08-06-2010, 01:01 | #1 |
Elif Çakır - Kayısıya Çözüm Bulamayan Anayasa!
Elif Çakır
Kayısıya çözüm bulamayan anayasa! Kendi hikâyelerimizi de anlatacağız sırası gelince. Bu 27 Mayıs olur, 12 Eylül olur, 28 Şubat olur, ellerin artık uzayda yol yapmaya çalıştığı bir dönemde 27 Nisan muhtırası olur, Ayışığı bizde ancak darbe plânları çağrıştırır... Elbette masaya bir oturalım herşeyi konuşacağız. Konuşacağız da, öncelikli olarak hâlâ, “suçlu sendin, bendim” ya da “senin acın ne kadar” tarzında birbirimize parmak sallamaları bir kenara bırakalım... Elbette konuşacağız... Anlaşacağız... Ve böyle böyle öğreneceğiz birlikte yaşamayı... Yakın tarihimizde yaşananları samimiyetle masaya koyacağız, kim nerde nasıl hata yaptı, art niyet olmadan ortaya koyacağız ve sonrasında karşılıklı olarak birbirimize teşekkür edip el sıkışacağız... Geçmişin kavgalarını devam ettirmek yerine geçmişin yaralarını sarmaya çalışacağız. Arsızca bağırmayı bir kenara bırakacağız. Kulak vereceğiz cılız da olsa çıkan seslere... “Adam gelmiş doksan küsür yaşına, onu nasıl yargılayacağız” diyerek bahaneler üretmeyeceğiz... “Bunlar kimi kandırıyorlar, yargılama filan yapamazlar” deyip geçmişin üzerine yorgan çekmeyi bir kenara bırakacağız. On binlerce insanın canını yakan darbeci, hiçbir travma yaşamadan ömrünün kalan kısmında kendisini Picasso sanarak 93 yaşına geldiyse... “Türklerin karakterinde işkence yoktur” diye bağıran darbeci paşanın sesinin işkence seslerine karıştığı cezaevlerinde, başına gelenleri -üzerinden 30 yıl geçmiş olmasına rağmen- gözlerine yaş dolmadan, dili ve eli titremeden anlatamayanlar da, neredeyse aynı yaşlarda ve o travmaları yaşıyorlar hâlâ... Taraf gazetesinde Neşe Düzel’in avukat Hüseyin Yıldırım’la yaptığı röportajı okuyanlar, okumalarını nasıl bir ruh hali içinde tamamlayabildiler acaba! Türkiye’yi âdeta bir açıkhava hapishanesine dönüştürmüşler. Ebu Gureyb cezaevinde olanları fotoğraflarıyla gördüğümüz için lanetle anıyoruz. 12 Eylül dönemi yapılan işkencelerin Ebu Gureyb’de yapılanlardan ne tür bir farkı var ki? Hürriyet gazetesi “bizim böyle bir misyonumuz vardır” mantığını o gün de gütmüş ve 1982 baharında “Diyarbakır cezaevi güllük gülistanlık” diye haber yapmış. (Bu gazetenin bugün referanduma “hayır” kampanyası içerisinde olmasına bilmem söylenecek söz var mıdır?) Önce şu referandumda, her türlü sorumluluğu üzerinde taşıdığı halde, sorumsuz Asker ve Yargı bürokrasisinin elinde TBMM’yi oyuncak olmaktan kurtaralım da, oturup herşeyi yeniden konuşalım. Bakmayın siz “anayasada kayısıya çözüm yok, öyleyse hayır!” diyenlere. İlahi Kılıçdaroğlu... Tansu Çiller’den sonra bir süre boşluk doğmuştu Türk siyasetinde. Bu önemli boşluğu doldurdunuz. Star 29.07.2010
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
08-06-2010, 01:03 | #2 |
Kılıçdaroğlu malatyada referandum kaysı'ya çare olacak mı demiş
Çoruma giderse leblebiye çare olacak mı demezse darılırım inanın ki |
|
08-06-2010, 01:09 | #3 | |
Alıntı:
|
||
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|