AK Gençliğin Buluşma Noktası
Haberler Dünyadan ve Ülkemizden son dakika haberler burada.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 08-29-2009, 20:18   #1
Kullanıcı Adı
rıfat gökalp
Standart Behiç Kılıç-Şakir Süter Darbe Girişimlerinden Haberdardı ! İşte O Yazı
Şakir Süter'den "darbe" yazısı...

Onu kaybedeli iki yıl oldu. Türk Basını 2007’de çok değerli bir kalemini toprağa vermişti. Gazeteci yazar Şakir Süter, en verimli döneminde ecele yenildi, gitti..

Çok önemli bir gazeteciydi.. Haberin namusu yaşama biçimiydi.. Çok da önemli bilgilere ulaşabiliyordu... Türkiye’nin en çok tartışılan konularını ilk yazan o olurdu.. Nitekim 2004 yılındaki yazılarına bakıldığında, o dönem haşır neşir olunan “darbe” organizsyonundan da haberdar olduğu ve bu konuyu okuyucularına duyurduğu anlaşılıyor...

Şakir Süter, o dönemde Tayyip Erdoğan Hükümetine yönelik “hareketlenmeleri” aktarmış... Hem bu değerli gazeteciyi anmak, hem de o günleri nasıl aktardığını hatırlamak için Şakir Süter’in “o günkü yazılarına” bir göz atalım...
Mekanın cennet olsun aziz kardeşim...


Şakir Süter’in yazısı...

Kimine göre Bedrettin Dalan. Kimilerine göre İlhan Kesici. Kimilerince Prof. Yılmaz Büyükerşen ya da Rifat Hisarcıklıoğlu’ndan çok iyi başbakan olur! İyi de nasıl olur?

Bu satırların yazarına geçen yıl “15 yıllığına Türkiye’nin yönetimine geldiğini” söyleyen bir Tayyip Erdoğan var.

Ancaaaaak...

AK Parti lideri ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın da, belki herkesten çok daha iyi gördüğü bir gerçek var. “Birileri” ciddi ciddi, AKP Hükümeti’nin “yolunu kesmeye” çabalıyor. Nitekim Erdoğan, 6 Ocak 2006’da Yeni Şafak Gazetesi yazarı Fehmi Koru’nun Feriye Lokantası’nda verdiği yemekte gazetecilere yakınıyor. Yemeğe katılanlardan Okay Gönensin, Vatan’daki köşesinde Başbakan’ın bu yakınmalarını şöyle naklediyor:


- Erdoğan isim vermeden, tanım yapmadan “birilerinin” ülkenin ve hükümetin önünü kesmeye çalıştığını söylüyor.





Darbeden haberdar


O “birileri” gün olur Londra’nın lüks otellerinden birinde geniş katılımlı bir toplantı düzenler. Türkiye’den sadece “çok zengin” değil, “çok da etkin” işadamları burada yerlerini alırlar. Pekiyi, nasıl ortadan kaldırılacaktır AKP Hükümeti? Öncelikle dış kaynaklı yayınlar harekete geçirilir. Bu, “yayına dayalı muhalefet” kısmen ve dengeli biçimde Türkiye’de de başlamıştır. Ancak AKP’yi devirmek için daha güçlü desteklere ihtiyaç vardır. Örneğin, Türk Silahlı Kuvetleri’nin desteği alınmalıdır. Teşebbüste de bulunulur:


AKP bu ülke için zararlı, işbaşından uzaklaştırılması için bizler harekete geçiyoruz, sizin desteğinizi bekliyoruz.



Askeriyenin tepe noktalarından tok bir sesle şu yanıt gelir:



- Eğer AKP’yi bu kadar zararlı görüyorlarsa, mücadelelerini yapsınlar. Ne yani? Biz, bu mücadeleyi yapacaklarını söyleyenlerin kapılarına birer tank mı gönderelim?!



Bu arada, ordu yönetiminden randevu talepleri vardır ama bu talepler geri çevrilir. Temas; eski bir siyasetçi, yerelci, eğitimci ama asıl mesleği mühendis olan kişi tarafından sağlanmaktadır, fakat sonuç alınamaz.

Erdoğan haberdar, boş oturacak hâli yok.

Londra Zirvesi’nden de, diğer girişimlerden de Başbakan Erdoğan haberdar olur. Boş oturacak değil ya... O da karşı atağa geçer ve bu “operasyona” öncülük eden “patron” siner!

Fakat, etkin işadamlarından kurulu bir heyet, Türkiye’nin “AB üyeliği” için kulis yapmak amacıyla Avrupa’da dolaşmaya devam etmektedir.
Tabii bu temasların ayrıntılarından Ankara “bir biçimde” hep haberdar olabilmiştir!
Türk işadamları heyeti, Hollanda ve İskandinav ülkelerine gittiklerinde karşılarında hep AKP Hükümeti’nden şikayet eden insanlar bulurlar. Ve kendileri de başlarlar “eyyamcılığa” yani AKP’den şikayet etmeye!
Tabii bu konuşmalar Ankara’ya “hükümeti gammazlama eylemi” olarak iletilir ve hükümet de bu etkili işadamlarına karşı zaman zaman savaşlar açar! Kimi zaman araya danışmanlar girer, kimi zaman da hükümetin “soğukkanlı” üyeleri... Ve bu savaşlarda “ateşkes” sağlanır ama savaş bitmez; biteceğe de benzemez.

* * *

Türkiye’de “düğmeci” diye adlandırılan Derin Devlet’in tanımı da karışıktır.
Kimine göre askerdir, kimine göre Milli İstihbarat Teşkilatı’dır. JİTEM’dir, şimdilerde JİT ya da benzeri kamu kurumlarıdır.

Bazı emekli askerlerin ağırlığını hissettirdiği kuruluşlardır.
Bu kurum ve kuruluşlarla, içli-dışlı olan eski-yeni siyasetçiler de ortaktır.

Şakir Süter 16.01.2006 ”
Şakir darbeyi yazmış, o zamanlar..!

yeniçağ

 

rıfat gökalp isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
webmaster blog çarşamba pasta