05-14-2010, 15:42 | #1 |
Mehmet METİNER "Baykal niye istifa etti?"
Etti mi ettirildi mi? Sanırım bu soru epey tartışılacak. Ortada baş döndürücü komplo teorileri var. Normal, çünkü ortada Baykal’ın ifadesiyle, bir “komplo” var. Bence Baykal “komplo”nun sahiplerini biliyor. Bildiği halde hedef şaşırtıyor. Bunu da siyasi nedenlerle yapıyor. Kendisine karşı kurulan “komplo”yu ahlaksızca bulan Baykal’ın, bir başka lidere, Başbakan Erdoğan’a sırf siyasi nedenlerle veya siyaseten sonuç devşirmek adına “komplo” kurabiliyor olması, siyaseti bir de bu şekilde bel altı söylemsel bir zemine çekebiliyor olması, ziyadesiyle manidar! *** Hiç kuşku yok, bu olayla ilgili tüm soruların yanıtları Baykal’da. Bu olay açığa çıkartılsın isteniyorsa, Baykal’ın bildiklerini paylaşması gerekiyor. Baykal bunu yapmak yerine mağduriyetine neden olduğunu söylediği komplocu ve karalamacı anlayışın arkasına sığınıyor nedense. “Bu bir komplo” diyor, “Bu komplonun arkasında Hükümet var” diyor, ama kendisinde var olduğunu söylediği kanıtları paylaşmaktan kaçınıyor. Soruşturmayı yürüten savcıya, “Bu aşamada bilgi vermeyi düşünmüyorum” diyor avukatları aracılığıyla. (Bkz. Hürriyet, 13 Mayıs 2010) Bir tür çamur siyaseti de denebilir buna. Aslında kendisi bu tarz bir siyaseten bel altı vuruşa yönelmemiş olsaydı, hiçbir şekilde bu görüntüleri siyasetin malzemesi yapmamak konusunda kararlı ve ilkeli bir duruş sergileyen AK Parti’nin sunacağı katkı dolayısıyla olay unutulur giderdi. Olayı gündemleştiren ve Baykal’ı istifaya çağıranlar, nedense CHP yanlısı medya ve yazarlar oldu. Şimdi Baykal unutulmaya yüz tutacak bir olayı siyasallaştırarak bir cifos siyasetine kendisi kapı araladı ve kendisini hiçbirimizin arzulamadığı/arzulamayacağı bir polemiğin tam orta yerine attı. Baykal’ın buradan bile şahsı adına siyasi sonuç devşirmeyi amaçlayan bir karartma ve karalama kampanyasına yönelmiş olması düşündürücüdür. Bir yanda kendisine yönelik karalama kampanyasına karşı çıkmak, öbür yanda delilsiz-mesnetsiz bir başka siyasi lidere karalamalarda bulunmak, çelişkinin ötesinde bir anlama sahip olmalı diye düşünüyorum. *** Bir yanda “Hükümet derhal bu olayı açıklığa kavuştursun!” çağrısı... Öte yanda başlatılan bir soruşturmaya katkı sağlanmayacağının ifadesi... Siz olsanız ne düşünürsünüz? Baykal bildiklerini saklarsa, olay nasıl açığa kavuşturulabilir, söyler misiniz lütfen? Olay, bizzat Baykal tarafından siyasallaştırılmış bulunmaktadır. Dahası ve en fenası, Baykal elinde var olduğunu söylediği kanıtları paylaşmamakla toplumdaki kafa karışıklığına katkı sağlıyor. Savcılardan esirgediği bilgiler sayesinde de kuşkuları çoğaltıyor. Baykal’ın bu siyaset tarzı giderek kendi aleyhine dönebilir. Baykal istifa edip kendi köşesine çekilmeyi düşünüyor idiyse, bu tarz bir siyasi bel altı vuruşa ihtiyaç duymadan yapabilirdi bunu. Baykal kendi eliyle kendini gereksiz bir çamur siyasetinin tam orta yerine attığını görerek buradan dönmeli diyorum. “Baykalperest”lerin kendisini “siyasi mehdi” gibi görerek tekrar partisinin başına “demokrasi kahramanı” gibi getirmelerini amaçlıyorsa, bu siyasi mizansenin uzayan süreyle beraber ters tepeceğini de unutmamalı. Görünen o ki, Baykal Hükümeti hedef göstererek kendisini siyaseten kurtarabileceğini sanıyor. Çünkü örgütünü çok iyi tanıyor. Örgütünün kendisine hangi argumanlar çerçevesinde sahip çıkacağını çok iyi biliyor. Kabul etmek gerekir ki, CHP artık “Baykal’ın partisi”dir ve varlığını her bakımdan Baykal’a borçlu olanlar işi bilerek “Kurtuluş savaşı” edebiyatına dökerek hem liderlerini kurtarabileceklerine, hem de partilerine toplumsal destek sağlayabileceklerine inanıyorlar. Bu olayın arkasında kim olabilir? İçimdeki ses, “Bu iş Baykal’la olmaz!” veya “Baykal’ın çevresiyle olmaz!” diyenlere bakılması gerektiğini söylüyor. AK Parti’nin veya Hükümetin bu olayın hiçbir yerinde olmadığına kalıbımı basarım.
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|