AK Gençliğin Buluşma Noktası
Dini Konular Dinimiz hakkında öğrenmek ve paylaşmak istediğiniz herşey.



Konu Kapatılmıştır
Stil
Seçenekler
 
Alt 11-13-2009, 17:59   #1
Kullanıcı Adı
Üç mevsim
Exclamation Mustafa İslamoğlu: Boykot ve Tekfir Kampanyası
Boykot ve Tekfir Kampanyası


Es-Selam'u Aleyküm,

Sevgili hocam son 2-3 ay içerisinde ve özellikle şu sıralar Cübbeli Ahmet Hoca tarafından başlatılan aşırı derecede hakkınızda tekfir ve Hilal Tv' ye karşı hummalı bir boykot eylemi var. Eleştiri konularında ben de Cübbeli Ahmet Hoca ve diger ulema ile hem fikirim fakat tekfir ve boykot konusundaki uygulamaya karşıyım. Dün Cübbeli Ahmet Hoca Esenler’de sohbet verdi. Fakat hocam dünkü sohbette çok acayip birşeyler oldu. Bunun ben ilahî bir ikaz olarak görüyorum. Sohbet baştan sona kadar ses sistemindeki sorunla devam etti. Halbuki şu ana kadar degişik hocalar tarafından yüzlerce sohbet yapıldı burda hiçbir sorun yaşanmadı. Dün abartmıyorum 30-40 kere sohbette duraklama-devam etme hali yaşandı. Sohbet boyunca yarım veya 1 dakika ara ile sorun yaşandı, mikrofon ve kabloyu değiştirdiler 1-2 dakika sonra bunda da aynı sorunlar yaşandı, 2-3 kişi ne kadar uğraştılarsada bir türlü tamir edemediler ve sohbet bitene kadar böyle sürdü. Kısa ve uzun duraksamalar oldu. Hocaefendinin ses tellerinde sorun olduğu için ve cemaat te kalabalık olduğu için çıplak sesle de sohbet veremedi. Sohbetin sonunda Hocaefendi hoparlör sorunu nedeni ile geniş kapsamlı olarak Mustafa Âyetoğlu’nu anlatamadım dedi. Bugün başka bir hoca tarafından aynı yerde sohbet oldu ne ilginçtir ki en ufacık bir sorun bile yaşanmadı.

İlahî ikazdan biz de nasibimizi aldık nasıl mı? Peki anlatayım o zaman: Ben de sohbet sonunda Hocaefendinin haklı olduğunu arkadaşlarıma tasdik edici sözler söyledim eve geldim hanıma da sohbeti ballandırarak anlattım. Gece teheccüd namazına kalkmak için yatmıştım. Gece uyandım fakat tekrar uyuya kalmışım. Sabah namazına bile kalkamadık hatta öglen 12:00’da kıldık. Demek ki bir Müslüman âlimin böyle tekfir edilmesine kılımız bile kımıldamadığı ve sohbette biraz nefsimize hitap ettiği için galiba Allah Teala bize de kızdı sanırım.

Dünkü sohbeti baştan sona kadar ses cihazına kaydettim. Mahkemeye hakaret davası açmamak ve aleyhte kullanmamak üzere verebilirim.

Hocam sizi çok seviyorum fakat bir o kadar da kızıyorum bazen de atıp tutuyorum hakkınızı helal eder misiniz? Bana Sultanahmet kitap fuarında Güngören’deki yeni yere geleceğim sözünü vermiştiniz bunu hatırlatıyorum. Neyse lafı fazla uzatıp da vaktinizi almayayım.

Allaha Emanet Olun


***


Aleyküm selam ve rahmetullah,
Aziz Müslüman,

Bize açılan boykot ve tekfir kampanyası ilk değil. Sanırım bu sonuncu dalga ama son olacağa da benzemiyor. Gazzali merhumun, bu yolda tekfire uğramayanın ihlasından şüphe ederim gibi bir sözünü okumuştum. El-Hak doğruymuş.
Cübbeli Ahmet Hoca ile hiçbir tanışmışlığımız olmadı. Nasip değilmiş. Kendilerini tanımam. Fakat geriden iyi bilirim. Zira o bir Müslüman ve o tasavvuf terbiyesi almış bir insan. Nefis tezkiyesi ve ruh tasfiyesinden geçmiş olması lazım.İyi insanların bazen dilleri kendilerine ihanet ederler. Ahmet Hoca'nin dili bize karşı kampanya düzenlerken, tadlil ve tekfir ederken, iftira ve bühtan atarken, Allahu a'lem kendisine ihanet ediyor. Dediğim gibi, yoksa kendisi iyi bir insan olsa gerektir.


Size gelince...
Hakkımı helal etmemi istiyorsunuz. Ben size olan hakkımı ananızın ak sütü gibi helal ediyorum. Fakat bir husus var ki önemli: Müslüman'ın tekfiri, tadlili, iftira ve gıybet sadece kul hakkı'na girmez. Allah hakkı'na da girer. Zira mü'mine tekfir, Allah'ın yasakladığı bir haramdır. İftira etmak haramdır. Karalamak, tahkir, tezyif ve gıybet de haramdır. Bir haramı işlemek Allah hakkına tecavüzdür. Bunları yapan insan sadece kuldan helallik istemeyecek Allah'tan da af dilenecek ve istiğfar edecek. Bir de, eğer bu günahlar bir başka mü’minin ve mü’minlerin yanında yapılmış onlar da etkilenmişlerse, aynı yol ve yöntemlerle o etkilenen insanlara yanlış yapıldığının ilanı şarttır ki günahın tevbesi tam olsun ve sonuçları izale olsun.
Rabb’im bizleri kendi nefislerimizin kurduğu tuzaklardan korusun ve birbirimizi sevme liyakati lûtfetsin. Hocaefendiyi görürseniz selamlarımı ve kendisine kalbindeki bu yükten kurtulması için duacı olduğumu iletiniz.
Vesselam, veddua.



www.mustafaislamoğlu.com
13 Kasım 2009

 

Üç mevsim isimli Üye şimdilik offline konumundadır  
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 11-14-2009, 22:00   #2
Kullanıcı Adı
mpektas
Standart
Özgün irade sana beğeni vermek istiyorum ancak bu sitem beni başkalarına beğeni vermeye zorluyor!Bu ne ya başkasını beğenmiyorum belki!Dikdatörlük bu yapılan
mpektas isimli Üye şimdilik offline konumundadır  
Alt 11-14-2009, 22:01   #3
Kullanıcı Adı
mpektas
Standart
Harikasın be!
mpektas isimli Üye şimdilik offline konumundadır  
Alt 11-14-2009, 22:04   #4
Kullanıcı Adı
EpiVaTeS
Standart
Hocam gönlüne sağlık...
EpiVaTeS isimli Üye şimdilik offline konumundadır  
Alt 11-14-2009, 23:05   #5
Kullanıcı Adı
mpektas
Standart
Mustafa islamoğlu

Cübbeli Ahmet Hoca’nın kendi cemaatine “kesinlikle dinlemeyin, kitaplarını okumayın” fetvasını verdiği Mustafa İslamoğlu, hakkındaki iddialara kendi internet üzerinden açıklama yaptı.



Tarafsız habercilik adına her iki tarafın da görüşlerine sayfalarımızda yer veriyor, Mustafa İslamoğlu'nun cevabını yayınlıyoruz... İslamoğlu, Cübbeli Ahmet Hoca için, “İyi insanların bazen dilleri kendilerine ihanet ederler.” diyor.

Kurduğu internet televizyonunda Mustafa İslamoğlu için “dinlenemez” Nihat Hatipoğlu ve Ömer Döngeloğlu içinse “dinlenebilir” yorumunu yapan Cübbeli Ahmet Hoca’ya, “Ehlisünnet ve cemaatin dışında görüşler serdetmektedir. Kesinlikle dinlemeyin” dediği Mustafa İslamoğlu’ndan cevap geldi.

Haber7.com’da dün yayınlanan, “Cübbeli Hoca'dan akredite hoca listesi” başlıklı haberimizden sonra Mustafa İslamoğlu, Cübbeli Ahmet Hoca’nın iddialarına internet üzerinden verdiği cevapları gönderdi.
Mezhepçiliğe, hizipçiliğe karşı olduğu için yıllardan beri hakkında kampanyalara düzenlendiğini, iftiralar atıldığını söyleyen İslamoğlu’nun sözleri şöyle: “Benden Müslümanların birliğini bölen, parçalayan, ayrıcı bir tavır ve saldırı görmeyeceksiniz. Karnımdaki bıçağın sapında kardeşimin elini görsem yine de dönüp, ona onun imanına laf etmeyeceğim. Biz bu yakışır. Biz bize yakışını yapalım. Herkes de kendine yakışanı yapsın. Unutmayalım ki dostu sevindirenler Allah’ı da sevindirirler. Düşmanı sevindirenlerse Allah’ı üzerler. Rabbimiz üzenlerin başına geçmişte ne geldiyse gelecekte de o gelir. Allah’ın hakkını nasıl öderiz.”

Kendisi için “dinlenemez” fetvasını veren Cübbeli Ahmet Hoca ile bir tanışıklığı olmadığını fakat aldığı din eğitimini çok iyi bildiğini belirten İslamoğlu, Cübbeli Ahmet’in iftiralarla kendi geçmişine ihanet ettiğini söyledi. İslamoğlu Cübbeli Ahmet için şunları söyledi: “Cübbeli Ahmet Hoca ile hiçbir tanışmışlığımız olmadı. Nasip değilmiş. Kendilerini tanımam. Fakat geriden iyi bilirim. Zira o bir Müslüman ve tasavvuf terbiyesi almış bir insan. Nefis tezkiyesi ve ruh tasfiyesinden geçmiş olması lazım. İyi insanların bazen dilleri kendilerine ihanet ederler. Ahmet Hoca'nın dili bize karşı kampanya düzenlerken, tadlil ve tekfir ederken, iftira ve bühtan atarken, Allahu a'lem kendisine ihanet ediyor. Dediğim gibi, yoksa kendisi iyi bir insan olsa gerektir.”


Mustafa İslamoğlu, mezhepleri yok sayarak imamları küçümsediği ve Şia’nın görüşlerini ehlibeyt’e mal ettiği, kadınlarla tersten ilişkiye girilmesine cevaz verdiği, Sahabeye yakışmayacak ifadeler çirkin açıklamalarda bulunduğu, adetli kadının oruç tutup namaz kılabileceğini söylediği ve Ehlisünnet dışı fetvalar verdiği iddialarına da cevap veriyor.

İslamoğlu’nun hakkındaki iddialar üzerine verdiği cevaplar şöyle:

MEZHEPLERİ YOK SAYIP İMAMLARINI KÜÇÜMSEDİ Mİ?
Mezhepleri tahfif, tahkir ve tezyif etmem. Etmeyi de uygun bulmam. Çünkü mezhepler ve onların imamları bu ümmetin yıldızlarıdır. O mezhepler o mektepler olmasaydı milyonlarca Mü’min nasıl ibadet edeceğini bilmez nasıl davranacağını bilmezdi. Fıkıh hukuktur. Fıkıhsızlık hukuksuzluktur. İmam Şafi’ye, İmam Ahmet Bin Hambel’e, İmam-ı Azam Ebu Hanefi’ye, İmam Malik’e, İmam Cafer’e, İmam Zeyd’e, İmam İbni Hazm’a ve daha burada isimlerini sayamadığım imamlar haklarını helal etsinler. Diğer imamlara nasıl küçümseyici bakarım? Ben bu kadar edepsiz miyim? Hiç benim ağzımdan bunlar için tahkir cümlesi duyduğunuz oldu mu? Aranızda 10 senedir 15 senedir derslerimi devam eden onlarca kardeşimi görüyorum. Bir tek kelime sarf ettim mi? Böyle bir edepsizlik caiz midir? Doğru olur mu? Biz kıymet bilmezsek bizimde kıymetimizi bilmezler. Kaldı ki bu imamlar bizim semasızın yıldızlarıdır ve bu imamların mektepleri yani mezhepler bu ümmetin gerçekten yollarıdır.

Mezhepler bu ümmetin yollarıdır Ana cadde üzerindeki şeritlerdir. Kimisi o şeritten gider kimi bu şeritten Fakat benim yaptığım bir tek şey oldu o da kendimi bir mezheple tanımlamadım. Kendimi Müslüman olarak tanımlamakla iktifa ettim. Niye çünkü, Rabbim bizi Müslümanlar olarak tanımladı. Ben Müslümanların kendilerini mezhepleriyle tanımlamak yerine Müslüman olarak tanımlamalarını Rabbimizin bir arzusu olduğunu Kuran‘dan yola çıkarak bildim ve inandım. Onun için de kendimi mezhebimle tanımlamadım yoksa bende Hanefi mezhebindenim. Ama taklit etmem tahdit ederim, delillere uyarım. Çünkü bana böyle emrediliyor. Mezhebi imamı da emrediyor işin galibi. Ve dahası İmamı Azam Ebu Hanefi hakkında ilk yazdığım eserlerden biri “İmamlar ve sultanlar” isimli İmamı Azam’ın hayatını ele alan bir eserdir. Dolayısıyla mezhepleri ve onların mübarek imamlarını, tahfif, tahkir ve tezyif etmek hiç birimize yakışmaz. Yakışık kalmaz bizlere böyle düşüklük yakışmaz.

Buna rağmen bunları söylediğimi iddia eden iftira etmiş olur. Ben sadece “Allah’tan korkmasını” söylerim. “Ahiret var” derim. Ne kadar cesur olduğunu söylerim. Ne kadar cesursun derim böyle söyleyene. “Sizinle huzuru ilahiye çıkmayacak mıyız?”derim. Çıkarsak ne olacak orada dolayısıyla ölüm zor hesap zor. Hesabını veremeyeceğimiz şeyleri söylemeyelim

“SAHABAYE KARŞI ÇİRKİN İFADELER KULLANMADIM”
Yazmayan, söylemeyen, gizli kapaklı hiç kimsenin önüne çıkmayan biri değilim. Aksine kırkı aşkın eseri olan, binlerce makale veren, onlarca yıldır gazetelerde köşe yazmış, bugün yüz binlere televizyondan uzanan, 15 yıldır da derslerle herkesin huzurunda olan bir kişiyim. Allah’ın bir kulu, Kuran’ın bir talebesiyim. Dolayısıyla benim ağzımdan sahabeye dahil yakışmayacak ifadeler söylediğimi duyan bu ifadelerimi getirirse huzurlarında yakışmayan ifadeden dolayı sahabenin ruhundan özür dileyeceğim huzurunuzda da tövbe istiğfar edeceğim. Bir daha öyle bir hata işlemeyeceğim. Eğer sahabeye hakaret ettiysem kötü söylemişsem. Ama yapmamışsam bunu söyleyenlerin yakasına yapışacağım. Ne kadar cesaretliler. Hak ve hukuk bu kadar mı kayboldu?

KADINLARLA TERSTEN İLİŞKİYİ ONAYLIYOR MU?
Bu meselede bana sorulan soru aynen sitemde de var. Verdiğim cevap da aynen site de var. Oradan nasıl bu çıkıyor Allah aşkına insafa çağırıyorum. Vicdana davet ediyorum. Ben orada bu konuda İslam tarihinde iki ayrı görüş olduğunu fakat ehlisünnetin bu konuda ki fetvası ayeti kerim ye uygun olan fetvasıdır. “Kadınlarınız tarlanızdır. Ona nasıl yaklaşırsınız.”ayeti kerimesinde ehlisünnetin görüşünün ehli beytin görüşüne göre dosdoğru görüş olduğunu çünkü harfin tarla olduğunu tarlanın da çocuk elde edilen yani ürün elde edilen yer olduğunu diğer görüşün doğru olmadığını orada izah ettim. Kaldı ki burada soru sahibi bu ihtilaftan dolayı karşı tarafta olanları tahkir etmiş, küfretmiş, tahfif etmiş hatta tekfir etmiş. Ben orada tahkir, tahfif, tezyif edilmesinin yanlış olduğunu söyledim. Bu meselede gelen soruyu da verdiğim cevabı da orada tuttum. Fakat bu mesele de bu fakire yapılan iftiradır. Allah’ta görüyor, ümmet de görüyor insanlar da görüyor. Bunu yapanlara nasıl yaptıklarını içlerine nasıl sindiğini sormak istiyorum. Hakikaten kardeşinize bunu nasıl reva görüyorsunuz. Nasıl bu kadar yapıyorsunuz. Ölmeyecek misiniz? Allah’ın huzuruna çıkmayacak mısınız? Hesap sorulmayacak mı? Birbirimizden hakkımızı almayacak mıyız?

“ORUÇ TUTABİLİR, NAMAZ KILAMAZ” DEDİM
Namaz kılacağına dahil hiçbir fetva vermediğim gibi aksine namaz kılamaz diye kaç kere söyledim. Bu konuda dalga dalga iftira yayanları bir kez daha uyarıyorum. Allah’tan korkun. İnsan eti zehirlidir yemeyin. Oruç tutacağını da açıklıkla söyledim. Daha doğrusu oruç tutabileceğini ve bu konuda delil olarak Kur’an yeterlidir. Çünkü namaz için abdest gerekli oruç için abdest şart değil. Zaten hadiste de namaz kılmayana kaza gerekmez özel halde oruç tutmayana ise kaza gerekir. Dolayısıyla namaz ile orucun arasını ayırmak lazım. Ama kendini iyi hissediyorsa tutabilir, iyi hissetmiyorsa tutamaz. Onun için oruç meselesini namaz meselesinden ayırmışımdır. Oruç tutabilir istiyorsa. Bunu da Bakara Süresinin 175.ayetini delil göstererek hayızlının durumunu Kuran eza olarak almıştır.”Sana hayızdan soruyorlar de ki o bir ezadır.” ‘Eza’ kelimesi hastalığın bir küçüğü olarak geçiyor lügatlerde. Dolayısıyla hastanın oruca bahsine dâhil Kuran’da ayet var mı? Var. 185. ayetinde “Eğer ramazan da hasta iseniz ya da yolcu iseniz diğer günlerde gününe gün tutarsın. Dolayısıyla hastanın hükmüdür” dedim oruçta. “Ama namazdan muaf kılınmıştır” dedim. “Erkekler bir kere şehit olur kadınlar her ay şehit olur. Onları o hallerinde namazdaymış gibi görüyor” dedim. Bunu söyledim. Ne olur bana söylediğimi yakıştırın. Deyin ki “oruç istiyorsa tutabilir dedi” diyin. Bu iftira olmaz bu hakikattir. Ama namaz da kılar derseniz iftira olur. Ben böyle bir şey söylemedim.

ŞİA’YI ŞİRİN GÖSTERMEK Mİ İSTİYOR?
Ehli Beyt veya Şia ya sevimli göstermekte ne demek. Nefret ettirmekle ben çok mu sevinecek birileri? Yani Şia’dan ne kadar nefret ederseniz takvanız o kadar artar diye bir şey var mı? Ben böyle bir şeye inanmıyorum. Ehl-i Beyt mektebin inde bu ümmetin bir parçası olduğuna inanıyorum. Bu ümmetin vahdetine inanıyorum. Ümmetimizin bir tek ümmet olduğuna inanıyorum. Bu vahdeti sağlayamadan bizim başarının rüyasını göremeyeceğimize inanıyorum. Mezhep savaşlarıyla bu ümmetin harcadığı değerlerin tarih boyunca başımıza bela olduğuna inanıyorum. Onun için mezhep ihtilafına mezhep holiganlığına mezhep savaşına hayır diyorum. Dolayısıyla Ehlisünnetiyle Şia’sıyla bu ümmetin İslam ümmeti olduğunu kıblesinin Rabbi’nin Peygamberinin ve Kitabının bir olduğunu ihtilafınsa teferruatında olduğunu düşünüyorum bende böyle düşünüyorum. Bunu böyle bilirsiniz. Bunu böyle söyleseniz iftira olmaz. Ama bundan öte bir şey iftira olur.

EHLÜSNNET DIŞI FETVALAR MI VERİYOR?
Ehlisünnet dışı fetva ifadesini ben anlayamadım. Ehlisünnet içi fetva ehlisünnet dışı fetva nasıl oluyor. Mesela İmam Taberi ehlisünnet midir? Ehli biat midir? Ehli Şia mıdır? Nedir? Ehlisünnetin büyük imamlarından biridir. Fakat “ayak yıkamayı sünnet ayağı mesh etmeyi farz” olarak yazmış tefsirinde. Şimdi ne diyeceğiz, İmam Taberi’ye?Kısaca böyle.


Ersin Çelik’in haberi
[email protected]

Konu Üç mevsim tarafından (11-14-2009 Saat 23:22 ) değiştirilmiştir.. Sebep: düzenleme
mpektas isimli Üye şimdilik offline konumundadır  
Alt 11-14-2009, 23:18   #6
Kullanıcı Adı
mpektas
Standart
Mustafa İslamoğlu'nu karalayan zihniyetler keşke onun kim olduğunu anlayabilecek yani kişiliğindeki insani değerlerin üstünlüğünü kavrayabilecek vasıflarla doğmuş olsalardı!Aaa!Pardon ben şimdi Kadercilik yaptım değil mi?Halbu ki Mustafa İslamoğlu ne demişti:Allah insana irade vermiş.Seçim hakkı vermiş yani hakkıda yerleştirmiş içine batılı da seçmek ona kalmış.Bunlar benim cümlelerim ama hocanın kendi ifadeleri daha düzgün ve anlaşılırdır ki kader yok demez ve kaderin öyle bir tanımını yapar ki ayetlere dayanarak, ona kader yok diyor diyebilenlere ne yazık ki iftiradan öteye gidemeyecekler!

Konu mpektas tarafından (11-14-2009 Saat 23:30 ) değiştirilmiştir..
mpektas isimli Üye şimdilik offline konumundadır  
Alt 11-14-2009, 23:25   #7
Kullanıcı Adı
mpektas
Standart
Mustafa İslamoğlu'nun tefsirini açıp okuma zahmetine katlanmış yada okumak zor iştir vesselam açıp tv'den yada internetten izlemeye tenezzül etmiş bir zatımuhterem var mı ki çıkıp da onu mezhepsiz yapabilecek sözler söylediğine tanıklık edebilsin?
Kim olduğundan dahi bihaber oldukları bu insan Filistin için gözyaşı dökmüş hemde içten ki bazıları gibi kendi yavrusunu yiyip ardından gazel okumaz;islam ve müslümanlık uğruna savaşmıs bir şahsiyettir.
Bilmeden,dinlemeden,okumadan,GÖRMEDEN iftira etmenin alemi yok!

Konu mpektas tarafından (11-14-2009 Saat 23:30 ) değiştirilmiştir..
mpektas isimli Üye şimdilik offline konumundadır  
Alt 11-14-2009, 23:28   #8
Kullanıcı Adı
Gönülden
Standart
Mustafa İslamoğlu forumumuzda daha önce birçok tartışmanın konusu olmuştu...kendi yaşam alanlarımızda dahi şahsı adına çok sıkça aynı karalamalarla karşılaşıyoruz..
Şimdiye kadar okuduğum yazılarında görmediğim yanlışı hep başkalarının ağzından duydum...yazdığı her yazıyı birşeyler öğrenmek adına okudum nasiplendim inşallah..
Bir ilim insanı hakkında ilmine ve şahsına bu denli ağır suçlama ve iftiralar insanın omuzlarına taşıyamayacağı bir vebal yükler..
Mevlam hak yolunda olan ilim insanlarını aramızdan eksik etmesin...Resulullah gibi bildiği ilimini de hayatına ilmik ilmik işleyenlerden eylesin..
Paylaşım için teşekkürler




Gönülden isimli Üye şimdilik offline konumundadır  
Alt 11-14-2009, 23:34   #9
Kullanıcı Adı
Üç mevsim
Standart
İslami ilimler sahasındaki derin fıkhi alanı futbol stadyumuna çevirmek isteyen aşırı saldırgan tutumlu bazı çevrelere tavsiyemiz sadece; İslam Ahlakı.. olacaktır.


Dinimizin sadece kendi anlayışlarıyla yorumlanabileceğini zanneden, mezhepçilik saplantılı, gelenekçilik kalıplarını aşamayarak İslamın özünü, ruhunu sürekli baskılayan, eleştiriye, ilmi açılıma tahammül gösteremeyip çirkefliğe sarılanlara karşı İslam ahlakına yakışan tavırla verceğimiz cevap sadece bir cümlerdir;


Bizden bu çirkefliği asla göremeyeceksiniz, size uymayacağız, size sizin gibi karşılık vermeyeceğiz. Çünkü sorumluluğumuzun bilincindeyiz.


Mustafa İslamoğlu asrın yetiştirdiği en değerli alimlerdendir, onu ne Cübbeli Hoca'ya yediririz ne bir başkasına..
Üç mevsim isimli Üye şimdilik offline konumundadır  
Alt 11-14-2009, 23:38   #10
Kullanıcı Adı
mpektas
Standart
Helal olsun sana Özgün İrade!Senin gibi düşünenlerin var olduğunu bilmek insanda antibiyotik etkisi yaratıyor.Şöyle bağışıklık sistemini güçlendirecek güzel bir karışım

mpektas isimli Üye şimdilik offline konumundadır  
Konu Kapatılmıştır

Etiketler... Lütfen konu içeriği ile ilgili kelimeler ekliyelim
boykot ve tekfir, mustsfa islamoğlu


Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
webmaster blog çarşamba pasta