09-09-2009, 13:28 | #1 |
'' Zor olana Talibim ''
Güneş ki, gecelerin karanlıklarını oyarak şafağına ulaşıyor. Ve sabahlar güneşi doğuruyor yenidenli günlere. Tan kızılı saçların gibi... Deniz ve gök; yeryüzününyeşili ile kaynaşıyor ışık ışık... Dağ buğusuna sarınmış gözlerin gibi... Binbir renkli çiçek ve kelebek gönlünün güzelliklerinden gülüşlerine akışmış Alev kızılı erguvani yüzünde, iki dilim nar kırmızısı dudakların, gel eder gibi sevdiğine… Gökçe tenin kan damlamış kar pembesi yanaklarına, güllerin en alımlısını kondurmuş... Ve kaşlarının, kirpiklerinin gözlerinle gülüşü gözlerime... Gün batımının ve gün dağumunun alaca karanlıklarda, denizlere ve ufuklara vuruşu gibi.. alev alev... Ah, umutlarıma göz kırpar gibi karşımda Hiç silinmeyen hayalin ve o duruşun... ''nar-ul cehenneme! ! ! '' der çoğu kişiler. Ürküntü verirler yüreklere sevda adına. Oysa; yaşam derince bir yanışın siperlerinde saklı tutar kendini. Bu yaşamın sırrı orada, tam karşımda... Bu bir sır değildir artık. Dumansız, alkor ateşten yükselen masmavi bir alevdir o. O bir yürek bekler, o bir gönül ve sevda bekler içten içe... Mavi alevinin sıcaklığını yüreğine taşıyacak. Damarlarında gönül ocağının alevi dolaşmayan gönül, gönül olabilir mi? Ve ateşinde pişmeyen yürek, sevdasını taşıyabilir mi alevin...? Sevda bu! Sevi bu! Yakmak ona, yanmak sevene düşer. Sevmek ve sevi pazarcı malı değildir ki, işportacı çığırtkanlığında metre metre, dirhem dirhem satılsın... O ancak dumasız yanışlarda ve mavileşen akkor alevlerde var olur. Bu yaşanmadıkça, ne sevda sevda, ne aşk aşk olur. Zorlukların insanıyım. Zor olana talibim. Sevmek ve aşk adına...
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|