AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

[Üç mevsim]

Yauz Donat - Sabah



Akın İpek... Ve medyada hareketli günler

Akın İpek'i "cebinden" aradık.
Toplantıdaydı. Eksik olmasın "bizimle rahat konuşabilmek için" toplantıdan çıktı. Konuştuk.
Ancak "bazı şeyleri şu anda yazmamak" üzere. Zira... Konu "halka açık bazı şirketlerle" ilgili.

***

Bu şirketlerin "medya ile ilgili" olduğunu söylemekle yetinelim. Zaten Akın İpek'i aramamızın nedeni de "medyada, bazı el değiştirmeler" konusu.

***

Akın Bey'in asıl işi "madencilik."
Ama içinde "medya aşkı" da var.
Şu anda bir TV (Kanaltürk), bir de gazete (Bugün) sahibi.
İki sektörde "yoğunlaşmak, büyümek" istiyor. Madencilik ve medya.

***

Akın İpek'le "Kanaltürk'ü aldığı zaman" konuşmuştuk. Etrafta "laf" çoktu.
Akın Bey bize "her şeyi anlatmıştı."
"Kaça" aldığını, "neden" aldığını.
Biz de yazmıştık.
Yazımız üzerine "Kanaltürk'ü, Akın İpek'e satan" Tuncay Özkan aramıştı.
"Herkes yalan yanlış bir şey söylüyor... Siz doğrusunu yazdınız... Teşekkür ederim" diye.

***

- Sayın Akın İpek... Ortalıkta yine laf çok... Şu TV'yi alıyormuşsunuz... Yanında da falanca gazeteyi... Hatta birden fazla gazeteyi... Pazarlık bitmiş... El sıkışmışsınız...
Nedir bu konu?.. Her şey tamam mı?
Akın İpek önce "bir süre sustu."
Sonra da "bir ricam olabilir mi" dedi:
- Size her şeyi bir iki gün sonra anlatsam.

***

Akın Bey "yok böyle bir şey" demiyor.
"Tamam, el sıkıştık" da demiyor.
"Bir iki gün sonra konuşalım" diyor.
Demek...
"Olaya" son nokta konulmak üzere.
"Bugün yarın."
Akın İpek:
- Medyada büyüme arzumu biliyorsunuz... Size daha önce de söylemiştim... Stratejimizde değişiklik yok.

***

Akın Bey'in "samimiyetini" biliyoruz.
Öyleyse;
Anlattığı bazı şeyleri "yazmamamızı" neden rica etti?
Ve neden "bir iki gün sonra daha açık konuşalım" dedi?
Böyle işler "çok hassastır."
Taraflardan birinin "diğerinden habersiz" konuşmaması gerekebilir. Ve hepsinden de önemlisi... "Satılması-alınması" konuşulan "varlıklar" eğer "halka açık şirketlerse..." Konuşurken "aman dikkat!.."

***

"Olay" derin, uzun, ayrıntılı.
Ancak "fazla yazamıyoruz."
Noktayı koyarken "şunu" belirtelim:
"Son dakikada" bir sorun çıkmazsa... Medyada bazı "el değiştirmeler" olmak üzere.
Haydi hayırlısı.


11 Aralık 2009 Cuma

[Üç mevsim]

Aydın Doğan, Al Capone vari işlerinin sonucu uğradığı vergi cezasının altından kalkamadı. Her gittiği kapı yüzüne kapandı. En kıyak dostu Axel Springer bile "vergi cezanı hallet" öyle gel dedi. Sap gibi ortada kalan Aydın Doğan'ın medyadan çekilmekten başka çaresi kalmadı. Milletin ahını alanın yüzü güler miydi.. Elbet birgün o imparatorluk da devrilecekti.. N'apalım bari medyadan çekileyim de başka taraflarda büyüyeyim diye düşünüyor ama hayır Aydın Doğan için artık her yol çıkmaz sokak. Bugün Aydın Doğan için sonun başlangıcıdır!.. Yazalım buraya.

Bu yazıyı Twitter'de Nazlı Ilıcak'ın cıvıltılarından buldum normalde Yavuz Donat sık takip etitğim biri değil:

Notredamedesion: Yarın Sabah gazetesinde Yavuz Donatı okuyun Medyadaki el değiştirme hususunda birinci elden bilgi veriyor Akın İpek ile konuşmuş Diyor ki:

Notredamedesion: " El değiştirmeler olmak üzere Haydi hayırlısı " Anladığim kadarıyla bir iki güne kadar Aydın beyle Akın İpek birlikte açıklama yapacak

Notredamedesion: Akın İpek yok böyle şey demiyor Tamam el sıkıştık da demiyor Olaya son nokta konulmak üzere Bugün yarın..Son dakikada sorun çikmazsa medyada


Medyaferesi'nin dünkü haberinden;

--- İpek Grubu; Star TV, Milliyet Gazetesi ve Vatan Gazetesi'ni aldı, büyük satış tamamlandı.

--- Star TV'nin İstanbul ve Ankara'daki ofislerinde hummalı bir çalışma başladı.

--- Teknik birimler cihazların sayımını yapıyor. Bilgisayarlar, monitörler, montaj ekipmanları tek tek numaralandırılıyor. Listeler oluşturuluyor. Teknik müdürler sayımların sabah saatlerine kadar bitirilmesini istedi.

--- Anlaşma gereği Doğan Yayıncılık'a bağlı canlı yayın araçlarından ikisi İpek Grubu'na verilecek. İstanbul'da bu araçlarla birlikte geçişleri yapılacak çalışanlar da belirlendi. Ankara'da ise 1 canlı yayın aracı satışla birlikte yeni gruba geçiyor. Bir up-link teknisyeni ile bir canlı yayın ulaştırma elemanının kadrosu da satışla beraber yer değiştiriyor.

Hayırlı uğurlu olsun.. Vatana Millete..

[Üç mevsim]

Alphonse Capone (Al Capone)

İtalyan asıllı Amerikalı mafya lideridir.

Doğum: 17 Ocak 1899, New York

Ölüm: 25 Ocak 1947, Florida)



Amerikan ekonomisinin zor günler yaşadığı 1930'larda güç kazanmaya başlayan Al Capone dönemin yasakları ve bu yasakların doğurduğu fırsatları son derece profesyonel yöntemlerle karşılamış, böylece hem maddi hem de politik güçlerini artırmıştır.

Büyük Buhran yıllarında neredeyse hükümet sahibi olan ünlü gangster Al Capone suç işlemeye çocukken başladığını şu sözlerle açıklamıştır;

"Çocukken her akşam yatmadan önce Tanrı'ya bana bir bisiklet vermesi için dua ederdim. Bir gün Tanrı'nın çalışma tarzının bu olmadığını anladım. Ertesi gün gittim kendime yeni bir bisiklet çaldım ve her akşam yatmadan önce Tanrı'ya günahlarımı affetmesi için dua ettim."

Al Capone'un işlediği en kanlı olay rakibi Bugs Moran çetesinden silahsız 6 kişiyi ve bir ziyaretçilerini, polis kiyafeti giymiş adamlarına duvara dizerek öldürttüğü, meşhur Sevgililer Günü Katliamı'dır. Kartvizitinde "İkinci el mobilya satıcısı" yazan Al Capone, 17 Mayıs 1929'da ruhsatsız silah taşımaktan bir yıl hapis cezası yedi.

İşlediği diğer suçlardan dolayı bir türlü yakalanamayan Al Capone, vergi kaçakçılığından 22 Ekim 1931 tarihinde 11 yıl hapis cezası aldı ve Alkatraz Hapishanesi'ne girdi. Hapishaneden çıktıktan sonra 1947 senesinde öldü. Alcatraz Hapishanesindeki şartlar sebebiyle çok sert bir insandan oldukça yumuşak bir insana dönüştü. Bu yüzden hapishaneden sonra Chicago Outfit'in başına yeniden geçemedi ve ölümüne kadar Florida'da sakin bir hayat yaşadı.

Wikipedia

[Ukbâ]

Çocukken her akşam yatmadan önce Tanrı'ya bana bir bisiklet vermesi için dua ederdim. Bir gün Tanrı'nın çalışma tarzının bu olmadığını anladım. Ertesi gün gittim kendime yeni bir bisiklet çaldım ve her akşam yatmadan önce Tanrı'ya günahlarımı affetmesi için dua ettim."

Yok daha neler Allah ile pazarlık mı yapmış bu şahış gayri meşru bir şekilde kendince yöntem uygulamak bizde meşru olamaz. Önçe günahı işle sonra af dilen yok böyle bir taktik biz bu taktik yüzünden ne aydın doğanlar yetiştirdik şimdi günah cıkarmak için papazlar yetiştiremiyor.

Neyse farklı manalara kapı aralar bu düşünçe adamın gayreti takdire değer yöntem hatalı olsada azmini sevdim. Bu arada bu pazarlık ifade edilen gibi olurda Aydın doğanın tekelliği sona erer çok çekti bu millet bu adamın yayın kültüründen

[Üç mevsim]

STAR, MİLLİYET VE VATAN'IN SATIŞI BU AKŞAM 5'TEN SONRA AÇIKLANABİLİR...

Akın İpek'in Star TV, Milliyet ve Vatan'ı satın almak için Doğan Grubu'yla yaptığı görüşmeler son noktaya geldi. Sektörde bugünkü beklenti, akşam borsa kapandıktan sonra satış açıklamasının yapılacağı yönünde...



Geçtiğimiz hafta Star, Vatan ve Milliyet'in Koza Grubu'na satıldığını duyurmuştu Medyatava... O günden bu yana okurlar gelişmeler nedir diye soruyor bize... İki grup arasında görüşmeler sürüyor, iş son aşamaya geldi bile...

Hatta bugün akşam borsa kapandıktan sonra resmi satış açıklamasının yapılacağı bekleniyor. Ancak Saner Ayar'ın bile transfer olduğu atv'den son dakikada Show'a döndüğü bir ortamda bu satış işi de biraz daha uzayabilir...

Medyatava, her iki grubu da gün boyu yakından takip edecek ve gelişmeleri dakika dakika aktaracak.


© MEDYATAVA
11.12.2009

[Üç mevsim]

Yavuz Donat - Sabah


Aydın Doğan'la... Eldivensiz

Pazar saat 11.15...
Doğan Medya Grubu'nun "tepesindeki isimle" konuştuk. "Eldivensiz bir görüşme" oldu.
Bu söz yani "eldivensiz" deyimi, Aydın Bey'e ait.
Aydın Doğan'ın "bazı durumlarda" kullandığı bir "ağız."
Anlamı/açılımı "samimiyet... Her şeyi açık açık konuşmak... Bir şeyi saklamamak" diye özetlenebilir.

***

- Aydın Bey, duyuyorsunuzdur, etrafta laf çok.
- Biliyorum ama şu aşamada bir şey söylemem de olanaksız.
- Neden?
- Hepimiz yasalara uymak zorundayız... Eğer bir konu halka açık şirketlerle ilgiliyse konuşamazsın.

***

- Aydın Bey öyleyse daha genel konuşalım... Rakam ve marka adı vermeksizin.
- Zaten marka adını hiç telaffuz etmedim, etmem de... Şu marka bu marka diye verilmiş kesin bir kararım da yok... Ama genel bir tavrım, politikam var.
- Nedir?
- Grupta küçülmek istiyorum.


"Grupta Küçülmek..." Neden?

"Aydın Bey" dedik:
- Zaten biz de sizinle bu konuyu "grupta küçülmek" meselesini konuşmak istiyorduk... Nasıl bir küçülme var kafanızda?
- Bazı markaları elden çıkarmak.
- Neden?

***

Aydın Doğan:
Bak sana her şeyi eldivensiz anlatacağım.
Aslında, Batı ölçeğinde bakarsan, grup olarak çok da büyük değilim.
Ama Türkiye'de yaşıyorsun... Türkiye'de, bu kadar büyüklük bile haset doğuruyor.
Lafı sözü oluyor.
İster istemez üzülüyorsun.

***

- Aydın Bey... Gazete olarak "şu markayı veya markaları" satmak... TV olarak da "falanca markayı" gibi... Bize "marka adı" söylememekte kararlı mısınız?
Aydın Doğan:
Yasal olarak söyleyemem.
Ama senden bir şey gizlemem... "Bil ama yazma" diye anlatabilirim.
Bunu da yapamıyorum... Zira "ille de şu markayı satacağım veya satmayacağım" diye bir kesin tavır içinde değilim.


El Sıkışma... Henüz Değil

Sayın Aydın Doğan... Müşteri kim?.. Ya da müşteriler.
- Net bir şey yok.
- Yurtiçinden?.. Yurtdışından?
- İkisi de olabilir... Bazı talepler var... Görüşme safhasındayız.
- Kimseyle el sıkıştınız mı?
- Eldivensiz konuşalım... Hayır... Kesinlikle... Kimseyle el sıkışmış değilim.

***

Doğan Grubu Başkanı Aydın Bey'i;
Rahat bulduk.
Öfkeli falan değildi.
İçtenlikle her konuyu konuşuyor, her soruya yanıt veriyordu.

***

- Aydın Bey... Son olarak... Küçülme kararınız kesin mi?.. Bu politikada bir revizyona gitmeniz söz konusu olabilir mi?
- Bu bir prensip kararı... Küçüleceğim... En yakınlarının bile kıskançlığı söz konusu olabiliyor... Yurtiçinden ve yurtdışından talepler var... Görüşüyoruz.

14 Aralık Pazartesi

[tolga_09]

Kıvır bakalım doğan aydın kıvır.Yok haset doğuruyormuş,zenginlik başa belaymış.Kimsenin koç'a sabancıya doğuş grubuna bişey dediği yok ama senden nefret ediliyor.Neden acaba.Başbakanı kapıda pijama ile karşıladım diye övündüğün dönemler geride kaldı.Erbakan hoca efendi kriz zamanında "beyler aldığınız kredilerin birazını ödeyin millete dağıtacak paramız olsun" dediğinde "ben ödemiyorum hoca,alabiliyorsan gel al" dediğin dönemler geride kaldı.Ürdün'e mi saklanırsın,Yemene mi saklanırsın nereye kaçarsan kaç.

[MONŞER]

Anlaşılan forumdakiler gündem ve konu sıkıntısı çekmekte. Eskimiş haberleri temcit pilavı gibi ısıtıpp ısıtıp milletin önüne koyuyorlar. Bu haber çıkalı ne kadar oldu, hala alıyor İpek bir türlü alamadı.

[tolga_09]

MONŞER Nickli Üyeden Alıntı

Anlaşılan forumdakiler gündem ve konu sıkıntısı çekmekte. Eskimiş haberleri temcit pilavı gibi ısıtıpp ısıtıp milletin önüne koyuyorlar. Bu haber çıkalı ne kadar oldu, hala alıyor İpek bir türlü alamadı.

sabret ama üzülme olur mu

[MONŞER]

Alır alır İpek o da tayyıbın damadı gbı ancak devlet bankalarından artık kredı mı ceker ne yapar bılemeyız onunda faızlerını odeyemez calık gıbı olur bıter