|
![]() |
#1 |
![]() ![]() Sultan I Ahmed ile Kösem Sultan'ın oğulları ,4.Murad'ın kardeşi Sultan İbrahim 5 Kasım 1616'da dünyaya geldi. 1640-1648 yılları arasında 8 yıl padişahlık yaptı. 18 Ağustos 1648'de cebren tahttan indirdiler ve Evliya Çelebi'nin deyişi ile ''Mazlum İbrahim Han'ı boğarak şehid ettiler'' (Henüz 32 yaşındaydı) Lakabı ''Deli'' olan bu padişah, acaba gerçekten Deli miydi? Okul kitablarımız ''evet'' diyor, ''Sultan İbrahim tam bir zırdeliydi!'' Açıkca şunu ifa etmeliyim ki, Cumhuriyeti Türkiyesi, eski köklerin üzerinde kendini geliştirmeye çalışacağına, kökleri ile gereksiz bir rekabete girdi, Osmanlı ile yarışa kalkıştı. Bu ''abes'' yarışın galibi olmazdı,çünkü Osmanlı ile yarışmak kendi kendimiz ile yarışmak anlamına geliyordu. Nihayetinde ''Biz Osmanlıyız!'' Ayrıca da Osmanlıyı geçmek imkansız! Övünmemiz, ilham ya da ders almamız gereken geçmişimizle yarışmaya kalkıp, geçemeyince hırçınlaştık . Geçmişimizi geçmemiz şartmış,yoksa tutunamazmışız gibi düşünerek kendi kendimize saldırır gibi geçmişimize saldırmaya başladık. Kendi kendimizi karalar gibi geçmişimizi karaladık. Sultan II.Abdulhamit Han'a ''Kızıl Sultan'' ,Vahdettin Han'a ''Hain Sultan'' damgası vurduk.. Kimisine ''yobaz'' kimisine ''gerici'' dedik.. Bu arada Sultan İbrahim Han'ın talihine de ''Deli'' lakabı düştü! Fatih Sultan Mehmet Han gibi, neredeyse tüm dünyanın selamladığı büyük padişahların, bu karalama kampanyasının dışında tutuldduğunu sanmayın, dönem dönem malsef onlarda nasiblerini aldılar! Tarih 3 Mart 1924 Mecliste Hilafet kaldırılması görüşülürken ,seçimle değil tayinle millet vekili olan za'tlardan biri : ''Efendiler! Millete hizmet etmiş tarihimizde bir çok sadrazamlar görebilirsiniz. Fakat Padişah görmek için müşkilat çekersiniz. Bunların tahta bağlı olma sebebleri yalnız menfaat,ihtiras;bundan ibarettir. Türk milletinin bu kadar geri kalmasının sebebi padişahlardır.. Bu padişahlar bidayet-i saltanatlarında hiç birsey yapmamışlardır. Bu tarihi (Osmanlı Tarihi) yukarıdan aşağıya tetkik ederseniz ,hep cinayet, şahsi itiras görürsünüz.. Sultan Fatih'ten mi bahsedeceksiniz? Benim gözümün önüne, onun, sırf bir arzusu için en kıymetli sadrazamımız olan Mahmud Paşa'yı katletmesi geliyor. Devri baştan aşağıya cinayettir. Mazisi cinayetlerle dolu ve Türk milletine hizmet etmemiş bulunanbir aile..... (İkinci Meclis Zabit Ceridesi,cilt7,s.31'den özet olarak) Başka söze ne gerek var ? O devrin önder isimlerinin Osmanlı tarihine ve tarihi inşaa eden isimlere bakışı böyleydi deyip geçelim. Fatih Sultan Mehmed Han'ın nasibdar olduğu kinden ,Sultan Mustafa mı mahsur kalacaktı ? Ona da bir kulp takıb ''deli'' deyiverdiler... Aslında bunu ilk kullananlar onu katledenlerdi. İşledikleri cinayet yüzünden tarihin ve kişilerin vicdanlarında mahkum olma korkusu yüreklerini sarınca,sıyrılma çareleri aramaya koyuldular. Sultan Mustafa'nın balıklara inci-mercan atmasını ''delil'2 göstererek ''deli'' demeye karar verdiler. ''Deli! Çünkü balıklara inci mercan atıyor! Balık inciden ne anlar!'' ''Balık'' anlamaz ama ''Hâlık'' anlar! Ne demişti atalarımız ''iyilik yap denize at,balık bilmezse Halık bilir''. Sultan Mustafa son derece dindarane bir zarafetle,aslında arkasındaki hizmetkarlara,halayıklara, cariyelere''sadaka'' veriyordu.. Kendisi dairesine çekilince,havuza attığı altınlarla kıymetli taşların,arkası sıra gelen hizmetkarlar tarafından toplanıp bölüşüleceğini çok iyi biliyordu... Bugun bile Sultan İbrahime deli diyenler, Rus halkının gerçekten deli olan Rus çarı deli Petro'ya ''Büyük Petro'' dediğini hatırlatıp azıcık sıkılmalıdırlar ...
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|