AK Gençliğin Buluşma Noktası
Diğer Partiler Diğer Partiler ile ilgili propaganda ve reklam dışındaki bütün paylaşımlarımızı burada yapıyoruz.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 08-24-2009, 17:44   #1
Kullanıcı Adı
rıfat gökalp
Thumbs down Bahçeli'nin AB ve ABD'ye 'idam etmeme' sözü
Bahçeli'nin AB'ye 'idam etmeme' sözü



MHP'nin AB'ye verdiği Abdullah Öcalan’ı "idam etmeme" sözünü Bahçeli açıkladı. Ama bugün değil 25 Haziran 2002 tarihinde. İşte Devlet Bahçeli'nin o ifadeleri:




24 Ağustos 2009 15:46
Kürt açılımı süreciyle birlikte PKK’nın elebaşısı Abdullah Öcalan’ın idam cezasının kaldırılama konusu yine gündeme geldi.

İdam cezasını kaldırarak Abdullah Öcalan’ın cezasını müebbette çeviren hükümetin ortağı olan MHP’nin o günkü tutumu bugün polemik konusu oldu. MHP kanadı Öcalan’ın idam edilmesini engelleyen yasaya destek vermediklerini ifade ederken Bahçeli’nin 2002’de Ertuğrul Özkök’e verdiği röportajda aksi ifadeler var.

"BUNA SADIK KALACAĞIZ"

25 Haziran 2002’de Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök’e Avrupa Birliği Siyasi Kriterleri. 2.1.8 No'lu bölüm:

‘‘Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'na göre kesinleşmiş idam cezalarının yerine getirilmesi kararı münhasıran TBMM'nin yetkisindedir. Hükümet, TBMM'nin 1984 yılından bu yana yaşama hakkının özüne dokunulmaması yönünde benimsediği uygulamaya saygılıdır. Türk ceza hukukundan ölüm cezasının kaldırılması hususu, şekil ve kapsamı itibariyle TBMM tarafından orta vadede ele alınacaktır.''

(Devlet Bahçeli, Ertuğrul Özkök'e verdiği röportajda yukarıdaki metni olduğu gibi okuyor)

konuşan Başbakan Yardımcısı ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ANASOL – MHP Hükümeti olarak Avrupa Birliği’ne bildirilen siyasi kriterleri çerçevesinde idam cezalarının uygulanmaması için moratoryum (erteleme kararı) ilan ettiklerini ve Hükümet olarak buna sadık kalacaklarını ifade ediyor.

Avrupa Birliği'ne bildirilen siyasi kriterleri hatırlatan Devlet Bahçeli, “Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'na göre kesinleşmiş idam cezalarının yerine getirilmesi kararı münhasıran TBMM'nin yetkisindedir. Hükümet, TBMM'nin 1984 yılından bu yana yaşama hakkının özüne dokunulmaması yönünde benimsediği uygulamaya saygılıdır.” diyor.
"BİZE TARİH VERİLSİN"

Özkök’ün, “Bahçeli'nin gerçek pozisyonu ne? Öcalan'ın asılmasını mı istiyor? AB'ye karşı mı?” sorusuna Kuzey İrlanda modelini örnek gösterip, “Terör tamamen sona ermeden hiçbir şeyi konuşmayız” diye cevap veren Devlet Bahçeli’nin idamın orta vadede ertelenmesine karşılık AB’den isteği ise şu: ‘‘Bize bir tarih verilsin. Ondan sonra görüşmeler için 7-8 yıl var. Görüşmeler yürürken biz de üzerimize düşenleri tam olarak yaparız.''

Öcalan dosyasının Meclis'e gelmesi ve oylanmasına karşı ise Devlet Bahçeli şu garantiyi veriyor: ‘‘İdam cezaları uygulanmayacak diyen o moratoryumu kim imzaladı? Altında bizim imzalarımız yok mu? Elbette imzamıza sadık kalacağız.''



25 Haziran 2002 Ertuğrul ÖZKÖK

AB zirvesinin zabıtları açıklansın

ÇİN Halk Cumhuriyeti'ndeki çıkışından sonra Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli ile ilk defa konuşuyorum.

Başbakanlık'taki bürosunda her şey aynı...

Her zaman yanında olan iki kişi orada.

Biri Özel Kalem Müdürü Arif Fırtına.

Öteki dış politikadan sorumlu başdanışmanı Büyükelçi Deniz Bölükbaşı.

Bu iki kişi Bahçeli'nin ‘‘arka odasını'' oluşturuyor.

Yanına girmeyi beklerken, bir il başkanı arıyor ve Bahçeli'den randevu istiyor.

Arif Fırtına her zaman olduğu gibi Bahçeli'nin partililerle görüşmeleri Başbakanlık'ta değil, parti binasında yaptığını söyleyerek, orayı aramalarını istiyor.

Başbakan Yardımcısı Bahçeli'yle yarım saate yakın konuşuyoruz. Tabii ana konu, Avrupa Birliği'ne üyelik için gerekenlerin yapılması.

İÇERİDE NE DEDİ DIŞARIDA NE DEDİ

Cumhurbaşkanı'nın başkanlığında yapılan zirveden çıkan görüntü üzerinde konuşuyoruz.

Bahçeli şu ilginç öneriyi ortaya atıyor:

‘‘Cumhurbaşkanı, Çankaya zirvesinin zabıtlarını yayınlamalı. Özellikle de ikinci bölümde yapılan konuşmaları yayınlarsa, kim içeride ne demiş, sonra dışarı çıkınca nasıl şartlar öne sürmüş görülür.''

Kastettiği kişinin özellikle AKP Genel Başkanı Tayip Erdoğan olduğu belli.

TESLİMİYETÇİ DEMEK YANLIŞ

Bahçeli
ülkede beliren sert kutuplaşmadan rahatsız. Bunu şöyle izah ediyor:

‘‘Bazı çevreler Avrupa Birliği'ni destekleyen kişilere, ‘Teslimiyetçi' diyor. Bu yanlış. Ama ötekiler de itirazı olan kişileri hemen AB karşıtı olarak damgalıyor. Bu da yanlış. Oysa bu iki suçlama dışında çok geniş bir alan var. Biz işte oradayız.''

Bu pozisyon nedir?

Bahçeli bunu çok net bir şekilde anlatıyor. Önce Avrupa Birliği'ne bildirilen siyasi kriterleri metinden okuyor. Metnin 2.1.8 No'lu bölümü aynen şöyle:

‘‘Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'na göre kesinleşmiş idam cezalarının yerine getirilmesi kararı münhasıran TBMM'nin yetkisindedir. Hükümet, TBMM'nin 1984 yılından bu yana yaşama hakkının özüne dokunulmaması yönünde benimsediği uygulamaya saygılıdır.

Türk ceza hukukundan ölüm cezasının kaldırılması hususu, şekil ve kapsamı itibariyle TBMM tarafından orta vadede ele alınacaktır.''

İNGİLİZ ELÇİ BANA NELER DEDİ

Bahçeli
iki noktanın altını özenle çiziyor:

‘‘Bir, bizim ölüm cezalarının uygulanmayacağı yolunda bir moratoryum ilan ettik. Buna sadığız. İki, idam cezasının kaldırılmasını orta vadeli bir karar olarak ilan ettik. Buna sadığız.''

Bahçeli'
nin gerçek pozisyonu ne? Öcalan'ın asılmasını mı istiyor? AB'ye karşı mı?

‘‘Geçen hafta bana İngiltere'nin yeni büyükelçisi geldi. Türkçe de biliyormuş. Ama yanlış anlama olmasın diye Dışişleri'nin yetkilileri de vardı. Bana açıkça, sizden idam cezasını hemen kaldırmanızı kim istiyor, diye sordu. Kendileri Kuzey İrlanda ile ilgili olarak şu politikayı izlemişler. Terör tamamen sona ermeden hiçbir şeyi konuşmayız.''

Bahçeli
kendi pozisyonunu, bir şemayla büyükelçiye anlatmış. O da elindeki deftere not almış.

Bahçeli önündeki bir dosyayı açıp bana gösteriyor. Bu dosyada, AB üyesi ülkelerin idam cezasının kaldırılması yolundaki 6 Numaralı protokolü, tam üyelikten ne kadar yıl sonra imzaladıklarını gösteren bir liste var.

BİZ YAPAR ONLAR TARİH VERMEZSE

Öyleyse sorun ne?

MHP Genel Başkanı bunu şöyle izah ediyor:

‘‘Biz şu soruyu soruyoruz: İdam cezasını kaldırdık. Kürtçe ile ilgili kararları aldık. Peki bütün bunlara rağmen bize tarih verilmezse ne olacak? Bu arada terör örgütü siyasallaşma yolunda epey mesafe alırsa bunun hesabını kim verecek?''

Haksız değil. Çünkü bu konuda kimse çıkıp teminat veremez.

İŞTE BİZİM ÇÖZÜM ÖNERİMİZ

Öyleyse AB'ye giriş meselesi nasıl çözülecek? MHP bu konuda ne öneriyor? Önerisi şu:

‘‘Bize bir tarih verilsin. Ondan sonra görüşmeler için 7-8 yıl var. Görüşmeler yürürken biz de üzerimize düşenleri tam olarak yaparız.''

Ya Öcalan'ın dosyasının Meclis'e getirilmesi meselesi?

‘‘Biz şunu göstermek istiyoruz: Terörist başının bir ayrıcalığı yoktur. O nedenle iki isteğimiz var. Biri dosyanın Meclis'e getirilmesi, öteki de F tipi cezaevine nakli.''

‘GETİRİN ŞUNU ASALIM' DENİRSE

Peki Meclis'e geldiği takdirde, bazı milletvekilleri, biraz da seçim ortamının etkisiyle, ‘‘Getirin şu dosyayı Meclis'te oylayalım'' derse ne olacak?

Bahçeli'nin cevabı şu:

‘‘İdam cezaları uygulanmayacak diyen o moratoryumu kim imzaladı? Altında bizim imzalarımız yok mu? Elbette imzamıza sadık kalacağız.''

Kafamdaki son soruyu soruyorum.

‘‘Ya yıl sonunda AB bize tarih vermezse ne olur? Bunun sorumluluğu MHP'nin üstüne yıkılmaz mı?''

‘‘Siyaset risk alma sanatıdır. İnandığınız bir konuda elbette risk alacaksınız.''

Bunun arkasından şu sitemi yapıyor:

‘‘Bize hep sadece devlet adamı gibi davranın, hiç parti başkanı gibi davranmayın deniyor. Siyasette hep aynı kişiye aynı yükümlülük verilir mi? Başkaları AB konusunu kendi partisi açısından kullanacak, biz ise partimizin verdiği sözleri hiç düşünmeden hep partiler üstü siyasetçi olarak davranmaya mecbur bırakılacağız. Böyle bir siyaset var mı?''

Haksız mı?..


Erdoğan'ın atağına karşı telefon zirvesi


AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan dün sürpriz bir çıkış yaparak, AB için gerekli idam cezası konusunda koyduğu Anayasa şartını kaldırıyor ve ‘‘Getirin bunu kanun olarak geçirelim'' diyor. Tabii bu atak, hesapları bozuyor.

Tayyip Erdoğan'ın bu atağı Ankara'da duyulur duyulmaz hükümet kanadında karşı atak başlıyor. Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan, anında öteki iki başbakan yardımcısını telefonla arıyor. ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz Brüksel'de. Özkan onu oradan arayıp şu değerlendirmeyi yapıyor: ‘‘Bana göre bu hükümeti yıkmak için bir taktik. O nedenle biz buna evet demeyelim, Meclis'i tatile sokalım.'' Yılmaz'ın onayını aldıktan sonra bu defa Bahçeli'yi arıyor ve onun da onayını alıyor.

Sonuç:

‘‘Tayyip Erdoğan'ın girişimine evet denmeyecek ve Meclis tatile girecek.''


Maçtan yetişirlerse 2. AB zirvesi geliyor


ÖNÜMÜZDEKİ perşembe günü Ankara'da Avrupa Birliği konusunda ikinci liderler zirvesi yapılıyor.

Ama bu defaki resmi nitelik taşımıyor.

Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı, Sheraton Oteli'nde yaptırdığı son araştırmayı açıklayacak.

Araştırmanın konusu ‘‘Türk halkının AB üyeliğine bakışı'' olacak.

Araştırmayı Boğaziçi Üniversitesi'nden bir ekip gerçekleştirdi. Ekipte Ali Çarkoğlu, Refik Erzan, Kemal Kirişçi ve Hakan Yılmaz var.

Bu araştırma için 17 ilde 3060 kişiyle yüz yüze görüşmeler yapıldı.

Bana göre araştırmanın en ilginç sorusu şuydu: ‘‘AB üyeliğinin gündelik hayatınızda ne gibi bir değişiklik yapacağını umuyorsunuz?''

Araştırmanın genel kapsamını öğrendim. Gerçekten önemli bazı ipuçları vereceğine inanıyorum.

Gelelim bunun zirveyle ilgili kısmına. Bu araştırmanın açıklandığı toplantıya, siyasi partilerin liderleri de davet edildi.

Bugüne kadar ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, SP Genel Başkanı Recai Kutan ve DTP Genel Başkanı Mehmet Ali Bayar katılacağını bildirmiş.

Dikkat edilirse, bu kişiler Çankaya zirvesinde, ‘‘İdam ve Kürtçe konusuna evet diyen'' partilerin başkanları. Bayar o zirveye katılmamıştı ama onun da buna evet dediği biliniyor.

DYP Genel Başkanı Çiller ile MHP Genel Başkanı Bahçeli ise katılmıyor.

Ancak benim gördüğüm kadarıyla bir sıkıntı var.

Bu toplantı Türkiye-Brezilya maçının 2 gün sonrasına rastlıyor.

Dün Ankara'da aldığım havaya bakılırsa Yılmaz ve Erdoğan maçı izlemeye gidecekler.

Bu durumda ertesi günü bu toplantıya yetişmeleri güç.

Keşke yetişebilseler.

 

rıfat gökalp isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 08-24-2009, 17:47   #2
Kullanıcı Adı
rıfat gökalp
Standart
devlet bahçeli ve mhp dalkavukları ihanet'e ortak olarak gaflet,dalalet ve hiyanet
içindedir.
rıfat gökalp isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 08-24-2009, 18:55   #3
Kullanıcı Adı
FarukARSLAN.
Standart
Haber 7 internet haberciliğinde rakipsiz be..

--


--


FarukARSLAN. isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi