01-04-2010, 20:07 | #1 |
Bu Dünya; Dostum…
Bu dünya; dostum Bu dünya neler gördü neler, Kendi kendini imha etmede bu dünya Bir yandan var ederken, bir yandan yok etmede Adaleti, iyiliği, doğruluğu isteyen ve yaşayanlara zindan edilmede, Ülkeler, şehirler, evler yıkılmada, Bu dünya var ya, bu dünya dostum… İnsan kadar karmaşık, insan kadar yüce, insan kadar alçak Unutturmada insana tarihini, geleceğini, şuurunu, Egemenlere köle yetiştirmede, Aklını, kalbini yok etmede, Çocukların üzerine bombalar yağdırmada, Malını bölüştürmeden, mülkiyet iddiasında, Tüm dünya kendine amade olsun istiyor, Fakirlerin, yetimlerin, mahrumların elindekine göz dikmede, Kurduğu şehir hapishanelerinde insanların vicdanını eziyor, kanatıyor, Bir yandan sefahat, eğlence, zenginlik ve refah Bir yanda yoksulluk, yoksunluk, mahrumiyet, mazlumiyet Bu dünya, ah bu dünya… İnsanın yurdu, evi, Neler gördü ve daha neler görecek, Anıyor insanlık yaşayanların hatıralarını, Nice zalimlerin, zulümlerin, savaşların, medeniyetlerin Bir umut daima insanı diri tutan, Bir umut, gelecek olan bir adalet rüyasıdır, Ama umudu bile çok görmede bu dünya Bunu da söndürmek, yok etmek için seferber ediyor tüm sözlerini, kelimelerini ve silahlarını… Ve bu dünya; dostum, üstad Sait Faik’in resmettiği gibi; “Köpek leşi gibi uyuyor dünya: yok, yok öyle değil… Köpek leşi, kokusu yönünden iğrenç yoksa ölmüş bir köpekte kırılmış bir çocuk oyuncağının hüznünden başka, tatsız ne vardır? Koku cihetinden öyle bu dünya. Pis bir şehir bu. Alabildiğine pis dünya: bir gezmemiş kanepe, sümük sürülmemiş, tükürülmemiş, balgam atılmamış hiçbir yeri yok. Yakamızdaki kir, fabrika dumanından değil, pislikten, tozdan, mikroptan. Bu şehir laubaliliğin, kötülüğün, ikiyüzlülüğün kaynaştığı bir dünya. İyi insanlar yok mu? Dolu. Ama nasıl çekilmişler, nasıl ürkmüşler, nasıl kapanmışlar bir yere? Neredeler? Bu dünyada düşünülemez. Düşünmek iyi değil, sıhhate muzurdur. Allah’ı bile düşünemezsin. Düşündün müydü karşına onun namına iğrenç mecmualar, nefesleri yırtık para kokan şairler, ölü bekleyen imamlar çıkar. Avaidini isterler”. (Mahalle Kahvesi- Sait Faik) Evet dostum, Bu dünyada yaşayanlar ve yaşatanlar Düşman bellenmiş Ama her şeye rağmen, Son bir umut, son bir cephe, son bir hendek, son bir söz daha var! Not: Sait Faik hikâyesinde şehir olarak belirttiği mekânı dünya ile örtüştüğü için bu şekilde paylaşmak istedim. Cevat Benar
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|