AK Gençliğin Buluşma Noktası
Köşe Yazıları Köşe yazıları burada paylaşılıyor.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 11-04-2009, 12:09   #1
Kullanıcı Adı
Üç mevsim
Standart Güler Zere'yi ölüme terk eden sistem... (Oral Çalışlar)

Oral Çalışlar- Radikal
[email protected]


Güler Zere'yi ölüme terk eden sistem...

Güler Zere’nin kim olduğunu ölüme yaklaştığı dönemde öğrendik. Güler Zere, öğrendiğimize göre 14 yıldır hapiste. Ağır bir kanser hastalığına tutulduğunu ve geri dönülemeyecek bir durumda bulunduğunu biliyoruz. Doktorlar ömrünün sınırlı olduğunu defalarca dile getirdiler.
Yasalar, artık yaşama umudu kalmamış mahkûmun serbest bırakılmasını gerektiriyor. Onu tedavi etmeye çalışan doktorlar, tahliye edilmesi gereken bir hastalıkla yüz yüze bulunduğu yönünde raporlar yazdılar. İnsan ‘normal sürecin izlenmesi ve serbest bırakılması gerekir’ diye düşünüyor. Siz öyle düşünüyor olabilirsiniz, ama Güler Zere ölüme her gün biraz daha yaklaşmasına rağmen serbest kalmıyor.
Güler Zere örneği ilk örnek değil. Bu gidişle son da olmayacak. Sorup soruşturduğumuz vakit görüyoruz ki, ünlü Adli Tıp Kurumumuz Zere konusunu ele almaya bir türlü zaman bulamıyor. Belli ki işleri başından aşkın... Hem bir ‘terörist’ ölse ne olacak ki onlar için?
Dün televizyonda CNN Türk Haber Müdürü Rıdvan Akar, Güler Zere’nin babasına ona bakan doktorun, ‘İyi ki içeridesin, dışarıda olsaydın belki birilerini öldürürdün’ demiş olup olmadığını sordu. Güler Zere’nin babası “Evet böyle bir şey söylemiş” dedi.
Bu ülkenin yargı sistemi ve bürokratik sistemi gibi sağlık sistemi de otoriter bir refleks üzerinde inşa edilmiş durumdadır. Bu bağlamda, doktorun yaptığı değerlendirmenin sürpriz sayılamayacağını söyleyebiliriz.
‘Adli Tıp’çı da muhtemelen o doktor gibi düşündüğü için konuya karşı duyarsız kalabiliyor. Yasalar herkese eşit uygulanmadığı, insanlara siyasi tercihlerine göre muamele yapıldığı sürece, demokratik bir ülkeden söz edilmesi mümkün olamaz.
Adalet Bakanı neden bu konuya duyarsız?
Adli Tıp Kurumu neden Güler Zere ve benzeri hükümlülerin cezaevlerinde ölebileceği şeklinde bir kanaate eğilim gösterebiliyor? Bütün bunlara verilebilecek tek bir yanıt var aslında: Hukuk, ihtiyaca göre harekete geçirilir.
Hrant Dink hakkındaki cinayet planlarını öğrenen bazı devlet görevlilerin bu bilgileri neden sümen altı ettiği sorusuna cevap arayanlar, ‘Şimdi ben bir Ermeni’yi mi korumuş olacağım’ cümlesinin üzerinde durmalılar.
Bu ülkede hukuk keyfilik içinde uygulanır. Hep böyle olmuştur ve bu anlayışla yetişen sistemin değişik parçaları da hukuku ‘sadece gerektiğinde’ uygulanan bir kurallar bütün olarak kabul ederler.

***

Güler Zere gibi birçok genç olumsuz cezaevi koşullarında ölüme terk edilmiş durumda. Daha vahimi de şu: Bunu doğal kabul eden bir sistemin içinde yaşıyoruz.
19 Aralık 2000 tarihinde bu ülkede 20 cezaevine birden gece baskını yapıldı. Operasyon sırasında 30’un üzerinde tutuklu ve hükümlü öldürüldü. Operasyoncular, tutuklu ve mahkûmların ölenleri zorla yakarak ölüme yolladıklarını iddia ettiler. Gazetelerimiz ve televizyonlarımız da sağ olsunlar bu yalanı gerçekmiş gibi yansıttılar.
Tabii sonrasında bilirkişi raporları ve savcıların tutanakları bunların yalan olduğunu ortaya çıkardı. Çıkardı da ne oldu? Yasadışı, insanlık dışı, vahşi operasyonu yapanlar cezalandırıldılar mı? Tam tersine... Örneğin bu operasyon olduğunda Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü yapan bürokrat Cumhurbaşkanlığı madalyası kazandı, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üyeliğine seçildi.

***

Türkiye, bir paradokslar ülkesi. Avrupa Birliği üyesi olmak istiyor. Bölgesinde barış ve istikrarın sağlanması için aktif bir dış politika geliştiriyor. Kürt sorununu çözmek için gayret gösteriyor.
İşin diğer yüzünden baktığınız zaman ise bu girişimlerine tamamen ters bir sistemin hâlâ aynı şekilde işlediğine tanık oluyoruz. Güler Zere’yi ölüme terk eden bir sistem, bölgede barışı geliştirecek bir dış politikayı istikrarlı bir şekilde yürütemez.
Güler Zere orada ölüp giderken, Ermenistan’la olan yüzyıllık sorunumuzu çözüme ulaştıracak düzeyde bir esnekliğin dış siyasete egemen olmasını beklemek pek de gerçekçi görünmüyor.
İçerisiyle, dışarısı arasında bir uyum olmalıdır... İçeride insan hakları ihlalleri tüm hızıyla devam etmekteyen, bölgesel çapta ‘adil siyaset oyuncusu’ olunamaz.

4 Kasım 2009 Salı

 

Üç mevsim isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 11-04-2009, 12:13   #2
Kullanıcı Adı
birisi01
Standart
dhkp c li bir militan. neden kimse işlediği suçları ve niye o kadar hapis yediğiniz yazmıyor.
birisi01 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-04-2009, 12:16   #3
Kullanıcı Adı
birisi01
Standart
akılsız insanlar bir hiç uğruna vede kendilerini ahirettede rezil edecek saçma bir ideolojik saplantı uğruna iki dünyalarınıda yakıyorlar.. Allah hidayet versin.
birisi01 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-04-2009, 12:19   #4
Kullanıcı Adı
birisi01
Standart
biraz araştırdım suçuda ortada ;
Güler Zere, 1995 yılında Tunceli’de emniyet güçleriyle girdiği çatışmada yakalandı. Dönemin Malatya Devlet Güvenlik Mahkemesi tarafından “Anayasal düzeni yıkmaya teşebbüs” ve “DHKP-C terör örgütüne üyelik” suçundan müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Zere, 14 yıldır Elbistan Cezaevi’nde…

"peki bununn öldürdükleri insanların hesabını kim soracak?"
birisi01 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-04-2009, 12:20   #5
Kullanıcı Adı
Üç mevsim
Standart
Biraz uzun süre düşünüp de şu mesajlarınızı tek bir mesaj penceresine yazsanız.
Üç mevsim isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-04-2009, 12:22   #6
Kullanıcı Adı
birisi01
Standart
Güler Zere’nin arkadaşı olan ve Antakya’dan gelip, yanında refakatçi kalan Sevil Arıcı, doktorun hasta hükümlüyle diyaloguna bizzat şahit olduğunu öne sürerek, “15-20 gün önce bu olay yaşandı. O sırada Güler Zere’nin tedavisi KBB tarafından yürütülüyordu. Onkolojiden bir doktor geldi. Güler’in hasta kağıdına baktı, inceledi, sonra yüzüne dönüp, ‘Nasıl kıydın bu kadar insana? Dışarıda olsaydın Allah bilir kaç kişiyi öldürecektin’ dedi.


"cok kişinin kanına girmiş bu ....... onların ahı tutmuştur. bırakın çeksin"
birisi01 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-04-2009, 12:25   #7
Kullanıcı Adı
birisi01
Standart
hepsi ayrı ayrı mesajlar. ondan.
birisi01 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Etiketler... Lütfen konu içeriği ile ilgili kelimeler ekliyelim
adalet, cezaevi, güler zere, hukuk, insan hakları, oral çalışlar, ölüme terk, özgürlük


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
webmaster blog çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi