11-06-2009, 07:59 | #1 |
Ergenekon sanığı: Emirleri uyguladım
İkinci Ergenekon davasının tutuklu sanığı Emekli Albay Hasan Atilla Uğur, savunmasının birçok yerinde sadece komutanlarından aldığı emri yerine getirip, emirlerin dışına da çıkmadığını söyledi. Albay Uğur'un, aldığı emirlerin de suç unsuru taşımadığını ispat etmeye çalışması dikkat çekti. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın bugünkü duruşmasında sanık Hasan Atilla Uğur, "Savcı Zekeriya Öz'ün, benim aleyhimde ifade vermesi baskı yaptığı Emekli Albay Erdal Sarızeybek'in tanık olarak dinlenmesini istiyorum." dedi. İç Hizmet Kanunu hükümlerine göre emirlere ve amirlerine mutlak itaat ederek görev yaptığını savunan Uğur, "Emirsiz hiçbir faaliyet içinde bulunmadım. Bu davaya dahil edilmemin sebebi, 2003 ve 2004 yıllarında Jandarma Genel Komutanlığı İstihbarat Başkanlığı'nda görev yapmış olmamdır." diye konuştu. Komutanlarından hiçbir darbe içerikli ya da suç unsuru taşıyan emir almadığını söyleyen Uğur, "Verilen emirlerin amacı ve niyeti ast tarafından komutana sorulamaz." dedi. Üstlerinden aldığı emirlerin suç unsuru içermediğini iddia etmesine rağmen aldığı emirleri uygulayıp emirlerin dışına da çıkmadığını defalarca tekrarlayan Uğur, emir konusuyla ilgili Askeri İç Hizmet Kanunu'nun ilgili maddelerini okuduktan sonra, "Bunları da açıklamak zorundayım." diye konuştu. Hasan Atilla Uğur'un savunmasını tamamlamasının ardından çapraz sorgusuna geçildi. Savcı Mehmet Ali Pekgüzel'in sorularını yöneltmek için söz alması üzerine Hasan Atilla Uğur, "Şahsımla ilgili suçlamalar son derece onur kırıcıdır. İddianameyi okuduktan sonra savcıların bana her türlü hakarette bulunduğunu gördüm. Savcılar hakkında HSYK'ya suç duyurusunda bulunduğum için aramızda husumet vardır. Bu nedenle savcıların yönelteceği hiçbir soruya cevap vermeyeceğim. Ancak mahkeme heyetinin sorularına cevap vereceğim." dedi. Hasan Atilla Uğur, savcı Mehmet Ali Pekgüzel'in sorularına cevap vermemesi üzerine mahkeme başkanı Köksül Şengün de savcılara sorularını yanıt beklemeden art arda sormalarını söyledi. Savcı Pekgüzel'in "Birinci ve ikinci davadan kimleri tanıyorsunuz?" şekildeki sorusuna Uğur'un avukatı Zeki Aksoy itiraz ederek, 200'e yakın sanık olduğunu böyle bir genel soru yöneltilemeyeceğini söyledi. Avukat Aksoy, "Hani ikinci iddianamede müvekkilimin Muzaffer Tekin ile ya da Veli Küçük ile yaptığı bir telefon görüşmesi var mı?" diye sordu. Bunun üzerine Savcı Mehmet Ali Pekgüzel, birinci iddianameye ilişkin soruşturmanın yapıldığı dönemde Uğur'un, "Veli Küçük falan da alınmış" şeklindeki sözlerinin geçtiği telefon görüşmesini hatırlatınca avukat Aksoy yeniden söz alarak, "Bu konuşma da avukatı ile yaptığı özel bir görüşmedir. Yasadışı olarak kaydedilmiştir. Bu konuşmaya yönelik de soru sorulamaz." dedi. Mehmet Ali Pekgüzel'in peş peşe sıraladığı soruların ardından Savcı Nihat Taşkın sorularını yöneltti. Uğur, usulen okunan sorular karşısında sessiz kaldı. (CİHAN)
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
11-06-2009, 07:59 | #2 |
|
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|