![]() |
#1 |
![]() Bu savaşın Kürtlükle alakası yok
Anlamsız ve kör bir savaş bu. Bir o kadar da amaçsız. PKK’nın amacının Kürtlük olduğunu varsayanlar yanılıyorlar. Peki ne adına sürdürülüyor bu savaş? Bağımsız Kürdistan için mi, etnik federasyon için mi? Bu sorulara Öcalan’ın ve örgütün kendisi de “hayır!” diyor. PKK “Bağımsız Kürdistan!” amacından vazgeçtiğini ilan edeli yıllar oluyor. PKK’nın yeni dönemdeki amacını etnik kimliğin kabulü, dil ve kültürel haklar bahsine indirgeyen Öcalan’ın kendisi değil miydi? Etnik kimliğin ve ana dilin inkarına dayalı resmi ideoloji çoktan rafa kaldırıldı. Bölge halkına kan kusturan olağanüstü hal rejimi tarih oldu. Faili meçhullerden artık eser yok. Dışkı yedirmeler, köy boşaltmalar, karakollarda sistematik ve yaygın işkenceler dönemi kapandı. Kürtlerin ana dilleri devlet katında muteber addediliyor. Bir televizyon kanalı sayesinde bütün bir Türkiye’ye yayılan Kürtçe, eski dönemin kapandığının somut göstergesidir. Devletin üniversitelerinde Kürt dili ve edebiyatı öğretiliyor artık. Demokratik açılım sadece bir inkar ve asimilasyon dönemini kapatmakla yetinmedi, bir korku duvarını da yıktı. İnsanlar artık daha özgür kendilerini ifade edebiliyorlar. Bu özgürlüğün kıymetini bilmeyenler, bu özgürlüğü hala tehdit olarak gören statükocu-ulusalcı-ergenekoncu çevrelerle son tahlilde kol kola girmekten kaçınmıyorlarsa, burada artık başka bir amaç söz konusu demektir. *** Atılan demokratik adımları yeterli bulmamak ayrıdır, ama atılan adımları dahi “bölücülük” ve “ihanet” addedip akamete uğratmak isteyen güç odaklarıyla aynı safta hizalanmak, dahası ve en fenası onların sistem içindeki elini güçlendirecek eylemsellikler içine girmek ayrıdır. PKK ve siyasal uzantısı niteliğindeki BDP nedense ikinci yola sapmış durumda. Bu yol, en başta Kürtlere ve demokrat çevrelere kaybettirecek bir yoldur. Bu tercihin demokratik hassasiyetle de, Kürtlükle de zerre kadar alakası yok. Öcalan’ın yakalandıktan sonra PKK’nın yeni hedefini, “demokratik cumhuriyet” adı altında Kürt kimliğinin kabulü ve kültürel haklar talebine indirgemedi mi? Bu cümleden olarak üniter devlet-ortak vatan- tek bayrak-tek resmi dil- farklı etnisetelerden oluşmuş tek Türkiye ulusu gibi vurgular bizzat Öcalan tarafından öne çıkartılmadı mı? Bağımsız bir Kürdistan, hatta etnik federasyon ve otonomi gibi talepleri “bölücü” ve “ayrılıkçı” diye niteleyerek elinin tersiyle iten Öcalan’ın dağ kadrosunu silahtan tümden arındırmamasının anlaşılabilir bir tek sebebi vardı: Silahlı unsurları kendisinin ve örgütünün siyasi geleceği adına bir tehdit unsuru olarak kullanmak! Öcalan yakalandığında bu sorunu ebediyen çözme imkanına sahip oldukları halde bilerek çözmeyenler şimdi kalkıp “PKK terörü” üzerinden AK Parti Hükümetinin başlattığı demokratik açılım sürecini lanetliyorlar. PKK’da nedense onların değirmenine su taşıyor. *** Bugün olan şudur: Öcalan, “demokratik açılım”la beraber örgütün beslendiği Kürt meselesinin çözülmesi halinde örgütünün varlık nedenini yitireceğini gördü. Dahası, içeride unutulup gideceği korkusuna kapıldı. PKK’nın Öcalan’ın oluruyla başlatıp sürdürdüğü şiddet siyasetinin özünde Kürtlük veya Kürt meselesinin çözümü öncelikli değil. Çünkü “demokratik cumhuriyet” söyleminden sonra bunun ne bir karşılığı var, ne de inandırıcı bir açıklaması. Öcalan ve PKK artık Kürt meselesinden bağımsız bir başka meseleye dönüşmüş durumda. “Benim önümü açın, ben dağdakileri indiririm!” diyen Öcalan’ın tek talebi, kendisinin de içinde yer alacağı politik bir genel affı sağlamak. O yüzden PKK, Kürt meselesinin kendisine rağmen ve kendisi muhatap alınmadan çözümünü engellemeye çalışıyor. “Demokratik açılım”a duyduğu derin öfkenin sebebi bu. PKK mevcut haliyle Kürt sorununun çözümsüzlüğünü derinleştirmekle yetinmiyor, aynı zamanda statükocu-ulusalcı güç odaklarının da ellerini güçlendiriyor. PKK’nın savaşı, Kürtlük temelli bir savaş değil, sadece ve yalnızca bir muhataplık savaşıdır. -Bu konuya yarın devam edelim-
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() Bu adamın ikide bir sinsi sinsi PKK ve Öcalan propagandası yapması beni çıldırtıyor . Bu adamın yazılarına forumda paylaşma yasağı konulması lazım .
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
![]() |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#4 | |
![]() Alıntı:
Kendisine pkk nın sözcüsü gibi bakanlara cevap verecek çok hoş bir yazı yazmış. Pkk nın ulusal militarist bir zihniyet ile ortaklaşa calıştığını iktidarın yapmış olduğu bir çok faydalı gelişmeleri görme yerine statükonun borozanlığını yaptığını ifade etmesi ne kadar sağlam duruşlu olduğunun kanıtıdır. Mevlam böyle insanları siyasetin vizyonundan eksik etmesin inşaAllah. |
||
![]() |
![]() |
![]() |
#5 |
![]() Bugün olan şudur:
Öcalan, “demokratik açılım”la beraber örgütün beslendiği Kürt meselesinin çözülmesi halinde örgütünün varlık nedenini yitireceğini gördü. Dahası, içeride unutulup gideceği korkusuna kapıldı. Metiner'in şu cümlesi bile Ezel arkadaşımızın önyargısını parçalaması lazım. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir) | |
|
|