![]() |
#1 |
![]() A. Mourois: “Herkese gülümseyin. Çünkü herkesin kendine itimada ihtiyacı vardır. Bir insana bu itimadı veren en büyük şey de karşısındakinin yüzünde bir tebessüm görmektir.” diyor.
Ne kadar doğru değil mi? Bunun en güzel kanıtlarından biri de bugünlerde dolaşan e-mail’lerden birinde mevcut. Şöyle deniyor: “Küçük kız, tanımadığı bir yabancıya gülümsedi. Bu gülümseme adamın kendisini daha iyi hissetmesini sağladı. Bu hava içinde yakın geçmişte kendisine yardım eden bir dosta teşekkür etmediğini hatırladı. Hemen bir not yazdı ve ona yolladı. Arkadaşı bu nottan o kadar keyiflendi ki, her öğle yemeği yediği lokantada garson kadına yüklü bir bahşiş verdi. Garson kadın ilk defa böyle bir bahşiş alıyordu. Akşam eve giderken kazandığı paranın bir kısmını her zaman köşe başında oturan fakir adamın şapkasına bıraktı. Adam öyle minnettar oldu ki, iki gündür boğazından tek lokma geçmemişti. Karnını doyurduktan sonra, bir apartman bodrumundaki, tek odasının yolunu tuttu. Öyle neşeliydi ki, bir saçak altında titreyen köpek yavrusunu görünce kucağına alıverdi. Küçük köpek, gecenin soğuğundan kurtulduğu için mutluydu. Sıcak odada sabaha kadar koşuşturdu. Gece yarısından sonra apartmanı dumanlar sardı. Dumanı koklayan köpek öyle bir havlamaya başladı ki, önce fakir adam uyandı. Sonra bütün apartman halkı. Anneler, babalar dumandan boğulmak üzere olan yavrularını kucaklayıp onları ölümden kurtardılar. Bütün bunların hepsi tek kuruşluk maliyeti olmayan TEBESSÜM sonucuydu.” Görüyorsunuz, bir tebessümle başlayan gün, ne kazançlar sağlıyor? Hem de hiçbir mali külfeti olmadığı halde. Tebessüm, her şeyden önce insana cesaret verir. Çünkü tebessüm sahibi kişiler, kusurları hoş gören, hatta affeden insanlardır. Aşağı yukarı her insan, dünyaya ilk adımını atmaya başlayan her çocuğa tebessüm ile bakar. Onun yanlışlıklar yapabileceğini peşinen kabul ettiği için de yaptığı bu yanlışlardan dolayı cezalandıracağı yerde gülümseyen bir ifade takınır. İşte çocuklara gösterdiğimiz bu toleransı büyüklere de gösterebildiğimiz gün dünyanın hali bir başka olur. Olgun insanlarda bu toleransı görmekteyiz ve onlar hatadan ziyade çare aramaktadırlar. İki günlük bu dünya hayatında kalp kırmaya, çatık kaşla dolaşmaya ne gerek var? Olgun ve tebessümü bol olan insanlar arasında ve öyle çevrelerde yaşamak, kişilere cidden bir başka keyif verir. Oralarda hayat tadına doyulmayacak kadar güzeldir. Bizler her şeyden önce insanız ve güler yüzlü olmaya biraz da mecburuz. Hayvanlardan bir farkımız da bu değil mi? Hiç siz ömrünüzde tebessüm eden, kahkahalar savuran bir hayvan gördünüz mü? Öyleyse insana özgü bir durum olan bu tebessüm nimetinden fazlaca yararlanarak daha güzel bir dünya oluşturmak için gayret sarf edelim. Temeli maddeye doğru kayıp giden dünyamızda bugün eskiye oranla daha az tebessümle karşılaşıyoruz. Neredeyse candan bir tebessüm gösterenlerin sayısı yok denecek kadar azalmış. Herkeste bir şüphe, herkeste bir korku, herkeste daha da kötüye giden bir düşünce ve endişe. Böyle bir toplumda yaşamak cidden oldukça can sıkıcı. Böyle bir toplumda sizler bari karşılaştığınız kişilere tebessüm ederseniz, havayı yumuşatır ve çevrenize mutluluğu hakim kılarsınız. Aslında bizi hayattan şikayete sevk eden şey: karşılaştığımız zorlukların büyüklüğü değil, bu konuda yeteri kadar kuvvetli olamayışımızla ilgilidir. Bir doktor olan Wilhelm Hufeland, aynen şöyle diyor: “Hayatı kısaltan tesirler arasında hüzün, yeis, korku, hasret, utangaçlık ve nefret başlıca yeri tutar. Fakat insanın hem ruhuna, hem de vücuduna birlikte etki eden hallerden en sağlıklısı tebessümdür. Tebessüm hazmı kolaylaştırır, kan dolaşımı ve terlemeyi daha normal bir şekle sokar. Kısaca bir tebessüm bütün organların kuvveti üzerinde tazeleyici bir tesir bırakır.” Hayatın bütün dertlerini bizler çekmek zorunda değiliz. Hayatın dertleri yanında zevklerinin de olduğunu unutmayalım. Elimizden geldiğince insan kardeşlerimizin yardımına koşup onlara tebessümler dağıtalım. Bize maddi bir külfet yüklemeyeceğine göre bunu deneyelim. Hem Peygamberimizin şu sözünü de unutmayalım: “Güler yüz, sadakadır.”
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() Temeli maddeye doğru kayıp giden dünyamızda bugün eskiye oranla daha az tebessümle karşılaşıyoruz. Neredeyse candan bir tebessüm gösterenlerin sayısı yok denecek kadar azalmış. Herkeste bir şüphe, herkeste bir korku, herkeste daha da kötüye giden bir düşünce ve endişe.
Yüzümüzdeki tebessümleri ç/almak isteyenlere inat gülümseyebilmek... |
|
![]() |
![]() |
#3 |
![]() sizin o güzel yorumunuzdan sonra rica ederim yalçın başkanımdan başka birşey söyleyemiyorum
![]() ![]() |
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|