08-16-2009, 13:11 | #1 |
Aziz ÜSTEL "Erdoğan’ın karşısına dedesinin dedesinin dedesi çıkacak "
Gazeteye geliyorum sabah E-5’ten...
Demokrat Parti İstanbul İl Merkezi’nin önünden geçtim. Dev yaftalar sallandırılmış... Sayın Cindoruk... Sayın Demirel... Türk bayrakları... Seçimler yaklaşınca, bu kez meydanlara rahmetli Menderes’le Bayar’ın dev posterleri de konur yan yana. Hemen parmak hesabına duralım. Cindoruk artı Süleyman Bey eşittir 164. Bunlara rahmetli Menderes’le Bayar’ı da ekleyin eder aşağı yukarı 200. Dördünü toplayın eder 364. Yani Tayyip Erdoğan’ın karşısına toplam yaşları 364 olan dört kişiyle çıkacaksınız! Olabilir sayıca 364’e 56 hatırı sayılır bi üstünlük. Tabi eğer rahmetli Bayar’la Menderes sağ olsa, sizinle mi yola çıkarlardı yoksa Tayyip Bey’e mi destek verirlerdi. O da ayrı bi tartışma konusu ya neyse... Şimdi, seçimlerde söylem ne olacak? Demokratik Açılım’a hayır diyorsanız, olmaz. O zaman hem CHP hem MHP’yle aynı söylemi gündeme getireceksiniz demektir. Eğer Süleyman Bey’in neredeyse yarım yüz yıla varan iktidar dönemini köpürtecek ve ondan örnekler verecekseniz, o da pek tutmaz. Çünkü tarafsız gözle bakınca, Süleyman Bey, 10 üzerinden 4.5 alıyor ki, kurul kararıyla sınıf geçebilir ancak. Rahmetli Menderes’le Bayar’a lafımız yok. Ama gelecek üzerine söylemlerde bulunacaksanız, sürgit geçmişi temcit pilavı gibi süremezsiniz sofraya. Uzun lafın kısası, eğer yarınlar için umut veren biri ya da birileriyle çıkamıyorsanız seçim meydanına, kır atın nallarını toplarsınız ancak. Umut geçmişte değil, gelecektedir çünkü! Bahçeli’ye tarih dersi Gerçekten de Sayın Devlet Bahçeli neden böylesine öfkeli, anlamakta güçlük çekiyorum. Başbakan’ın sözleri doğru: “Alparslan, Malazgirt zaferinden sonra Malazgirt adına dokunmadı! Malazgirt Ermenice. Siz Alparslan’dan daha mı milliyetcisiniz? “Gazi Mustafa Kemal, Ankara’yı başkent yaptı. Ankara’nın adını değiştirmedi. Ankara (kelimesinin) kökeni Latince’den geliyor. Siz Mustafa Kemal’den daha mı milliyetcisiniz..” Bu örnekleri dilediğiniz gibi çoğaltabilirsiniz. Bursa, Yunanca’dan geliyor, örneğin... Dolayısıyla, yeni adı şu, eski adı bu vay efendim yeni adını kullanmak varken, eski adını niye ağzınıza alıyorsunuz, lafı güzaftır sadece. Ama şunu bi kez daha hatırlatmakta yarar var. Sayın Bahçeli’ye, tarihsel bir görev düşüyor. Ülkücü gençliğe “Onlar yirmi yıl dağlarda dolaştıysa biz elli yıl dağlarda dolanırız” gibisinden sözler etmemeli. Her şeyin yasalar çerçevesinde yerli yerine oturacağını öğütlemesi gerek! Biraz sabırlı davranmak, karşılıklı oturup konuşarak sorunlaru çözümlemek aklın buyruğu değil mi? Bakın Ahmet Türk, “Anayasaya Kürt kelimesi girmesin!” diyor. Emine Ayna’yı aynen Başbakan gibi, eleştiriyor: “Gelişmeleri aceleci bir mantıkla yorumlamayın!” diyor. Sınırların değişimini kimse istemiyor, aklına bile getirmiyor. Lütfen, insanları yanlış yönlendirip sokağa salmayalım... Sonra hepimize yazık olur... star
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|