08-02-2009, 20:38 | #1 |
Ergenekon'da en kritik gün yarın !
Yarın başlayacak birinci Ergenekon davasında bu kez Danıştay saldırgan Alparslan Aslan da hazır bulunacak. Emekli Tuğgeneral Veli Küçük, İP Genel Başkanı Doğu Perinçek ve eski İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu'nun da aralarında bulunuğu 27'si tutuklu 86 sanıklı birinci ''Ergenekon'' davasının görülmesine 52 günlük aranın ardından yarın devam edilecek. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki salonda görülen davanın yarınki 102. duruşmasında, Danıştay 2. Dairesi üyelerine ve Cumhuriyet Gazetesine yönelik saldırıya ilişkin 8 sanıklı davanın bu davayla birleştirilmesi konusunda kararın açıklanması bekleniyor. Mahkeme heyeti, en son 12 Haziran 2009 tarihinde gördüğü davanın duruşmasını, heyetin yıllık izne ayrılması, ikinci ''Ergenekon'' dava dosyasının incelenecek olması nedeniyle 3 Ağustos Pazartesi günü saat 09.30'a bırakmıştı. CEZA İSTEMLERİ Davanın, İstanbul Cumhuriyet Savcıları Zekeriya Öz, Nihat Taşkın ve Mehmet Ali Pekgüzel tarafından hazırlanan, 450 klasörden oluşan 2 bin 455 sayfalık iddianamesinde, emekli Tuğgeneral Veli Küçük'ün, ''kişiyi yerine getirdiği kamu görevinden dolayı tasarlayarak öldürmeye azmettirmek'' ve ''cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek'' suçlarından 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapsi isteniyor. ''Kişiyi yerine getirdiği kamu görevinden dolayı tasarlayarak öldürmeye teşebbüse azmettirmek'' suçundan 4 mağdur için ayrı ayrı cezalandırılması istenen Küçük'ün, bu suça ilişkin de toplam 52-80 yıl arasında hapis talebinde bulunuluyor. Küçük'ün diğer suçlamalarla ilgili olarak da 194-435 yıl arasında hapsi talep edilen iddianamede, Doğu Perinçek'in de ''cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek'' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapsi isteniyor. Perinçek'in TCK'nın 220. maddesinde yer alan ''örgüt yöneticileri, örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen bütün suçlardan dolayı ayrıca fail olarak cezalandırılır'' hükmü uyarınca ''kişiyi yerine getirdiği kamu görevinden dolayı tasarlayarak öldürmek'' suçundan da ağırlaştırılmış müebbet hapsi istenen iddianamede, Perinçek'in diğer suçlamalara ilişkin de 192-417 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor. İddianamede, Küçük ile Perinçek'e ilişkin sevk maddeleri arasında Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kanunu'nun 73. maddesi ile Telsiz Kanunu'nun 32. maddesinin de bulunması dikkat çekiyor. Diğer sanıklardan, Cumhuriyet Gazetesi İmtiyaz Sahibi ve başyazarı İlhan Selçuk ile Kuvayı Milliye Derneği Başkanı emekli Kurmay Albay Mehmet Fikri Karadağ'ın da ''cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek'' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapsi talep ediliyor. İddianamede, Selçuk ve Karadağ ile eski İÜ Rektörü Kemal Yalçın Alemdaroğlu ve Türk Ortodoks Patrikhanesi Basın Sözcüsü Sevgi Erenerol'un da TCK'nın 220. maddesinde yer alan ''örgüt yöneticileri, örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen bütün suçlardan dolayı ayrıca fail olarak cezalandırılır'' hükmü uyarınca ''kişiyi yerine getirdiği kamu görevinden dolayı tasarlayarak öldürmek'' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapsi isteniyor. Emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin'in ''kişiyi yerine getirdiği kamu görevinden dolayı tasarlayarak öldürmeye azmettirmek'' ve ''cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek'' suçlarından 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapsi istenen iddianamede, bu sanıkların diğer suçlamalara ilişkin olarak da 217 ile 500 yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırılması talebinde bulunuluyor. İddianamede, avukat Kemal Kerinçsiz'in de aralarında bulunduğu diğer 79 sanığın ise değişik suçlamalardan 1 ile 74 yıl arasında değişen hapsi isteniyor. DANIŞTAY'A SALDIRI DAVASINDA KARAR VE BOZMA ''Ergenekon'' davasıyla birleştirilmesi beklenen Danıştay'a yönelik saldırıya ilişkin davaya bakan Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, yapılan yargılama sonucu sanık Alparslan Arslan'ı, ''cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya, yerine yeni bir düzen getirmeye, fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs etmek'', ''Danıştay 2. Dairesi Başkanı Mustafa Yücel Özbilgin'i, tasarlayarak ve yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürmek'' suçlarından 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırmıştı. Mahkeme heyeti, Osman Yıldırım, Erhan Timuroğlu ve İsmail Sağır hakkında da ''cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya, yerine yeni bir düzen getirmeye, fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs etmek'' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası vermiş, cezalar TCK'nın 62. maddesi uyarınca müebbet hapis cezasına çevrilmişti. Sanık Süleyman Esen de ''cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya ve yerine başka bir düzen getirmeye teşebbüs etmek amacıyla kurulan silahlı suç örgütünün üyesi olmak'' suçundan duruşmalardaki olumlu hal ve tavırları da göz önüne alınarak 6 yıl 3 ay hapisle cezalandırılmıştı. Esen'e, ayrıca ''patlayıcı madde bulundurmak ve taşımak'' suçundan 3 yıl 11 ay 15 gün hapis cezası verilmişti. Sanıklar hakkında ''patlayıcı madde bulundurmak ve taşımak'', ''kişiler arasında korku, kaygı ve panik yaratacak şekilde patlayıcı madde kullanmak'', ''tasarlayarak ve yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürmeye teşebbüse yardım etmek'' suçlarından çeşitli hapis cezaları da veren mahkeme heyeti, sanıklardan Aykut Metin Şükre, Ayhan Parlak ve Salih Kurter'in de üzerlerine atılı suçlardan ayrı ayrı beraatlarını kararlaştırmıştı. Yargıtay 9. Ceza Dairesi ise Danıştay 2. Dairesi üyelerine ve Cumhuriyet Gazetesine yönelik saldırılarla ilgili Alparslan Arslan'ın da aralarında bulunduğu 8 sanık hakkında Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nce verilen kararı oy birliğiyle bozmuştu. Dairenin kararında, ''tüm dosya kapsamına göre sanıkların mensubu bulundukları iddia edilen örgütün niteliği, atılı suçların vasfının belirlenmesi ve delillerin birlikte değerlendirilmesi yönünden İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne açılan ''Ergenekon'' davası ile bu dava arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğunun iddia edilmiş olması karşısında, öncelikle davaların birleştirilmesinde zorunluluk bulunduğuna'' işaret edilmişti. Kaynak: AA
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|