![]() |
#1 |
![]() ![]() Almanya'da Üç beş aklıevvel Yahudilere taş atınca, zaman zaman servislenen 'İslamcılar nazilerle ortak çalışıyor' tezgahı yeniden piyasaya sürüldü. Irkçılık temellerine oturtulmuş bir din ve ideolojinin kurumsallaşmış şekliyle günümüzdeki şiddet ve zorba yanlısı İsrail devletine karşı tavır koyup, devamını istemeyen Yahudiler de var. Böyle olunca bu Yahudilere de antisemitist demek ne kadar komikse, Araplara da antisemitist demek o kadar komiktir. Zira antisemitist, Semi ırkından, aynı köklerden gelen Yahudi ve Arap milletine karşı olan, onları yeryüzünden tamamen temizlemek isteyen kişidir. Belki Müslümanlıkla ilgisi olmayan Arapların ırkçılık adına antiyahudi olanları vardır, ama Müslümanların tarihi geçmişini de gözönüne aldığımızda herhangi bir ırkı hedef aldığı asla görülmemiştir. Kurulduğundan beri temel taşlarını Holokaust, Ausschwitz, Antisemitizm gibi kavramlardan oluşturan ve bunlarla sürekli mali ve siyasi beslenme sağlayan İsrail devleti, Almanya’daki neonazi ırkçıların gündeminin sonlarında belki yeralır. Nazilerin aktüel düşmanları Yahudiler değil, Müslümanlardır. Alman istihbarat kurumu Verfassungsschutz, ya her zaman olduğu gibi tarihi derinlikleri, kültürel birikimleri hiç gözönüne almadan yüzeysel bir acelecilikle, Hannover’de birkaç aklı evvel, ayakları havada gencin, konser vermek için şehre gelen Yahudilere taş atmasını, mal bulmuş mağribi hızıyla ele alıp, Müslümanları/İslamcıları nazilere ortak ilan ediverdi. Ya da daha önce de gerek medyada gerekse bazı siyasilerin gayret gösterdiği gibi Müslümanları dara sokmak ve daha sıkı kontrol altında tutmak maksadıyla ‘nazilerle ortaklar’ tezgahını geliştirme çalışması içine girdi. Alman istihbarat örgütü ‘Verfassungsschutz’un başkanı Heinz Fromm, ‘Spiegel’ dergisine neonazilerle İslamcılar arasında ideolojik söylem benzerliği olduğunu söyledi. ‘Islamist’ tabiriyle, istihbarat kurumlarının hertürlü istismarına müsait olan terör grupları kasdediliyorsa, bu terör örgütlerinin İslam’ın temel prensiplerine hiç te uymadıkları aşikar ortadadır. Fakat bu kavramla Müslüman olarak İslami hassasiyetlerini İslamcılık olarak belirleyenler kasdediliyorsa o zaman bunların neonazilerle aynı kefeye konulması büyük bir yanılgı ve tehlikeli bir genelleştirmedir. Müslümanların, Yahudilere düşman olduğu ifadesinin ne kadar yanlış olduğunu tarihi bilgisi olanlar gayet net bir şekilde görebilirler. Geçmişte Müslümanlar, Yahudiler dahil bütün diğer din mensuplarıyla en barışcıl bir şekilde birlikte yaşamayı başarmışlardır. Günümüzde de durumun farklı olduğunu ısbatlayacak bir delili kimse gösteremez. Tam aksine Müslümanlar, örneğin Ruanda’da olduğu gibi zulme uğrayanlara yardım ellerini uzatarak onları korumuşlardır. Müslümanların İsrail’e karşı olmasının, burada tekrarına gerek görmediğim nedenleriyle, neonazilerin sadece Yahudilere karşı değil, diğer ırklardan tümüne karşı düşman olmalarının nedenleri çok çok farklıdır. Bunu herkes biliyor zaten. Esasen siyonist ideoloji ile nazizm arasında benzeşmeler olduğunu iddia edebiliriz. Zira her ikisi de ırkçı temel prensiplere dayanır. 11 EYLÜL SONRASI OYNANAN OYUNLAR Alman istihbarat örgütü başkanının açıklamalarının yeraldığı ‘Spiegel’ haberinde Nisan ayında Tel Aviv Üniversitesi tarafından toplanan bilgilere göre Avrupa’da antisemitist saldırıların 2009 yılında bir yıl öncesine göre iki misli arttığı belirtilmiş. Yirmi yıldır da en yüksek seviyeye ulaştığı kaydedilmiş. Özellikle Fransa ve İngiltere’de bu artışın görüldüğü iddia ediliyor. Bu vakıalarda ilk defa olarak antisemit saldırıların neonaziler tarafından değil de Müslümanlar tarafından yapıldığı söyleniyor. İllegal bir şekilde kurulduğundan beri kendisini hep masum ve mazlum göstermeye çalışan İsrail’deki Tel Aviv Üniversitesinin yaptığı bir dökümantasyonun ne kadar sağlıklı olduğunu kim söyleyebilir? İsrail’in Filistin’de hergün Müslümanlara yaptığı zulümler gözönüne alındığında, son olarak Gazze’ye yardım filosuna yapılan vahşi saldırı da gözönüne alındığında, İsrail’e düşman olanların sayısı sadece Müslümanlar arasında artmadı. Dünya genelinde, hatta Yahudiler arasında bile siyonist İsrail devletinin meşruiyeti daha geniş platformlarda tartışılmaya başlandı. ‘Spiegel’ haberinde neonazi gruplardan bazı ünlü kişilerin ABD’de, Kanada’da ve hatta Almanya’da İslamcı grupların düzenlediği birtakım toplantılara davet edildiği de iddia ediliyor, ancak ne bir isim ne de şehirden, ya da yeri, günü ve ismi belli bir toplantıdan bahsediliyor. Sonuç olarak 11 Eylül’le birlikte başlatılan kürevi oyunun bir parçası olarak Müslümanlar üzerindeki tahakkümü kuvvetlendirmek, İsrail’in kanunsuz ve vahşice işlediği cinayetlerin örtbas edilebilmesi, Avrupa’da ve Almanya’da da buna karşı hem Müslümanlar tarafından hem de Müslüman olmayanlar tarafından gösterilenlerin etkisini azaltabilmek ya da gösterilebilecek tepkilerin önüne geçilebilmesi için neonazilerle İslamcıları aynı kefede kamuoyuna lanse etme çalışması devam etmektedir. Mucahid Yıldız – Dünya Bülteni / Almanya
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() Tipik siyonist taktiği, hem suçlular hem güçlüler.
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|