AK Gençliğin Buluşma Noktası
Haberler Dünyadan ve Ülkemizden son dakika haberler burada.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 03-20-2010, 11:37   #1
Kullanıcı Adı
Uysal
Standart Bazı ''Kafes'' Delilleri Daha Dava Başlamadan Çürüğe Çıktı
İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi, medya tarafından “Kafes Eylem Planı” adı verilen davanın iddianamesini kabul etti. 3’ü tutuklu 33 sanığı olan davanın iddianamesinde bir numaralı sanık Kuzey Deniz Saha Komutanı emekli Koramiral Feyyaz Öğütçü, iki numaralı sanık Koramiral Kadir Sağdıç, üç numaralı sanık ise Tuğamiral Mehmet Fatih Ilgar olarak gösteriliyor.
Mahkeme heyetinden üye Hakim Oktay Kuban, 65 sayfa ve 6 klasörlük ekten oluşan iddianamenin iadesi yönünde oy kullandı ve kabul kararına karşı muhalefet şerhi yazdı.
CMK'nın 170. ve 174. maddelerine göre "iddianamenin iadesine karar verilmesi" gerektiğini dile getiren Yargıç Kuban, gerekçelerini şöyle sıraladı:
1- Şüpheliler hakkındaki suçlamaya delil olarak gösterilen ihbar mektubu ve elektronik posta ihbarlarının nereden, kim tarafından gönderildiği ve kimliğinin ne olduğunun araştırılmamış olması, ihbarda bulunanın kimliğinin açıklanmasının sakıncasının olup olmadığının yazılmamış olması.
2- Şüpheli Kadir Sağdıç hakkında delil olarak gösterilen ve internet haber, video paylaşım sitelerinden alındığı açıklanan ses kaydının şüpheliye ait olup olmadığı konusunda kriminal inceleme yapılmadan delil olarak gösterilmiş olması.
3- Delil olarak gösterilen ve savcılığa Serdar Cem ismiyle gönderilen 2 ihbar mektubu ekindeki CD'lerde bulunan adli emanetteki belgelerin ne olduğu ve şüpheli Kadir Sağdıç'ın örgütsel faaliyeti ile ilişkilendirilmemiş olması.
4- Şüpheli Kadir Sağdıç hakkında diğer sanıklarla aynı mail grubu içerisinde yer aldığı delil olarak gösterilmesine rağmen, bu irtibatın örgütsel ilişkiye ilişkin olduğuna dair bir araştırmanın ve ilişkilendirmenin yapılmamış olması.
5- Şüpheli Mehmet Fatih Ilgar hakkında delil olarak gösterilen "Dilek Bozkaya" başlıklı bilgisayar çıktısının ne anlama geldiği ve şüphelinin iddia edilen örgütsel faaliyeti ile ilgisinin ilişkilendirilerek açıklanmamış olması.
6- Şüpheli Levent Gülmen hakkında delil olarak gösterilen isimsiz, imzasız ihbar mektubundaki "Levent Gülmen'in delilleri kaçırarak gizlediği" hususunun delillerin ne olduğu ve böyle bir olayın olup olmadığı konusunun araştırılmamış olması.
7- Şüpheli Ümit Özbek hakkında delil olarak gösterilen isimsiz, imzasız ihbar mektubundaki "Kayıp el bombaları, tabanca, gerçeğe aykırı belge düzenleme" iddiaları hakkında bir araştırmanın yapılmamış olması ve bu ihbardaki iddiaların şüphelinin örgütsel faaliyeti ile ilişkilendirilmemiş olması.
8- 24 şüpheli hakkında ''terör örgütü üyesi oldukları'' iddiasına tek delil olarak gösterilen ve Levent Bektaş'ın iş yerinde elde edilen DVD'deki bilgilerle örgütsel ilişkilerinin neden ve nasıl olduğu ilişkilendirilmemiş olması.
9- Deniz ve yol kenarlarına bırakılan mühimmatların, şüphelilerle ilişkisini gösterir delillerinin neler olduğunun araştırılmamış ve delillerin şüphelilerle ilişkilendirilmemiş olması.
Bu durumda iddianamede yer alan delillerden bir bölümü, daha duruşmalar başlamadan heyetteki bir yargıcın nazarında kanıt olmaktan çıkmış bulunuyor.

Oktay Kuban muhalefet şerhinde ayrıca "askeri suçların özel yetkili mahkemelerde yargılanamayacağı" yolunda görüş belirtti.
Bakalım bu yargıç da sırf yasalara ve hukukun üstünlüğüne bağlı kalan diğer meslektaşları gibi müfettiş baskılarına, telefon dinlemelerine ve yandaş medya linçine maruz bırakılacak mı?
Odatv.com

 

  Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 03-20-2010, 11:47   #2
Kullanıcı Adı
SSS
Standart
Alıntı:
TAŞ DEVRİ Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi, medya tarafından “Kafes Eylem Planı” adı verilen davanın iddianamesini kabul etti. 3’ü tutuklu 33 sanığı olan davanın iddianamesinde bir numaralı sanık Kuzey Deniz Saha Komutanı emekli Koramiral Feyyaz Öğütçü, iki numaralı sanık Koramiral Kadir Sağdıç, üç numaralı sanık ise Tuğamiral Mehmet Fatih Ilgar olarak gösteriliyor.
Mahkeme heyetinden üye Hakim Oktay Kuban, 65 sayfa ve 6 klasörlük ekten oluşan iddianamenin iadesi yönünde oy kullandı ve kabul kararına karşı muhalefet şerhi yazdı.
CMK'nın 170. ve 174. maddelerine göre "iddianamenin iadesine karar verilmesi" gerektiğini dile getiren Yargıç Kuban, gerekçelerini şöyle sıraladı:
1- Şüpheliler hakkındaki suçlamaya delil olarak gösterilen ihbar mektubu ve elektronik posta ihbarlarının nereden, kim tarafından gönderildiği ve kimliğinin ne olduğunun araştırılmamış olması, ihbarda bulunanın kimliğinin açıklanmasının sakıncasının olup olmadığının yazılmamış olması.
2- Şüpheli Kadir Sağdıç hakkında delil olarak gösterilen ve internet haber, video paylaşım sitelerinden alındığı açıklanan ses kaydının şüpheliye ait olup olmadığı konusunda kriminal inceleme yapılmadan delil olarak gösterilmiş olması.
3- Delil olarak gösterilen ve savcılığa Serdar Cem ismiyle gönderilen 2 ihbar mektubu ekindeki CD'lerde bulunan adli emanetteki belgelerin ne olduğu ve şüpheli Kadir Sağdıç'ın örgütsel faaliyeti ile ilişkilendirilmemiş olması.
4- Şüpheli Kadir Sağdıç hakkında diğer sanıklarla aynı mail grubu içerisinde yer aldığı delil olarak gösterilmesine rağmen, bu irtibatın örgütsel ilişkiye ilişkin olduğuna dair bir araştırmanın ve ilişkilendirmenin yapılmamış olması.
5- Şüpheli Mehmet Fatih Ilgar hakkında delil olarak gösterilen "Dilek Bozkaya" başlıklı bilgisayar çıktısının ne anlama geldiği ve şüphelinin iddia edilen örgütsel faaliyeti ile ilgisinin ilişkilendirilerek açıklanmamış olması.
6- Şüpheli Levent Gülmen hakkında delil olarak gösterilen isimsiz, imzasız ihbar mektubundaki "Levent Gülmen'in delilleri kaçırarak gizlediği" hususunun delillerin ne olduğu ve böyle bir olayın olup olmadığı konusunun araştırılmamış olması.
7- Şüpheli Ümit Özbek hakkında delil olarak gösterilen isimsiz, imzasız ihbar mektubundaki "Kayıp el bombaları, tabanca, gerçeğe aykırı belge düzenleme" iddiaları hakkında bir araştırmanın yapılmamış olması ve bu ihbardaki iddiaların şüphelinin örgütsel faaliyeti ile ilişkilendirilmemiş olması.
8- 24 şüpheli hakkında ''terör örgütü üyesi oldukları'' iddiasına tek delil olarak gösterilen ve Levent Bektaş'ın iş yerinde elde edilen DVD'deki bilgilerle örgütsel ilişkilerinin neden ve nasıl olduğu ilişkilendirilmemiş olması.
9- Deniz ve yol kenarlarına bırakılan mühimmatların, şüphelilerle ilişkisini gösterir delillerinin neler olduğunun araştırılmamış ve delillerin şüphelilerle ilişkilendirilmemiş olması.
Bu durumda iddianamede yer alan delillerden bir bölümü, daha duruşmalar başlamadan heyetteki bir yargıcın nazarında kanıt olmaktan çıkmış bulunuyor.

Oktay Kuban muhalefet şerhinde ayrıca "askeri suçların özel yetkili mahkemelerde yargılanamayacağı" yolunda görüş belirtti.
Bakalım bu yargıç da sırf yasalara ve hukukun üstünlüğüne bağlı kalan diğer meslektaşları gibi müfettiş baskılarına, telefon dinlemelerine ve yandaş medya linçine maruz bırakılacak mı?
Odatv.com


Kafes davası sonunda hapishanelere düşecek çürükleri de göreceğiz
SSS isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 03-20-2010, 11:53   #3
Kullanıcı Adı
montenegro
Standart
İddalar yenilir yutulur cinsten değil baksanıza


Azınlıklar ve öğrencileri hedef alan Kafes Eylem Planı soruşturmasında üçü tutuklu 33 şüpheli hakkında hazırlanan iddianame, İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. İddianamede eski Kuzey Deniz Saha Komutanı emekli Koramiral Feyyaz Öğütçü bir numaralı sanık olarak yer alırken, Güney Deniz Saha Komutanı Koramiral Kadir Sağdıç iki numaralı sanık, Foça Gemileri Çıkarma Komutanı Tuğamiral Mehmet Fatih Ilgar da üç numaralı sanık olarak iddianameye girdi.
Denizdeki cunta

Soruşturmayı tamamlayan İstanbul Cumhuriyet Savcıları Ercan Şafak ve Murat Yönder tarafından hazırlanan iddianamede, şüpheli subayların, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı bünyesinde kurulan ve Ergenekon ile doğrudan bağlantılı olan Kafes Eylem Planı’nı hayata geçirmek üzere faaliyet yürüten illegal bir yapılanmanın içerisinde görev aldıkları belirtildi. Sanıklardan Ahmet Feyyaz Öğütcü, Kadir Sağdıç ve Mehmet Fatih Ilgar’ın bu örgütlenme içerisinde emir ve komuta yetkisine sahip örgüt mensubu olarak görev aldıkları öne sürüldü.
Özden Örnek bağlantısı

İddianamede en ilginç bölümü ise emekli Koramiral Ali Feyyaz Öğütçü’yle ilgili iddialar oluşturuyor. Ergenekon tutuklusu Levent Bektaş’ta ele geçen “tn.tnx” adlı notta, “Kafes Eylem Planı tamamlanınca son hali Kasımpaşa’ya onaya gidecek” denerek Feyyaz Öğütçü işaret ediliyor. Öğütçü, Kafes Planı hazırlandığı Mart 2009 ve öncesinde Kuzey Deniz Saha Komutanlığı görevini yürütüyordu.
İddianamede Öğütçü ile Darbe Günlükleri ve Balyoz soruşturmasında ifade veren eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek arasında da bağlantı kuruluyor. İddianamede şöyle deniyor: “‘DZKK’DA Ulusal Yapılanma’ başlıklı belgede şüphelilerden Ahmet Feyyaz Öğütçü’nün TSK bünyesinde faaliyet gösteren Ergenekon örgütünün Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’ndaki yapılanması içerisinde yer aldığı, bu yapılanmanın, hakkında soruşturma yürütülen Özden Örnek’in liderliğinde faaliyet yürüttüğü, bu yapılanmaya mensup kişilerin kendi aralarında grup halinde mailleştikleri yönünde bilgiler bulunduğu, CD’de şüpheliler arasında gerçekleştiği iddia edilen mail kayıtlarının incelenmesinde; şüpheli Ali Feyyaz Öğütçü’nün Kadir Sağdıç, diğer dosya şüphelisi Cem Gürdeniz, hakkında kamu davası açılan sanıklar Hüseyin Vural Vural, İlker Güven, Ali Türkşen, Kemal Yavuz, Mehmet Şener Eruygur, Özden Örnek, Ataman Yıldırım, İlyas Çınar ile aynı mail grubu içerisinde yar aldığı, bazıları ile mail irtibatının bulunduğu anlaşılmıştır.”
Balyoz kardeşliği

Daha önce Darbe Günlükleri soruşturmasında ifade veren Özden Örnek, Balyoz soruşturmasında da gözaltına alınmıştı. Örnek, Balyoz’daki SUGA Eylem Planı’nı hazırlayan isim olarak biliniyor. Feyyaz Öğütçü ise Balyoz Harekât Planı’nda SUGA Kuvvet Komutanı Özden Örnek’in yardımcısı olarak kayıtlara geçmişti.
montenegro isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 03-20-2010, 11:55   #4
Kullanıcı Adı
montenegro
Standart
KOÇ MÜZESİ'NDEKİ PATLAYICILAR
Soruşturmayı başlatan ihbar ve olayların, soruşturmanın geçirdiği aşamaların kronolojik olarak anlatıldığı iddianamede, Rahmi Koç Müzesi'ndeki denizaltıda bulunan patlayıcı madde ve burada yapılması planlanan eyleme ilişkin bilgi de yer aldı.
İddianamede, 15 Aralık 2008 tarihinde ''M. Ahmet Demir'' isimli kişi tarafından Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilen ihbar mektubunda ''16 Kasım 2008 tarihinde Haliç sahilinde bulunan Rahmi Koç Müzesi'nde sergilenen askeri denizaltı içerisinde patlayıcı madde bulunduğu, görevliler tarafından olayın bildirilmesi üzerine Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kuzey Deniz Saha Komutanlığı'nda görevli bir ekip tarafından patlayıcıların alınarak personel eğitim alanında imha edildiği, olayla ilgili adli mercilere bilgi verilmediği, sorumlularının araştırılmadığı'' yönünde bilgiler bulunduğu belirtildi.
Mektup içerisinde bulunan CD'de kayıtlı patlayıcı maddelere ait olduğu iddia edilen görüntülerden yola çıkılarak olayla ilgili ayrıntılı çalışma başlatıldığı kaydedilen iddianamede, denizaltının rehberi ve müze görevlisi emekli astsubay Hasan Oğuz İşleyenel'in ifadesine yer verildi.
İddianamede, İşleyenel'in 24 Mart 2008 tarihinde Rahmi Koç Müzesi'nde denizaltı uzmanı olarak göreve başladığını, 16 Kasım 2008'de denizaltının santral dairesinde iskandil cihazı (derinlik ölçme cihazı) önünde bulunan florasan lambanın yanıp söndüğünü, lambayı değiştirmek üzereyken iskandilin üzerinde naylon bir poşet gördüğünü, poşeti açtığında içerisinde TNT kalıpları, 1,5 metre kadar fitil, 5-6 fünye olduğunu gördüğünü ifade ettiği kaydedildi.
İşleyenel'in, bunları müze müdürü Ertuğrul Duru'ya götürdüğünü, Duru'nun da Kuzey Deniz Saha Komutanlığı ile irtibata geçtiğini, komutanlığın bir ekip göndereceğini ve beklemelerini söylediklerini anlattığı belirtilen iddianamede, İşleyenel'in aynı gün saat 18.45 sıralarında Kurtarma Sualtı Grup Komutanlığı'ndan bir binbaşı ve iki astsubayın denizaltıya geldiklerini, gelen ekibin patlayıcı maddelerin yerini ve resimlerini çektiklerini, daha sonra da bağlı bulundukları komutanlıkla irtibata geçtiklerini ve patlayıcı maddeleri almaya karar verdiklerini, kendisinin de patlayıcı malzemeyi tutanak karşılığında teslim ettiğini, bu tutanakları müze müdürü Ertuğrul Duru'ya verdiğini'' beyan ettiği anlatıldı.
DENİZ KUVVETLERİ İMHA ETTİ
Ele geçen patlayıcı maddelerin Deniz Kuvvetleri Komutanlığının bilgisi doğrultusunda imha edildiği, ancak olay nedeniyle herhangi bir soruşturma açılmadığının tespit edildiği bildirilen iddianamede, Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Askeri Savcılığı'nın, Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma kapsamında bu olayın da soruşturulduğunun bildirilmesi üzerine konuyu soruşturmaya başladığı ve ''takipsizlik kararı'' verdiği anlatıldı.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Muhabere Elektronik Şube Müdürlüğü hizmetlerinde kullanılmakta olan 155 mail ihbar hattına 23 Mayıs 2009 tarihinde saat 15.06'da yapılan ihbar mailine de yer verilen iddianamede, mailde olaya ilişkin ''...Kafes eylem planının amacı, ülke içerisinde çeşitli eylemler yaparak ülkede Ergenekon örgütünün hedefleri doğrultusunda kargaşa çıkarılması, Cumhuriyet mitingleri tarzında çeşitli yürüyüş ve mitinglerin organize edilmesi, basın kuruluşları aracılığıyla Ergenekon'a destek verilmesi, hükümetin yıpratılması ve gayrimüslim vatandaşlarımızın tehdit edilerek can güvenliklerinin olmadığı duygusunu aşılayarak hükümetin içeriden ve dışarıdan baskı altına alınması ve ülke gündemini değiştirerek Ergenekon davasının boşa çıkarılmasıdır.
Bugüne kadar bu eylem planı dahilinde hayata geçirilen bazı eylemlerden de örnek vermek istiyorum. Kasımpaşa postanesinden Ermeni kiliselerine, gazetelere gayrimüslim vatandaşlarımızın evlerine tehdit içerikli mektupların gönderilmesi bu plan dahilinde yapılmıştır. Burada da amaç, kargaşa ve kaos çıkarmaktır. Kasımpaşa postanesinde güvenlik kameralarının olmaması burayı tercih etmelerindeki en büyük etkendir.
Ayrıca yine Kasımpaşa'da bulunan Koç Müzesi'ndeki denizaltına patlayıcılar yerleştirilmesi de yine aynı plan dahilinde yapılmış bir eylemdir. Bu plana göre 200-300 kişilik bir öğrenci grubunun müzeyi ziyaretleri esnasında patlayıcılar patlatılacak ve ortalık kan gölüne dönecekti. Tabii bunun sonunda sorumlu hükümet tutulacak, faillerin yakalanmaması insanlarımızı gerecek, bir kargaşa ortamının yaratılması sağlanacaktı. Ancak grup içerisinden bir kişinin görevini tam yapmaması ve müze görevlilerinin durumu fark etmesi bu planlarını sekteye uğrattı'' ifadelerinin yer aldığı belirtildi.
İddianamede, hakkında kamu davası açılan sanık Levent Bektaş'ta bulunan dosyalarda ''...Koç Müzesi'nde ziyaretçi patlaması olmalı, sıkıntı çıkmasın Bşk takip ediyor'' ve ''Koç Müzesi ile ilgili malzemeler yerine konulmak üzere operatöre ulaştırıldı. Müzenin ziyaretçilerini artıralım, okullarda tanıtım reklam ve organizasyon faaliyetleri yapılarak ziyaretçi yoğunluğunun en fazla olduğu zamanın belirlenmesini Cihan Bey söyleyecek, öğrenciler projenin en önemli parçası. Operasyon tarihini teyit edelim'' şeklinde ifadeler bulunduğu anlatıldı.
montenegro isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 03-20-2010, 11:59   #5
Kullanıcı Adı
SSS
Standart
Alıntı:
montenegro Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
İddalar yenilir yutulur cinsten değil baksanıza
Azınlıklar ve öğrencileri hedef alan Kafes Eylem Planı soruşturmasında üçü tutuklu 33 şüpheli hakkında hazırlanan iddianame, İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. İddianamede eski Kuzey Deniz Saha Komutanı emekli Koramiral Feyyaz Öğütçü bir numaralı sanık olarak yer alırken, Güney Deniz Saha Komutanı Koramiral Kadir Sağdıç iki numaralı sanık, Foça Gemileri Çıkarma Komutanı Tuğamiral Mehmet Fatih Ilgar da üç numaralı sanık olarak iddianameye girdi.
Denizdeki cunta
Soruşturmayı tamamlayan İstanbul Cumhuriyet Savcıları Ercan Şafak ve Murat Yönder tarafından hazırlanan iddianamede, şüpheli subayların, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı bünyesinde kurulan ve Ergenekon ile doğrudan bağlantılı olan Kafes Eylem Planı’nı hayata geçirmek üzere faaliyet yürüten illegal bir yapılanmanın içerisinde görev aldıkları belirtildi. Sanıklardan Ahmet Feyyaz Öğütcü, Kadir Sağdıç ve Mehmet Fatih Ilgar’ın bu örgütlenme içerisinde emir ve komuta yetkisine sahip örgüt mensubu olarak görev aldıkları öne sürüldü.
Özden Örnek bağlantısı
İddianamede en ilginç bölümü ise emekli Koramiral Ali Feyyaz Öğütçü’yle ilgili iddialar oluşturuyor. Ergenekon tutuklusu Levent Bektaş’ta ele geçen “tn.tnx” adlı notta, “Kafes Eylem Planı tamamlanınca son hali Kasımpaşa’ya onaya gidecek” denerek Feyyaz Öğütçü işaret ediliyor. Öğütçü, Kafes Planı hazırlandığı Mart 2009 ve öncesinde Kuzey Deniz Saha Komutanlığı görevini yürütüyordu.
İddianamede Öğütçü ile Darbe Günlükleri ve Balyoz soruşturmasında ifade veren eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek arasında da bağlantı kuruluyor. İddianamede şöyle deniyor: “‘DZKK’DA Ulusal Yapılanma’ başlıklı belgede şüphelilerden Ahmet Feyyaz Öğütçü’nün TSK bünyesinde faaliyet gösteren Ergenekon örgütünün Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’ndaki yapılanması içerisinde yer aldığı, bu yapılanmanın, hakkında soruşturma yürütülen Özden Örnek’in liderliğinde faaliyet yürüttüğü, bu yapılanmaya mensup kişilerin kendi aralarında grup halinde mailleştikleri yönünde bilgiler bulunduğu, CD’de şüpheliler arasında gerçekleştiği iddia edilen mail kayıtlarının incelenmesinde; şüpheli Ali Feyyaz Öğütçü’nün Kadir Sağdıç, diğer dosya şüphelisi Cem Gürdeniz, hakkında kamu davası açılan sanıklar Hüseyin Vural Vural, İlker Güven, Ali Türkşen, Kemal Yavuz, Mehmet Şener Eruygur, Özden Örnek, Ataman Yıldırım, İlyas Çınar ile aynı mail grubu içerisinde yar aldığı, bazıları ile mail irtibatının bulunduğu anlaşılmıştır.”
Balyoz kardeşliği
Daha önce Darbe Günlükleri soruşturmasında ifade veren Özden Örnek, Balyoz soruşturmasında da gözaltına alınmıştı. Örnek, Balyoz’daki SUGA Eylem Planı’nı hazırlayan isim olarak biliniyor. Feyyaz Öğütçü ise Balyoz Harekât Planı’nda SUGA Kuvvet Komutanı Özden Örnek’in yardımcısı olarak kayıtlara geçmişti.

................. ...................
SSS isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 03-20-2010, 12:00   #6
Kullanıcı Adı
montenegro
Standart
http://cdn.dogantv.com.tr/dokumanlar...ddianamesi.pdf

İddanamenin tam metni için tıklayın
montenegro isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 03-20-2010, 12:01   #7
Kullanıcı Adı
SSS
Standart
Alıntı:
montenegro Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
KOÇ MÜZESİ'NDEKİ PATLAYICILAR
Soruşturmayı başlatan ihbar ve olayların, soruşturmanın geçirdiği aşamaların kronolojik olarak anlatıldığı iddianamede, Rahmi Koç Müzesi'ndeki denizaltıda bulunan patlayıcı madde ve burada yapılması planlanan eyleme ilişkin bilgi de yer aldı.
İddianamede, 15 Aralık 2008 tarihinde ''M. Ahmet Demir'' isimli kişi tarafından Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilen ihbar mektubunda ''16 Kasım 2008 tarihinde Haliç sahilinde bulunan Rahmi Koç Müzesi'nde sergilenen askeri denizaltı içerisinde patlayıcı madde bulunduğu, görevliler tarafından olayın bildirilmesi üzerine Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kuzey Deniz Saha Komutanlığı'nda görevli bir ekip tarafından patlayıcıların alınarak personel eğitim alanında imha edildiği, olayla ilgili adli mercilere bilgi verilmediği, sorumlularının araştırılmadığı'' yönünde bilgiler bulunduğu belirtildi.
Mektup içerisinde bulunan CD'de kayıtlı patlayıcı maddelere ait olduğu iddia edilen görüntülerden yola çıkılarak olayla ilgili ayrıntılı çalışma başlatıldığı kaydedilen iddianamede, denizaltının rehberi ve müze görevlisi emekli astsubay Hasan Oğuz İşleyenel'in ifadesine yer verildi.
İddianamede, İşleyenel'in 24 Mart 2008 tarihinde Rahmi Koç Müzesi'nde denizaltı uzmanı olarak göreve başladığını, 16 Kasım 2008'de denizaltının santral dairesinde iskandil cihazı (derinlik ölçme cihazı) önünde bulunan florasan lambanın yanıp söndüğünü, lambayı değiştirmek üzereyken iskandilin üzerinde naylon bir poşet gördüğünü, poşeti açtığında içerisinde TNT kalıpları, 1,5 metre kadar fitil, 5-6 fünye olduğunu gördüğünü ifade ettiği kaydedildi.
İşleyenel'in, bunları müze müdürü Ertuğrul Duru'ya götürdüğünü, Duru'nun da Kuzey Deniz Saha Komutanlığı ile irtibata geçtiğini, komutanlığın bir ekip göndereceğini ve beklemelerini söylediklerini anlattığı belirtilen iddianamede, İşleyenel'in aynı gün saat 18.45 sıralarında Kurtarma Sualtı Grup Komutanlığı'ndan bir binbaşı ve iki astsubayın denizaltıya geldiklerini, gelen ekibin patlayıcı maddelerin yerini ve resimlerini çektiklerini, daha sonra da bağlı bulundukları komutanlıkla irtibata geçtiklerini ve patlayıcı maddeleri almaya karar verdiklerini, kendisinin de patlayıcı malzemeyi tutanak karşılığında teslim ettiğini, bu tutanakları müze müdürü Ertuğrul Duru'ya verdiğini'' beyan ettiği anlatıldı.
DENİZ KUVVETLERİ İMHA ETTİ
Ele geçen patlayıcı maddelerin Deniz Kuvvetleri Komutanlığının bilgisi doğrultusunda imha edildiği, ancak olay nedeniyle herhangi bir soruşturma açılmadığının tespit edildiği bildirilen iddianamede, Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Askeri Savcılığı'nın, Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma kapsamında bu olayın da soruşturulduğunun bildirilmesi üzerine konuyu soruşturmaya başladığı ve ''takipsizlik kararı'' verdiği anlatıldı.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Muhabere Elektronik Şube Müdürlüğü hizmetlerinde kullanılmakta olan 155 mail ihbar hattına 23 Mayıs 2009 tarihinde saat 15.06'da yapılan ihbar mailine de yer verilen iddianamede, mailde olaya ilişkin ''...Kafes eylem planının amacı, ülke içerisinde çeşitli eylemler yaparak ülkede Ergenekon örgütünün hedefleri doğrultusunda kargaşa çıkarılması, Cumhuriyet mitingleri tarzında çeşitli yürüyüş ve mitinglerin organize edilmesi, basın kuruluşları aracılığıyla Ergenekon'a destek verilmesi, hükümetin yıpratılması ve gayrimüslim vatandaşlarımızın tehdit edilerek can güvenliklerinin olmadığı duygusunu aşılayarak hükümetin içeriden ve dışarıdan baskı altına alınması ve ülke gündemini değiştirerek Ergenekon davasının boşa çıkarılmasıdır.
Bugüne kadar bu eylem planı dahilinde hayata geçirilen bazı eylemlerden de örnek vermek istiyorum. Kasımpaşa postanesinden Ermeni kiliselerine, gazetelere gayrimüslim vatandaşlarımızın evlerine tehdit içerikli mektupların gönderilmesi bu plan dahilinde yapılmıştır. Burada da amaç, kargaşa ve kaos çıkarmaktır. Kasımpaşa postanesinde güvenlik kameralarının olmaması burayı tercih etmelerindeki en büyük etkendir.
Ayrıca yine Kasımpaşa'da bulunan Koç Müzesi'ndeki denizaltına patlayıcılar yerleştirilmesi de yine aynı plan dahilinde yapılmış bir eylemdir. Bu plana göre 200-300 kişilik bir öğrenci grubunun müzeyi ziyaretleri esnasında patlayıcılar patlatılacak ve ortalık kan gölüne dönecekti. Tabii bunun sonunda sorumlu hükümet tutulacak, faillerin yakalanmaması insanlarımızı gerecek, bir kargaşa ortamının yaratılması sağlanacaktı. Ancak grup içerisinden bir kişinin görevini tam yapmaması ve müze görevlilerinin durumu fark etmesi bu planlarını sekteye uğrattı'' ifadelerinin yer aldığı belirtildi.
İddianamede, hakkında kamu davası açılan sanık Levent Bektaş'ta bulunan dosyalarda ''...Koç Müzesi'nde ziyaretçi patlaması olmalı, sıkıntı çıkmasın Bşk takip ediyor'' ve ''Koç Müzesi ile ilgili malzemeler yerine konulmak üzere operatöre ulaştırıldı. Müzenin ziyaretçilerini artıralım, okullarda tanıtım reklam ve organizasyon faaliyetleri yapılarak ziyaretçi yoğunluğunun en fazla olduğu zamanın belirlenmesini Cihan Bey söyleyecek, öğrenciler projenin en önemli parçası. Operasyon tarihini teyit edelim'' şeklinde ifadeler bulunduğu anlatıldı.


********** *********
SSS isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 03-20-2010, 12:12   #8
Kullanıcı Adı
montenegro
Standart
HOCAOĞLU MEVKİSİNDEKİ ARAMA-
İddianamede, 2 Şubat 2009 akşam saatlerinde Beykoz Jandarma Komutanlığını arayan vatandaşların yaptığı ihbarda, Beykoz Kaynarca Köyü Hocaoğlu mevkisinde yol kenarındaki ormanlık alanda bulunan şüpheli şahısların bir otomobille uzaklaştıklarının bildirildiği anlatıldı.
Bunun üzerine jandarma tarafından yapılan incelemede, olay yerinde tornavida ile işaretlenmiş ağaçların olduğu, bu ağaçlar takip edilerek ulaşılan alanda yumuşak zeminde toprağa gömülü halde bir kısmı yüzeyde görülen siyah poşet parçalarının bulunduğu belirtilen iddianamede, şöyle devam edildi:
''Yapılan araştırmada toprağın 20 santimetre altında gömülü bulunan siyah poşet içerisindeki 50x30x20 santimetre ebatlarındaki plastik termosta her biri 550 gram ağırlığında 27 TNT kalıbı, 155 santimetre boyunda infilaklı fitil, 3 fünye, 1 adaptör, 100 gram C-4 plastik patlayıcı madde ele geçirildiği, olaya ilişkin soruşturma evrakının Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığınca Cumhuriyet Başsavcılığımıza gönderildiği anlaşılmıştır.''
İddianamede, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Muhabere Elektronik Şube Müdürlüğü hizmetlerinde kullanılmakta olan 155 mail ihbar hattına 23 Şubat 2009'da ulaşan mail ihbarında özetle ''20-25 gün önce Beykoz'da ormanlık alanda yüklü miktarda patlayıcı bulunduğu, emekli Albay Levent Göktaş'a bağlı bir ekip tarafından bu patlayıcı maddelerin eylemde kullanılmak üzere gömüldüğü, bu ekibin özel eğitim almış askerlerden oluştuğu ve Ergenekon adına eylem yapmak için Levent Göktaş'tan talimat beklediği, Levent Göktaş'tan bir emir geldiğinde ekibin harekete geçeceği, ayrıca ekibin içerisinde Levent Bektaş, Ercan Kireçtepe, Turhan Ecevit, Eren Günay ve Erme Onat isimli şahısların olduğu, Beykoz'daki ormanlık araziye patlayıcıları gömerken vatandaşların fark etmesi üzerine kaçtıkları, bunların Ergenekon'a bağlı hareket ettiği ve şahıslardan cezaevinde bulunan Levent Göktaş'ın sorumlu olduğu'' ifadelerinin yer aldığı belirtildi.
Sanıkların fotoğraflarının olayı ihbar eden kişilere gösterildiği belirtilen iddianamede, ''Tanıklardan Cevdet Yılmaz, fotoğrafları gösterilen sanıkları daha önce hiç görmediğini beyan etmiştir. Tanıklardan Güniz Takmaz'ın fotoğrafları gösterilen Halil Cura hakkında 'olay günü gördüğü şüpheli gri renkli araç içerisindeki saçı kısa, bıyıklı veya top sakallı şahsa benzemektedir, ancak bu şahıs olduğu konusunda emin değilim' şeklinde beyanda bulunduğu, yapılan araştırmada Halil Cura'nın Opel marka gri renkli bir otomobilinin bulunduğu tespit edilmiştir'' denildi.
-POYRAZKÖY'DEKİ KAZILAR DA MAİL İHBARIYLA BAŞLADI-
Beykoz Poyrazköy Keçilik mevkisinde patlayıcı madde ve mühimmat bulunması olayına da açıklık getirilen iddianamede, şöyle devam edildi:
''İstanbul Emniyet Müdürlüğü Muhabere Elektronik Şube Müdürlüğüne 16 Nisan 2009 tarihinde ulaşan 3866 nolu ihbarda özetle; 'Ergenekon davasında tutuklu bulunan emekli Albay Levent Göktaş'a bağlı olarak faaliyet gösteren ve eylem yapmak için Levent Göktaş'tan emir bekleyen bu şahısların sırasıyla Levent Bektaş liderliğinde Erme Onat, Turhan Ecevit, Eren Günay ve Ercan Kireçtepe olduğunu, bu şahısların eğitimli birer asker ve patlayıcı uzmanı olduklarını, Levent Göktaş'tan emir alır almaz Ergenekon adına eylem yapacaklarını, Levent Göktaş'ın serbest bırakılmaması durumunda Ergenekon savcılarına yönelik büyük bir eylem yapacaklarını, bu eylem için ellerinde bulunan patlayıcı ve silahları Bedrettin Dalan'a ait araziye gömdüklerini, bu malzemelerden Dalan'ın da haberinin olduğunu, bu malzemeleri Beykoz'da bulunan Kurs Sualtı Komutanlığının arka tarafında bulunan köpek kulübeleri ve su deposundan denizin aksi istikametine, tepeye doğru giden patika yolun etrafına gömdükleri...' şeklinde açıklamalar bulunduğu anlaşılmıştır.''
-BULUNAN SİLAH VE MÜHİMMATLAR-
İddianamede, ihbar üzerine Beykoz Poyrazköy Keçilik Mevkisinde 21 Nisan 2009'da yapılan aramada ele geçen silah ve mühimmatlar şöyle sıralandı:
''Yerin 15 santimetre altında, yaklaşık 80x70 santimetre ebadında 1 siyah poşet içerisinde üzerinde seri numarası tam olarak okunamayan AR755-15 ibareli içi boş, atılmış lav silahı, 3'erli olarak siyah çöp poşetine konularak koli bantlarıyla sarılmış 9 lav silahı, (üçünün üzerinde 1340-27-000-4030 MKE. KF 2-1990 ibaresi bulunan, 5'inin üzerinde seri ve kafile numaraları kazınmış MKE yapımı olduğu anlaşılan, 1 adet üzerindeki seri ve kafile numarası silinmiş ROCKET RE66MM ANTI TANK ibaresi bulunmaktadır) bulunmuştur.
4 adet siyah çöp poşetine konularak koli bandıyla sarılmış şeffaf, ikisi 29x19x12 santimetre ebadında, diğerleri 36x23x14 santimetre ebadında kapaklı kutular olduğu, birinci küçük kutu içerisinde; 6 adet şeffaf poşetlere sarılmış vaziyette MKE yapımı üzerinde stok numarası 1365-27-000-4078 ibaresi bulunan renkli sis kutusu (Mor renkli), 2 adet şeffaf poşetlere sarılmış vaziyette MKE yapımı üzerinde stok no 1365-27-000-4077 ibaresi bulunan renkli sis kutusu (yeşil renkli), 1 adet şeffaf poşet sarılmış vaziyette MKE yapımı üzerinde stok no 1365-27-000-4080 ibaresi bulunan renkli sis kutusu (sarı renkli), 2 şeffaf poşetlere sarılmış vaziyette biri 300 gram diğeri 390 gram kalıp halinde açık sarı renkli RDX içeren plastik patlayıcı madde, 1 adet sünger parçası sarı renkli ve 1 adet siyah renk kamuflaj kremi tüpü, ikinci küçük kutu içerisinde; 10 AB24 20 PATRONEN ibareli kutu içerisinde ve ayrıca kutusuz olarak toplam 203 üzerinde H60-62 ibaresi bulunan 7,62 mm çapında dolu fişek bulunmuştur. Kutusuz vaziyette üzerinde MKE ibaresi bulunan 7,62 mm çapında 20 fişek, 1 adet 40 ROUNDS ibaresi bulunan kutu içerisinde ve açıkta bulunan üzerinde farklı farklı ibareler bulunan toplam 70 5,56x45 mm fişek, 6 MKE ibareli kutu içerisinde toplam 300 9x19 mm çapında fişek, şeffaf poşet içerisinde 10,20 metre uzunluğunda infilaklı fitil (Korteks), 1 metre haki renkli saniyeli fitil, 1 metre siyah renkli saniyeli fitil, birinci büyük kutu içerisinde; şeffaf poşetler içerisinde toplam 14 üzerinde COMET Model 1234 ibaresi bulunan aydınlatma fişeği, ikinci büyük kutu içerisinde 1 adet üzerinde TAPA M206A2 KF-MKE-5-2-75 ibaresi bulunan el bombası ve 4 adet üzerinde TAPA M204A2 KF-MKE-158-2-84 ibaresi bulunan savunma tipi el bombası, 1 mandal kısmı mavi ve kırmızı olan üzerinde İKE MOD47 FMKE-1 -63-87 ibaresi bulunan el bombası, 2 adet üzerinde GRANADE HANT FRAG M 26 ibaresi bulunan 10-55 COMP. B LOT LS-28-20 ibareleri bulunan el bombası, 1 adet üzerinde ibare ve fünye grubu bulunmayan parçalı el bombası, 3 adet şeffaf poşete sarılı vaziyette MKE ibareli beyaz renkli gösteri bombası bulunmuştur.
Ayrıca, 1 adet siyah çöp poşetine konularak koli bandıyla sarılmış vaziyette MKE yapımı üzerinde stok no 1365-27-000-0630 ibaresi bulunan kuru sis kutusu, 1 adet siyah çöp poşetine konularak koli bandıyla sarılmış vaziyette MKE yapımı üzerinde stok no 1365-27-000-0630 ibaresi bulunan kuru sis kutusu (her ikisinin de kafile numarası 1509 1), 2 adet dörderli şekilde siyah çöp poşetine konularak koli bandıyla sarılmış toplam 8 adet MKE ibareli üzerinde Stok no 1365-27-000-0630 kafile no 1508-2 ibaresi bulunan kuru sis kutusu, 2 adet ayrı ayrı siyah çöp poşetinde koli bandıyla sarılmış üzerinde KF MKE-1 89-1977 ibaresi bulunan her kutunun içerisinde 10 adet toplam (20) adet üzerlerinde TAPA M204 A2 KF-MKE-98-12-77 ibaresi bulunan el bombası fünyesi ele geçirilmiştir.''
-İKİNCİ ARAMADA BULUNAN SİLAHLAR-
Aynı yerde 24 Nisan 2009'da yapılan aramada 40 santimetre derinlikten siyah renkli poşet içerisinde, siyah naylona sarılı 4 saklama kabı bulunduğu belirtilen iddianamede, kutuların içinde bulunan silahlar şöyle sıralandı:
''Birinci kutuda 275 adet MKE yapımı 9 mm çaplı MP5 ibareli fişek, 2. kutuda 161 adet MKE yapımı 05 ibareli 5,56 mm çapında fişek, 345 adet RG00L2A2 ibareli 5,56 mm çapında fişek olmak üzere toplam 506 fişek, 3. kutuda 380 adet MKE yapımı 05 ibareli 5,56 mm çapında fişek, 4. kutuda 450 adet MKE yapımı 05 ibareli 5,56 mm çapında fişek elde edilmiştir.
Fişeklerin bulunduğu yeri yaklaşık 15 metre geçtikten sonra yolun sağ tarafından yaklaşık 5 metre içeride yapılan kazıda, siyah naylon poşete sarılı vaziyette; 4 hakem el bombası, 3 şeffaf naylon torba içerisinde MKE hakem bombası, 2 adet 2T 1370-01-251-5792:3W92 seri nolu işaret fişeği, üzeri şeffaf bant ile kaplı gri karton kutu içerisinde; 12 adet 1991 yapımı 1'lik işaret fişeği, bantlı şeffaf naylon poşet içerisinde; 3 adet 1992 MKE yapımı 1,5'luk işaret fişeği, 4 adet Signal aircrafran-m41al ibareli 1945 yapımı yabancı menşeli işaret fişeği, şeffaf bantlı poşet içerisinde 2 adet 1.5'luk MKE 1982 yapımı işaret fişeği, Pains Wessex ibareli 1998 yapımı aydınlatma fişeği, 7 adet yeşil, 3 adet mor, 2 adet kırmızı, 1 adet sarı renkli MKE yapımı birbirine bantlı sis kutusu, MKE 9x1 mm parabellum tabanca fişeği ibareli 4 adet karton kutu, 1 adet tabanca fişeği tablası, beyaz renkli üzerinde kırmızı gres yağı bulunan peçete parçası, MKE 85 ibareli 47 adet 7,62 mm çaplı fişek, MKE 84 ibareli 11 adet 7,62 mm çaplı fişek, MKE 95 ibareli 1 adet 7,62 mm çaplı fişek, ayçiçeği yağı S1 ibareli üzeri bantlı sarı kapaklı bidon, 2 adet 1530 cm uzunluğunda saniyeli fitil, 1 adet 457 cm uzunluğunda saniyeli fitil, 1 adet 285 cm uzunluğunda saniyeli fitil, 1 adet 85 cm uzunluğunda saniyeli fitil, 132 adet MKE yapımı 9 mm MP5 fişek, 73 adet WCC 95 ibareli fişek, 4 adet MKE 9p ibareli fişek, 5 adet FC 9 mm Luger ibareli fişek, 1 adet WCC 95L 9 mm fişek, 1 adet WCC 92 ibareli fişek, 2 adet GFL 89 ibareli fişek, 200 adet MKE 9 p 05 ibareli fişek, üzeri şeffaf bantlı kapak ve ağız kısmında gres yağı olan sarı kapaklı yaklaşık 2 litrelik bidon, 3 adet MKE savunma tipi kör tapalı el bombası gövdesi, 5 adet dolu 2 adet kullanılmış bubi tuzağı, warning ibareli yabancı menşeli sis kutusu, 1 adet hakem bombası içi, üzeri naylon bant ve peçete kaplı tapa M206A2KF-MKE ibareli el bombası fünyesi, üzeri naylon bant ve peçete kaplı tapa M204A2KF-MKE ibareli el bombası fünyesi, üzeri naylon bant ve peçete kaplı tapa M206A2KF-MKE ibareli el bombası fünyesi, üzeri naylon bant ve peçete kaplı tapa M206A2KF-MKE ibareli el bombası fünyesi, 42 adet mayonlu MKE yapımı 2 şerit halinde 7,62 mm çaplı fişek, 21 adet MKE 85 ibareli 7,62 mm çaplı fişek, 2 adet MKE 91 ibareli 7,62 mm çaplı fişek, 10 adet MKE 97 ibareli 7,62 mm çaplı fişek, 2 adet MKE 84 ibareli 7,62 mm çaplı fişek, 7 adet MKE 83 ibareli 7,62 mm çaplı fişek, 38 adet MKE 83 ibareli 7,62 mm çaplı fişek, 2 adet MKE 98 ibareli 7,62 mm çaplı fişek, MKE 95 ibareli 2 adet 7,62 mm çaplı fişek, MKE 91 ibareli 2 adet 7,62 mm çaplı fişek, MKE 90 ibareli 1 adet 7,62 mm çaplı fişek, MKE 98 ibareli (13) adet 7,62 mm çaplı fişek, MKE 83 ibareli 75 adet 7,62 mm çaplı fişek, RG77 ibareli 1 adet 7,62 mm çaplı fişek, 3 adet yabancı menşeli seri noları silinmiş lav roketi, 1 adet 1340-27-000-4030 MKE KFI-2002 ibareleri yazılı boş lav roketi, 1 adet 1340-27-000-4030 MKE LOT:3/2000 ibareleri yazılı boş lav roketi, 1 adet 1340-27-000-4030 MKE KF:l/2002 ibareleri yazılı boş lav roketi, 1 adet 1340-27-000-4030 MKE LOT:3/2000 ibareleri yazılı boş lav roketi, 1 adet 1340-27-000-4030 MKE LOT:3/2000 ibareleri yazılı boş lav roketi, 3 adet Danger ibareli seri numarası kazınmış dolu lav roketi ele geçirilmiştir.''
-''PİYASADAN TEMİNİ MÜMKÜN DEĞİL''-
İddianamede, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Bomba İmha ve İnceleme Şube Müdürlüğü tarafından hazırlanan inceleme raporuna göre, ele geçen lav silahlarından dolu olanları, el bombaları, hakem bombaları, diğer patlayıcı ve mühimmatın sağlam ve çalışır vaziyette olduğu, fabrikasyon olarak askeri amaçlar doğrultusunda kullanılmak üzere üretilen, piyasadan rahatlıkla temini mümkün olmayan mühimmatlardan olduğu belirtildi.
Poyrazköy'de yapılan aramalarda ele geçen mühimmatlar ile ilgili olarak MKE Genel Müdürlüğünce verilen bilgiye göre, mühimmatın, MKE imali olup, üzerinde kafile numarası bulunan mühimmatın imalinden sonra MKE tarafından teslim edildiği askeri birliklerin tespit edildiği belirtilen iddianamede, şöyle devam edildi:
''Buna göre MKE tarafından imal edilip, resmi olarak askeri birliklere teslimi yapıldığı halde Poyrazköy'de ele geçen mühimmattan üzerinde 1340-27-000-4030 MKE KF 2-1 990 ibaresi bulanan 3 adet dolu lav silahının, imal tarihi 92 olan 1 adet MKE yapımı kafile no 1-27 ibareli sis kutusunun, üzerinde TAPA M206 A2 KF MKE 5-2-75 ibaresi bulunan 1 adet el bombasının, üzerinde MKE MOD47 KF MKE 1-63-87 ibaresi bulunan 1 adet el bombasının Jandarma Genel Komutanlığına ait olduğu, imal tarihi 93 olan 1 adet MKE yapımı mor renkli sis kutusunun Hava Kuvvetleri Komutanlığına ait olduğu, üzerinde TAPA M204 A2 KF MKE 158-2-84 ibaresi bulunan 4 adet el bombasının, üzerlerinde TAPA M 204 A2 KF MKE-89-12-77 ibaresi bulunan 20 adet el bombası fünyesinin Kara Kuvvetleri Komutanlığına ait olduğu tespit edilmiş, söz konusu mühimmat Askeri Savcılık aracılığı ile belirtilen kuvvet komutanlıklarının ilgili birimine teslim edilmiştir.''
-''ENVANTERDE EKSİK YOK''-
Aramalarda ele geçen silah ve mühimmatın TSK kayıtlarında bulunup bulunmadığının araştırılması amacıyla Askeri Savcılığa yazı yazıldığı belirtilen iddianamede, ''Yazı üzerine verilen cevapta, sorulan mühimmatlardan bazıları ile ilgili olarak 'Envanterde eksik yoktur' şeklinde açıklama yazılmış olmasına rağmen söz konusu mühimmatın Poyrazköy'de ele geçmiş olduğu, bu hususun çelişki oluşturduğu belirtilerek, söz konusu mühimmatın kayıtlarında bulunması gereken (teslim alan) askeri birlikten/depodan ne şekilde çıkmış olduğu hususunun araştırılması, sorumlular hakkında bu konu ile ilgili olarak soruşturma bulunup bulunmadığının bildirilmesi istenilmiştir'' denildi.
Konuya ilişkin Genelkurmay Başkanlığı Adli Müşavirliği tarafından 11 Eylül 2009'da verilen cevapta da şunların kaydedildiği belirtildi:
''Belirtilen mühimmatın envanter ve mevcut durumunun kuvvet komutanlıkları tarafından yeniden araştırıldığı, envanter kayıtlarında ve depolarda eksik olmadığı, söz konusu mühimmatın kuvvet komutanlıkları tarafından eğitim, atış, tatbikat, denetleme ve iç güvenlik operasyonlarında kullanıldığı ve mevcut yönerge ve talimatlara göre sarf edildiği, envanter kayıtlarında ve mevcutlarda her hangi bir eksik mühimmata rastlanmadığı bir kez daha teyit edilmiştir.
Bu araştırmada; envanterde kayıtlı olan söz konusu mühimmatın MKE kurumundan tedarik edildiği, bu tip mühimmatın MKE tarafından sadece silahlı kuvvetlere verilmediği, başka kurumlara da verildiği, yabancı ülkelere de satıldığı tespit edilmiştir. Kaldı ki, bu tip hafif mühimmatın terör örgütleri tarafından da dış ülkelerden tedarik edilip kullanıldığı bilinmektedir. Dolayısıyla, salt kafile numarası ile anılan mühimmatın aidiyetinin ortaya konamayacağı, mühimmatın da silahlar gibi seri numarası taşıması halinde aidiyetinin belirlenmesinin mümkün olabileceği bildirilmiştir.''
-''MKE'NİN YAZISI SABİT''-
İddianamede, mühimmatın MKE tarafından imal edilerek ilgili kuvvete (Jandarma Genel Komutanlığı, Hava Kuvvetleri Komutanlığı, Kara Kuvvetleri Komutanlığı) teslim edildiğinin MKE kurumunun yazısıyla sabit olduğu kaydedildi.
Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Askeri Savcılığı aracılığıyla yapılan yazışmalar sonucunda, MKE imali olup üzerinde kafile numarası bulunan mühimmatların, ait olduğu kuvvetler tarafından İstanbul Emniyet Müdürlüğünden teslim alındığı belirtilen iddianamede, ''Lav silahı, el bombası gibi etkisi itibariyle vahim nitelikteki mühimmatın, ne şekilde, kimler tarafından askeri birliklerden/depolardan çıkartıldığı, resmi kayıtlarda söz konusu mühimmat hakkında ne tür bilgi bulunduğu tespit edilememiş, Jandarma Genel Komutanlığı, Hava Kuvvetleri Komutanlığı, Kara Kuvvetleri Komutanlığının ilgili personeli hakkında depodan çıktığı anlaşılan mühimmat ilgili olarak soruşturma bulunmadığı anlaşılmıştır'' denildi.


http://www.stargazete.com/guncel/kaf...ber-250765.htm
montenegro isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi