06-24-2010, 02:49 | #1 |
Bu Sakın B Planı Olmasın ?
Taşeron dedikleri gizli komando timi Mistaravim mi?
Pulitzer ödüllü muhabir Seymour M. Hersh, 28 Haziran 2004'de Amerikan The New Yorker dergisi için kaleme aldığı bir makalede, İsrail'in Kürt politikasına dair çok önemli tespitlerde bulunmuştu. O dönem, ABD'nin Irak işgalinin "başarısız" olduğunun tartışıldığı günlerdi. Hersh, İsrail yönetiminin Bush yönetiminden Irak konusunda umuduğu kestiğini yazdıktan sonra şu iddia da bulunmuştu: Ariel Sharon hükümeti, ABD'nin zorlamasıyla Irak'ta demokrasi ve istikrarın kurulamayacağına kanaat getirmiş. Bu durumun İsrail'in stratejik pozisyonuna vereceği zararı en aza indirmek için, Sharon hükümeti 'B Planı'nı devreye sokmuş: Irak'taki Kürtler ile ilişkileri geliştirmek ve yarı-otonom bir Kürdistan'ı kurmak. Peki neye karşıydı bu B planı? İsrail'i o günlerde korkutan gelişmeler, istikrarını yitirmiş bir Irak'ın İsrail'in düşmaları İran ve Suriye tarafından domine edilmesi ve İsrail'in çevrelenmesiydi. İran ve Suriye'ye karşı stratejik üstünlüğünü koruyabilmek için İsrail, Kürt kartını açmış ve: - Bölgedeki Kürt gruplara finansal destek başlatmış - Askeri ve istihbarat birimlerini, peşmergeleri eğitmek için görevlendirmişti. Hersh, 'Kürt komandolarının' İsrail'in en gizli komando birimi olan Mistaravim ile aynı kapasitede yetiştirildiği detayını da yazısında vermişti. ("Mistaravim adı bu timlerin sadece lakaplarıdır. Esas adları “Sayaret Duvdevan” veya “Birim 217” dir. Mistaravim Ibranice’de “Arap olmak” anlamında kullanılır. Yani tam anlamıyla ve halk arasında farkedilmeyecek kadar Araba’a benzemek. Amacı Israil’in işgal ettiği topraklarda kısa süreli sızmalarla suikast ve sabotaj faaliyetlerinde bulunmaktır." Bkz: Kürtler ve Mistaravim Timleri) İsrail'in Kürtlere yardımdaki amacının Amerikan komandolarının yapamadığını yaparak ilerlemek, istihbarat toplamak ve Irak'taki isyancı Şii ve Sünni liderliğini öldürmek olduğunu söylüyordu Hersh. İsrail'in bağımsız Kürdistan projesinden haberdar olan Türkiye ise gelişmelerden son derece rahatsızdı. Bir İsrailli istihbarat yetkilisi, Hersh'e, 'Kürt-İsrail ilişkisinin gelişmesi Türkleri çok rahatsız ediyor. Irak için eğitilen Kürt komandolarının Türkiye'ye sızarak saldırmalarından endişe ediyorlar' diyerek, Türkiye'nin rahatsızlığını özetlemişti. İşte 2004'te açık seçik dile getirilen bu endişe, 2010'da gerçek mi oldu? Hatta daha da ileri gidersek, 'Mavi Marmara' katliamı ile aynı zamana denk gelen İskenderun'daki deniz üssüne yapılan saldırının ardında, 'Arap olmayan Mistaravim' olmasın? Hersh'e konuşan bir Alman yetkili, ABD yönetimi içinde neocon unsurların en bilindik ismi eski Savunma Bakan Yardımcısı Paul Wolfowitz gibi isimlerin 'bağımsız bir Kürdistan'a' hoşgörüyle baktığını belirtmişti. Türkiye'nin dış politikasındaki değişimden dolayı hükümete diş bilediği bilinen neoconlar, İsrail adına 'B Planı'nı tekrar yürürlüğe koymuş olabilir mi? http://www.iyibilgi.com/haber.php?haber_id=169697
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|