AK Gençliğin Buluşma Noktası
Makale & Deneme Makale ve deneme içerikleri.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 08-07-2010, 15:13   #1
Kullanıcı Adı
Eyüp Coşkun
Standart Bir Garip Haftasonu
"Anlam" dedi adam... Anlamını yitirmiş saniyelerin koğuşundan sesleniyordu. Bu bir hastalıktı belki. Sahi anlamı neydi her zerrede anlam aramanın? Bir ağaç dibi mi? Bir kıyı, bir kahvehane... Nereydi aradığı anlamın ikametgâh adresi?

Delikanlı hisleri hep yenik düşerdi kalabalıkların anlamsız bakışlarına. Büyük öfkeler doğup ruhunda, yarım öfkeler sönüverdi."Yaşlanmadım daha" dedi, "Ama yaşlanıyorum"...Nedir ruhumun bağlı kaldığı pamuk ipliği? Hani, tutmasam uçacağım meçhule... Bir yaprak, bir kuş tüyü güçsüzlüğünde...

Yine tutunacağı bir anlam değil miydi eninde sonunda? Bir şey ki biteceği malum, neden sonsuz bir acının müsebbibi olsun... Bekleyecekti sadece, bu kadar basit... Boşalttı ciğerindeki siyah bulutları atmosfere. Bir görevli: "Beyefendi, hava kirliliğine yol açıyorsunuz." Vapur aşina olduğu istikameti izliyordu.

Elindeki sigarayı denize atıverdi az ilerisindeki şişman genç... Söylendi. Görevlinin gölgesinden kurtulup bir tane daha yaktı. "Sigarasız olmaz" dedi, gülümsedi etrafına. Etrafı da ona gülümsedi. Sigarasız yaşanmayan bir hayat... Sigara anlam mıydı yani? Yani çekse içine şöyle bir demet bulut... Sigaramın dumanı sen, ateşi ben olayım... Anla(tı)m bozukluğunun pürüzüne takılmadı, şarkının ezgisini yakalamaya çalıştı. Tambur, kemane, ud, keman sesleri çok geçmeden bir öksürük resitaliyle bölündü... Onun pasif içiciliği farklıydı. Dumanından çok uzak olduğu halde, ciğerlerini sigara doldurmuştu. Düşüncelerini öksürdü, anlamsızlıklarını, anlam sancılarını..."Sigara dokundu da" karşılığını verdi üstüne dökülen anlamsız bakışlara. Anlamsızlık kat sayısını artırmak pahasına... Ah etti, "bir dumansız hava sahası bulmalıyım kendime"

Bir yabani uzaklık takip etti gölgesini... Şehrin sokaklarında, o da gölgesini takip etti... Medeniyet içindeki yabanilik göçüne kapıldı. Yani ki kalabalık içinde yalnızlıklar... Yalnızlıklar içindeki anlamsızlıklar... Kervan yolda düzülür, ya nasib... Kediyi çöp kutusunda kapalı bırakmışlar. Bir madeni para yuvarlanıp logara düştü. Bebeği ağlatmamak için hiç bir şey yapmadılar. Karga beyefendinin şapkasına pislemiş. Otobüste farklı renkteki gazeteleri okuyan iki adam birbiriyle konuşmamaya özen gösterdiler. Logar kapağı neden yuvarlak olurmuş? Dükkânlardaki yazılar okunmak için birbiriyle yarıştı. Kafasını tabelaya çarpan dalgın insana bıyık altından gülümsediler. Üniversiteye bıyıkla girmek yasak mıymış? Bir memurun çocukluğunda karga kovalayamadığına üzülüyor bir hali vardı. Otobüslerin harareti hava sıcaklığını birkaç derece artırıyormuş. Gençler fikstür avantajını hesaba kattı. Dükkânlardan yayılan siyah kokulu ağır ezgiler adımlardaki ritmi cebren ve hile ile tutsak aldı. Bitmeyecek sevdalar periyodik aralıklarla dikiz aynasına takıldı. Boyacı çocuklar bu yıl da vergi rekortmeni olamamış. Güvercinler yıllardır olduğu gibi bir simite talim etti. Yazarın anlaşılmazlık telaşı içtenliğini sürgün etti. Horoz dövüştürmek bu mahallede masum bir eğlence olmuş çünkü yoldan geçen arabalar karşıdan gelenlere sellektör yapıyormuş
radarları daha önce fark ettiği için.

Zamanı öldürürken gel dediğin halde gelmeyen fikirle zaman seni öldürürken git dediğin halde gitmeyen fikir... İkisi arasında kaldı. Gözünü kan bürüdü hikâyenin kahramanının. Düşünmemeyi başarabilse şimdi... Düşüncelerinin zuhurundan bir daha düşünememek korkusuyla yüzleşti... Bir damla yağmur Ey Halık dedi, dayanamıyorum. Kim olduğunu hatırlamaya çalıştı. Aklını yitirmiş olmaktan korkuyordu. Ellerine baktı. Evet onundu. Çantasını karıştırdı. Günlüğü işine yaramalıydı. Şair olduğunu öğrendi günlüğünden. "Yazık ya hu adamcağıza"... Defetti gaipten gelen bu anlamsız, yok hükmündeki cümleyi. Bir şiir şavkıdı gözünde, günlüğünden dışarı taştı:

Bir yok olmuşluğun gecesinde,
Milattan çok öncesi...
Bir gökyüzü ağacının tepesinde,
Düşünmeye mahkum olmak....
Suçu cezasıyla müsemma bir mahkûmum ben,
Güneş görsem eriyeceğim...

"Evladım güneş batıyor..." Sesini içtenliğiyle irkildi şair. Bakımlı, beyaz sakallı ihtiyarı gördü. Tebessümüne baktı gıpta ile, bu dünyadan olmayacak kadar ferah... Bakışları ufuk çizgisinden kaçan son güneş ışıkları kadar sıcak... Bu dört mevsimli çehreye takılı kaldı gözleri. "Bizim camiinin avlusu" dedi, " Dört yanından rüzgâra açık. Hava bozdu. Üşüteceksin be evladım... Terlemişsin de boncuk boncuk. İstanbul'un nazı bu da.. Güneşiyle kandırır seni. Bir bakarsın bulutlar bitmiş üstünde..."

-Amca ben.. Bulamadım da..

-Çoğusu bulamaz evladım, üzülme... Şu aradan girince şadırvan çıkar karşına. Ama burda oturmakla varılmaz ki. Bulmak isteyelim ki evvel, ondan sonra bulması kolay.

-Ben istedim amca… Yapamadım... Her yerde aradım...

-Aramayı bulmak evlat, bulmayı bulmaktan daha kıymetli. Bulursan eğer hiç kaybetmeyeceğini sanırsın, ararsan ise hiç bulamayacağını... Bulursan yanarsın evlat, ararsan pişersin. Bulmak istediğin bir avuç külün kibrinden geç, durgunluğundan... Mezarlara göm onu. Sen avucunda kor taşı evlat, taşı ki koşasın, sıcaklık taşıyasın ocaklara..

-Amca yoruluyorum...

-Yoo.. Ararsan bulacaksın. Bulacaksın elbet... Lakin bu gözlerle görmeyeceksin bulduğunu, bu akılla anlamayacaksın. Sanma ki aklın buna tahammülü var. Yoo... Acık sen evlat, ara... Yorulunca aradığında dinlen. Ve güven, inan evlat.. Ve gayret et.. Ve evlat, hakikatin bayrağını taşı.. Sancak et onu, düşürme; yorulanlar sende sabır bulsun. Görmüyor musun? Vallahi insan hüsranda...

-Amca... Gidiyorsun...

-Ezan okunuyor, hadi evlat.. Selam sana..

-Selam sana amca, selam bana, selam bize...

Şair selam aldı. Selam verdi varlığa. Selam dağıttı şehrin insanlarına... Yüreğinde bin selamla evine dönüp, selam ile daktilosunun başına oturdu.

Eyüp Coşkun

http://kamus-i.blogspot.com/

 

Eyüp Coşkun isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi