06-03-2010, 15:01 | #1 |
CIA ajanının israil kehaneti
İsrail İnsanlığa KURŞUN SIKTI
Dünya tarihine bakıldığında bazı olaylar bölgesel veya küresel tarihin akışını değiştirmiş, yeni bir dönem başlatmıştır. Haçlı seferleri, israi'lin kurulması, Sovyetler Birliği"nin dağılması, 11 Eylül saldırısı bunlardan bazılarıdır. İsrail"in Gazze"ye giden insani yardım konvoyuna hem de açık denizlerde saldırması ve katliam yapmasının bölgesel ve küresel politikalar açısından birçok etkisi olacaktır. Diplomasi tarihinde dünya kamuoyuna karşı bu kadar saygısız, şımarık ve ahlaksızca terör uygulayan ikinci bir yapı (devlet, örgüt, kuruluş, eşkıya veya birey) olmamıştır. Uluslararası ilişkiler tarihinde terör kavramını en iyi açıklayan olaylar nedense hep İsrail marifetiyle ortaya çıkmıştır. Masum sivilleri bombalamak, çocuk, kadın ve ihtiyarları öldürmek… Bu son olay terörü de aşan insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur. İsrail, Uluslararası Hukuku Göz Göre Göre Çiğnedi Bu olayın uluslararası hukuk, uluslararası ilişkiler, insan hakları ve insani değerler açısından küresel etkileri olacak sonuçları doğurmuştur. Öncelikle şunu vurgulamalıyım ki dünyanın nadir barış alanlarından biri olan açık denizlerde hem de insani yardım taşıyan konvoya saldırmak hukuk, insanlık ve ahlak sınırlarını çiğnemektir. Bu nedenle, İsrail açıkça uluslararası deniz hukukunu ihlal etmiştir. Buna ek olarak masum, sivil vatandaşlara karşı silah kullanarak uluslararası hukuku da çiğnemiştir. Bu nedenle, dünya barışının temeli olan uluslararası hukuku ihlal eden bu şiddet odaklı yapılanmaya küresel kuruluşlar, dünya barışından sorumlu büyük güçler ve demokratik ülkeler çok şiddetli tepki göstermelidirler. Diğer önemli bir sonucu ise insani yardım ve insanlık değerlerine olan olumsuz etkileridir. İsrail"in bu saldırısı insanlığın en önemli kazanımları olan insan hakları, insani yardım, vicdan ve ahlak gibi son asırlarda gelişen evrensel değerleri yok etmeye yönelik gayri insani ve gayri ahlaki bir girişimdir. Bu saldırıda öldürülen insan hakları aktivistleri değil, aslında insanlık ve insanlık değerleridir. İsrail dünyadan aynı sertlikte bir tepki görmez ise bundan sonra dünyanın herhangi bir çatışma bölgesinde insanlık adına insani yardım sağlayan kuruluşların can ve mal güvenliği sağlanamaz. Dolayısıyla uluslararası yardımlaşma ve dayanışma da insan topluluklarının gücünü aşan bir teröre kurban edilmiş olacaktır. Son yarım asırda insanlık acılarının dinmesinde hızlı yardım sağlayan sivil ve insani yardım hareketleri böylece tarihe karışmış olacaktır. Devlet terörizmi insanlığı ve insanlık değerlerini teslim alacaktır. Bu nedenle, bu saldırı ile insanlığa karşı suç işlemiş olan israile, dünya kamuoyu insanlık adına büyük bir tepki vermelidir. İsrail-Türkiye Değil, İsrail-Dünya Çatışmasıdır Bu saldırının en çok etkileyeceği alan ise şüphesiz israil'in uluslararası politikası olacaktır. Bazı aşırı milliyetçi Yahudi lobilerinin etkisiyle bu olayı “one minute”, “alçak koltuk krizi” ve “askeri işbirliğinin azalması” gibi Türkiye-israil ilişkilerine indirgemek art niyettir, olayı doğru okumamaktır. Zira bu konvoyda Nobel Ödüllü İrlandalı Mairead Corrigan Maguire, Avrupalı parlamenterler, soykırımdan kurtulmuş Yahudiler dâhil Amerika, Avrupa, Asya ve Afrika"dan 50 ülke vatandaşı bulunmaktadır. Bu nedenle, israilin bu küstah saldırısı Türkiye ya da Müslümanlara değil tüm dünyaya olmuştur. Bu ahlakdışı ve insanlık dışı saldırı ile israil bölgede ve dünyada diplomatik yalnızlığa itilecektir. İsrail başta ilk 10 ticaret ortağından ve bölgedeki tek müttefiki olan Türkiye ile diplomatik ilişkilerini sonlandıracak bir eylem yapmıştır. Buna ek olarak ticaretinin neredeyse yarısını yaptığı Avrupa ile gelen tepkilere bakılırsa siyasi ilişkileri ciddi anlamda zedelenmiştir. Daha doğrusu demokrasi olan ve insan haklarına bağlı her ülke ile bundan sonra ciddi sorunlar yaşacaktır. Bu ahlakdışı saldırının detayları ortaya çıktıkça dünyanın tepkisi de o oranda şiddetlenecektir. İsrail bu eylemle dünya barış ve istikrarını tehdit etmiştir. Bu nedenle, BM Güvenlik Konseyi dünya kamuoyundaki meşruluğunu korumak istiyorsa derhal israil'e yönelik ekonomik ve askeri yaptırımlar olmak üzere her türlü caydırıcı araçlara başvurmalıdır. CIA AJANININ İSRAİL KEHANETİ İsrail bu saldırı ile çağdaş bir devlet olma vasfına ve yaşama şansına kurşun sıkmıştır. Bir CIA ajanı Haçlı seferleri sonucunda Ortadoğu"da kurulan devletcikler gibi İsrail"in de tarihle yok olacağını ileri sürmüştür. İddiasını, sözkonusu devletcikler ve israilin Batıdan gelmiş olması, bir Müslüman denizinde adacıklar gibi durması, entegrasyonu engelleyen güvenlik merkezli anlayışları ve yapay olmasına bağlamıştır. Bu saldırı ile İsrail aslında bu uzmanın bahsettiği sonunu kendisi hızlandırmaktadır. İsrail yine bu saldırı ile belki son yıllarda başta Türkiye olmak üzere, bölge güçlerine (2006 Hizbullah yenilgisi de dâhil) karşı kaybettiği prestijini(!) ve gücünü(!) göstermek istemiştir fakat güçsüzlüğünü ve acizliğini ispatlamıştır. Bu saldırı bölge dengelerini hatta küresel dengeleri yeniden kuracak kadar önemlidir. Bu basit bir eylemin bastırılması olmayıp diplomasi, sivil girişim, barış, insan hakları ve insanlık değerlerinin sözde güvenlik, egemenlik, prestij gibi realist safsatalar uğruna katledilmesidir. Yeni dönemde, dünya düzenine insanlık değerleri mi yön verecek, yoksa haydut politikalar mı? onu da yakın gelecekte göreceğiz. STRATEJİKBOYUT
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|