08-25-2009, 14:11 | #1 |
Bu Maçların CD'sini Yapın, Kapağına Rijkaard'ı Koyun - Osman Tanburacı
Galatasaray, Kayserispor maçında yine Süper Konser verdi. 4-1 galibiyette Ali Sami Yen semaları yine gol sesleriyle inlerdi. Her maçta 4-5 gol dile kolay.
Başka bir takıma bu golleri at desen eminim Galatasaray'dan yardım isteyecek!... Ver Elano'yu, ver Keita'yı, Baroş'u deyiverecek... Nitekim Aziz Yıldırım zeki adam, olacakları sezdi ve sezon başı Arda'yı istedi. Arda Galatasaray'da kaldı Galatasaray tutulmaz oldu. Süper Lig'le bir kıyaslama; Bu hafta bir maç eksik oynanacak ama ligde atılan toplam gol sayısı; 11 Bunun 5'i zaten Galatasaray maçında! Diyarbakır-Fenerbahçe maçı da bu akşam oynanacak... Galatasaray da olmasa millet gole hasret kalacak. Şimdi Galatasaray'ın keyif veren bu oyununu anlatmadan önce kısa bir giriş yapalım; Yönetim+teknik kadro+oyuncu profili+taraftar= 10 numara... Hiç birini ötekinden ayırmam. Hepsi aynı karattalar. Elano, Keita, Baroş, Arda, Kewell'ı, Servet'i bir araya getirmek bu ekonomik krizde her babayiğidin harcı değil. (Dikkat; ‘ekonomik kriz' demem özel değil genel ifadedir.) Hal böyleyse ben de diyorum ki; Bu maçların CD'sini yapın Kapağa Rijkaard'ı koyun. Satış rekorları kırmazsa beri gelin! Hakem Özkahya keyfe kahya! Hakemler Galatasaray-Kayserispor maçının tartışmaya açılması için ne gerekirse yaptılar. Geç kararlar, Hatalı kararlar, Penaltılarda devam kararları, Üç hakemin birbiriyle uyumu, Kart kullanımlarının alayı hataydı. Asla kötü niyet yok biliyorum ama keyfe keder. Hakem Halis Özkahya gözünün önünde olan dokunuşa aut deyip taa uzaktaki hakemin ikazıyla kararını değiştiriyorsa bunun açılımı şudur; Benim adım Özkahya kimse olamaz keyfime kahya!.. Yazık ama. Baroş'a yapılana penaltı da çalmadı. Şimdi derin kuyuda ipi kısa olanlar bahaneler üretecek! Geçiniz... Takım oyunun işte budur 4+6+0 Üç yıldır... Tam üç yıldır sistemler üzerine hep aynı şeyi iddia ediyorum. Değişen futbolda 4+6+0 dizilişi çağdaş futbolun bütün inceliklerini gözler önüne seriyor. Artık kalıplaşmış dizilişler kalmadı. 4+3+3 bitti, 4+2+4 tarihe karıştı... Hele o saçma 4+1+2+2+1'ler falan beyin tümörü ifadeler oldu! Şimdi artık moda; 4+6+0 0'dan kasıt gol noktasına herkesin koşabileceği. Tamam; geri 4'lü şaşmaz! Hatta 3+7+0 da olabilir ama en iyisi 4'lü defanstır. Onun önündeki 6'lı alan değiştirir. Tıpkı Galatasaray gibi. Bir düşünün. Bakın kimler yer değiştiriyor; Sağda solda olanlar; Aydın, Kewell, Keita... Hatta solbekte bile Uğur var! Her yerde olanlar; Başta Arda (hem kanatlar hem oyunun içi), Gol noktalarına sarkanlar; Baroş, bitmez tükenmez enerjisiyle rakibi, hatta kendisini tutan rakiplerini perişan ediyor. Çok gol kaçırıyor denen Baroş'un yaptığı hizmeti bir başkası yapsın alnını karışlarım! Yıllarca Hakan Şükür dendi. Neymiş, sağa sola çok koşup rakibi bastırıyormuş. İşte Baroş! Kaç rakiple mücadele ediyor, kendi kalecisinin degajını ensesindeki tacizci rakibe aldırmadan stop ediyor, dönüyor, omuz koyuyor, düşüyor, kalkıyor, 90 dakika ölümüne mücadele ediyor. Pire gibi hareketli. İşte iler uç buna derler. Varsın gol kaçırsın; Santrfor artık tozlu raflarda kaldı! Baroş'a bayılıyoruım. Takım için çok faydalı bir adam ‘o iki kişiyi meşgul ederken' demiyorum. O İki kişiyle BOĞUŞURKEN arkadaşları boş alanlara sarkıp gol kovalıyor. İşte 4+6+0'ın nimetleri bunlar. Santrfor artık tozlu raflarda kaldı! Anlayabilenler Galatasaray'ın futbolundan zevk alır. Ben zevkten sekiz köşe oluyorum. Galatasaray'da aksaklıklar da var ama onları bu şölenin arasında söyleyip keyif kaçıramam. Bir notla geçeyim; Sabri! Bu çocuğun ürettiği kadar tükettiği var! Yazık ama. Kayserispor yabana atılmaz! Bu ülkenin spor medyasında kronikleşmiş, fosilleşmiş, köhnemiş fikirler var. Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş dedin mi karşısındakini, parçalayacak! Onlara göre rakibin hiçbir değeri ve önemi yok! Yahu Gençlerbirliği, Beşiktaş'a karşı kötü mü oynadı! Galatasaray'ın rakibi Kayseri maç başlar başlamaz atak üstüne atak yapmadı mı? Kayseri yabana atılacak takım değil ama medya istiyor ki üç büyükler önüne gelene tokadı yapıştırsın! Bu medyanın bakış açısı, üreteceği fikir olmadığı için yıllardır temcit pilavı gibi beylik söylemlere sarılıp beyin yıkamak... Kayseri maça iyi başladı, Cangele Galatasaray'ın solunu silkeledi, ilk dakikada Leo'nun kalesi şerbetliydi ki gol olmadı! Aman Yarabbim! Galatasaray Baroş'la Süleymanou'dan topu çalıp golü attı ama Kayseri de kornerden eşitliği sağladı. Sonra golü atan Makukula kendi kalesine de gol atınca Kayseri başa baş götürdüğü devreyi son anda yenik kapadı. Biraz da hakemin gadrine uğradı. Şimdi kim diyebilir ki Kayserispor kötü. Cangele, Bilal Aziz, Troisi, Mehmet Eren ve savunması top cambazı Galatasaray karşısında elinden geleni yaptılar ama rakip Galatasaray! İkinci yarı Galatasaray'ın ‘takım olabilme' gücüne yenildi Kayserispor. Kalite kendini gösterdi, fırtına esti, gollere iki tane daha ilave olurken en az üç gol de kaçtı! Baroş'a penaltı da verilmedi. Toledo da Keita'yı çekti hakem devam dedi... Ali Turan ile Aydın maç boyu Baroş'u sopaladılar! Buna rağmen Galatasaray 4 gol attı. Elano+Arda ve de Dinamo Sarp Arda hızla değişiyor. Çok alan değiştiriyor, geriye de yardıma geliyor. Rijkaard'ın elinde Arda işlenen maden gibi kısa zaman sonra göz kamaştıracak. Elano'nun attığı gol harikaydı. Hızlı düşünce, kendine güven, vuruş tekniği ve de tam isabet mükemmel bir gol getirdi. Ayakta alkışlandı. Gol sonrası bütün takım Elano'ya koştu, Elano çimlere yapıştı Galatasaray üstünde kule oldu! Al sana takım olma ruhu! İlk sarılan da Arda'ydı... Bu takımda bir de Mustafa Sarp var. Her yerde Mustafa Sarp var. Range Rover tipi Hızır Servis... Maç sonrası Sarp'ın egzozsunu tutsan ateş gibi yanıyordur vallahi!... Bu kadar!
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|