AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

[SSS]

Ülkemiz demokrasi yolunda mesafe almaya başladı. Her yeni gün, Tekel işçileri gibi
toplumun bir bölümü ve eczacılar ve doktorlar gibi bazı meslek mensupları eylem yapıyorlar.
Hak aramak için eylem yapmak tabii ki demokratik bir hak. Buna itirazımız olamaz.
Nitekim, yazılı ve görsel basınımız, yani medyamız büyük oranda bu eylemleri haklı olup olmadığını araştırmadan irdelemeden destekliyorlar. Kamu oyunda da her eylemin haklılığı konusunda genellikle de peşin bir imaj oluşuyor.
‘’ Madem eylem yapıyorlar, direniyorlar, bir mücadeleye girişmişler, demek ki haksızlığa uğramışlar, hak arıyorlar. ‘’
Acaba öyle midir ? Yani yapılan her eylem haklımıdır. ?
Her eylemin gerekçesi hak aramak mıdır yoksa hak sahibi olunmasa da menfaatleri korumak gibi başka sebepler de mi vardır eylemin derinliklerinde ?
Genellikle konunun bu yönüne hiç değinilmez, araştırılmaz medyamızca. Ya tam destek verilir eyleme ya da konu sadece haber olarak verilir. Fakat katiyetle eylemin haksızlığı üzerine bir satır veya bir tek cümle kullanılmaz. Eylemin bu yönüne tabu gibi yaklaşılmaz.
İşte bu gün ben sert tepki ve eleştirileri göze alarak son dönemde kamu oyunu meşgul eden iki eylemin haksız olduğunu belirteceğim:
Evet, Tekel işçilerinin ve sağlık hizmetlerinde gündemde olan ‘’ Tam Gün Yasasını ‘’ karşı çıkma eylemi yapan doktorlarımızın eylemleri haksızdır !
Öne Tekel işçilerinin eylemini ele alalım:
Çağın ekonomik zorunluluğu sebebi ile devletler, üretim ve hizmet sektörlerinden ellerini çekmekte ve bu sektörlerdeki kuruluşlar özel sektöre devredilmektedir. Buna çok büyük zorunluluk vardır ve bizde de öyle yapılmıştır. Bunlardan Tekel idaresindeki üretim konusu olan üretim işleri çok büyük oranda özelleştirilmiştir.
Ortada 12000 Tekel işçisi vardır fakat Tekel idaresi kalmamıştır.
‘’ Emek kutsaldır ! ‘’ Çok güzel söz ama, bu olayda emekçi vardır fakat bunların ürettiği bir husus yoktur, Yani ‘’ emek ‘’ yoktur.
Devletimiz tütün depolarında bir iş v üretim yapmadan bekleşen bu 12000 kişiye her ay muntazaman maaş ödemektedir.
Hele bu ekonomik kriz döneminde işsiz kalmak çok kötü. İşin bu yönü vahim. Ama bu insanlar özel sektörde olsalardı bir gün dahi bir şey üretmeden ücret alabilirler miydi ?
Çalışmayan ve bir şey üretmeyen insanlara devamlı boş oturtup ücret ödemek hangi ekonomi sistemine sığar ? Ve bunun faturası çalışan ve vergilerini ödeyen diğer insanlara çıkmıyor mu ?

Gelelim doktorlarımıza.
Daha öncesi içinde yaşadığımız sağlık sistemini anımsayacaksınız. Uzman hekimlerin büyük çoğunluğu devlet hastaneleri ve sağlık kurumlarında ücretle çalışıyorlar ve ayrıca isteyen dışarıda da muayene açabiliyordu. Yani devletten bir memur olarak maaş alıyorlar, memur statüsüne sahiptiler. Aynı zamanda da serbest meslek sahibi olarak dışarıda da muayenehane açıp gelir temin edebiliyorlardı. Sistem nasıl işliyordu, bileceksiniz. Bir devlet hastanesinde yatıp tedavi olabilmenin yolu, o doktorun özel muayenehanesine ayrıca gidip muayene ücreti ödemek, eğer operasyon gerekiyorsa ödemek zorunda olduğu ‘’ bıçak ücreti ‘’ için pazarlık etmesi gerekiyordu. Tabii sağlık sigortasına tabi olup, güya devletin sağlık hizmeti yapma garantisi verdiği memur, işçi ve emeklilerinden bahsediyoruz.
Devlet hastane açıp, tüm giderlerini karşılıyor bu arada doktorlara maaş ödüyor. Güya sağlık hizmeti garantisi altındaki sigortalı vatandaş uzman hekime önce muayene sonra da bıçak ücreti ödüyordu.
Bir çarpıklık vardı bu işte. Bunu herkes biliyordu. Ama doktorların menfaatlerine kimse müdahale etmeyi göze alamıyordu.
Gerekçe ?
Doktor ücretlerinin yetersizliği. Mevcut ücretlerle tam gün yasası çıkarılsa kamuda doktor kalmayacaktı. Bu son ‘’ Tam Gün Yasası ‘’ buna çözüm olarak getirildi. Kamuda iş alan doktorlar tam gün çalışmak zorunda kalacak ve dışarıda da muayenehane açamayacaklardır. Bunun karşılığında da doktor aylık ücretlerinde önemli bir yükselme sağlanmaktadır.

[Eşref]

Tam gün yasasına tamamen katılıyorum. Tekel işçilerinin durumu ise daha karışık. Herşeyden önce işsizlik sigortası olayını bence daha düzenli bir hale getirmek gerekiyor. Sonuçta yazıda da ifade edildiği gibi ortada bir emek kalmamış. Emekçiyi mağdur etmemenin en güzel yolu işsizlik sigortasıdır.

Şu an ülkemizdeki mevcut işsizlik sigortası sisteminin sağlıklı işlemediği kanaatindeyim.

[Kadızâde Rûmi]

SSS Nickli Üyeden Alıntı

Nitekim, yazılı ve görsel basınımız, yani medyamız büyük oranda bu eylemleri haklı olup olmadığını araştırmadan irdelemeden destekliyorlar. Kamu oyunda da her eylemin haklılığı konusunda genellikle de peşin bir imaj oluşuyor.

Bunu yapanlar gözlemlediğimiz kadarıyla Ak Parti karşıtı medyadır. Ben bu hadiseyi, medyanın partimizi yıkmaya yönelik gizli bir darbesi olarak görüyorum.