09-24-2009, 17:59 | #11 |
R.tayyip erdoğan'ı ne yazıkki kimse hazmmedemiyor.Çünkü o bir dünya lideri.Ve önüne gelen çelme takmak istiyor.
|
|
09-25-2009, 13:06 | #12 |
2 ÜLKE VAR: ABD VE İSRAİL... Uzun yıllar, 9'uncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in koruma müdürlüğünü yapan Şükrü Çukurlu, ABD'li korumaların kendilerini dev aynasında gördüğünü kaydederek şöyle dedi: "Her zaman şımarıktırlar. Kesin ukalalık yapmışlardır. Dünyadaki koruma olayında 2 devlet vardır. Biri ABD, diğeri ise İsrail. Ziyaretçileri teslim alırlar. Amerika gücünden dolayı, İsrail ise terörden dolayı bunu yapar. Bizim korumalarımız o kadar taşkınlık yapmaz. Disiplindirler. Mutlaka ABD'liler bir şey yaptı orada, bizim polisler de müdahale etti. Amerikalıların yaptığının çoğu gösteriştir." KAZAK POLİSLERLE YUMRUK YUMRUĞA Şükrü Çukurlu, Kazakistan'da yaşadığı bir ilginç olayı da aktardı: "Kazakistanlı polisler Türk gazetecilere çok kötü davranıyorlardı. Bağımsızlıklarına yeni kavuşmuşlardı. Çok serttiler. Havaalanında milli marşlar çalınırken Türk gazetecileri itiyorlardı. Dayanamadım. 2-3 koruma arkadaşımı da yanıma aldım. Girdik birbirimize... Tüm bu olaylar Cumhurbaşkanı Nazarbayev ve Başbakan Demirel'in önünde cereyan etti. Mimiklerinden, Sayın Demirel'in memnun olduğunu anladım." 'SÜRTÜŞME NEDENİ DİL BİLMEMEK' Merhum Başbakan Bülent Ecevit'in koruma müdürlüğünü yapan DSP İzmir Milletvekili Recai Birgün başlarına bu tip bir olayın gelmediğini ama her yurtdışı gezisinde buna benzer ufak tefek sorunlar yaşanabildiğini söyledi: "Korunan bir kişi başka bir ülkeye gittiği zaman o ülkenin kurallarına tabidir. O ülkenin güvenlik kuvvetleri, istediği yerde durdurur, istediği yerden geçirir. Biz de zamanında ABD'ye gittik. Bütün sorumluluk onlarda olduğu için, onlar ne dese biz onları yapardık. Ama ABD kendine has bir ülkedir, sıkıntı yaratır." 'ÜSLUP SORUNU DA VAR GİBİ' Recai Birgün'e göre asıl sorun iletişimden geçiyor: "Dil problemi yaşanıyor. Ekibin yabancı dili yoksa ne oluyor? Karşı tarafın ne söylediğini anlamıyor arkadaşlarımız. Bilmeden karşı geliyor. Böyle bir sıkıntı olmuş olabilir. Şu da bir gerçek ki Amerikalılar bizim ekibe Türkçe bilen birilerini vermek zorunda. Biz Türkiye'ye geldiklerinde sıkıntı olmasın diye öyle yapıyoruz. Sürtüşmeler daha çok dil anlaşmazlığından kaynaklanıyor. Başbakan'ın koruma ekibinde buna benzer olaylar sürekli oluyor. Koruma ekibinde lisanın yanı sıra, üslup sorunu da var gibi." 'ÖNEMLİ OLAN BOY POS DEĞİL AKIL' Tam 10 yıl rahmetli Turgut Özal'ın koruma müdürlüğünü yapan Musa Öztürk yaşananların hiç hoşuna gitmediğini ifade ederek, "Korumalık yapan arkadaşların en az 4-5 yıllık bir mazileri vardır. Belirli bir süreçten sonra oraya gelirler. Çıraklık, ustalık, kalfalık gibi. Boy pos değil, aklının yerinde olması önemlidir" diye konuştu. Musa Öztürk, 1991'de New York'ta otelin önünde yaşadıkları gerginliği de anlattı: 'DOKUNANI BAŞINDAN VURURUM' "Banka müdürleri ile bir yemek vardı. Kaliforniya'dan otelin önüne geldiğimizde, otele 500 metre uzaklıkta olması gereken Rum ve Ermeni göstericilerin otelin hemen dibinde olduğunu gördük. İçeri girene kadar atılan yumurtalardan üzerimdeki ceket menemen sarısı oldu. Amerikalılarla göstericilerin 500 metre uzağa götürülmesi konusunda tartışmaya başladık. İzinsiz soktuğumuz gerekçesiyle silahlarımızı alacaklarını söylediler. Bu sırada rahmetli Özal bana döndü. 'Sizin güvenliğinizden sorumluyuz. 6 arkadaşız. Dokunan olursa başından vururum' dedim. Aslanlar gibi çıktık..." EĞİTİMLERİ ÇİFT YÖNLÜ Başbakanlık korumaları; halkla ilişkiler, koruma hukuku ve hatta suikastler tarihi gibi teorik dersler alıyor. Ayrıca 6 ay özel harekât kursu görüp; atıcılık, sniper (keskin nişancı), rehine kurtarma gibi eğitimlerden geçiyorlar. BEYAZ SARAY AÇIKLAMASI Önceki gün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Barack Obama'nın korumaları arasında yaşanan arbedeyle ilgili ilk yorum, Beyaz Saray sözcüsü Mike Hammer'dan geldi. Hammer, "Türk delegasyonu ile aramızda anlaştık. Çok sayıda lider bir arada olunca ve bu liderlerin, tek bir yere giriş ve çıkış yaptıkları sırada bu tür istenmeyen olayların olabileceği konusunda görüş birliğine vardık" dedi. İSPANYA'DA DA OLMUŞTU Başbakan Tayyip Erdoğan'ın korumaları ile ABD'li korumaları arasında yaşanan arbedenin benzeri geçen yıl İspanya'da da yaşanmıştı. Başkent Madrid'de Medeniyetler İttifakı toplantısının yapıldığı binanın girişinde Başbakanlık korumaları ile İspanyol korumaları arasında arbede yaşanmıştı. Konukların binaya girişi devlet televizyonu tarafından yayınlandığı için yaşanan arbede de canlı olarak görülmüştü. sabah |
|
09-25-2009, 13:07 | #13 |
AK Parti, Vural'ı yerden yere vurdu!
AK Parti'den Erdoğan'ın korumaları ile Obama'nın korumaları arasında yaşanan gerginlikle ilgili MHP'li Oktay Vural'a sert bir yanıt geldi. Olayla ilgili yaşanan gelişmelerin aktarıldığı açıklamada MHP'ye ilginç bir gönderme de vardı. AK Parti Dış İlişkiler Başkan Yardımcısı ve Çankırı Milletvekili Suat Kınıklıoğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı korumakla görevli gizli servis ekibiyle ABD Başkanı Barack Obama'yı koruyan ekip arasındaki zaman ve iletişim uyuşmazlığı nedeniyle yaşanan gerginlikle ilgili olarak, ''Zaten olay üzerine kusurlu olan ABD ekibi yenisiyle değiştirilmiştir. Ayrıca ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton da ertesi gün öğle yemeğinde başbakanımıza üzüntülerini ifade etmiş, gereken tüm önlemlerin alınacağını belirtmistir. Sayın başbakanımız söz konusu hadise çerçevesinde bir Türk başbakanına yakışır bir vakar ve tavırla hareket etmiştir dedi. Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD heyetinde yer alan AK Parti Dış İlişkiler Başkan Yardımcısı ve Çankırı Milletvekili Suat Kınıklıoğlu, MHP Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural'ın, Erdoğan'ın ABD ziyaretine yönelik sözlerine yanıt verdi. MHP'li Vural'ın, Erdoğan'ın ABD ziyaretinin ''hangi amaçla ne için yapıldığı bilinmeyen bir gezi olduğuna'' ilişkin ifadelerini değerlendiren Kınıkloğlu, şunları kaydetti: ''Sayın Vural'ın partisinin iktidarda olduğu dönemlerde Türkiye G-20 üyesi -yani dünyanın en büyük 20 ekonomisinden biri- bir ülke olamadığı, BM Güvenlik Konseyi'ne üye olarak seçilemediği için bu gezinin ne amaçla yapıldığını bilmemesini doğal karşılamak lazım. Ne var ki, partisinin dış politika konularında çalıştığını bildiğimiz birinin BM Genel Kurulu'nun her yıl eylül ayında New York'ta yapıldığını bilmesini beklerdim.'' Kınıklıoğlu, Vural'ın, ''yaptığı talihsiz beyanlara alışık olduklarını, bu mahalle ağzıyla söylenen sözleri yadırgamakla birlikte şaşırmadıklarını'' ifade ederek, açıklamasını şöyle sürdürdü: ''ABD'li korumaların kendi aralarındaki iletişim eksikliğinden kaynaklanan dünkü hadiseyi olduğundan çok farklı bir şekilde aksettirerek ve kasıtlı bir şekilde abartarak kendisi tam anlamıyla konuyu saptırmıştır. Mesele gayet açıktır. ABD Gizli Servisi nin başbakanımızın korunması için tahsis ettiği ekiple Obama'nın koruma ekibi arasında Clinton'un evsahipliği yaptığı etkinliğin düzenlendiği Sheraton Oteli'ne girerken ABD'li koruma ekiplerinin kendi aralarındaki zaman ve iletişim uyuşmazlığı yüzünden istenmeyen bir gerginlik olmuştur. Bunun üzerine başbakanımız etkinliğe katılmama kararı alarak, otele giriş yapmadan kendi otelimize geri dönülmüştür. Ertesi gün ABD Gizli Servisi Başkanı, sayın başbakanımızın koruma ekibiyle biraraya gelerek özür dilemiş veüzüntüsünü ifade etmiştir. Hatta ve hatta ellerindeki en ehil ekibin Türk heyetine tahsis edildiğini, olan koordinasyon eksikliğine kendisinin de şaşırdığını ifade etmiştir. Zaten olay üzerine kusurlu olan ABD ekibi yenisiyle değiştirilmiştir. Ayrıca ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton da ertesi gün öğle yemeğinde başbakanımıza üzüntülerini ifade etmiş ve gereken tüm önlemlerin alınacağını belirtmiştir. Sayın başbakanımız söz konusu hadise çerçevesinde bir Türk başbakanına yakışır bir vakar ve tavırla hareket etmiştir.'' ''Şüphesiz ki ABD'de olup bitenleri İzmir'den eksik ve yanlış bir şekilde yansıtmanın, siyaset kurumuna zarar verdiği'' görüşünü ifade eden Kınıklıoğlu, ''Hem üslup hem de içerik olarak daha sorumlu ve düzeyli bir söylemin siyaset kurumu kadar ülkemizin demokratik kültürüne katkı sağlayacağına inanıyorum'' dedi. Ziyaretin oldukça başarılı geçtiğine işaret eden Kınıklıoğlu, şöyle devam etti: ''Dün ABD'nin en prestijli üniversitesi olan Princeton Üniversitesi'nde sayın başbakanımızın konuşmasına biletler 1-2 günde tükenmiş, 800 kişilik salon hemen dolmuştur. İçeriye giremeyen ABD'li katılımcılar olmuştur. Princeton Üniversitesi'nin rektörü başbakanımızı tanıtırken Gazze Savaşı sırasında 'tüm dünyaya zor doğruları söylemekte ısrar eden lider' ifadesini kullanmıştır. Sayın başbakanımızın yaptığı konuşma Türkiye'nin dünyanın sorumluluk taşıyan lider bir ülkesi olarak nasıl bir vizyon ürettiğini, nasıl bir düzen arzu ettiğini sarih bir şekilde ifade etmiştir. Seyahat sırasında Türkiye'nin dış politikada bir üst lige çıktığı her vesileyle görülmektedir. Başbakanımızın BM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşma ilgiyle takip edilmiş, başbakanımızın yeni bir küresel düzene ilişkin öngörüleri önemle değerlendirilmiştir.'' AA |
|
09-25-2009, 13:08 | #14 |
Seninleyiz Başbakan'ım.
|
|
09-25-2009, 13:32 | #15 |
Başbakanım herzaman Sabırlı, istikararlı, bilgli, bilinçli, istişareleri adımlar atıyor...
Yeri geliyor dünya gerçeği olan ISrail ile "mecburi iyi ilişkiler" de bulunuyor... Yeri geliyor Dünya kamuoyunda "one minute" diyor.... risk alarak, Ülkeye zarar vermeyerek....Tam bir türkiyeye yakışır başbakan Konu *AZRA* tarafından (09-25-2009 Saat 13:50 ) değiştirilmiştir.. |
|
09-26-2009, 19:54 | #16 |
Bu memleketin insanıyız ama nedense paylaşamıyoruz bir türlü!..
|
|
09-26-2009, 20:46 | #17 |
|
|
09-27-2009, 13:25 | #18 |
|
|
Etiketler... Lütfen konu içeriği ile ilgili kelimeler ekliyelim |
abd, ajan, bm, cıa, erdoğan, kavga, koruma, obama, protesto |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|