AK Gençliğin Buluşma Noktası
Köşe Yazıları Köşe yazıları burada paylaşılıyor.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 07-03-2010, 21:12   #1
Kullanıcı Adı
Ertuğrul ÖZGÜL
Standart Arzu Erdoğral "Ertuğrul Özkök, Mavi Marmara’yı anlamaya çalışma, çapın yetmez!"

Ertuğrul Özkök’ün açıklamalarını görmeden önce, bugün yine Mavi Marmara’yı içeren ama içerimizde ki çapsızları anlatan “Muhafazakâr medyada eksen kayması” adlı bir yazı kaleme almayı hedeflemiştim.

Daha doğrusu muhafazakâr medya içerisinde yer alan bazı toytoyların, işlerine gelmediği zaman kafalarını kuma gömüp, ara sıra çıkarmak sureti ile “öcü” yaparak, ne kadar “mantıksız ve ruhsuz” olabileceklerini kendilerine deklare etmekti amacım… (Aslına bakarsanız o dakikaya kadar “eksen kayması” lakırdısından da hiç hoşlanmamıştım. Ama sonra anladım ki, dış politika ile birleştirildiğinde ve haklılık payı olmadığında sevimsizmiş! Kelimeler yerli yerine oturduğunda ne kadar da anlamlı hale geliyormuş meğer!)

Bu nedenle önce onlara bir iki lafım olacak. (Gündem değişti demeyin boşuna, şu an var olan ortamdan kimi sorumlu tuttuğunuzun farkındayız)

Makam, mevki hırsı sizi nasıl bu kadar “buldumcuk” yaptı böyle…

İsrail’in Mavi Marmara’ya yaptığı hail saldırı da utanmasanız, açık açık gemiye binen kim varsa, hepsini suçlu ilan edeceksiniz.

İHH’yı hiç tanımıyormuş gibi, provokatör yakıştırması yapıp, kapatılmasını isteyeceksiniz.

Bir insanlığın yok olmaması için elinden geleni yapan kitlelere, terörist yakıştırması yapanları alkışlamaktan çekinmeyeceksiniz.

Gazze’de çoluk çocuk katledilsin, ama bizim rahatımız bozulmasın diyorsanız o başka!



O zaman halen bitip tükenmeyen saldırı üslubunuz ile yazılarınızda altı çizili laflar ederek, kendinizin ürettiği saçmalıkların arkasına sığınarak, birilerine gönderme yapmayın…

Biz sizin ne olduğunuzu iyi biliyoruz, açık konuşunda bilmeyenlerde öğrenme şerefine erişsin!

Şimdi gelelim Ertuğrul Özkök’ün Mavi Marmara’yı anlamaya neden çapınız yetmeyeceğine…

Özkök, İHH Başkanı Bülent Yıldırım’ın daveti üzerine kendisi ile bir yemekte bir araya gelmiş…

Hakkını yememek lazım, büyük bir lütufta bulunmuş!

Sıcak bir sohbet yapmışlar. ( Sohbetin sıcak olmasının garip karşılanacağını düşünüyor ama karşısındakiler yamyam olmadığı için biz karşılamadık!)

Hiç eveleyip gevelemiyorum, insanların üzerlerindeki ideolojik bagajları atınca ve bir samimiyet ortamı oluşunca, geriye çok insani şeyler kaldığını söylemesini de, takdir ediyorum. Bir kere daha anlamış olduğu “hepimiz, ait olduğumuz “cemaatler” tarafından esir alınmış vaziyetteyiz” sözünü, şahsen ben üzerime hiç almıyorum. Dediği gibi “bu durumdan kurtulmanın çok zor olduğunu” düşünmemesini de kendisine tavsiye ediyorum. Kim bilir, belki ilk kurtulan o olur!

Şimdi de, henüz esir alınma vaziyetinden kurtulamadığı için, yine yazının içerisinde kendisinin anlattığı ama anlamak için çapının dar geldiği konular da, kendisini aydınlatalım ve düşünerek beynini yormasın diye, bu konuları ele almak konusunda inzivaya çekilmesini önerelim.

Özkök, İHH yöneticilerini, kendilerini bir yandan “amaçlarına ulaşmış” ama bir yandan da üzerlerine gelecek olan tsunaminin farkında olarak görmüş…

Bu gemi olayına başından beri karşı olduğunu bir kez daha yinelemek sureti ile Gazze’ye gerçekten yardım etmek isteyen insanlar için, meşru yolların açık olduğunu bildiğini ve Türk Kızılay’ın da bunu açıkladığını söylemiş…

Geminin amacının, yardım değil, siyasi bir eylem olduğu konusunda ki görüşünün de değişmediğini söyleyen Ertuğrul Özkök, bu işin geleceği hakkında ki öngörülerini de İHH yetkilileri ile paylaşmış… (Bu görüşlerini öyle anlatmış ki sanki karşısındakiler çocuk o da nasihat eden baba)

Neyse, “Özkök’den nutuk” bölümünün bir kısmını geçiyorum çünkü çok sıkıldım!

En ilginci, İHH yöneticileri kendilerini İsrail halkına anlatma konusunda daha ileri gitmek istiyorlarmış ama Gülen cemaatinin “Bakın biz size İsrail otoritesinden izin alın dememiş miydik” demelerinden endişe ediyorlarmış...

O da kendilerine, “Tanıdığım Fethullah Hoca, Yahudi cemaati ile iyi ilişkileri hep savunmuştur. Buna bir şey demez” demiş! (Bak, sen şu işe!)

Özkök’e İHH yetkilileri “Laf aramızda, biz Türk-İsrail ilişkilerine güvendik. Biz Türk’üz bize bir şey yapmazlar diye düşündük.” demiş, o da samimiyseler söylediklerini çok insani bulmuş… (Laf aralarında ama!)

Bay Özkök, son olarak İHH’ya tavsiyeler de bulunmayı da ihmal etmemiş…

Önce bu tür eylemleri durdurun… (İsrail’in vahşeti devam mı etsin?)

Sonra Türk Yahudileri ile görüşüp onları dinleyin, onlara anlatın!

İsrail’e seslenin! (Dünyaya kendini anlatması gereken İsrail değil miydi?)

Gazze’deki Hamas yönetiminin artık terörden vazgeçmesi, İsrail’in varlığını kabul etmesi ve Gazze’deki Filistin halkı üzerinde kurduğu diktatörlüğü bırakması istensin!

( Devlet terörü ve halk üzerinde diktatörlük yapan Hamas mı? İsrail, Filistin’in varlığını ne zaman kabul edecek? )

Eğer insanlığa, barışa ve Müslümanlığa hizmet etmek istiyorsanız, önce “terörist” suçlamasını savacak samimi girişimler yapın! (Kim!)

İşte bunlar yapılır ise Özkök, 9 canın boşuna verilmediğine inanacakmış…

Yoksa gözündeki imaj aynı kalacakmış!

Anlayacağınız, Gazze’deki insanlık dışı katliamları protesto etmek ve ambargoyu kırmak amacı ile yola çıkan Mavi Marmara’nın ruhunu kavrayamamış Ertuğrul Özkök…

Kesinlikle suçlunun belli olduğu bir olay da, suçlu psikolojisi ile hareket edenlerin avukatlığından vazgeçmemiş…

Hamas’ın seçimle başa geldiğini, Filistin topraklarını işgal edenin İsrail olduğunu yine unutuvermiş…

Bu sivil hareketin tüm insanlığı kavradığını, aynı durumda Yahudiler de olsa, durumun değişmeyeceğini ve sadece Müslümanların değil, vicdan sahibi olan çeşitli inanç gruplarının da o gemi de olduğunu ve ortaya çıkan insanlık tablosunu hiç göremediğini bir kez daha ispatlamış…

Kısacası güçlü kimse, onun ile ilişkilerimizin her koşulda devam ettirilmesini, mazlum konumunda ise bir darbe de bizim vurmamızı!

Kafayı sıyıracak kadar gerçekleri ters yüz etmemizi!

İsrail, ABD zaten hep haklı ya!

O neden ile Bay Özkök, boşuna anlamaya çalışıp da kendini heder etme! Değmez! Değse de değmez! Senin için!

Bu süreç de Bülent Yıldırım’a da bol sabırlar diliyorum. Nitekim işi zor!

Hem mazlumun yanında olacaksın, hem doğruları, doğruları görmek istemeyenlere anlatmaya çalışacaksın…

Bizim çapsızlara gelince;

O çapları ile halen onların bulundukları koltukları nasıl paçavraya çevirdiklerini görmeyerek, gün geçtikçe şişmelerinin farkına varmayıp, yemlerini kesmeyenleri, onlar ile birlikte Allah’a havale ediyorum…

YAŞASIN KÖTÜLÜK!

 

Ertuğrul ÖZGÜL isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 07-03-2010, 23:11   #2
Kullanıcı Adı
Sukût-u_Hayal
Standart
O çapları ile halen onların bulundukları koltukları nasıl paçavraya çevirdiklerini görmeyerek, gün geçtikçe şişmelerinin farkına varmayıp, yemlerini kesmeyenleri, onlar ile birlikte Allah’a havale ediyorum…

YAŞASIN KÖTÜLÜK!

Sukût-u_Hayal isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi