... Silahlar ETA’ya Fransa’dan geldi. Nice İspanyol hükümetinin feryadı, Fransa’da sağır kulaklara düştü! Demokrasi dendi mi mangalda kül bırakmayan, ama tarihleri, Cezayir örneğinde olduğunca, kanla yoğrulmuş Fransa, yarım yüz yıl, salt İspanya güçlenmesin diye teröre arka çıktı! Her neyse, sonunda ETA nasıl pes ettirildi biliyor musunuz? Daha fazla demokrasiyle! İspanya ne yaptı: 1. Ulusal bütünlüğü çekici kılmak için bölgeye, lafta kalmayan ciddi yatırımlar yaptı. 2. Bölge halkına yönelik hoyratlığı bıraktı; dipçiğin yerini çiçek aldı. 3. Geçmişte terör yandaşı olanlar yeniden topluma kazandırıldı. 4. Herkese hoşgörüyle yaklaşıldı. Herkesin derdi dinlendi; ama silahı elden bıraktıktan, terörü lanetledikten sonra! Ha, bi de şu var tabi! En önemlisi! ETA’nın Parlamento’daki uzantısı Milliyetçi Bask Partisi, bizim DTP’ye hiç mi hiç benzemiyor! Çünkü: A) Terrörle mücadeleyi siyasal çıkarlar adına kullanmayacağını açıklıyor. B) Demokrasi de şiddeti ve cinayeti haklı kılacak hiç bir gerekçe olamaz diyor! C) Devlet güvenlik güçlerine her türlü desteği vereceğini bildiriyor. D) Teröre karşı çıkarılacak her yasaya ‘evet’ diyor. E) Bölge halkını ve bütün İspanya’yı teröre karşı tek vücut olmaya çağrıyor. F) Eline kan bulaşmamış, teröristlerinse affını istiyor. Şimdi nerede Milliyetçi Bask Partisi, nerede bizim, bana PKK terör örgütüdür dedirtemezsiniz diye naralanan DTP! Sayın Atalay, çözüm bize özgü diyor. Dilerim DTP’de çözüme, Milliyetçi Bask Partisi gibi yaklaşır... Ve bundan böyle akan kanlar durur! (ETA’yla ilgili bilgi için bknz., Akın Özçer-Çoğul İspanya) Siz hálá Truva atına mı inanıyorsunuz? Truva, Homeros’un aktardığı bir efsaneler yığını. Yunanlı bile gerçek olduğuna inanmaz. İnsanlar Tarihinde Büyük Yalanlar adlı kitabında Richard Shenkman şöyle diyor: ‘Sonuçta elimizde hiç yaşamamış olabilecek, bir insanın, belki de hiç var olmamış bir savaşla ilgili yazdığı bir şiir var!’ Ta 19. yüzyıla gelindiğinde, İlyada destanında anlatılanın Truva kenti olduğuna karar verilmiş. Bu da belleklere kazınmış! Homeros kör... Kulaktan dolma bilgilerle şiir düzdüğünü biliyoruz. Onun anlattığı antik çağdaki Troia ile bu gün Çanakkale sınırları içinde, kimi zaman Hisarlık Tepesi kimi zamansa Truva Harabeleri olan yerle ne ilgisi var? Sadece, öyle bir inanç var, o kadar! Yunan uygarlığında geçmişini arayan Avrupa için, Truva Savaşı’nı anlatan destanı gerçek bir temel üzerime oturtmak gerekiyordu. Ve sözüm ona arkeoloji uzmanı Heinrich Schliemann, bu temeli önce Hisarcık Köyü’nde bulduğunu sanmış, sonra da, 1868’de, ‘hah’ demiş, ‘buyrun size Truva!’ Böylece de, efsaneden gerçek yaratma çabası başlamış! Ya Truva Atı? İşte efsanenin daniskası bu! Ord. Prof. Dr. Ekrem Akurgal, ‘destanda adı geçen at, gerçekte bir savaş hilesi değil, bir adaktır... Bundan şiirsel bir fantezi, üretilmiştir, hepsi bu! Belki de Helen efsanesi, başkalarının yaptığı bu savaşı, kendisine mal etmiştir!’ diyor! Yani Truva Atı, aslında kentin hileyle ele geçirildiğini anlatmak için Homeros’un uydurduğu bir edebiyat oyunu... O kadar! Ayrıca Truva savaşla, hileyle,atla falan da düşmemiş... Deprem sonucu surları yıkılmış ve Akalar, ancak bundan sonra kenti ele geçirebilmiş. Sonra da Deniz Tanrısı Poseidon’a, kenti almalarına yardımcı olmak için deprem yolladığı gerekçesiyle, tahtadan bir at yapıp adamışlar! Hepsi bu... (Avrupa’nın 50 Büyük Yalanı-Mustafa Armağan-Timaş Yayınları’na teşekkürler)
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
07-31-2009, 20:45 | #2 |
Çok güzel ve doğru yaklaşımlar barındıran bir yazı. Teşekkür ederim.
''dipçiğin yerini çiçek aldı.'' Çok doğru..! |
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|