08-02-2009, 19:56 | #1 |
Mehmet Metiner "‘Tarihi fırsat’ önümüzde duruyor! "
PKK ve DTP’nin “Yeni Türkiye”yi doğru okumaları gerekiyor.
Bunun için eskinin çözümsüz ezberlerinden yakalarını kurtarmaları gerekiyor. Öcalan’ın, “Ben eski ben değilim, devlet de eski devlet değil!” sözleri, bu değişim sürecini dört duvar arasında dahi doğru okuduğunu gösteriyor. 1999’daki Öcalan, yani yakalandıktan sonraki Öcalan, kendine tümden yenilen bir Öcalan’dı. Aradan geçen on yıllık tecrübeden sonra “Ben eski ben değilim!” diyen Öcalan’ın devletteki bu değişim çizgisine nasıl yeni bir anlayış ve hamleyle yanıt vereceği elbette merak konusu. Merak edilen soru şu: Öcalan “yol haritası”nda kendisini tekrar mı edecek, yoksa PKK’nın ve devletin ezberlerini bozacak yeni ve devrimci bir çıkış mı yapacak? Daha önceki yazılarımdan birinde de değindim. Şayet Öcalan, 1999’da örgütüne yönelik olarak yaptığı çağrının en azından aynısını yapmazsa çözüm sürecine katkı sunamaz. “Ellerin karşılıklı olarak tetiklerden çekilmesi” gibi öneriler, Türkiye koşullarında her türlü provokasyona açık önerilerdir. Bunun dillendirilmesi dahi, çözüm sürecini sabote etmek için pusuda bekleyen ulusalcı-ergenekoncu güç odaklarını ziyadesiyle sevindirir. PKK’nın kaygıları PKK çevrelerine hakim olan iki kaygı var. Birincisi, topyekun geri çekilme halinde operasyonlarla karşılaşıp can kaybına uğrayacakları. İkincisi, toplu olarak bir yere çekilip Tamil gerillaları olayında olduğu gibi imha edilecekleri. Kanımca her iki kaygı da yersiz... Yeni “devlet aklı”, bu sorunun artık kansız bir biçimde çözülmesini esas alıyor. Topyekun imha ve tasfiye gibi akla ziyan güvenlikçi anlayışların, sorunu nasıl kangrene dönüştürdüğünün herkes bilincinde. O yüzden doğru karar: Topyekun geri çekilme ve kayıtsız şartsız silahların susturulmasıdır. Öcalan bunu tekrar sağlarsa, çözüm sürecinin önündeki tüm bariyerleri kaldırmış olur. Kazanımcı-entegrasyoncu anlayış Cuma günkü yazımda da belirttiğim gibi, “PKK’nın tasfiyesi” üzerinden kurgulanan güvenlik eksenli senaryolar, hem sorunu kangrene dönüştürür, hem de güvenliğimizi ve toplumsal bütünlüğümüzü iyiden iyiye tehlikeye düşürür. Yakalanan bu olumlu atmosferde asıl yapılması gerekenlerin başında, dağa çıkmış bu ülkenin evlatlarını kendi evlerine dönmelerini sağlamak. Onları yeniden topluma kazandırmak... Bir emekli koramiralimizin 2000’li yıllarda bana söylediği, “Bu bir aile içi kavgadır ve mutlaka bitirilmelidir!” yaklaşımı üzerine oturan bir kazanımcı anlayışı esas almak. Sürece herkesi katmak Her türlü kompleksten ve önyargıdan arınmış bir anlayışla herkesi ve tüm tarafları bu sürece katmaktan kaçınmamak gerekir. Demokratik diyalog ve müzakere süreci herkesi kapsayan bir anlayış üzerine oturursa, herkesin kendisini bulup sahipleneceği bir sürecin de önü kendiliğinden açılmış olur. ‘Rant entelektüelleri’ne dikkat Burada dikkat edilmesi gereken bir husus var. O da, “rant entelektüelleri”ne fazlaca itibar etmemek. “Rant entelektüelleri” zahiren çözüm deyip dururlar, ama asıl sorunlardan beslendikleri için hem PKK’yı hem de Hükümeti radikal dille eleştirmekten geri durmazlar. Kimileri “dinci”likle harmanlanmış bir söylem üzerinden bunu yaparlar, kimileri de “milliyetçilik” üzerinden... DTP’nin rolü DTP, “demokratik cumhuriyet”in siyasetini yaparak sürecin önünü açacak bir aktör olacağına, kendini soruna dönüştüren bir anlayışın sözcüsü gibi davranıyor. “Kürt tarafı olarak biz!” diye başlayan söylemler, “Muhatap Öcalan’dır!” biçimindeki yaklaşımlar, “ihanet” ve “bölücülük” söylemi üzerinden pusuya yatmış ulusalcı-milliyetçi-ergenekoncu çevrelerin değirmenine su taşımaktan öte bir işe yaramıyor. Öcalan’ın kendisi muhataplık tartışmasının dışına çıkarak bizzat çözümün kendisini önemseyen bir yaklaşım sergilerken DTP’nin bu “kraldan çok kralcı!” tavrı sadece sorun üretiyor. Son söz Kayıp geçmişimizin üzerine kayıp bir gelecek inşa etmeye kalkışanlar hem bu ülkenin Kürtlerine, hem de Türklerine ihanet etmiş olurlar. Dünde yaşayanlar yeni bir gelecek inşa edemezler. Yeni güne dair yeni şeyler söylemek lazım. star
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|