![]() |
#1 |
![]() CHP'de genel başkan kulisleri...
Deniz Baykal, kendi ifadesiyle "bedel ödeyip" istifa etti. Ancak CHP'de sarsıntılar bitmedi. Çok zorlu bir sürece giriliyor. 4 günlük fırtına partilileri sarstı. CHP'lilerde yaşanan sürecin şoku sürüyor. Değil görevi bırakması, Kurultay'da rakibinin çıkması bile hayal edilmiyordu. Artçı depremler olacaktır. Baykal'ın özel hayatında da partide de sarsıntılar sürecektir. Bu şoka hazır olanlar sadece ve sadece komployu hazırlayanlardır. Kurultay'a 10 gün kala Türkiye'nin en eski siyasi partisinin lider adayı tek bir isim yok. "Türkiye siyasetini ve CHP'yi tanzim etmek isteyenler" bakalım nasıl bir sürpriz ile karşımıza çıkacak. Kulisler formül kaynıyor. İşte öne çıkanlar... Birincisi, Baykal geri dönecek. Delegeler ağırlıklı olarak "Baykalcı" bile değil "Öz Baykalcı." Kurultay'da sadece onun adını yazıp, geri dönmesini sağlayacaklar. Ancak Baykal'ın istifa nedeni ortada duruyor. Bundan sonra geri dönse de hem kendisi hem de partisi şimdikinden güçlü olmayacak. "Bel altı vuruşlara" açık hale geldi. Kaldı ki, artık 72 yaşında. Yıllardır onu destekleyen kesimler bile koltuğu bırakmasını arzu ediyor. Komplo görüntülerin kamuoyuna yayılma şekli de bunu gösteriyor. Yani geri dönüş çok dile getirilse de mantıklı durmuyor. İkincisi, parti içerisinde adaylar çıkması ve liderliği üstlenmesi. Kemal Kılıçdaroğlu, Faik Öztrak, Gürsel Tekin, Muharrem İnce, Güldal Mumcu gibi isimler şimdiden telaffuz edilmeye başlandı. Ancak liderin komplo ile devrildiği Kurultay'a aday olmanın belirli riskleri var. "Türkiye siyasetini tanzim" amaçlı komplonun parçası olarak yaftalanmak ve aday olabilmek için yüzde 20'lik delege desteğini bulamamak. Dolayısıyla parti içerisinde teşkilatla teması en yüksek isimler, en güçlü isimler olacak gibi. Partiyi yakından bilenler, Önder Sav çizgisi ile Kılıçdaroğlu-Tekin çizgisinin çekişeceğini iddia ediyor. Hatta "Genel Başkan Tekin-Başbakan Kılıçdaroğlu" diyenler bile var. Üçüncü formül, parti dışından bir ismin genel başkan olması. Böylece parti içi kavgalar ve tasfiye operasyonlarının önü alınabilecek. Yılmaz Büyükerşen, Kemal Derviş ve Süheyl Batum gibi "eskimeyen isimler" yeniden dile getirilmeye başlandı. Ancak bu çözüm, "Parti içerisinde genel başkan olmaya layık kimse yok!" anlamına da geleceği için, uzlaşma sağlanmadığı takdirde sonuç alınması çok zor. Dördüncü ve son formül ise "emanetçi genel başkan..." Türk siyasi hayatında en sık karşımıza çıkan yöntem bu. Baykal'ın teşkilat ve delegeler üzerindeki hâkimiyeti tartışmasız şekilde sürüyor. 22 Mayıs'a kadar kaybolma ihtimali de yok. Dolayısıyla Baykal'ın işaret edeceği ismin seçilme şansı, diğer bütün adaylardan fazla olacak. "Teslim olmayacağım" diyen Baykal, böylece kendisine komplo kuranların CHP'yi "tanzim etme" arzusunu da boşa çıkarmış olur. Gerçekleşme şansı en yüksek senaryo bu gözüküyor. Baykal'ın istifasını açıkladığı konuşmada dile getirdiği gibi, "Her şerden bir hayır çıkar..." CHP'de 22 Mayıs'a kadar yaşanacaklar, bakalım kimleri ne kadar şaşırtacak?
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|