AK Gençliğin Buluşma Noktası
Yeni Şafak , Akit ve Milat "Yeni Şafak" ve "Vakit" Gazetesi köşe yazıları / Vakit'ten Hafızalardan Silinmeyen Habercilik Başarıları..



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 02-03-2010, 04:41   #1
Kullanıcı Adı
CeVHeR
Exclamation Gerçeker, bu gerçekleri bilmiyor mu? ( Ali KARAHASANOĞLU )


Ben isterim ki; özellikle hukukçular, çifte standartlı olmasınlar.
Bir yerde söylediklerini, diğer yerde inkâr etmesinler.. İnkâr edici nitelikte bir görüşe imza atmasınlar..
Bir bütünlük içinde kanaatlerini açıklasınlar.
Siyasi mülâhazalarla çelişkili fikirler ortaya koymasınlar.
Örnek hukukçumuz kim?
Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker!
YARSAV Üyesi olduğu bilinen Hasan Bey, EPDK’ya seçilen yeni üyelerin yemin töreninde, çeşitli konularda görüşlerini açıklamış!
Mesela ne demiş?
“12 Eylül Anayasası ile yargı bağımsızlığının geri götürüldüğü, gittiği gerçeği ortadadır.”
Bu birinci tesbit..
Demek ki, 12 Eylül Anayasası ile, yargı bağımsızlığı, daha önce olduğundan, daha geriye götürülmüş!
12 Eylül’den önce, 1961 Anayasası’nın yürürlükte olduğunu hiç hatırlatmaya gerek yok tabiî..
Bu tesbitten sonra, aynı Yargıtay Başkanı, şunları söylüyor: “TBMM'nin oraya (HSYK’ya) üye seçmesi, yargının siyasallaşmasına neden olur kaygısı duyuyoruz.”
Şimdi bu cümleyi sarfeden bir hukukçunun, ya 1961 Anayasası’nı hiç bilmemesi gerekir.. Ki böyle bir bilgisizliği, Yargıtay Başkanı’na atfetmek doğru olmasa gerektir.
Ya da, bu görüşü serdeden hukukçu, “kendi içinde çelişkili görüşlere sahip” demektir..
Sizce de öyle değil mi?..
1961 Anayasası’nda, Yüksek HakimlerKurulu’nun üçte bir üyesini TBMM seçiyorsa, ve bu sistem 10 yıldan fazla süre yürürlükte kalmış ise, Yargıtay Başkanımız bu sistemin “yargının siyasallaşması”na sebebiyet vereceğini nasıl söyleyebilir?
Hem de, konuşmasının hemen başında, 12 Eylül’ü eleştirip, 12 Eylül öncesindeki sistemi övmüş iken!..
Dahası; 12 Eylül sisteminin, yargının bağımsızlığına zarar verdiğini söylemiş iken..
Meclis’in Hakimler Yüksek Kurulu’na (HSYK’ya) üye seçmemesi güzel bir sistem ise, 12 Eylül bunu getirdi... Bugünkü sistem, 12 Eylül’ün eseri.. Bugünkü sistem güzel ise, 12 Eylül’e; darbecilere teşekkür edin..
Ama, 12 Eylül’e karşı çıkıp, önceki sistemin daha tarafsız ve bağımsız yargı öngördüğünü iddia ediyorsanız, Meclis’in yüksek kurula üye seçmesi için Anayasa’da değişiklik yapılmasına niye itiraz ediyorsunuz?
Çok açık bir çelişki içinde Yargıtay Başkanı..
Ama laf kalabalıklığı içinde, birbiri ile taban tabana zıt bu iki görüşü bir arada savunabiliyor, karşısındakilere de bu çelişkili tavrı normal gibi gösterebiliyor..
Bir yanlışı daha var Sayın Gerçeker’in..
“Askerî Yargıtay’ın kaldırılması yönünde düşünceler var. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?” şeklindeki soru üzerine de şöyle cevap veriyor Sayın Gerçeker: “Bu noktada çeşitli görüşler olabilir. Dünyada çeşitli sistemler bulunmaktadır. Bütün bunların bütünlük içinde ele alınıp değerlendirilmesi gerekir.”
Nasıl ama?
HSYK’nın yapısı söz konusu olunca, tek görüş var!
Sanki tüm dünya ülkelerinde, meclisler bu kurula kesinlikle üye seçemiyorlar!
Bütün çağdaş ülkeler, o kurula Meclis’in üye seçmesini, “yargının siyasallaşması” olarak görüyorlar. Ama sıra Askerî Yargıtay’a gelince, tek görüş bitiyor, devletlerarasında farklı görüşler ortaya çıkıyor!
Sayın Gerçeker’in verdiği izlenim bu..
Ya gerçek ne?
Gerçek şu: Çağdaş tüm devletlerde, Askerî Yargıtay diye bir yargı organı yok..
Çağdaş devletlerde bu konuda bir tartışma falan da söz konusu değil.
Yine çağdaş devletlerde, hakimler için oluşturulan yüksek kurula, Meclis’in üye seçmesinde bile tartışma yok.. Ama yarısı, ama dörtte biri Meclis tarafından seçiliyor. Üye sayısı değişken ama, Meclis’in üye seçmediği yüksek hakim kurulu, batı ülkelerinde hiç yok.. Buna rağmen, Hasan Bey ısrarla karşı çıkıyor bu yöndeki değişikliklere..
İşte böyle.. Yargıtay Başkanımızın çelişkileri, yanlışları bu kadar net.. Bu kadar vahim..
Ne diyelim, belki bir gazeteci canlı yayında bu soruyu kendisine sorar da, çelişkinin gerekçesini de öğreniriz Sayın Başkan’dan!..



Ali KARAHASANOĞLU / VAKİT 03/02/2010

 

  Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 02-03-2010, 04:43   #2
Kullanıcı Adı
CeVHeR
Standart
Alıntı:
Ne diyelim, belki bir gazeteci canlı yayında bu soruyu kendisine sorar da, çelişkinin gerekçesini de öğreniriz Sayın Başkan’dan!..


Onlara ancak kendilerinden olanlar soru sorabilirler. Köpek köpeği ısırmayacağından dolayı, bunlara bu tür soru soranda çıkmayacaktır...
  Alıntı ile Cevapla
Alt 02-03-2010, 04:54   #3
Kullanıcı Adı
merve
Standart
Ne olduğu açık ve net bence sormaya gerek yok !
merve isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 02-03-2010, 11:36   #4
Kullanıcı Adı
Ukbâ
Standart
Hukuku her ne koşulda olursa olsun savunmak itabarları yükseltir. Farklı yerlerde farklı yorum ve izahlarda bulunmak hukuk dairesini daraltır. Sayın Gerceker bazen hukuk adına umut vermiş olsada söz konusu Askeri konum olduğu vakit sistemin gereğine uygun beyenatlar vermesi tuhaf.
Ukbâ isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi