AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

[Ertuğrul ÖZGÜL]

Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in başkanlığında bugünkü çalışmalarına başladı...
HSYK toplandı
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK), Adli ve İdari Yargı 2010 Yaz Kararnamesi çalışmalarına devam ediyor.

Kurul, Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in başkanlığında Dikmen Hakimevinde bugünkü çalışmalarına başladı.

HSYK, Adalet Bakanlığınca daha önce gönderilen bin 325 adli yargı hakim ve savcısını kapsayan kararname taslağı, 135 idari yargı hakim ve savcısı ile 138 mahkeme başkanı ve cumhuriyet başsavcısını kapsayan unvanlı hakim ve savcılara ilişkin kararname taslaklarını görüşüyor.

















(AA)

[Ertuğrul ÖZGÜL]

Adalet bakanı da 'kriz yok' dedi
Basında çıkan atama krizi haberlerini HSYK'nın ardından Adalet Bakanlığı da yalanladı

Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) Adli ve İdari Yargı 2010 Yaz Kararnamesi çalışmalarında bir krizin yaşanmadığını ifade ederek, ‘‘Atamalarla ilgili kriz yok, kriz haberlerini basın yapıyor" dedi.

Ergin ile Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Yüksek Seçim Kurulu’nu (YSK) ziyaret etti.

Bakan Ergin, ziyaretin ardından YSK’dan ayrılırken, gazetecilerin HSYK’nın çalışmalarıyla ilgili sorusu üzerine, ‘‘Atamalarla ilgili kriz yok, kriz haberlerini basın yapıyor. İçerden dışarıya yansıyan herhangi bir şey yok" diye konuştu.

‘‘Unvanlı hakim ve başsavcıların atamalarına ilişkin kararnamenin görüşülüp görüşülmediği" sorusu üzerine de Ergin, toplantıların devam ettiğini söylemekle yetindi.





Dünya Bülteni/Haber Merkezi

[Ertuğrul ÖZGÜL]

Yüksek Askeri Şura (YAŞ) toplantısından sonra dikkatlerin çevrildiği Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) toplantıları 'kriz' gölgesinde başladı
YAŞ’tan sonra şimdi de HSYK…

HSYK'nın seçilmiş üyelerinin 'bu son fırsat' diyerek 'bütün kritik davalara müdahale edeceği' bilgisi günler öncesinden biliniyordu. Bu yüzden her ne kadar 'kiriz yok' dense de kulislere düşen bilgiler 'içeride' tansiyonun yüksek olduğunu gösteriyor.

1325 adli, 138 ünvanlı ve 135 idari hakimi kapsayan 2010 yaz kararnamesi ne zaman çıkar? Bu soruya net cevap vermek kolay değil. En iyimser senaryo hafta sonundan önce bir sonuç çıkmayacağı. Tabi bu iyimser senaryo. Bir de kötümser senaryo var ki, kaynaklar bu durumda geçen yaz yaşanan ve bir buçuk ay süren krizi hatırlatıyorlar.

'BİZDEN HAKİM' FORMÜLÜ

Daha önce de dediğimiz gibi referandumdan sonra yeni bir HSYK'nın oluşma ihtimali sebebiyle sürpriz gelişmeler yaşanabilir. Kulislere göre başta Zekeriya Öz olmak üzere Ergenekon hakim savcılarına yönelik 'doğrudan bir müdahale'nin sıkıntılı olacağını düşünen HSYK üyeleri bu kez ' yedek hakim formülü' üzerinde çalışıyorlar. Böylece her kritik mahkemeye bir 'seçilmiş hakim' konularak davaların seyri ' dikkat çekmeden' değiştirilecek. Duyumlar, bu planın artık masada olduğu yönünde. Yani hadise artık kulis bilgisinin çok ötesinde.

Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Ankara Hakimevi'ndeki toplantıya dün hem sabah hem öğleden sonra katıldı. Tabi toplantılarda isim en çok konuşulan isim Erzincan eski Başsavcısı İlhan Cihaner, medyaya Cihaner'in Ankara ya da Bursa Başsavcısı olacağı bilgisi yayıldı.

CİHANER 'DÜZ' OLSUN

Fakat işin gerçeği biraz farklı. Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan taslak kararnamede İlhan Cihaner'i bırakın Ankara ya da Bursa'ya atamayı, bakanlık Cihaner'in başsavcı değil düz savcı olarak atanmasını öneriyor. Yani Cihaner'e 'başsavcılık verilemeyeceği' düşüncesinde Bakanlık. Bu teklife HSYK'nın üyeleri nasıl tepki verecek henüz bilinmiyor. Ama HSYK Başkanvekili Kadir Özbek'in, Cihaner gözaltına alınırken konuyla çok yakından ilgilenmesi hatırlanırsa Cihaner üzerinden bir krizin çıkması kaçınılmaz.

KARAR REFERANDUM SONU

HSYK toplantıları haftanın her günü ve günde iki kez olmak kaydıyla sürüyor. Bakanlığın önerdiği kararnameye karşı HSYK üyeleri karşı görüşlerini sunuyorlar. Fakat duyumlara göre iki teklif arasındaki uçurum büyük. Bunun anlamı şu; bakanlık taslağında kritik davalara müdahale yok. Fakat HSYK'nın seçilmiş üyeleri Ergenekon, Balyoz, Poyrazköy başta olmak üzere tüm kritik davalara müdahale etmeyi düşünüyor. Kulislere göre bu noktada bir ilk yaşanabilir: Bakanlık taslak kararnameyi kamuoyuna açıklayabilir. Böylece tüm adalet camiası HSYK'nın 'kasti faullerini' görebilir. Bu arada son bir not : Bakanlık 'yetki kararnamesini' referandum sonuna ertelerse kimse şaşırmasın. Kısacası HSYK'da kriz çıkar ve toplantılar uzun sürer..

Kriz İddialarına yanıt verdiler

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun 2010 yaz kararnamesi çalışmaları Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in başkanlığında devam ediyor. Bakanı Ergin ve HSYK Başkanvekili Kadir Özbek kriz iddialarını yalanlandı. HSYK'daki toplantının ardından Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ile Yüksek Seçim Kurulu'nu (YSK) ziyaret eden Bakan Ergin, ziyaretin ardından YSK'dan ayrılırken, gazetecilerin HSYK'nın çalışmalarıyla ilgili sorusu üzerine, ''Atamalarla ilgili kriz yok, kriz haberlerini basın yapıyor. İçerden dışarıya yansıyan herhangi bir şey yok'' diye konuştu. ''Unvanlı hakim ve başsavcıların atamalarına ilişkin kararnamenin görüşülüp görüşülmediği'' sorusu üzerine de Ergin, toplantıların devam ettiğini söyledi.

HSYK Başkanıvekili Özbek ise bazı gazetelerde yer alan kurul toplantısında kriz yaşandığı iddialarının gerçeği yansıtmadığını belirterek, ''Kurul toplantılarında herhangi bir kriz söz konusu değil. İddialar gerçeği yansıtmamaktadır'' dedi. Özbek, atamalara ilişkin incelemelerin sürdüğünü ve ataması yapılacak kişilerin dosyalarının tek tek incelendiğini söyledi. Unvanlı hakim ve cumhuriyet savcılarının atamalarına ilişkin kararnamelerin de görüşülmeye başlanmadığını bildiren Özbek, ''Kurul toplantılarında herhangi bir kriz söz konusu değil. İddialar gerçeği yansıtmamaktadır. Unvanlı hakim ve savcıların atamalarına ilişkin kararnameyi yakında görüşmeye başlayacağız'' diye konuştu.

























HABER: Adem Yavuz ARSLAN / ANKARA -BUGÜN

[Ertuğrul ÖZGÜL]

İŞTE HSYK YAZ KARARNAMESİ TAM METNİ...



BURDA...

[Ertuğrul ÖZGÜL]

HSYK üyeleri Ergenekon, Balyoz, Faili Meçhuller gibi davalara bakan mahkemelere üye ya da yedek hakim ataması yapacak. Geçen yıl nokta atama yapılan Kuban ve Alp toplu tahliyelere imza atmıştı.


Bin 274 ünvansız hakim ve savcının ataması tamamlanırken, yargı kulislerindeki iddiaya göre HSYK üyelerinin son dakikada 50 kişilik nokta hakim ataması içeren bir liste önerecekleri belirtiliyor. Listenin hedefinde Ankara, İstanbul, Erzurum, Diyarbakır gibi Ağır Ceza Mahkemeleri'nin bulunduğu iller var. Bu illerdeki mahkemelere yedek ve asıl üye atanması şeklinde hazırlanan listede ilginç bir referandum zamanlaması da yapıldı.

NOKTA ATAMA İÇİN 50 KİŞİLİK LİSTE
HSYK'nın 50 kişilik listede, normal tayin prosedürünü de by-pass edecek bir yöntem izleyeceği öğrenildi. Normalde hakimler ihtiyaca göre önce belli bir ile tayin ediliyor, daha sonra yapılan inceleme sonucu hangi mahkemede görevlendirilecekleri “yetki kararnamesi” ile kararlaştırılıyor. Ancak normal prosedür izlenirse “yetki kararnamesi”nin Referandum sonrasına denk gelmesi nedeniyle HSYK üyeleri, korsan kararnamede buna da çözüm buldu. 50 kişinin direkt yetkilendirmeyle mahkemesi belli tayinler yapılması kararlaştırıldı.

SES KAYDINDA DA AĞIR CEZALAR VAR
Bu mahkemeler arasında Ergenekon, Balyoz, Fail-i Meçhuller gibi davalara bakan mahkemeler ve onların sıralı üst mahkemeleri dahil, Türkiye'deki kritik Ağır Ceza Mahkemeleri'nin olduğu belirtiliyor. Haftasonu internete düşen ses kaydında Ali Suat Ertosun olduğu iddia edilen kişi, belli davalara el attıklarını söylemişti.

PROVASI GEÇEN YIL YAPILDI
HSYK'da geçen yıl Yaz Kararnamesi görüşmeleri sırasında, hakim atamanın provası yapıldı. Bazı HSYK üyeleri, hazırladıkları korsan kararnameyi Adalet Bakanlığı'na kabul ettiremedi ancak Oktay Kuban ve Yılmaz Alp son dakikada yetkilendirme kararnamesiyle Ergenekon davasına atandı. İki hakim, Balyoz sanıklarının tamamını tahliye ettiler.

BİN 274 HAKİM VE SAVCI ATANDI
HSYK Başkanvekili Kadir Özbek, unvansız bin 274 hakim ve savcının atamasının yapıldığını, bugünden itibaren de unvanlıların atanması için çalışacaklarını bildirdi. Özbek, ‘'Kararname bir bütün olarak çıkacak demiştiniz neden kısmen çıktı?'' surusu üzerine ‘'Mağduriyete yol açmamak için' dedi. Ünvanlı hakim ve savcıların atamasına ilişkin bir anlaşmazlığın olup olmadığının sorulması üzerine de Özbek, ‘'Anlaşmazlık olmamasınagayret ediyoruz'' yanıtını verdi.














Star

[Ertuğrul ÖZGÜL]

HSYK'da ipler koptu
HSYK'da korsan kararnameyle Ergenekon'a müdahale girişminin ardından Bakan ve Müsteşar toplantıdan çekildi.

Adalet Bakanlığından yapılan açıklamada, 2010 Yaz Kararnamesi taslaklarının karara bağlanmayan bölümlerinin geri çekildiği bildirildi.

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, 6 Temmuzda Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na (HSYK) sunulan 2010 yılı yaz kararnamesi görüşmelerinin büyük ölçüde tamamlandığı belirtilerek, bin 271 hakim ve Cumhuriyet savcısını kapsayan kararnamenin 16 Ağustosta açıklandığı hatırlatıldı.

Açıklamada, ana taslaktan kalan 67 hakim ve savcı ile unvanlılar taslağındaki 79 hakim ve savcının durumlarının görüşülmesi sürerken, HSYK üyelerince, 84 kişinin isimleri görüşülmeyi bekleyen kararnameye eklenmek üzere, 140 kişinin isimleri ise durumları değerlendirilerek gerekirse kararnameye eklenmek üzere teklif edildiği belirtildi.

Bu teklifler içerisinde başta İstanbul, Erzurum ve Diyarbakır olmak üzere özel yetkili (CMK 250) mahkemeler ve savcılıkların yapısını tamamen değiştirmeye dönük önerilerin de bulunduğu ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

''Bu önerilerin görülmekte olan davalar ile yürüyen soruşturmalara doğrudan müdahale etme sonucunu doğuracağı açıktır.

Ayrıca, söz konusu önerilerin değerlendirilmesi ve kararnameye dahil edilmeleri halinde bunların boşalttıkları yerlere de yeni atamaların yapılması gerekecek ve bu şekilde çok sayıda hakim ve savcıyı ilgilendiren yeni bir düzenleme yapılması ihtiyacı doğacaktır. Bu da ancak yeni bir taslak çalışmasıyla mümkün olabilecektir.

KARARNAME GERİ ÇEKİLDİ

Kanun, Yönetmelik ve Prensip Kararları çerçevesinde tüm bu önerileri değerlendirmek, yargı bağımsızlığı ve tabii hakim ilkesini ihlal etmeyecek şekilde hazırlanacak yeni çalışmayı Kurulun önüne getirmek üzere kararname taslaklarının karara bağlanmayan bölümleri geri çekilmiştir.''

ÖZBEK: ÖNEMLİ SIKINTILAR VAR AŞMAYA ÇALIŞIYORUZ

HSYK Başkanvekili Kadir Özbek, unvanlı hakim ve savcı atamalarına ilişkin, kararname çalışmasında önemli sıkıntıları olduğunu ve bu sıkıntıları aşmaya çalıştıklarını kaydetti.

Özbek, kurul çalışmaları HSYK'ya girişinde gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Adli yargı, unvanlı mahkeme başkanı ve başsavcıların atamalarına ilişkin, Adalet Bakanlığının kurula gönderdiği kararname taslağı üzerindeki çalışmaların devam ettiğini belirten Özbek, ''Kurul çalışmalarında önemli sıkıntılarımız var aşmaya çalışıyoruz'' dedi.

Adalet Bakanlığı: HSYK'nın önerileri devam eden soruşturmalara doğrudan müdahale sonucunu doğurur. Taslağın kara bağlanmayan bölümleri geri çekildi. Önerilerin yeni düzenlemeye ihtiyacı var. Üç özel yetkili mahkemenin yapısı değiştirilmek isteniyor.

Kadir Özbek, Adalet Bakanlığı'nın devam eden davalara müdahale olacağı yönündeki eleştirisine, "Hiç bir HSYK üyesinin devam eden davalara müdahalesi sözkonusu olmaz" dedi.

















Dünya Bülteni /Haber Merkezi

[Ertuğrul ÖZGÜL]

HSYK krizinin perde arkası
HSYK'da seçilmiş üyeler tarafından görevden alınmak istenen hedefteki 21 isim belli oldu, hepsi de kritik görevlerde...

HSYK'da Ali Suat Ertosun ve Kadir Özbek'in başını çektiği seçilmiş üyeler tarafından görevden alınmak istenen hedefteki 21 isim belli oldu.

HSYK gündemine getirilen 84 kişilik "korsan kararnamemde kritik görevlerde bulunan isimlerin yerlerinin değiştirilmesi ve onların yerine başka isimlerin atanması istendi. Görevli 21 ismin ise görevlerinden alınması talep edildi. Bu isimlerin tamamı Ergenekon, KCK, Faili Meçhul Cinayetler, Kafes, Poyrazköy ve Amirallere Suikast soruşturmalarında görevli savcılar ile şüpheliler hakkında tutuklama kararı veren tahliye kararlarına şerh düşen hakimlerden oluştu.

İşte kritik davaların görüldüğü İstanbul, Erzurum ve Diyarbakır'da görevli hedefteki 21 hakim ve savcı:

1-Turan Çolakkadı (İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili): Ergenekon soruşturması kapsamında Cumhuriyet savcılarının bağlı olduğu isim. Daha önce de çeşitli nedenlerle HSYK tarafından görevden alınmak istenmişti.

2-Mehmet Ali Pekgüzel (İstanbul Özel Yetkili C. Savcısı): Dosyaya hâkimiyeti, sorduğu soruların sanıkları zor durumda bırakması, verdiği mütalaalar nedeniyle sanıklarda rahatsızlığa neden oldu.

3-Fikret Seçen (İstanbul özel yetkili Cumhuriyet savcısı): Ergenekon soruşturması kapsamında, Ergenekonla ilişkili hâkim ve savcılar ile ilgili dosyayı yürüttü.

4-Zekeriya Öz (İstanbul özel yetkili Cumhuriyet savcısı): 2005 yılından bu yana özel yetkili savcı olarak çalışıyor. Ümraniye'de 12 Haziran 2007 tarihinde jandarma telefonuna yapılan ihbar üzerine bir gecekonun çatısında bulunan 27 adet el bombasına ilişkin evrakın işbölümü gereği tesadüfen soruşturma kendisine verildi. Soruşturmada şüpheli yönlerin üzerine giderek Ergenekon operasyonlarının başlamasına neden oldu.

5-İdris Asan (İstanbul özel yetkili 9. ACM üyesi): Ergenekon operasyonlarında arama kararlarına imza attı. Bir çok Ergenekon sanığı hakkında tutuklama kararı verdi.

6-Ali Efendi Peksak (İstanbul özel yetkili 10. ACM üyesi): Balyoz soruşturmasında yapılan ilk operasyonda nöbetçi hakimdi. Sanıklar için ilk tutuklama kararını verdi.

7-Davut Bedir (İstanbul özel yetkili 10. ACM üyesi): Balyoz iddianamesi kapsamında 102 sanık hakkında yakalama kararı çıkartan heyette yer aldı.

8-Metin Özçelik (İstanbul özel yetkili 11. ACM üyesi): 102 sanığın yakalama kararının kaldırılmasına mu ha le fet etti.

9-Mehmet Karababa (İstanbul özel yetkili 12. ACM üyesi): Kafes, Poyrazköy ve Amirallere Suikast davalarında görev yapıyor. Hakim Oktay Kuban'ın tahliye ettiği 19 Balyoz sanığı hakkında itiraz üzerine yakalama kararı çıkaran heyette görev aldı.

10-Hasan Hüseyin Özese (İstanbul 13. ACM üyesi): Ergenekon davasında sanıkların duruşma salonunda şov yapmalarına izin vermedi. Ergenekon sanıklarının tahliye taleplerine karşı çıktı.

11-Rüstem Eryılmaz (İstanbul 14. ACM üyesi): İrticayla Mücade-le Eylem Planı'nın altında ıslak imzası bulunan Albay Dursun Çiçek hakkında ilk tutuklama kararını veren hakim oldu.

12-Resul Çakır (İstanbul 14. ACM üyesi): Dursun Çiçek'i tahliye eden heyette yer alıp tahliye kararına muhalefet şerhi düştü.

13-Mustafa Karatay (Erzurum 2. ACM Başkanı): Yargıtay 11. Ceza Dairesinin tüm basılarına rağmen İlhan Cihaner dosyasını Yargıtay'a göndermeyerek İstanbul 13. ACM ile birleştirme kararı veren hâkim.

14-İsmail Şahin (Erzurum 2. ACM üyesi): Erzincan'daki Ergenekon soruşturmasında Cihaner'in makamında ve evinde yapılan arama kararını veren ve sonrasında tutuklama kararını nöbetçi hâkim olarak verdi.

15-Tarık Gür (Erzurum Başsavcı Vekili): Erzincan'daki Ergenekon soruşturması ilk olarak ona bağlı başladı. Cihaner'in gözaltına alın-masının ardından HSYK tarafından görevden alındı.

16-Taner Aksakal (Erzurum Özel yetkili Başsavcı Vekili): Cihaner'in tutuklanmasının ardından HSYK tarafından bu göreve getirildi. Ancak HSYK'nın beklentisinin aksine Erzincan'daki Ergenekon soruşturmasının iddianamesini hazırlayıp davayı açtı. Saldıray Berk bu iddianamenin 1 numaralı sanığı oldu.

17-Osman Şanal (Erzurum Cumhuruyet Savcısı): HSYK'nın tepkisi ılhan Cihaner soruşturmasını yürütmesinden kaynaklanıyor. Cihaner'in makamındaki aramayı yaptı. HSYK tarafından görevden alınma yazısı eline geçmeden dosyayı İstanbul Başsavcılığına gönderdi.

18-Mehmet Yazıcı (Erzurum Cumhuriyet Savcısı): Özel yetkili savcı olarak mahkeme kararı üzerine, Cihaner in makamındaki aramaya Osman Şanal ile birlikte yaptı. HSYK'-nın tepkisin çekti.

19-Rasim Karakullukçu (Erzurum Cumhuriyet Savcısı): Özel yetkili savcı olarak mahkeme kararı üzerine ılhan Cihaner in evindeki aramayı yaptı. Ev araması sırasında Kadir Özbek sicilini ve ismini sordu. Bu yaşananlar polis kamerası tarafından kaydedildi.

20-Durdu Kavak (Diyarbakır cumhuriyet savcısı): Faili meçhullerin üzerine ısrarla gitmesi ve Cemal Temi-zöz soruşturmasının arkasını bırakmaması ile biliniyor. Habur dan gelerek teslim olan PKK'lıların sorgulanması işlemi için Habur sınır kapısına özel yetkili savcıları gönderen kişidir.

21-Sinan Kuş (Erzurum Cumhuriyet Başsavcısı): Cihaner'in gözaltına alınması ve ev ile makamındaki aramalara Başsavcı olarak müdahale etmediği gerekçesiyle HSYK üyelerinin tepkisini çekti.

GERÇEKLER ÇARPITILIYOR

HAKİMLER ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK)'nda Ali Suat Ertosun'un başını çektiği bir grup tarafından verilen korsan kararname nedeniyle Adalet Bakanlığı, unvanlı hakim ve savcıların atanmasına ilişkin kararnameyi geri çekti. Gelişmelerle ilgili olarak yazılı açıklama yapan Bakanlık, 67 hakim ve savcı ile unvanlılar taslağındaki 79 hakim savcının görüşülmesi sürerken HSYK üyelerince 84 kişinin isimlerinin görüşülmeyi bekleyen kararnameye eklenmek istendiği belirtildi. Ayrıca 140 kişilik bir listenin de durumları değerlendirilerek gerekirse görüşülmekte olan kararnameye eklenmek üzere teklif edildiği de aktarıldı. Başta İstanbul, Erzurum ve Diyarbakır olmak üzere özel yetkili mahkemeler ve savcılıkların yapısının tamamen değiştirilmesine dönük önerilerde bulunulduğu vurgulanarak, önerinin görülmekte olan davalar ve yürüyen soruşturmalara doğrudan müdahale sonucunu doğuracağına dikkat çekildi.

İŞLEMİ BAKANLIK ÇEKEBİLİR

Bakanlığın kararının ardından bir açıklama da HSYK'dan geldi ve gündem konusu taslağı Bakanlığın geri çekme yetkisinin olmadığı öne sürüldü. Ancak Bakanlık kararnameyi geri çekme yetkisinin bulunduğunu bunun da Danıştay kararlarıyla sabit olduğunu belirtiyor. Bakanlık aleyhine açılan davada Danıştay 5. Daire'nin 2004/3046 K. Sayılı kararında Bakanlığın teklifinin "kesin nitelikte bir idari işlem' olduğu vurgulanıyor. Hukukçular, "kesin nitelikteki idari işlemler işlemi tesis eden makam tarafından yetki ve usulde paralellik ilkesi gereğince geri alınabilirler" görüşünü dile getiriyor.

NİYE ESKİLER ALINIYOR?

Bu arada HSYK Başkanvekili Özbek'in İstanbul'daki özel yetkili mahkemeler için yeni isimleri gündeme getir-melerini "Mahkeme Başkanları'nın talebini yerine getirdik" açıklamasına Adalet Bakanı Sadullah Ergin tepki gösterdi. "İş yükü fazla diye yeni hakim ihtiyacı varsa, mevcut hakim ve savcıların niye görevden alınmasını istiyorlar?" diye soran Ergin, İstanbul'daki özel yetkili mahkemelerin iş yükünün diğer illerin çok altında olduğunu belirtti.

İŞ YÜKÜ BAHANE

HSYK 24 Şubat 2009'da CMK 250 kapsamında görevli özel yetkili mahkemeler için yıl içinde bakılması gereken yeni gelen iş sayısını 350 olarak belirledi. 2007 yılında 20 hakimle 429 işe bakan İstanbul'daki özel yetkili mahkemelerin 2009'daki iş yükü 248'e inerken, hakim sayısı ise 22'ye çıktı. İstanbul'da Sulh Ceza Mahkemelerinin yılda bakması gereken dava sayısının HSYK tarafından 1000 olarak belirlendiği halde ortalama 3000 ile 5000 arasında davaya bakıyor.



















Kaynak: Bugün

[Ertuğrul ÖZGÜL]

Kadir Özbek'ten meslektaşlarına ağır itham


HSYK Başkanvekili Özbek, hukukçuların korsan kararname hakkında yorum yapmasını ağır bir şekilde eleştirdi.

HSYK Başkan vekili Kadir Özbek, korsan kararname ile ilgili olarak görüşlerini dile getiren eski hukukçulardan rahatsız olduğunu söyledi.

HYSK'ya gelişinde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Özbek, Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in bir televizyon kanalında ''Madem iş yükü fazla neden hakimleri görevden almak istediniz'' sözlerinin hatırlatılması üzerine şöyle konuştu:

''Öncelikle şunu ifade edeyim, bizi izleyenler buradaki ortamı göremiyorlar, gönül isterdi ki bu kapının önünde dün akşam olduğu gibi, sayın bakanın havaalanının kapısı önünde karşılıklı olarak, sizlerle konuşarak konuları gündeme getirerek değil, kurulda karşılıklı görüşelim. Görüyorum ki gittikçe bundan da da uzaklaşıyor. Dün akşam sizlere basın açıklamasından sonra şunları ifade ettim. Oradaki hakim ve savcılarımızın yani biz açıklamamakla beraber, birtakım hakim ve savcı arkadaşlarımızın görevden alınmasına yönelik kurul kararı yok. Bu arkadaşlarımızın durumlarının kurulda değerlendirilip tartışılması, gerekirse onun sonucuna göre karar verilmesi söz konusuydu. Yine tekrarlıyorum, kurulun gündeminde bunların tartışılması kurulun olağan işidir çünkü kurulun disiplin taslağı denilen bir bölümü vardır, orada tartışılabilir, hatta orada disiplin uygulaması yapılmış kişilerin durumları orada değerlendirilir, ayrıca soruşturma geçirmiş kişilerin durumları da yine soruşturmanın niteliğine göre kararnamede değerlendirilir. Bu bağlamda verilmiş önergenin daha değerlendirilmeden, tartışılmadan, belirttiğimiz gibi toplantıyı terk ve bu şekilde bir tartışmaya, görüşmeye katılmayacağı bildirildi, olay buydu.''

Özbek, Adalet Bakanı Ergin'in ''Bakanlık işlemlerine yargı yolu açık'' şeklindeki açıklamasının hatırlatılması üzerine, ''Sayın Bakan maalesef bunu daha önce de bize söyledi. Kendisi hukukçudur, biz de hukukçuyuz. Yargı yolunun nerede açılıp açılmayacağını, ne şekilde kullanıp kullanılmayacağını biz de biliyoruz. Daha önce 'toplantıları erteledim, toplantı yapılmayacak' dediği zaman biz de ''buna hakkınız yok, yanlış olur'' dedik, bize verdiği cevap benzer bir cevaptı 'o halde dava açın' demişti kendisini uyardık ve güz kararnamesi sırasında da kararnamenin bir kısmını görüşerek kalan kısmını da gündeme getirmesi yoluyla yöntemiyle karar almıştık'' dedi.

Kadir Özbek, ''Kararnameyi görüşmeye devam edecek misiniz? Yoksa bakanı ve müsteşarı bekleyecek misiniz?'' sorusuna ise ''Onun için geldim, biraz da evde hazırlık yaptım, burada çalışmayı bekleyeceğiz'' yanıtını verdi.

Özbek, ''Adalet Bakanlığının işlemleriyle ilgili suç duyurusunda bulunacak mısınız?'' sorusunu ise ''Hukuki sonuçları olabilir, bunun hukuki sonuçları bizim tercihimiz midir, değil, çünkü buraya gelmiş gündemde yer almış bir kararnamenin soncunun bağlanması lazım. Sonucunun nasıl bağlanacağı, elbette hukuki birtakım kuralların işletilmesiyle söz konusu olabilir, değerlendireceğiz'' diye yanıtladı.

Adalet Bakanı'nın ''İş yükü fazla değil'' şeklindeki açıklamasının hatırlatılması üzerine de Özbek, şunları kaydetti: ''Şimdi, iş var iş var. Bakınız ben söylemedim, hükümetimizin sayın üyelerinden birtakım açıklamalar geldi. Dediler ki '5 ay sonraya gün verilir mi' ama maalesef şimdi uygulamada 1 yıl sonraya gün verilen mahkemelerimiz de var. Onları da çözmeye çalışıyoruz ama tutuklu olaylarda 5 ay sonraya gün verilebiliyorsa siz iş yükü az diyemezsiniz, buna hakkınız yoktur. Kaldı ki buradaki işin durumunu değerlendirilecek olan, meslekte oldukça kıdemli sayılan, mahkemedeki hakim arkadaşlarımızdır, onların böyle bir talepte bulunmaları halinde bu talepleri kurulun gözardı etmesi, kendi içinde tartışmaması ve karşılamaması sorumluluğumuzu gerektirecek hususlardandır.''

''BAZI HUKUKÇULAR TETİKÇİ GİBİ KULLANILIYOR''

Özbek, bir başka soru üzerine de şunları söyledi:

''Şimdi, basın yer aldı ancak son yılları hep beraber yaşadık, olayları hep beraber yaşadık, bir Habur olayı yaşadık. Habur olaylarında yargının kullanıldığından bahsedildi. Ne oldu, ne bitti, neler yapıldı, bunun tartışılacağı yer kuruldur, biraz önce de söylediğim gibi sonuca bağlanacağı yer kuruldur. İstanbul olayını son zamanda sanki deniz kenarındaki bir dalga gibi değişik uygulamaları gördük. Kamuoyunda hoş karşılanmayan birtakım sonuçları gördük, bunların değerlendirilmesi gerekirdi, bunlar niye oldu diye kurulun yapacağı bir şey var mı diye bir değerlendirmesi söz konusuydu, Erzurum'u yine birlikte yaşadık, bunları tekrar tekrar söylememize gerek yok. Bu kurulda konuşulmayacak, değerlendirilmeyecekse nerede konuşulacak. O zaman görüyorsunuz televizyonlarda, basının bir bölümünde geçmişte, kurulla, yargıyla hep sorun yaşamış bunu açıkça ifade edebilirim hepsinin dosyaları da buradadır, bakanlıktadır. Birtakım eski hukukçu arkadaşlarımız geçmişteki sıfatlarını da kullanarak sanki kurula karşı, yargıya karşı tetikçi gibi kullanılmaktadır. Bunları değerlendirmeyeceksek onlara da fırsat vermiş olacağız.''

''Adalet Bakanlığının taslak kararnameyi çekme yetkisi yok demiştiniz. Adalet Bakanlığı da 'tamamlanmadığı için taslak geri çekilebilir' demişti. Böyle bir durumda yetki kime ait'' sorusu üzerine de Özbek, şöyle konuştu:

''Dün ifade ettim, yazılı basın açıklamamızda da bunlar ayrıntılı şekilde belirtildi. Basın açıklamasının ayrıntılı şekilde yazılmış olmasının sebebi de kamuoyunda bir takım tereddütler oluşmasın, bunlar giderilsin diyeydi. Tekrar ediyorum, kararname taslağı, kararname imzalandıktan sonra kararname adını alır. Daha önceki safhada taslaktır. Taslak, personel genel müdürlüğünce ki bu personel genel müdürlüğü teşkilat kanuna göre, HSYK'nın sekreteryasını yerine getirir. Onun tarafından kurula sunulmak üzere hazırlanan taslak artık kurulun gündemine aldıktan sonra kurulun malıdır, o gündemin bir maddesidir. Gündemden çıkarılması ancak kurulun vereceği kararla olur, yoksa basit bir tabirle topunu getirip kendisine pas verilmediği için veya gol atamadığı için küsüp giden, topu koltuğunun altına alıp 'ben eve gidiyorum, ben oynamıyorum' diyen çocuğun işine benzer.''



Kaynak: Ajanslar

[Ertuğrul ÖZGÜL]

Korsan taslağın arkasında tanıdık isimler


Balyoz ve Ergenekon mahkemelerine yeni üyeler atanmasına gerekçe gösterilen dilekçenin ardından tanıdık isimler çıktı

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nda (HSYK) yaşanan korsan kararnane krizinin ardından Kurul tarafından yapılan yazılı açıklama yapılmıştı. Açıklamada, İstanbul özel yetkili 9, 10, 11, 12, 13, ve 14. ağır cezalara “1 veya 2’şer üye hakimin görevlendirilmesini” isteyen dilekçe bulunduğu gerekçe gösterilmişti.

Dilekçede İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin, İstanbul Adalet Komisyonu Başkan Yardımcısı Mehmet Şefik Mutlu ve sözkonusu mahkemelerin başkanlarının imzasının olduğu ifade edilmişti.

ÖZBEK ‘DİLEKÇE YAZSINLAR’ DEDİ

Ancak HSYK’nın, Ergenekon ve Balyoz soruşturma ve davalarında tüm dengeleri değiştirecek olan yeni hakim ve savcı atamalarına gerekçe olarak sunduğu bu dilekçelerin arkasında da, HSYK Başkan Vekili Kadir Özbek’in olduğu iddia edildi. Ergenekon soruşturması kapsamında yapılan teknik takiplerde dinlemeye takılan telefon konuşmalarında, dilekçenin yazımını yüksek yargı üyeliği için eski Adalet Bakanı Seyfi Oktay aracılığıyla Özbek’le görüşen İstanbul 14. Ağır Ceza Başkanı Erkan Canak ile 10.Ağır Ceza Başkanı Zafer Başkurt’un, planladığı ileri sürüldü.

‘İSTESİNLER BİRER ÜYE VEREYİM’

Dinlemeye takılan konuşmada, HSYK Vekili Özbek’le görüştüğünü ve Özbek’in mahkemelerden kurula dilekçeli başvuru yapılmasını istediğini belirten eski Bakan Oktay, bunu iletmek için yine Ergenekon şüphelisi Ali Hadi Emre’den İstanbul 10.Ağır Ceza Başkanı Başkurt ve 14.Ağır Ceza Başkanı Canak’ın telefonlarını istiyor. Ancak daha önce bu iki başkan ile Oktay arasında otelde görüşme ayarlayan Emre, dinlenme olaslığına karşı ‘Bunu böyle şimdi konuşmayalım” diyor. Ancak bakan Oktay, Özbek’in durumun acil olduğunu söylediğini hatırlatarak, “Hemen yapmaları lazım, istiyor adam” diyor.

DEDEMAN OTEL’DE KONUŞULDU

Ergenekon soruşturması kapsamında ‘şüpheli’ olan Adalet eski Bakanı Oktay ile avukat Kudbettin Kaya’nın Ankara Dedeman Otel’de HSYK Başkanvekili Özbek ile yaptıkları toplantıya, İstanbul 10 ve 14. Ağır Ceza Başkanlarının da katıldığı ortaya çıkmıştı. Ergenekon davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Başkanı Köksal Şengün’ün de adı aynı operasyonda hakkında işlem yapılan avukat Tülay Bekar ile gündeme gelmişti. Şengün, Bekar ile olan tanışıklığını doğrulamış ve Oktay aracılığılıyla Özbek ile Yargıtay üyeliği için görüştüğünü söylemişti.

İŞTE O TELEFON

Seyfi Oktay (Eski Bakan, Ergenekon şüphelisi): Alo

Ali Hadi Emre (Ergenkeon şüphelisi): Alo

Oktay: Şeyle beraberdim gene başkan vekiliyle.

Emre: Evet ya benim manevi oğlum vardı Giresun savcsı onu da bir türlü gönderemedik, kararmanede çıktı herhalde.

Oktay: Ben bugün akşam beraberdim hepsini verdim notlarımı... Bu Erkan beyle (Erkan Canak İstanbul 14.Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı) şeyin telefonları yok mu sende?

Emre: Var.

Oktay: Zafer Beyin (Zafer Başkurt, İstanbul 10.Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı)

Emre: Var var onların yattı bakıp size haber veriyim mi?

Oktay: Vallaha iyi olur yani.

Emre: Ama bir şey mi bir sorun mu var mı?

Oktay: Yo sorun yok adam gene konuştuk gerekeni hallettim.

Emre: Hı

Oktay: Yazsınlar onlara birer üye vereyim uygun kimi istiyorlarsa bir yazsınlar dedi falan onu söyledim dedim hani.

Emre: Bunu böyle şimdi konuşmayalım da sonra yapalım onu

Oktay: Hemen yapmaları lazım, istiyor adam.

Emre: Peki vereyim telefonlarını, kapatayım abi sizi arayayım

Oktay: Sen ne diyorsun bir şey mi diyecektin?

Emre: Yani bilmiyorum sanki hemen böyle doğru mu olur sen o yüzden söyledim.

Oktay: Yani nasıl istiyorsun sen söyle.

Emre: Yani ben onlara söyleyim onlar sizi arasın diyecektim.



Kaynak: Star