![]() |
#1 |
![]() 11 Ocak akşamı bekar bir TBMM çalışanı kadın doğum yapınca, gözler gizli babaya çevrildi.
Ankara’da dedikodu kazanı kaynıyor. Bekar bir kadın 11 Ocak akşamı 18:27’de özel bir hastanede bir erkek çocuk dünyaya getirdi. Genç kadın, uzun süredir evli ve iki çocuk babası bir bürokratla aşk yaşıyordu. 'Demokrasinin mabedinin' önemli isimlerinden biriyle... Ali Eyüboğlu / Milliyet TBMM BUNU KONUŞUYOR Şimdilerde Ankara’nın havası sert mi sert. Başkentte havanın bu kadar sert olmasının nedenleri çeşitli. Suikast planları, krokiler, kozmik odalar, Poyrazköy’den gelen soğuk hava dalgası, ‘balyoz’ sesleri Ankara’nın toz duman olmasına yetti. Benim İstanbul’u bırakıp, yazı günüm olmayan Pazar günü Ankara’yı yazmamın sebebi bunlar değil. Benimkisi Ankara’nın düşük yoğunluklu gündemine dair. Ankara’daki dedikodu kazanından çıkan duman 450 kilometre uzaktaki İstanbul’dan göründüğüne göre varın hesap edin yanan ateşin gücünü. Şu günlerde Ankara’da ve özellikle de TBMM’de en çok konuşulan bu konunun kahramanlarının adları bende saklı. İsimlerini yazmamanın sebebi, kişilik haklarına duyduğum saygı. O nedenle kahramanlarımızın kimler olduğunu ve ne iş yaptıklarını açık açık yazmayacağım, ama ipuçları vereceğim. ‘Pazar bulmacası’ gibi Alice’yi takip edenler bilir, bu tür yazılar yazmam. Bunu bir ‘Pazar bulmacası’ sayın. Gelelim olaya... 11 Ocak 2010 Pazartesi günü saat 18.27’de Ankara’da özel bir hastanede doğum yapan bekar bir kadın nur topu gibi bir oğlan dünyaya getirir. Kadın ve dünyaya getirdiği oğlu 13 Ocak 2010 Çarşamba günü de hastaneden taburcu edilir. Özel hastaneden başkente yayılan bu bilgi başta TBMM olmak üzere Ankara kulislerini hareketlendirir. Çünkü doğum yapan kadın bekardır ve TBMM çalışanıdır. Diyeceksiniz ki, “Bir kadının evlenmeden çocuk sahibi olmasından başkalarına ne?” Haklısınız. Konunun mesele yapılmasına gelince: Bunun için 20 günlük anne ile TBMM’deki ‘hamisi’nin iş serüvenini anlatmalıyım. Halen TBMM’de üst düzey bir bürokrat olarak görev yapan birinin yıllar önceki görev yeri bakanlıklardan biriydi. Orada ‘müsteşar yardımcısı’ olarak görev yapıyordu. Söz konusu güzel kadın da o bakanlıkta ‘işçi’ olarak çalışıyordu. Müsteşar yardımcısı, genç kadındaki cevheri keşfetti ve onu asistanı yaptı. ‘İşçi’ydi sekreter oldu Müsteşar Yardımcısı’na sonra Allah, “Yürü ya kulum” dedi. Bülent Arınç’ın başkan olduğu dönemde TBMM’ye geçti, Köksal Toptan döneminde de halen bulunduğu göreve terfi etti. Bürokratımız TBMM’ye geçer geçmez, asistanını da yanına aldı. Zamanla onu sekreteri yaptı. Kadının, bakanlıkta ‘işçi’yken önce asistan, ardından da TBMM’de sekreter yapılması muhalefet milletvekillerini rahatsız etti. Hatta CHP Milletvekillerinden biri TBMM’ye “Ne iş?” diye yazılı bir soru önergesi verdi. TBMM’nin evli ve iki çocuk sahibi üst düzey bürokratı ile doğum yapan bekar sekreterinin yıllara dayanan yakın mesai ilişkisi haliyle ‘durumdan vazife çıkaranlar’ı harekete geçirdi. Kuşkuları giderir mi, yoksa yeni soru işaretlerinin doğmasına mı neden mi olur bilemem. Ulaştığım bir ‘son dakika’ bilgisi var ki, önemli. 20 gün önce dünyaya gelen bebeğin nüfus kağıdı da çıktı. ‘Baba’ hanesinde kuşkulanan adamın değil, başka birinin adı yazılı. Üstelik ‘anne’ ile ‘baba’nın soyadı da aynı. (Ali Eyüboğlu - Milliyet)
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() Ne bu siyaset mi magazin mi? Saçma sapan bir konu, rahat bırakın insanları ya!
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
![]() Kararı sen ver Merve.Sonuçta meclis çatısı altında olan bir şey.
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
![]() Halbuki bu yaşam felsefesine yabancı olmayanların bu model ile muhafazak cephede gedik acmaya çalışması çok komik sonuçta temelde insanalrın genelinde zaaf vardır ama bunu psikolojik harp mücadelesine dair etmek ultra laiklerin karakteri olmuş.
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
#5 |
![]() Akp li bir bürokratın olduğunu anladın yani sen de bravo. Hani ne biliyim muhafazakar denilen bir parti de içki içen bakana hoş görü çerçevesinden, böyle bir bürokratın yaptığına da ''zaaf'' diyip, karşı görüşten biri ya da birilerinin bu ve benzeri bir şey yaptığında günlerce konuşmanız,Orduda içilen içkiyi günlerce konuşmanız ne kadar çifte standart bir yaklaşım
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
#6 | |
![]() Alıntı:
|
||
![]() |
![]() |
![]() |
#7 |
![]() Tabi yandaş medyadan değil ya o yüzden güvenilir değil değil mi? Normaldir. 45 gün boyunca Tekel işçilerini görmezden gelen yandaş medyanız, Türk - iş Başkanı ile Erdoğan bir araya geldiğinde haber yapan medya organlarının yazdığı güvenilir oluyor ama sözde çok sesliliği savunan sizler farklı görüşten bir yayının haberlerine bunu diyorsunuz. bu ne perhiz bu ne lahana turşusu.
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
#8 |
![]() Kişi kendinden sorumludur!Tayyip Erdoğan tüm devlet memurlarının başına müfettiş veyahut polis dikecek kudrette sahip değildir!Bu v.b olaylar hemen hemen hayatın her alanında meydana gelebilmektedir!Lakin bu haberdeki ileri zekalılığa dikkatinizi çekmek istiyorum!?Haberi yapan kurum ve kişi ile birlikte foruma taşıyan zevattın asıl emellerinin ne olduğunu söylemeye gerek yok herhalde!İleri zekalı arkadaşlar malüm konu üzerinden AK Partiyi karalama derdinde!Bu oldukça basit ve alçakça bir karalama örneğidir!Velev ki doğru olsun.Bürokrat ile TBMM çalışanı bayanın AK Parti görüşlü olduğunu idda edebilir misiniz?Kalplerine girip baktınız mı?Ne malüm sizin mahalleden olmadıkları
![]() |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#9 |
![]() Kimmiş bu, ismi, cismi vs. yok mu? mahalle arasında dedikodu eden ahlaksızlar gibi böyle dedikodu basında nasıl yayınlanır anlamıyorum.
İsim vermeyceksin, soyad vermeyceksin böyle böyle diye dedikodu üreteceksin. Adam gibi yüreğin yetiyorsa bu ahlaksızlığı yapanın ismini soyadını vs. versene. İsim vermeden bu şekilde yazmak en az o kişinin yaptığı iddia edilen olay kadar gayri ahlakidir. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#10 |
![]() Kimmiş bu, ismi, cismi vs. yok mu? mahalle arasında dedikodu eden ahlaksızlar gibi böyle dedikodu basında nasıl yayınlanır anlamıyorum.
İsim vermeyceksin, soyad vermeyceksin böyle böyle diye dedikodu üreteceksin. Adam gibi yüreğin yetiyorsa bu ahlaksızlığı yapanın ismini soyadını vs. versene. İsim vermeden bu şekilde yazmak en az o kişinin yaptığı iddia edilen olay kadar gayri ahlakidir. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|