![]() |
#1 |
![]() ![]() Küçük bir karınca kalemin kağıt üstüne bir şeyler yazdığını gördü. Gitti ![]() söyledi. "O kalem kağıda şaşılacak şeyler yazdı. Fesleğen gibi ![]() Karıncanın biri dedi ki: "O ![]() Bu kalem iş görmekte esas değil fer'dir." Diğer bir karınca: "İş ne parmaktan ne de kalemden geliyor" dedi. "İş asıl koldan geliyor. Çünkü zayıf parmaklar ![]() onun zorlaması ile kalemi tutuyor ve yazdırıyor." Bu görüşler ![]() Karıncaların beyine kadar ulaştı. Karıncaların beyinin birazcık anlayışı vardı ![]() Dedi ki: "Bu hüneri suretten ![]() yahut ölen bir kişinin böyle şeylerden haberi bile yoktur." Suret ![]() ![]() Cansızdır ![]() ![]() ![]() ve ihsanı olmayınca ![]() karınca beyinin haberi yoktu. Allah bir an için olsun ![]() akıldan yardımını kesecek olsa ![]() ![]() aptallıklar etmeye başlar." Bakma yâ Râbb sevâd-ı defterime Onu yak ateşe benim yerime Bu nâme ki evvelde ricâdır, Âhirde tazarru vü duâdır.
![]() |
|
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() Yaziyi okuyunca su âyet aklima geldi;
[...] Içinizden kimi vefat eder; yine içinizden kimi de ömrün en verimsiz çagina kadar götürülür; ta ki bilen bir kimse olduktan sonra bir sey bilmez hale gelsin. [...] (Hac sûresi, 5. âyet) |
|
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|