AK Gençliğin Buluşma Noktası
Kişisel Gelişim Kişisel gelişim, kariyer, çocuk eğitimi, başarı merdiveni.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 09-09-2007, 21:20   #1
Kullanıcı Adı
Nazende
Standart Dünün ve Yarının Kaygısı Bugünü Kaybettirmesin
Neden böyle düşman görünürsünüz
Yıllar yılı dost bildiğim aynalar.
Cahit Tarancı
İş yerinde oturmuş, önünüzdeki dosyayı inceliyorsunuz. Bir anda sayfaları çeviren parmaklarınız bir sayfada takılıp kalırken, gözleriniz çevirdiğiniz sayfanın dışında bir yerlere kayıyor, donuklaşıyor, görüntüler netliğini kaybediyor. Ve zihninizin derinliklerinde tam olarak farkında olmadığınız bir anıya gidiyor, bazı görüntüler görüyor, konuşmalar duyuyorsunuz.
Kelimeleri anlamasanız bile bu bir tartışma, bir iç hesaplaşma… Bedeniniz o tanıdık ağırlık, baskı ve soğukluk duygusuyla doluyor yeniden. Ter içinde, bir anda zamandan ve mekândan koptuğunuzu fark ediyorsunuz ve hızla geri geliyorsunuz.
Belki de bu sayfaları okurken defalarca bunu yaşadınız. Tam olarak nereye gittiğinizin farkında değildiniz ve neden oraya gittiğinizi de bilmiyordunuz. Belki de farkındaydınız ama hangi kelime, hangi cümle sizi oraya götürdü, onu bilmiyordunuz.
Bu ve buna benzer tabloları zaman zaman yaşarız. Çevremizde birilerinin söylediği bir söz, gördüğümüz bir şey bizi farkında dahi olmadan, sayısını bilmediğimiz irili ufaklı birçok anıya götürür.
Araba kullanırken, televizyon izlerken, yemek yerken, dişlerinizi fırçalarken, biriyle konuşurken, yürürken, balık tutarken, spor yaparken hatta bir kitap okurken sık sık geçmişe gidersiniz. Oysa, geçmiş öyle güllük gülistanlık bir yer değildir. Geçmiş, aksine fırtınaların koptuğu, başarısızlıkların yaşandığı, ezilmişliklerin, dışlanmaların, küçük düşürülmüşlüğün, hayal kırıklıklarının ve acıların olduğu, çatışmaların geldiği bir yerdir.
"O gün bunu yapmasaydım, şimdi kim bilir nerelerdeydim."
"Kim bilir şimdi her şey ne kadar farklı olurdu."
"Bana bunu nasıl yaptı?"
"Bunu hiç hak etmemiştim."
"Eğer yaşıyor olsaydı…"
Bu cümlelerdeki üzüntüyü, sıkıntıyı fark edin lütfen. Sık sık içine düştüğümüz bu ruh hallerinin hiçbiri şimdiye ait değildir. Bu duyguların hepsi geçmişe aittir. Bu duygu ve düşünceler bizi boğar, esir alır. Hatalarımızı ve uğradığımız haksızlıkları düşünür ve bu düşüncelerin pençesinde kıvranıp dururuz, sanki onlardan hiç kurtulamayacakmışız gibi.

Dünün ve Yarının Kaygısı Bugünü Kaybettirmesin
Bir çift konuşmaya başladığında, söz dönüp dolaşıp geçmişte birbirlerine yaptıkları yanlışlara, birinin söylediği ve diğerinin rahatsız olduğu bir cümleye, karşılanmayan bir beklentiye gelir. Söz konusu olan hep geçmiştir ve geçmişe gidildiğinde ilk akla gelenler olumsuzluklardır. İlk önce geçmişteki felaketleri, acıları anımsarız. Düşmanlık duygularımız, öfkemiz, öç duygularımız da geçmişte barınmaktadır.
Mutsuzluğun temel nedenlerinden biri de; içinde bulunduğumuz anın dışına çıkarak, geçmişe yaptığımız huzursuzluk ve tedirginlik dolu yolculuklardır. Geçmişimizde hep olumsuzluklar mı var? Elbette hayır. Ama insanoğlunun tercihi çoğu zaman olumsuz olana gitmektir.
Elbette yaşadıklarımızdan ders çıkarmalıyız ve bugünün sorunlarını bugün çözmeliyiz. Yarın çözmeye kalkarsak, yarın yaşayacağımız güzellikleri ve mutlulukları da sonsuz ve belirsiz bir geleceğe erteleriz.
Sürekli dönmesini beklediğimiz, ailenin dışarıda yaşayan bireyi gibidir "yarın". Yarını bekleriz ama yarın hiç gelmez. İşlerimizi, eylemlerimizi, önemli kararlarımızı ve birçok şeyi yarına erteleriz. Ya da "Yarın geldiğinde acaba ne olacak?" merakı ve endişesi vardır zihnimizde. Her türlü kaygıyı ve endişeyi yarına yükleriz. Sevgimizi vermek, işimizi yapmak, bir şeyleri paylaşmak için yarını beklemeye başlarız. Yine korkularımız depreşir en acı haliyle. Ve yarın gelmez. Çünkü yeni günün adı yine "bugün"dür. Elimizde var olan tek zaman dilimi aslında "şu an"dır. Bir şey yapacaksanız, elinizdeki büyük fırsatı kullanın ve "bugün", "şimdi", "şu an" yapın ya da "gelmeyecek sonsuz geleceğe" erteleyin.

 

Nazende isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
webmaster blog çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi