AK Gençliğin Buluşma Noktası
Haberler Dünyadan ve Ülkemizden son dakika haberler burada.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 10-03-2009, 20:44   #1
Kullanıcı Adı
rıfat gökalp
Thumbs up Cumhurbaşkanı Gül; Nahcıvan'dan '' Türk Konseyi' '' ile döndü !


Cumhurbaşkanı Gül, Türk Dili Konuşan Ülkeler Devlet Başkanları Zirvesi'ne katılmak üzere gittiği Nahçıvan'dan Ankara'ya dönüşünde zirvede devlet başkanlarının imza koyduğu tarihi anlaşmanın ayrıntısını verdi.




Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türk Dili Konuşan Ülkeler Devlet Başkanları Zirvesi'nde Devlet Başkanları Konseyi kurulmasının kararlaştırılmasıyla kurumsallaşma konusunda mutabakata varıldığını belirterek, ''Böylece bir rüya gerçekleşti'' dedi.

Gül, Nahçıvan'dan dönüşünde Esenboğa Havalimanı'nda yaptığı açıklamada, zirvenin başarıya ulaşması için çaba gösteren Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'e teşekkür etti.




Zirve vesilesiyle beş Türk Cumhuriyetinin bir araya geldiğini ifade eden Gül, ''Zirve Türk dili konuşan ülkeler arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi ve bu ilişkilere derinlik kazandırılması açısından yararlı geçti'' dedi.


Cumhurbaşkanı Gül, ''tarihi'' diye nitelediği zirvede önemli kararlar alındığını da belirtti. Zirvede, ''Türk Konseyi'' adı altında yeni bir uluslararası örgüt kurulduğunu ifade eden Gül, tüzüğü onaylanan konseyin uluslararası örgütler içinde ayrı bir örgüt olarak yerini aldığını söyledi.



Kurumsallaşma kararından mutluluk duyduğunu dile getiren Gül, ''1992'de başlayan zirveler buluşma şeklinde devam ederken kurumsallaşma fikrinde mutabakata vardık, böylece bir rüya gerçekleşti'' diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Gül, bundan sonra konseyin alt birimlerinin de oluşturulacağını anlatarak sekretaryanın İstanbul'da olacağını kaydetti.

Kazakistan'da ise Türk Akademisi kurulacağını bildiren Gül, oluşumla ilgili diğer faaliyetlerin de diğer Türk Cumhuriyetleri'ne dağıtılacağını açıkladı. Gül, bu oluşumla bütün Türk dünyasındaki işbirliği ve dayanışmanın ileri düzeye taşınacağını vurguladı.

Cumhurbaşkanı Gül, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev ve iki ülkenin Dışişleri Bakanları'nın katılımıyla bu sabah yaptıkları toplantıda son durumun gözden geçirildiğini belirterek, karşılıklı güven tazelendiğini ve işbirliğinin devam edeceğini kaydetti.

AA-HABER7

 

rıfat gökalp isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 10-03-2009, 20:46   #2
Kullanıcı Adı
rıfat gökalp
Standart
Türk dünyası açılımı

Nahçıvan- Büyükelçi Bagdad Amreyev, Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev'in özel talebi üzerine bir yıl önce Ankara'ya geldiğinde kendisiyle ilk röportajı biz yapmıştık. Türkiye'ye gelişinin ikinci ya da üçüncü günüydü. Daha kolilerini bile açmamıştı. [No Paragraph Style][Basic Paragraph]Metin_BütünÇok çalışkan, çok sıcak ve girişken biriydi. 7 yıl tatil yapmadan çalışmıştı. 3 dil biliyordu. Kısa sürede hem siyaset hem iş dünyasından çok güzel dostluklar kurdu. Aynı zamanda eski bir futbolcuydu. Birkaç ay içinde Hakan Şükür ve Bülent Uygun'la öyle samimiyet geliştirdi ki, Florya'da yaptığı halı saha maçlarına bizleri davet etmeye başladı.
Bu sıra dışı diplomata, Türk dünyasının en vizyoner liderlerinden biri olan Nazarbayev tarafından özel bir görev verilmişti: Türkiye ile ilişkileri mevcudun çok ötesine taşımak ve Türk cumhuriyetleri arasındaki işbirliğini güçlendirecek bir mekanizma kurmak.

Klasik diplomatik sınırları zorlayan röportaja attığımız başlık hala hatırımda: Türk dünyasını, Kazakistan ve Türkiye birlikte ayağa kaldıracak.
En son birkaç hafta önce görüştüğümüzde hedefe çok yaklaştığını heyecanla anlatmıştı. Türk devletleri arasında ASEAN, Arap Ligi, AB, Körfez İşbirliği Konseyi gibi daimi bir örgütün kurulmasını sağlayacak anlaşma taslağının hazır olduğunu müjdeledi. Teknik düzeyde görüşmeler yapılarak metne son şekli verilecekti. Örgütün daimi bir sekretaryası olacaktı. Şimdiye kadar 8-9 kez düzensiz aralıklarla bir araya gelen ve somut neticeler elde etmekte zorlanan Türk Dili Konuşan Ülkeleri Zirveleri ete kemiğe bürünecekti. Türkiye, Kazakistan, Azerbaycan ve Kırgızistan'da sorun yoktu. Türkmenistan'ı ikna için her düzeyde ikna çabaları sürüyordu. Özbekistan için de gayret vardı ama umutlar daha zayıftı.
Dün Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün kullandığı ANA uçağıyla bir yıldır süren bu hummalı çalışmanın somutlaşan neticesini gözlerimizle görmek için Nahçıvan'a geldik.
Son ve kesinleşen detayları, 1 saat 35 dakikalık yolculuğumuz sırasında, bu netice için en fazla ter döken isimlerden biri olan Cumhurbaşkanı Gül'den dinledik. Bu süreci dinleyenler arasında, Türk dünyasında işbirliği idealine genç yaştan beri kafa yormuş Hasan Celal Güzel ve Taha Akyol gibi isimlerin olması başka bir anlam taşıyordu.
Cumhurbaşkanı, sürecin geçmişini özetlerken, 1992'de ilk kez rahmetli Özal'ın Ankara'da bir araya getirdiği Türk dünyası liderlerinin, Türk Dili Konuşan Ülkeler Zirvesi adı altında 2001'e kadar 2 yıl arayla toplandığını, ancak bu yıldan sonra toplantıların 2006'ya kadar aksadığını hatırlattı. Nahçıvan'da atılacak imzalarla, bu yapının bir konseye dönüşeceğini ve kurumsal hale geleceğini söyledi. Cumhurbaşkanı Gül, Nazarbayev'in katkısının altını çizdi. Toplantıya ev sahipliği yapan Aliyev'in kritik rolüne değindi.
Türk dili konuşan 300 milyon insanın çatı örgütü olacak konseyin, İstanbul'da daimi bir sekretaryası olacaktı. Devlet başkanları ve dışişleri bakanları düzenli olarak bir araya gelecekti. Her üye ülkeden saygın bir ismin katılacağı 'Aksakallar Komitesi' oluşturulacaktı. Ayrıca konseyin parlamentoları bir araya getiren siyasi kanadı olacaktı.
Cumhurbaşkanı Gül, tarafsızlık siyaseti gereği girişime biraz mesafeli yaklaşan Türkmenistan'ı ikna için bu ülkeye 3 kez gittiğini söyledi. En son Antalya'daki görüşmenin ana gündeminin de bu konu olduğunu öğrendik. Bu görüşme neticesinde, Türkmenistan'ın Nahçıvan'a en azından başkan yardımcısı düzeyinde katılması sağlandı.
Gül, Özbekistan'ın da katılımını sağlamaya büyük önem veriyor. Şimdiye kadar bu sağlanmasa da umutsuz değil. Özbekistan için "Türk dünyasının en önemli ülkesi. Türk-İslam kültürünün en önemli unsurları bu ülkede. Nüfus bakımından ağırlığı var. Bu ülkenin olmayışı eksiklik." diyor ve ikili ilişkilere çok önem verdiğini, Devlet Başkanı İslam Kerimov'la sürekli mesajlaştıklarını ifade ediyor. Bu tarihi adım, son dönemde Avrupa'ya, Ortadoğu'ya, Afrika'ya, Rusya'ya doğru önemli açılımlar yapan Türkiye'nin Türk dünyasını da unutmadığı anlamına geliyor. Ümit ederiz, Özbekistan da kısa zaman için de işbirliğine katılır ve Konsey'in, üzerinde giderek daha yoğun bir rekabetin yaşanacağı Türk dünyasına olumlu katkıları olur.

ZAMAN-ABDÜLHAMİT BİLİCİ
rıfat gökalp isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 10-03-2009, 21:01   #3
Kullanıcı Adı
rıfat gökalp
Standart
AKparti ile Ortadoğu'da nüfusunu artıran ve islam konferansı örgütünde genel sekreterliği bulunan ülkemizin yine '' TÜRK konseyi örgütü '' ile uluslararası alanda söz sahibi olmamızda önemli rol oynacaktır keza aynı gelenek ve kültürleri paylaştığımız Türkiye cumhuriyetleri ile stratejik boyutlarda anlaşmalar yapmamız rusya'nın bölgedeki hakimiyetini kıracağı gibi bizim popüleritemizi ve kazanımlarımızı artıracaktır.
Durmak yok,yola devam !
rıfat gökalp isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 10-04-2009, 20:20   #4
Kullanıcı Adı
rıfat gökalp
Standart
Türk Dünyası'nda dönüm noktası:

'Türk Konseyi'





HASAN CELAL
GÜZEL

radikal




Sevgili okuyucular bu hafta sizlere beni çok duygulandıran ve heyecanlandıran bir geziden ve kurulan yeni bir teşkilattan bahsedeceğim.
2-3 Ekim 2009 günlerinde Nahçıvan’da toplanan ‘Türk Dili Konuşan Devlet Başkanları Zirvesi’nde Türk Dünyası ve Türkiye için son derece önemli bir dönüm noktası teşkil edecek adımlar atıldı. Türk Dili Konuşan Ülkeleri bir araya getiren ilk toplantı, bundan 17 yıl önce rahmetli Turgut Özal’ın Cumhurbaşkanlığı zamanında 1992’de Ankara’da gerçekleştirilmişti. Bu Nahçıvan zirvesinde ilk olarak Türk Dili Konuşan Ülkeler arasındaki ilişkiler bir kurumsal kimliğe kavuşturuldu ve ‘Türk Dili Konuşan Devletler İşbirliği Konseyi (Türk Konseyi)’ adlı uluslararası bir teşkilatın kurulması hususunda devletlerarası mutabakata varılarak kuruluş anlaşması imzalandı. Kısaca Türk Konseyi adı verilen bu örgütün genel sekreterliği İstanbul’da kuruluyor. Üç yılda bir Genel Sekreterlik ülkeler arasında el değiştiriyor. İlk dönem başkanlığını Türkiye yapıyor ve Genel Sekreter de Türkiye tarafından seçilecek Bundan önceki 8. zirve toplantısı da 2006 yılında yapılmıştı..

Nazarbayev: ‘Türklüğümüzü bütün dünyaya öğretelim.’

Zirvede ayrıca Türk Dili Konuşan Ülkeler arasındaki işbirliğine Türkiye’den sonra en büyük katkıyı yapan ve bu işbirliğini candan destekleyen Kazakistan Cumhurbaşkanı Nazarbayev de Kazakistan’da bir ‘Türk Dünyası Akademisi’nin kurulmasını teklif etti ve bu teklif başta Türkiye olmak üzere Türk Dünyası ülkeleri tarafından olumlu karşılandı.
Zirve toplantısında Nazarbayev’in samimî heyecanı dikkat çekiciydi. Nazarbayev “Türklüğümüzü çocuklarımıza ve bütün dünyaya öğretelim” dedi
***
Bugüne kadar Türk Dünyası arasındaki işbirliğini sağlayan, UNESCO’ya benzer şekilde kurulmuş olan ‘Türksoy’ idi. Ancak ne yazık ki kuruluşundan ve yönetiminden gelen bazı noksanlıklar ve hatalar yüzünden Türksoy’dan beklenen verim alınamadı. Bu zirve toplantısında Türksoy’un da geliştirilmesi konusunda mutabakata varıldı.
Geçen yıl dört Türk Cumhuriyeti arasında ‘Türk Parlamenterler Asamblesi’ kurulmuştu. Ancak bu asamblenin sekretaryası henüz teşekkül ettirilemediği için faaliyete geçirilemedi. Bu asamblenin de ayrıca faaliyete geçirilip etkinleştirilmesine çalışılacak.
Türk Konseyi şu beş organdan meydana geliyor:

1. Türk Dili Konuşan Devlet Başkanları Konseyi.
2. Dışişleri Bakanları Konseyi.
3. Aksakallılar Konseyi.
4. Dışişleri Bakanlıkları Kıdemli Memurlar Konseyi
5. Daimî Sekreterya.

***
Zirve toplantısına Özbekistan Cumhurbaşkanı’nın bilinen tutumu dolayısıyla bu ülkenin katılımı gerçekleşmedi. Türkmenistan da, Azerbaycan ile aralarındaki soğukluk sebebiyle toplantıya Başbakan Yardımcısı seviyesinde katıldı. Zirve toplantısının neticelerini imzalayan devletler Türkiye Cumhuriyeti, Kazakistan Cumhuriyeti, Azerbaycan Cumhuriyeti ve Kırgızistan Cumhuriyeti oldu. Bundan sonraki ilk hedefin Türkmenistan ile Özbekistan’ı bu örgüte dahil etmek olması gerektiğini düşünüyoruz.

Cumhurbaşkanı Gül: ‘Kendini Türk hisseden herkes gurur duymalıdır.’

Türk Konseyi konusundaki anlaşmalar imzalandıktan sonra Cumhurbaşkanı Gül yaptığı basın toplantısında ‘Bugün tarihî bir adım attık. Kendini Türk hisseden herkes bundan gurur duymalıdır’ dedi. Gül 1990’lardan beri ilk olarak Türk Dünyası’nın düzenli bir kurumsal örgütlenmeye kavuştuğunu vurgulayarak Türk Dünyası’nın her alanda birbirine destek olması gereğinin altını çizdi.
Türk Dünyası’nda herkesin eşit ve aynı haklara sahip olduğunu belirten Gül, zirveye beş ülkenin katıldığını, ileride eksiksiz katılım beklediklerini ifade etti. Bu kurum sayesinde ekonomide ve turizmde önemli adımlar atılacağını, her türlü altyapı yatırımlarının yapılacağını belirten Gül, ‘Kazakistan-Türkiye Demiryolu’ örneğini verdi.

Bu birliğin her üye ülkenin diğer beraberliklerine mâni teşkil etmeyeceğine işaret eden Gül, her ülkenin kendi çevresindeki her türlü entegrasyonda bulunabileceğinin tabii olduğunu ifade etti.
Türk Dili Konuşan Devlet Başkanları arasında çok sıkı temas kararı alındığını ve her sene düzenli olarak toplantılar yapılacağını belirten Gül ‘Nahçıvan’dan Türkiye’ye büyük bir sevinçle döneceğim’ sözleriyle duygularını dile getirdi. Gül, “Şu bir gerçek ki, hepimizin dili aynıdır. Bu gerçeği hiç bir şey değiştiremez” dedi.
Yeni kurulan teşkilâta diplomatik statü verileceğini de söyleyen Cumhurbaşkanı, ayrıca Nazarbayev’in Türk Dünyası Bilimsel Akademisi teklifinden övgüyle bahsetti ve kendisinin Türk Dünyası’nda ortak sportif faaliyetleri ve müsabakaları başlatma teklifinin de kabul edildiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Gül ayrıca Türkiye ile Azerbaycan’ın birbirleriyle kardeşliğinin tam olduğunu kaydetti.
Bir soru üzerine Gül, Birinci Dünya Harbi’nde en büyük acıyı Türk Milleti’nin çektiğini ancak bunu hiçbir zaman gündeme getirmediğini anlatarak ‘Dünya kamuoyu Türkiye’nin acılarını duymamıştır’ dedi.
***
Nahçıvan Zirvesi’nin Türk Dünyası’nın entegrasyonunda önemli bir dönüm noktası olmasını diliyor ve bu merhalenin daha sonra ‘Türkçe Konuşan Milletler Topluluğu’nun kurulmasına zemin teşkil edeceğine inanıyorum.
Türk Dünyası’nın birliği konusunda bugüne kadar emek veren herkese, rahmetli Türkeş’e, rahmetli Özal’a, Demirel’e ve özellikle son dönemde Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül ile Başbakanımız
Recep Tayyip Erdoğan’a minnet ve şükranlarımızı sunuyoruz.
rıfat gökalp isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi