04-08-2010, 03:42 | #1 |
Dünyada yaşına göre bir kelebek kadar yaşarsın
Dünyada yaşına göre bir kelebek kadar yaşarsın
Aşkı ararsın muhabbeti ararsın selamı ararsın sevgiyi ararsın Sonra bir tercih yaparsın sonla sonsuz arasında Buna bir isim koyarsın Sevda dersin sevgi dersin aşk dersin Sonra onu yüreğine sonrada benliğine yerleştirirsin, Bazen öyle olur ki Aşk yanılgısıyla avunan yürekler sıtmaya tutulur. Yeni bir sevdanın, ezelî ve ebedî Leyla’nın eşiğinde aşka uyanır canlar, Leyla ya uyanır. Vuslat kokan düşler Leyla ya uzanır. Şairin dediği gibi Kalbe ruha der dönüp; her dem aşktır işimiz Bir sevgiliyedir geliş ve gidişimiz Gözü kaydırmadan vuslata ermek murat Bir saniyedir iniş ve yükselişimiz.. Sonra sevgiyle büyüyen sevgili yeşerir yüreğinin bahçelerinde Tarif etmeye çalışırsın aşk diye Yanmaktır bir gülün kırmızısında, türküler yakmaktır sevgiliye. Gün batımlarında tutulan sevdaları gün doğumlarında aramanın adıdır aşk. Seherlerde bülbülün yanık nağmelerinde gül Hasreti çekmektir; güle rengini veren, yüreğini veren bülbül olmaktır aşk. Sonsuzluğun kapısı aralanırken bir aşk yanar Ve biz şimdi büyüsü kaybolmuş zamanlarda aşkın peşine düştük. Biz ölümsüz ve günahsız aşklara değil, günübirlik sevdalara takılıp kaldık. Maddenin ağında ateş böceklerini yıldız sayanlar gibi, tutkuları aşk sandık. Talihsiz yanılgılarla yanlış ateşlerde yandı ruhumuz. Biz sevemedik yaratılanı Yaratan dan ötürü. Yunus mektebinde diz çöküp okuyamadık aşk kitabını. Oysa varlığın özünde sevda hamuru vardı. O hamuru besleyen aşkın pişmanlık gözyaşı vardı. Adem ile Havva’dan dökülen. Şimdi ezeli pişmanlıklara değil, günübirlik sancılara akar oldu gözyaşlarımız. Sona yaklaşırken bir aşk söner ALINTI
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|