Bu sayfaya katkılarınızdan ötürü minnet gönülden.
ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ MEŞRU VE GEREKLİDİR
Yargı bağımsızlığı kavramı üzerinden yürütülmek istenen mevzi koruma savaşı bu hakikati gizleyemez. Türkiye'de yargının, yürütmenin ve yasamanın kuşatması altına girmesi potansiyel tehlikesinden ziyade yargının yürütme ve yasamayı hukuk ve demokrasi dışı şekilde sınırlaması fiilî problemi söz konusudur. Yüksek yargının hem yargının diğer parçalarından hem de demokratik siyaset ve siyasetçilerden gayri memnun olmasının nedeni budur. Yüksek yargıda ideolojik bir kast sistemi kurulmuştur. Sözcülerinin zihniyetleri ve söylemleri hep aynıdır ve halkın iradesinin ve taleplerinin kendi irade ve talepleri adına reddedilmesini istemektedir. Yüksek yargıda büyük bir toplumsal ve demokratik meşruiyet eksikliği göze çarpmaktadır. "Türk milleti" adına karar veren yargıyı Türk milleti nasıl denetleyecektir? Hata yaptığında nasıl hesap soracaktır? Yüksek yargının bu sorulara makul, inandırıcı, dürüst cevaplar vermesi gerekir. Hükümetin anayasayı değiştirme teşebbüsünün liberal demokrasi teorisi açısından hem meşru hem de gerekli olduğu açıktır. İdeal olan, anayasanın toptan yenilenmesidir. Bu mümkün olamıyorsa, bürokratik tahakküm yapılanmasına neşter atarak bürokratik iktidar alanını demokrasi lehine daraltma ve böylece müstakbel yeni reformların önünü açma yoluna gidilmelidir. Yani, anayasa değişikliğinin dayanması gereken felsefe ve gidilecek istikamet bellidir: Birey hak ve özgürlüklerini daha kuvvetli korumak ve demokratik siyasetin sahasını bürokratik iktidar aleyhine genişletmek.
|