![]() |
#1 |
![]() 18.06.2010 - 07:30 Haberlerime ekle ![]() ![]() ![]() Sovyetler Birliği’nin dağılmasından bu yana analistler o kadar sık çeşitli “eksenler” ortaya atar oldular ki, dünyada sürekli “eksenler değişiyor.” Eski MİT ajanı Mahir Kaynak, Akşam gazetesine bir röportaj vererek, Türkiye’deki son gelişmeleri yorumladı. “Eksen kayması” tartışmasına da giren Mahir Kaynak, “Eksen kayması tartışmasına girmeden önce ekseni tarif etmek gerekir. Eksen, güç odaklarının ittifakıdır. Yani Amerika, Rusya gibi ülkelerin bir araya gelerek oluşturduğu bir lobidir. Türkiye bir eksen ayağı haline geliyor. Türkiye'nin de içinde bulunduğu yeni bir eksen grubu var. Bu ekseni eskiden beri şöyle tarif ediyorum: Amerika, Rusya ve Türkiye'dir. Kime karşı? Uzakdoğu, Çin ve Avrupa'ya karşıdır” dedi. Kaynak’ın verdiği röportajın, internet arama motorlarında bakıldığında sayısız internet sitesinde kopyalanmış olduğunun görülmesi, bu tip analizlerin ne kadar ilgi çektiğinin bir göstergesi oldu. Amerika’nın açıkça Rusya’yı füzelerle çevreleme politikası güttüğü, Rusya’nın NATO’yu kendisine tehdit ilan ettiği bir uluslararası ortamda bu iki devletin nasıl bir eksen oluşturacakları bilinmiyor. Bu ikisinin oluşturacağı eksene Türkiye’nin hangi sebep ve sıfatla katılacağı ise hiç bilinmiyor. Ancak Sovyetler Birliği’nin dağılmasından bu yana dünya politikasında çeşitli “eksenler” tarif etmek, adeta moda oldu. Herkesin tek kutuplu dünyadan iki kutuplu ya da çok kutuplu dünyaya geçileceğini beklediği bu dönemde bazıları belli bir gerçekliği olan, bazıları biraz zorlama, bazıları ise düpedüz uydurma sayısız eksen tarif edildi. Rusya çeşitlemeleri Eksen tartışmalarında en gözde ülkelerden birisi Rusya. En sık dile getirilen eksenlerden birisi, Almanya-Rusya ekseniydi. Bu eksene göre Almanya, kıta Avrupası’nın temel gücü olarak diğer Avrupa ülkelerini de yanına alarak Rusya’yla bir Avrasya ekseni kuracak, bu yeni güç, ABD’nin dünya hegemonyasına rakip olacaktı. Bu eksenin, Türkiyeli versiyonları da dillendirildi. Bu iddialardan birisi, Almanya-Rusya-Türkiye’nin üçlü bir eksen oluşturacağı iddiasıydı. Almanya’nın ABD’ciliğinin biraz fazla ayyuka çıktığı dönemlerde, Rusya-Türkiye ekseni de ortaya atılmıştı. Rusya’lı bu eksenler, aslına bakılırsa ülkemizde de büyük ilgi görmüş, Rusya’da bu eksenleri propaganda eden Aleksandr Dugin, Türkiye’de de bazı kesimlerden büyük ilgi görmüştü. Çin çok popüler Eksen tartışmalarında bir diğer popüler ülke, “bir birileriyle eksen kursa dünyaya hükmedecek”miş gibi düşünüldüğüne sık rastlanan Çin. Rusya-Çin ekseni, uzun süre çok konuşulmuştu. Rusya-Çin ekseninde kurulacak bir ittifak, kesin olarak ABD’nin iktidarına bir son verecekti. Bir süre Şangay dörtlüsü olarak da anılan grup, daha sonra Rusya, Çin, Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan’ın oluşturduğu Şangay Beşlisi grubuyla belli bir gerçekliğe de kavuşmuştu. Ancak bu birlikteliğin ne derecede bir “eksen” oluşturduğu tartışılabilir. Bir diğer eksen, Rusya-Çin-İran ekseniydi. Bu eksene göre Asya’dan yeni bir güç doğacak ve ABD’nin çanına ot tıkayacaktı. Henüz gerçekleşmedi. Bir diğer çok dillendirilen eksen, Brezilya-Rusya-Çin-Hindistan oldu. Bu eksenin, söz konusu ülkelerin İngilizce’deki baş harflerinden oluşan BRIC diye bir adı dahi var. 2001’de Goldman Sachs analistlerinin ortaya attığı teoriye göre bu dört ülkenin ekonomileri 2050 yılında birleşerek dünyanın en zengin ülkelerini geride bırakacaktı. Paralarının önemli bölümünü birbiriyle silahlanma yarışına harcayan Çin’le Hindistan’ın nasıl olup da bir eksen oluşturacağı ise, teori sahipleri tarafından pek tartışılmadı. Uzakdoğu kaplanları Bir dönem hızla gelişen ekonomileri tüm dünyaya örnek gösterilen Hong Kong, Singapur, Güney Kore ve Tayvan, Asya kaplanları olarak anılıyordu. Eksenlerden bir diğeri, bu Asya kaplanlarıyla Japonya arasında çizildi. Bu Japonya-kaplanlar ekseni Uzakdoğu’dan yükselecek, ve dünyanın batısının karşısında yeni bir güç olarak doğacaktı. Bir dönem Çin'le Japonya'nın birleşeceği ve batının sonunu getireceği tezleri dahi ortaya atılmıştı. Niye bu eksen enflasyonu? Dünya politikasında çeşitli yakınlaşmalar, ittifaklar, işbirlikleri her zaman yaşansa da, Sovyetler sonrası dünyada bu kadar fazla sayıda eksen tarif edilmesi tuhaf görünüyor. Analistler, devletlere sık sık, fazla kolayca eksen değiştirtiyor. Bunda Mahir Kaynak gibi “kimsenin aklına gelmeyecek uçuklukta bir eksen yaratarak dikkat çekme” dürtüsü kadar, dünyayı bağımlılık ilişkilerinden, sınıf ilişkilerinden azade bir yer olarak düşünerek, devletleri kendi içlerindeki duruma bakmaksızın birbiriyle birleşen ya da çarpışan bütünler olarak algılayan düşüncenin de etkisi var. Bu düşünme biçiminde, eksen diye kolayca bir araya getirilen devletler arasındaki çelişkiler çoğu zaman gözardı ediliyor. Bazen “bunlar bir araya gelse çok güçlü olur” sığlığında kurgulanan eksenlere, birbiriyle derin çelişkilere sahip devletler dolduruluveriyor. Bu tip analizlerde dikkat çeken bir başka yan, emperyalizm olgusunun fazlasıyla hafife alınması. Devletlere emperyalist sistem içindeki hiyerarşi fazla küçümsenerek, olduğundan fazla hareket alanı tarif ediliyor. Böylece Türkiye bugün Almanya-Rusya, yarın Rusya-Çin, öbür gün Rusya-İran, diğer gün İran-Brezilya “eksenlerinin” bir parçası ilan edilebiliyor. Yine dünya tarihine bakıldığında, bu analizlerde atlanılan bir başka gerçeğin, dünyada hegemonik güçler arasındaki yer değiştirmelerin uzun zaman alması olduğu görülüyor. Bu analizler, iki ya da daha çok ülkenin “hemen” bir araya gelmesiyle, var olan hegemonyanın “kısa sürede” sona ereceğini vaaz ediyorlar. http://haber.sol.org.tr/dunyadan/erd...i-haberi-29814
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() Novek eksen kaymasının ne olduğunu iyi bilmen gerekir senin...
Şu adan içinde bulunduğun ideolojinin bırak eksenini , her tarafı kaymış şekilde, aynaya bakman yeterli olurdu sorunun cevabı için... |
|
![]() |
![]() |
#3 |
![]() Eksen kaymasına çoook ama çok güzel bi alıntı ile cevap verecegim..
Sayın Günay Eksen Kayması denilince ne anlıyorsunuz ? |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
![]() Kocaelindeki Depremdir
![]() |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#5 |
![]() Başlığa cevap,,illa bir şeye kayılması gerekiyorsa özemüze kaymaktır.Bazıları bu kaymayı farklı anlar korkar yeri gelir acı hisseder.Bilmem anlatabildim mi (?)
|
|
![]() |
![]() |
#6 |
![]() ![]() |
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|