![]() |
#1 |
![]() ![]() Faizle iş yapan teşekküllerde çalışanların durumunu iki şekilde mütalâa etmek mümkündür. Birincisi, o müessesenin faizle iş yaptığını, çalışmanın mesuliyet getireceğini bildiği halde imkânlarının cazibesine kapılarak girenler; ikincisi ise, vaktiyle girmiş, fakat o zamanlar haramlık ve helâllik cihetine pek dikkat etmemiş, hatta bunun bir mahzur teşkil edeceğini bile düşünmemiş olanlar. Şu husus bilinen bir gerçektir: İslâmiyet faizi tamamıyla yasaklamış, onunla hep mücadele etmiş, faize gidecek yolları kapatacak çeşitli yardımlaşma müesseseleri kurmuş; cemiyetin rahat ve huzurunu faiz belâsının kaldırılmasında görmüştür. Böyle olduğu halde, yüce dinimiz en küçük tasarruflarına varıncaya kadar bütün ticarî ve sınaî muamelelere faizi bulaştırmaya çalışan, her fırsatta milleti faize teşvik eden, insanlardaki yardımlaşma duygusunu sarsan, borç alıp verme gibi iş dünyasını rahatlatan bir âdeti kaldıran faize dayalı müesseseleri tasvip eder mi? Etmeyeceği şüphe götürmez bir gerçektir. Faizle ve faizli işlemlerle meşgul olmak hem âyetlerde, hem de hadislerde yasaklanmış, haram kılınmıştır. Âyetin meali şöyledir:«Faiz yiyenler kendilerini şeytan çarpmış birer mecnundan başka bir halde kabirlerinden kalkmazlar. Böyle olması da onların, ‘Alım satım da ancak faiz gibidir’ demelerindendir. Halbuki Allah alışverişi helâl, faizi haram kılmıştır.» (Bakara, 2/275)Faiz kanalıyla harama bulaşan kimseler hadis-i şerifte şöyle tasnif edilmektedir:«Faizi yiyen, yediren, şahitlik ve kâtipliğini yapan, Allah'ın rahmetinden uzak kalmıştır.» (Müslim, “Müsakat”, 105).Âyet-i kerimede mutlak olarak sadece faiz yiyenler zikredilirken, hadis-i şerifte yiyen, yediren, şahitlik ve kâtipliğini yapan peş peşe sıralanmış ve «Allah'ın rahmetinden uzak olma» cihetinde birlikte ve toptan ifade edilmiştir. Durum böyle iken, faiz kuruluşlarında çalışanlar her ne kadar doğrudan faiz yemiyor ve yedirmiyorlarsa da; muamelesini görmekte, hesap ve yazışmalarını yapmakta, idarî işlerini yürütmektedirler. Gerek memur olsun, gerekse müdür olsun; hadiste geçen «kâtip» mefhumunun içine girmiş olmaktadır.İşte bu hususları bilen bir insanın bilerek bu nevi müesseselere girmesi, tavsiye edilecek bir şey değildir. «Başka bir iş bulamadım», «Zaruret icabı girmem gerekiyor» gibi bahaneleri, kişiyi haklı çıkaracak, üzerindeki mesuliyeti giderecek gerekçeler olarak görmek mümkün değildir. Çünkü helâl ve meşru daire insanın ihtiyacına kâfi gelecek kadar geniştir. Belki meşru dairede bulduğu ve çalıştığı işin ücreti diğerine nispetle bir miktar az olabilir, ama hiç olmazsa şaibeli bir para olmaz. Üstelik böyle faiz esasına dayalı bir kuruluşta çalışmayı bir zaruret olarak kabul etmek de oldukça güçtür Sakarya Müftülüğü
![]() Konu Eşref tarafından (09-29-2009 Saat 09:53 ) değiştirilmiştir.. |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() Çok önemli bir konu..
Hayatta o kadar çok ince çizgilerde yaşıyoruzki; ne kadar dikkat etsekte farkında olmadan yada olarak bir çok yanlışlar yapabiliyoruz. Bankacıların durumu hârab gibi görünüyor.. Allah yardım etsin.. Paylaşım için teşekkürler. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
![]() bunlar sürekli tartışıldı. Kadın ile erkeğin aynı yerde çalışması, faizli bankalarda çalışmanın hükmü vs.. sürekli bunlar tartışılan konular oldu. fakat bizi üzen taraf ise birçok kişi maalsef böyle ince ayrıntılara dikkat etmemektedir.
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
#4 | |
![]() Alıntı:
Maalesef haram olan şeyler, günümüzde süsleniyor, farklı farklı isimler ile sanki bir farklılık varmış gibi gösteriliyor ve bizim dünyamıza sokuluyor. Boğazımızdan belki de bizlere hiç fark ettirilmeden haram lokmalar bir bir geçiriliyor. Çok acı. En ince detayların bile atlanmadığı o hesap günü gelince hemen hepimiz büyük şoklar yaşayacağız. |
||
![]() |
![]() |
![]() |
#5 |
![]() Kısaca, bence islam böyle bir çalışmayı olumlu görmez.
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|