AK Gençliğin Buluşma Noktası
Protesto Tüm protestolarımızı burada paylaşıyoruz. Küfür ve hakaret etmek yasaktır.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 11-03-2009, 19:14   #1
Kullanıcı Adı
rıfat gökalp
Thumbs down Ulusalcı,YENİÇAĞ yazarı Selahattin Önkibar Muhabire CİNSEL TACİZDE bulunmuş

MUHABİR KIZDAN ŞOK İDDİALAR!..



Sabahattin Önkibar'ın kendisini taciz ve tehdit ettiğini iddia eden muhabir olayı bütün detaylarıyla anlattı!İŞTE O BELGELER...

POSTMEDYA

ÖZEL HABER


İlk olarak, 1 Kasım Pazar gün Aykut Işıklar'ın köşesinden isim vermeden duyurduğu �Ankara Temsilcisi'nin muhabir kızı taciz ve tehdit ettiği� olay hakkında ilginç detaylar ortaya çıktı.
Işıklar'ın iddiasına göre, bir gazetenin Ankara Temsilcisi, yanında çalışan muhabir kıza ahlaksız tekliflerde bulunmuş, muhabirden olumsuz yanıt gelince onun hakkında karalama kampanyası başlatmıştı.

PM'ye ulaşan bilgilere göre bu isim Yeniçağ gazetesinin Ankara Temsilcisi Sabahattin Önkibar. Taciz edilen muhabir ise Selda Kay Öztürk.

Selda Kay Öztürk, Yeniçağ gazetesine iş akdini feshetemek için gönderdiği ihtarnamede şok iddialarda bulundu ve yaşadıklarını detaylı bir şekilde anlattı.

İşte Öztürk'ün dilinden o olay�

2005 yılından itibaren Yeniçağ Gazetesi Ankara Temsilciliği'nde muhabir olarak çalışmaktayım. Bugüne kadar hiçbir sorun yaşamadığım ve �ailem� olarak gördüğüm Yeniçağ Gazetesi'nde, Sabahattin Önkibar'ın Ankara Temsilciliği'ne getirilmesiyle birlikte sorunlar yaşamaya başladım. 2007 yılının Ekim ayında başlayan süreç, 2009 yılının Ağustos ayına gelindiğinde dayanılmaz bir psikolojik baskıya dönüştü. Bu süreci ayrıntılarına girmemek kaydıyla özetlemek istiyorum.

Gazetenin Ankara Temsilciliği'ne getirilen Sabahattin Önkibar, 2007 yılı Ekim ayından itibaren şahsıma yönelik sözlü cinsel tacizlere başladı. İş gerekçesiyle beni odasına çağıran Önkibar, evli olduğumu bilmesine rağmen bana önceleri �dolaylı�, daha sonra ise �doğrudan� ahlaksız tekliflerde bulunmaktan çekinmedi. (Bunların ayrıntıları mahkeme sürecinde dile getirilecektir.) Kendisine yaptığım itirazları, namusuma ve iffetime yönelik ortaya attığı asılsız ve mesnetsiz iftiralarla refüze etmeye çalıştı. Daha önce çalıştığım bir işyerinde yaşadığımı iddia ettiği tamamen asılsız, dayanaksız ve ahlaksız iftiraları ciddiye almadığımı gördüğü halde, bu karalama kampanyasını işyerinde de sürdürdü. İşyerinde olmadığım saatlerde, çalışma arkadaşlarıma şahsımla ilgili �ahlaksız� imalarda bulunarak adımı lekelemeye çalıştı.

Bütün bunlar sürerken; 2009 yılında �muhabir� olarak aldığı ve aile olarak da �yakın� olduğu Önsel Ünal adlı şahsın tarafıma söyledikleri olayın daha da içinden çıkılmaz bir hal almasına neden oldu. Önsel Ünal Azerbaycan'daki bir görev sırasında bana; �Sabahattin Önkibar seni yoklamamı istedi. Bak bakalım bu kadından 'iş' çıkar mı? Dedi. Zaten Sabahattin abim öyledir. İstediğini hemen direk söyler adamın yüzüne� şeklinde bir açıklama yaptı. Daha sonra bu açıklamayı yaptığını reddeden bu muhabir, bu kez taktik değiştirerek benimle ilgili işyerindeki bir başka arkadaşımla ilgili bir �dedikodu� ortaya attı. İşyerine yerleştirdiği casus muhabiri aracılığıyla şahsımdan kendisine �İş çıkmayacağını� anlamış olduğunu tahmin ettiğim Sabahattin Önkibar da olaya bu aşamadan itibaren dahil olarak bana yönelik sözlü saldırılarının dozunu artırdı. Bütün bu olanlara bir yılı aşkın bir süre tahammül etmemin en önemli nedeni, eşimin bu süre zarfında işsiz olmasıydı. Aynı zamanda, bütün bunlar bir yılı aşkın bir süredir yaşanmasına rağmen, gerek kendi adımı gerekse eşimin onurunu rencide etmemek için açık vermemeye çalıştım. Kendi çabamla, bu ahlaksız insanın girişimlerini bir şekilde refüze ettiğimi düşünüyordum. Ayrıca bu süreci bilen ailem ve eşim, bu konuda bana destek olduğu için çok fazla zorluk çekmedim. Ancak, son iki ay içinde, Önsel Ünal adlı muhabirin de desteğiyle hakkımda yoğun bir �karalama� kampanyası ve yıpratma politikası uygulamaya başlayan Sabahattin Önkibar ile sorunlarım artık bir �işyeri problemi� haline dönüştü. İşyerinde hakkımda türlü söylentiler çıkaran ve yine benim işyerinde olmadığım saatlerde arkadaşlarıma benimle ilgili türlü iftiralarda bulunan Sabahattin Önkibar, bu söylemlerini namusuma yönelik hakaretlere dönüştürdüğünde önlem almak kaçınılmaz oldu. Yüzüme karşı hiçbir şey söylemeyen Önkibar, Temmuz ayının ilk Cumartesi, günü benim işyerimde olmadığımı düşünerek arkadaşlara hakkımda benzer sözler sarfederken, kendisini �ben buradayım. Benimle ilgili sorununuz varsa yüzüme söyleyin� şeklinde uyardım. Geri adım atamayan Önkibar bana �Seni kovacağım. Ayağını denk al� dediğinde, kendisine �Hemen şimdi kovabilirsiniz� yanıtını verdim. Bu kez bana �Seni camdan aşağı atarım� şeklinde tehditler savuran Önkibar'ın bu tavrı, çalışma arkadaşlarım tarafından da görüldü. Benim �dedikodu� yaptığımı iddia eden Sabahattin Önkibar'a �Sizin yaptığını dedikoduyu henüz kimseye söylemedim. Söyletmeyin� imasında bulunduktan sonra kendisi tek kelime bile etmeden işyerini terk etmek durumunda kaldı.

Bütün bu yaşananlar nedeniyle hem psikolojik hem de fiziksel rahatsızlıklarla mücadele etmeye başladım. Ancak işyerinde yaşadığım psikolojik savaş, benim mesleki yaşamımı ve profesyonelliğimi de olumsuz etkilemeye başladığında gerekenleri yapmam gerektiğini düşündüm. Yaşanan sorunları iş konusuna da yansıtan Önkibar, son olarak bir yılı aşkın bir süredir başarılı bir şekilde devam ettirdiğim �Savunma Muhabirliği� görevini �hiçbir gerekçe göstermeden� benden aldığını bildirdi. 30 Temmuz 2009 tarihinde, benim haber nedeniyle dışarıda olduğum bir saatte Bilun Çelik ve Macit Soydan'a sözlü olarak iletilen bu bildiri her zaman olduğu gibi yine �şahsıma� yapılmadı.

Dört yılı aşkın bir süredir çalıştığım bu gazetede �başarılı� bir iş çıkardığımı ve bu işi yaparken hiçbir ahlak kuralından taviz vermediğimi, namusumla çalıştığımı herkes bilmektedir. Hatta; 17 yıllık meslek yaşamımda çalıştığım hiçbir kurumda hakkımda böyle bir şaibe olmadığı gibi, isnat ve iddialarla da yüz yüze kalmamış olmaktan da gurur duymaktayım.

Dolayısıyla, Yeniçağ gazetesine �temsilci� sıfatıyla atanan bu kişini kişisel istek ve taleplerinin karşılanmaması neticesinde benimle yaşadığı sorunlarını, profesyonel hayatıma yansıtması, benim de içinde bulunduğum bu sektörde hassasiyetle korumaya çalıştığım şahsiyetimi olumsuz etkileyecektir. Normal şartlarda, şahsımın ve ailemin şerefini lekeleyen böyle bir meselenin hukuk yoluna başvurularak halledilmesi gerekmektedir. Ancak gerek gazeteme, gerekse bu gazetenin her düzeyde çalışan kişilerine duyduğum saygı ve sevgiden dolayı bu yola başvurmaktan özellikle kaçındım. Ne var ki, yaşananlar aile hayatımı ve kariyerimi olumsuz etkilemeye başladığında, süreç ile ilgili Yeniçağ gazetesi İmtiyaz Sahibi olarak sizi bilgilendirmek kaçınılmaz oldu. Ancak, saygın bir ismin aracılığıyla bildirdiğim durum karşısında hiçbir önlem alınmadığı gibi, söz konusu şahsın tavırları da aynı şekilde devam etti.

Bu kadar ahlak dışı olayların yaşandığı bir ortamda söz konusu iki şahısla bir arada çalışmak ve gazetecilik yapmak imkansız hale gelmiştir. Dolayısıyla, söz konusu şahıs ile ilgili �İşyerinde cinsel taciz ve mobbing (psikolojik baskı)� gerekçesiyle dava açarak hukuk yoluna başvurmak zorunda kaldım. Adımı korumak amacıyla başlatacağım bu mücadeleyi �resmi� bir netice alana dek sürdüreceğimi belirtmek isterim. Dava açma sürecinde, şahsın saldırgan kişiliği nedeniyle aynı işyerinde bulunmam imkansız hale geldiğinden, haklı sebeple istifamın kabulü ile fesihten doğan alacaklarımın tarafıma ödenmesini arz ederim.


İşte o İhtarname...






 


Konu rıfat gökalp tarafından (11-03-2009 Saat 19:17 ) değiştirilmiştir..
rıfat gökalp isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 11-03-2009, 19:20   #2
Kullanıcı Adı
EpiVaTeS
Standart
vay ş....z vay...
ben bu seboşta böyle şeyler olacağını tahmin ediyordum zaten...
EpiVaTeS isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-03-2009, 19:29   #3
Kullanıcı Adı
rıfat gökalp
Standart

Konu rıfat gökalp tarafından (11-03-2009 Saat 19:31 ) değiştirilmiştir..
rıfat gökalp isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-03-2009, 20:45   #4
Kullanıcı Adı
FarukARSLAN.
Standart
Hadi bakalım Sebo..
Hadi bakalım Duyarlı Medya..
Hadi bakalım Adli Tıp..
FarukARSLAN. isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-03-2009, 21:23   #5
Kullanıcı Adı
Berr Ak
Standart
Herşeyi beklediğim bir gazete şaşırmadım.
Berr Ak isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-03-2009, 22:24   #6
Kullanıcı Adı
depare
Standart
Evet Hüseyin Üzmezin tepesine çıkıp linç eden kartel medyasını göreve davet ediyoruz..
Aynı tepkiyi bekliyoruz..Çürük elmaları sepetten atmadığınız için sayıları artmaya başladı ne dersiniz ha..? Ama sizde o medya adabı nerdeeee..
Çağdaş bayan açık ve şık olmalı ki sizde rahat taciz edin dimi ya..?
Sapık embesiller sizi..!
depare isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-03-2009, 22:37   #7
Kullanıcı Adı
FarukARSLAN.
Standart
Alıntı:
eciftci Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Herşeyi beklediğim bir gazete şaşırmadım.





Bu alçaklığı yapabilecek kadar çukur bir gazete, evet..
FarukARSLAN. isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi