01-08-2010, 17:47 | #1 |
Osmanlı Ticari Hayatında Çarşı Ve Bedestenler...
Osmanlı Ticari Hayatında Çarşı Ve Bedestenler
Osmanlılarda canlı kesif bir ticaret hayatının ortaya çıkmasında çarşı ve bedestenlerin önemli bir yeri vardır. Farsça ÇARSU kelimesi dilimize çarşı şeklinde girmiş olup üstü kapalı pazarlara verilen isimdir. Çok eskiden değerli kumaşların satıldığı yerlere Bezzazistan denirdi. Zamanla Osmanlı toplumunda bedesten şeklinde kullanılır hale gelmiştir. Ticari hayatın çekirdeğini teşkil eden bedestenler sonraları kıymetli malların (mücevher, porselen, ipekli kumaş vs.) alım, satımına tahsis edilmiştir. Bedestenler aynı zamanda bir kapalı çarşı olup; dört tarafı demir kapılı, üzerleri kubbe ile örtülü, emin ve mahfuz taş binalardı. Bedestenlerin etrafını dükkânlar, arasta denilen kapalı çarşılar, iş hanları çevirirdi. Bedestenler bu ticari külliyenin ortasında, yüksek taş yapılan ve kubbeleri ile bir iç kule gibi yükselirdi. Hem sağlamlık hem de yangınlara karşı korunmak için bedesten inşaalarında taş kullanılmıştır. Çarşı esnafı ve halk her türlü kıymetli eşya ve mallarım küçük bir ücret karşılığı buralarda muhafaza ederlerdi. Bedestenlere tevdi edilerek zamanla alınmamış ve mirasçısı çıkmamış olan eşya ve mallar devlet hazinesine aktarılır, bilhassa bu tür emvalin hayır işlerine harcanmasına dikkat edilirdi. Bedestenlerde ancak emin, dürüst, ahlaklı insanlar dükkan sahibi olabilirdi. En ufak yolsuzluğu görülenlerin bedesten ile ilişiği kesilirdi. Buralarda devlet kontrolünü muhtesip denilen memurlar sağlardı. Anadolu ve Rumeli’nin bilhassa kervan ve transit yolları üzerinde bulunan şehirlerde bedesten ve kapalı çarşılar vardı. Çarşı ve bedestenlerin en büyükleri İstanbul’daydı. İstanbul’daki, kapalı çarşı içindeki dört bine yakın dükkânıyla bir kasabayı andırır. Aynı zamanda dünyada bu tip çarşıların en büyüğüdür. Osmanlıların geliştirdikleri bu kapalı çarşılar batıda çok sonraları ortaya çıkacak ve batı Osmanlı’yı bu sahada örnek alacaktır. Kapalı çarşıda dükkânların yanı sıra 5 cami, 1 mektep, 7 çeşme ve 1 sebil vardı. Yine dünya tarihinde ticaret merkezlerinin içine ilk kez okul açanlar Osmanlılar olmuştur. Bugün bazı sanayi merkezlerinde çıraklık okulları açılmaya çalışılmaktadır. Ecdad yüzyıllar önce bunu planlamış ve pratik olarak uygulamıştır. Ayrıca çarşı esnafı cami derslerine katılır, bilgi dağarcığını takviye ve tekmil e- derdi. Devamlı olarak alışveriş ve para ile uğraşan bu insanlar, insanın mühim ve vazgeçilmez bir yönünü oluşturan kalb ve ruhlarını maddeye esir olmaktan bu ders halkalarına katılarak muhafaza ederlerdi. Kapalı çarşıda hanlar ve sokaklar satılan mallara göre adlandırılırdı. Terziler sokağı, kalpakçılar sokağı, sahaflar çarşısı vs. Sokak kavşakları bir meydana açılır, sabahları işine gelen esnaf önce bu meydana toplanır, yapılan duaya iştirak ettikten sonra dükkanını açardı. Bugün hala bu meydana “dua meydanı” denmektedir. Bir zamanlar birçok sahada olduğu gibi ticari sahada da insanlığa rehber ve muallim olan bir ecdadın torunlarının yine onlara yakışır bir keyfiyette tekrar arz-ı endam etmesi ümidiyle,…
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
01-08-2010, 18:12 | #2 |
Amin inşAllah. Bu arada çok çok güzel bir paylaşımdı. Teşekkürler..
|
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|