AK Gençliğin Buluşma Noktası
Haberler Dünyadan ve Ülkemizden son dakika haberler burada.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 07-22-2010, 15:24   #1
Kullanıcı Adı
Ertuğrul ÖZGÜL
Thumbs up Süleyman Soylunun Referandumla ilgili görüşleri (video)

 

Ertuğrul ÖZGÜL isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 07-22-2010, 15:26   #2
Kullanıcı Adı
Ertuğrul ÖZGÜL
Standart
Dün programın tamamını izledim....
Helal olsun adama....
Ertuğrul ÖZGÜL isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-22-2010, 15:53   #3
Kullanıcı Adı
Ertuğrul ÖZGÜL
Standart

Demokrat Parti E.Gn.Başkanı Süleyman Soylu, Kanal A’da bugün katıldığı canlı yayında referandum gündemiyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Mevcut DP yönetimi’nin referandum’daki tavrının sorulması üzerine darbecilerle aynı noktada bulunamayacağını belirten Soylu CHP ve MHP’nin aldıkları tavrın da savunulacak bir tarafı olmadığını söyledi.

TERÖRÜN TIRMANIŞI MANİDAR

Çukurca’da hain bir saldırı sonucu şehit düşen 6 askerimiz için bütün milletimize başsağlığı dileyerek konuşmasına başlayan Soylu, yaşananların daha önce görmeye alıştığımız senaryolar olduğunu ifade ederek “Öncelikle milletimizin başı sağ olsun. Elbette ki bunlar üzerinde hem çok konuşulması hem çok tartışılması gereken konular. Türkiye 2007 seçimlerine giderken Hrant Dink cinayetinden Malatya’daki yayınevi saldırısına kadar Türkiye’yi istikrarsızlaştırabilecek, Türkiye’yi gerginleştirebilecek bir çok mesele ile karşı karşıya kalmıştır. Şimdi de Türkiye bir anayasa referandumuna gidiyor. 12 Eylülde yapılacak referandum, benim kanaatim odur ve bireysel inancım da odur ki yeni Türkiye’nin önünü açacaktır ve yeni Türkiye’nin önünü açmak için ilk adımdır. Elbette ki Türkiye böyle önemli bir referanduma belki de vesayet kurumlarının tavsiye sürecinin başlangıcı olabilecek bir referanduma giderken terörün artmasını manidar buluyorum. Çünkü terör hem istikrarsızlıktan, hem Türkiye’nin gelişmemesinden, hem Türkiye’de kuralların doğru yazılmamış olmasından beslenmektedir. 1960 tarihinde yapılan darbe ve 1961 anayasası 1971, 1980, 28 Şubat ve 27 Nisan, esas itibarıyla vesayet kurumlarını beslemiş ve vesayet kurumları Türkiye’deki ihtilafları ve Türkiye’deki ayrışmaların temelini oluşturmuştur” Şeklinde konuştu.


145.MADDE 1960’TA OLSAYDI DARBELER OLMAZDI

Referandum öncesi Türk Siyaseti’nde oluşan tablo ile ilgili bir soru üzerine Süleyman Soylu, şunları söyledi:

Bana göre CHP’nin, MHP’nin, DP’nin ve bütün siyasi partilerin yapması gereken “evet, bu anayasada eksiklikler söz konusudur, hatta daha ötede yapılması gereken, özgürlükleri destekleyen, hürriyetleri destekleyen, Türkiye’nin gelişmesini, büyümesini destekleyen ciddi birtakım değerlendirmeler ve anayasa değişiklikleri yapılmalıydı, bu yetmez ama bu yeni anayasa için ilk adımdır, bu değişikliği hepberaber desteklemeliyiz” deseler ne olacaktı? 145.Madde 1960’ta bugünkü haliyle yani değişiklik olan haliyle olsaydı Türkiye’de darbe olmazdı. 1971’de olsaydı darbe olmazdı, ondan sonraki süreçlerde olsaydı darbe olmazdı. Eğer 1960’ta darbe olmasaydı Türkiye 1.Boğaziçi Köprüsü’ne 1965 yılında kavuşmuş olacaktı. Bugün Akkuyu’da yapılacak nükleer santrale 1966-67’de kavuşmuş olacaktık. Seyhan Barajı, 1950’lerde yapılmıştır. O zaman demişlerdi ki “o baraj su tutmaz çünkü köstebekler Seyhan Barajı’nı bir şekilde delerler, orası ancak ve ancak boş bir maliyet olarak milletin üzerine yük olur.” Peki bugün Çukurova’yı sulayan hangi barajdır, Seyhan Barajı.. 1.Boğaz Köprüsünde “istemezükçüler” “aman bu Boğaz Köprüsü yapılmasın” demişlerdi. Bugün doğal olarak onlar bu köprüden yararlanmıyorlar mı? Asya ile Avrupa’yı birleştiren , Türkiye’nin büyümesini, kalkınmasını, ekonomik gelişimini sağlayan 1.Boğaz Köprüsü’nün Türkiye’nin ekonomisine verdiği katkı bugün unutulabilir mi, hayır. Peki rahmetli Özal “ben bu köprüyü satarım ve ben bu köprüyü sattıktan sonra da gelirinden ülkemi yararlandırırım” dediğinde “hayır sattırmam” diyen insanların zihniyetiyle bugünkü hayır zihniyeti aynı değil mi? Ve yine bu ülkede “141,142,163 kalkacak ve 163 kalkarsa fikri özgürlükler Türkiye’de oluşacak” denildiğinde “hayır bu olamaz, bu olursa ülkeyi bölünmeye, kargaşaya götürür” denildiğinde, Özal’ın haklı çıktığını bugün görmüyor muyuz? Görüyoruz. Peki 1995 yılında Türkiye’nin toplam 21 - 22 milyar dolar iç borcu var. Türkiye’de Türk Telekom’un satışı, o gün, yani bir hatı 1500 dolardan karşılarsanız sadece 20 milyon hattın bedeli 30 milyar dolar yapar. Diğer satılacaklarla beraber 40 ila 45 milyar dolar Türk Telekom’un satış bedeli vardı. Yarısı ile iç borcunun tamamını kapatıyor, ve Türkiye iç borçla borç faiz sarmalından kurtulacak bir ülke haline geliyor. Peki ne oldu? 11 yıl sonra 6,5 milyar dolara satıldı. Çünkü o gün Doğu Avrupa ülkelerinde Telekom henüz satışa çıkmamıştı, İngiltere’den sonra Pazar açtı ve bu pazara Türkiye bir sunuşta bulunacaktı. Ekonomide fırsatlar her zaman ülkelerin önüne gelmezler. Kim iptal etti bunu, Anayasa Mahkemesi. Kimle beraber iptal etti, Mümtaz Soysal’la beraber iptal etti. Şimdi siz bana diyorsunuz ki “Süleyman Soylu, ne düşünüyorsun”. Ne düşüneyim? Benim partim, hayır açıklamasını Mümtaz Soysal’la beraber yapıyor. Bugün ülkedeki işsizliği etkiler mi, evet etkiler. İlk önce hürriyet, sonra aş sonra ekmek.”

PAKET, İKİNCİ DEMOKRASİ PROGRAMIYLA AYNI

Referandum konusunda mevcut DP yönetiminin tavrının, kendi dönemi ile olan farkının sebebinin sorulması üzerine Soylu, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Tabi ki kurumsal siyasette böyle bir şey olmaması lazım. Ben neredeyim onu söyleyeyim. Şimdi elbette ki bizim partimizle ilgili değil. Biz arkadaşlarımızla yaptığımız istişareler ve danışmalar sonrası bazı sonuçlara vardık. Ben bu partide ilçe başkanlığı, il başkanlığı, genel başkanlık yaptım. 1996-97-98-99’da bizim Türkiye’nin önüne sunduğumuz bir 2.Demokrasi Programı vardı. O programda yargı reformu konusunda o gün ne söylüyorsak bugün aynısını söylüyoruz. Bana göre bizim partimiz bunu bir AKP anayasası olarak değerlendiriyorsa öncelikle kendi durduğumuz yere, kendi ifade ettiğimiz yere ve kendi geleceğimize ve kendi siyasi teşekkülümüze bir yanlış yapmaktadır. Çünkü biz AKP’nin bugünkü anayasasını destekliyor değiliz. Bizim düşüncelerimize Türkiye’nin modernleşmeci, ilerlemeci düşüncelerimize AK Parti gelmiş ve bugün Türkiye’nin ihtiyacı olduğunu görmüş ama 99’dan 2010 yılına kadar 11 yıl geçmiş. Biz dün doğru söylediğimize bugün yanlış diyemeyiz. Siyasetçi tutarlı olmalıdır. Siyasetçi, kendi siyasi kulvarında söyledikleri meseleyi geliştirerek devam edebilme şansına sahip olmalıdır.”


BUGÜN ANAYASA’NIN DEĞİŞTİRİLME KABİLİYETİ YOKTUR


CHP ve MHP’nin tabanlarına rağmen aldıkları tavrın savunulacak bir tarafı olmadığına da dikkat çeken Soylu;
“Anayasanın 10. ve 42. maddesini Anayasa Mahkemesi 2008 yılında iptal etti. Peki 10. ve 42. maddesini Anayasa Mahkemesi iptal ettikten sonra Anayasa Mahkemesi’nin yapısını değiştirmeden yeni bir anayasa yapabilmeyi nasıl mümkün kılabiliriz? Bu MHP’ye soruldu. Genç kızlarımızın üniversiteye gidebilme özgürlüğünü nasıl sağlayacaksınız? Bunun için bana bir tane çözüm önerisi ortaya koysunlar, haklılıklarını hepberaber destekleyelim. Elbette ki herkesin farklı görüşü olacak, kimi evet diyecek kimi hayır diyecek, bu demokratik düşünceler hep tartışılacaklar. Fakat bugün, Anayasanın değiştirilebilme kabiliyeti yoktur. Bunun tatbik kabiliyeti yoktur, bu mümkün değildir. Aynısı, bizim kendi partimiz için de sözkonusudur. 1961’de 16-17 Eylül’ü bir düğün günü olarak değerlendiren Tansel Çölaşan’la, ben nasıl aynı noktada olabilirim? Mümtaz Soysal’la nasıl aynı noktada olabilirim? Ben bu ülkede yaşayan bir bireyim. Hayatımın en önemli oylarından birisini kullanacağım. Çünkü ilk kez vatandaş olarak bize vaad veren, soyut öneriler getiren siyasi parti programlarıyla karşı karşıya değiliz. Bir öneri var. Diyor ki ben şu anayasa paketini önünüze getiriyorum. Bu sizin işinize yarıyor mu? Yarıyor arkadaş. 145.Madde için, yani darbelerin bir şekilde tekrar savcının, hukuk devletinin teminatı altına alınarak önlenebilecek bu madde için bu anayasa paketine ben milyon kere “evet” derim.” Dedi.

BU MİLLET SEÇİMLE REFERANDUM’U AYIRABİLMEKTEDİR.

Anayasa Paketi’ni, doğrudan AKP’ye bağlamanın yanlışlığına dikkat çeken Süleyman Soylu sözlerine şöyle devam etti:

“Bu referandumda verilecek oyların AKP’ye verileceği söylenmektedir. Bu son derece sakat bir tartışmadır. Son derece, Türkiye’deki özgürlüklerin ve yenileşmenin önüne koyulan bir engeldir. İşi özünden ve esasından ayırmaktır. Yerel seçimlerden önce yapılan referandum’da AKP yaklaşık %69 oy almış, buna karşılık 2009 Yerel seçimlerinde %38 oy aldı. Lütfen bu millete itimad edin, lütfen bu millete güvenin. Millet, elma ile armudu ayırabilecek, referandum ile seçimi ayırt edebilecek yüksek bir sağduyuya sahiptir. Eğer siz “bu millet bu işten anlamaz” derseniz, yıllardır vesayetin kurumsallaşmış şeklini devam ettirmek isterseniz Türkiye’nin önünü tıkarsınız.”


DEMOKRASİ İÇİN EVET SOHBETLERİ

Referandum ile ilgili olarak da 50 ilde Demokrasi için Evet Sohbetleri adı altında bir çalışma yürüteceklerini de sözlerine ekleyen Süleyman Soylu, bu çalışmayla ilgili olarak şu bilgileri verdi:

“Ne yapmak istiyoruz? Biz beraber çalıştığımız arkadaşlarımızla hem bazı telefon istişareleriyle hem de bir araya gelerek yaklaşık bir günün üzerinde bir çalışma yaptık. En sonunda bu anayasa değişikliğine evet denilmesi gerektiğini, bunun Demokrat Parti’nin misyonuyla çok örtüştüğünü, eğer hükümet ile başka bir mücadele yapılacaksa bunun seçim atmosferinde yapılması konusunda bir karar ortaya koyduk. Ve biz 2007 seçimlerinde 367 meselesinden Demokrat Parti’nin ne kadar büyük bir sancı çektiğini, halk nezdinde DP’nin itibarının ne kadar zorlandığını hem teşkilattaki arkadaşlarımız hem de bizler o toplantıda anlattık. Herkes bu konuda değerlendirmeleri yaptı. Ve adım adım Türkiye’de, gücümüzün yettiği ölçüler içerisinde ve hiçbir mütevazi hareketin dışında olmadan, görsele, şova herhangi bir şekilde karışmadan “evet sohbetleri , demokrasi sohbetleri” şeklinde Tire’den başlatacağımız, Güneydoğu’da yaklaşık 6 vilayete, doğuda yaklaşık 4 vilayete gidebileceğimiz, 35 arkadaşımızın bu kampanyada bizimle beraber olacağı ki şunu sevinerek söyleyeyim; haberimizin duyulduğu andan itibaren Anadolu’dan aldığım destek telefonları, “biz de buna katılmak istiyoruz” diyen sivil toplum örgütü yöneticileri, hatta burada hepinizin huzurunda BBP Genel Başkanı sayın Topçu’ya da tebrik etmek isterim. O da bu kampanyamızın Türkiye için çok önemli olduğunu, desteklediğini, buna çok sevindiğini, Demokrat Partililerin demokratik bir süreç içinde bunu sağlamasının Türkiye açısından çok önemli olduğunu belirti. Ben hem kendisine hem de bu kararımızdan dolayı bizi destekleyen bütün arkadaşlarımıza çok teşekkür etmek istiyorum.”

Ertuğrul ÖZGÜL isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-22-2010, 16:05   #4
Kullanıcı Adı
Terennüm
Standart
bu sabah erkan tanın konuğuydu gayet güzel bir şekilde niye evet diyeceğini denmesi gerektiğini izah etti..
şu mevzuya dikkat çekmesi güzeldi:
bu referandum partiler üstü bir referandumdur demesi olayın niye önemli olduğunu anlatmak için yeterde artar ...tansel çölaşanla cinmdoruğun aynı fikirde olmasını ise anlıyamıyorum dedi..izledim gayet güzeldi..(tabi öndan önce bir demhpli bir vekil vardı oda bildiğiniz klasik mhpli savunmasını yaptı..)
Terennüm isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-22-2010, 16:08   #5
Kullanıcı Adı
Ertuğrul ÖZGÜL
Standart
Bilsem izlerdim abi....
Adam dediğin gibi evet denmesinin gereğini anlatıyor hem çeşitli yollardan giderek.....
Ertuğrul ÖZGÜL isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 08-04-2010, 19:28   #6
Kullanıcı Adı
Ertuğrul ÖZGÜL
Arrow Soylu'dan DP'ye soğuk duş!


Demokrat Parti eski genel başkanı Süleyman Soylu, 'Demokrasi Buluşmaları'nı İzmir'in Tire ilçesinden başlattı.

Demokrat Parti Genel İdare Kurulu'nun, 'evetçileri' ihraçla tehdit etmesine aldırmayan partinin eski genel başkanı Süleyman Soylu, 'Demokrasi Buluşmaları'nı İzmir'in Tire ilçesinden başlattı.

Referanduma kadar 50'ye yakın Demokrasi Buluşmaları'na katılmayı planlayan Soylu, Tire Belediyesi Seha Gidel Kültür Merkezi'nde, neden 'evet' demek için yollara düştüğünü anlattı. Akademisyen Gökçe Ok'un yönettiği; Cumhurbaşkanı Celal Bayar'ın torunu Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Emine Gürsoy Naskali ve Anayasa Hukukçusu Doç. Dr. Faruk Bilir ile birlikte 'referanduma doğru anayasa buluşmaları' konulu toplantıda Tirelilerle bir araya geldi. "Güçlü ve modern Türkiye için ilk adım: Evet" sloganıyla çalışmalarını sürdüren Soylu, Tirelilerden referandumda 'evet' demelerini istedi ve bunun gerekçelerini anlattı.

Politika, siyaset yapmadan konuştuğunu söyleyen Soylu, referandumunun Türkiye için dönüm noktası olduğuna inandığını söyledi. Anayasa değişikliğinin, "Sen vatandaş mı olacaksın, kapıkulu mu olacaksın?" sorusuna cevap bulduğunu kaydeden Soylu, DP olarak Cumhurbaşkanlığı seçiminde düştükleri aynı hataya bir daha düşmemek için yollarda olduğunu söyledi. Bu anayasanınAK Partiile bağdaştırılmasını kabul etmeyen Soylu, "Referandumu Türkiye'nin vesayetten kurtulup milli iradeyle yeniden buluşması olarak değerlendiriyoruz. 1960'tan itibaren Türkiye'nin içinde bulunduğu ara rejimden çıkmak üzere ilk adım olarak nitelendiriyoruz." dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi'nden Kasım Gülek'in, Adana'ya baraj yapılacağı zaman da karşı çıktığına değinen Soylu, porsukların barajın toprağını kazacağını ve şehrin sular altında kalacağını söylediğini hatırlattı. Adana'nın yıllar geçmesine rağmen sular altında kalmadığını kaydeden Soylu, "1960, 1971, 1980 ve 28 Şubat'ı yaşayan misyonun temsilcileri olarak bizim darbe dayatmaları ile oluşturulan bir anayasaya değil, TBMM çatısı altında hazırlanmış ve yepyeni bir anayasanın kapağını açacak bu anayasa değişikliğine evet demek ülkemizin geleceği olarak sorumluluğumuzdur." diye konuştu.

Prof. Dr. Emine Gürsoy Naskali, anayasa değişikliğinin,CHPGenel BaşkanıKemal Kılıçdaroğluve muhalefetin referanduma 'hayır' denilmesi için sundukları gerekçeleri de eleştirdi. Prof. Dr. Naskali, "Bu anaya çiftçinin derdine çare oluyor mu? Dünyada hiçbir anayasa çiftçiyle, esnafla bağdaştırılamaz." dedi. Naskali, CHP ve diğer başka partiler darbelere karşı ise anayasa değişikliğine 'evet' demeleri gerektiğini vurguladı.

Kamuoyundaanayasa değişikliğipaketinin içinin tartışılmadığını vurgulayan Doç. Dr. Faruk Bilir, 26 maddede oluşan paketin demokrasi, insan hakları getirdiğini belirtti. 2007 yılında 4 tane anayasa taslağının hazırlandığını kaydeden Doç. Dr. Bilir, o dönemde hazırlanan taslakların bugünkü pakete göre daha radikal öneriler sunduğunu ifade etti. Pakete yönelik itirazların paketle ilgisinin olmadığını anlatan Doç. Dr. Bilir, 2007'de taslakları hazırlayan bir bilim kurulu başkanının kendisine, "CHP bana bir taslak hazırlamamı isteseydi, aynısını verirdim." dediğini hatırlattı.

Panelde Soylu'yu DP eski genel başkan yardımcıları Harun Akın, Doç. Dr. Sabri Erdil, eski milletvekilleri İrfettin Akar, Mehmet Özkan, Denizli eski belediye başkanı Ali Aygören, DP eski genel idare kurulu üyeleri Doç. Dr. Vedat Demir, Mesut Cesur, Onur Gözen, DP Gaziosmanpaşa İlçe Başkanı Zeki Çoban, Konak eski ilçe başkanı Ziya Karagülle yalnız bırakmadı.



Kaynak: Cihan
Ertuğrul ÖZGÜL isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 08-06-2010, 16:23   #7
Kullanıcı Adı
İntifada
Standart Soylu: Hayatımın en onurlu oyu olacak
Soylu: Hayatımın en onurlu oyu olacak
Eski Demokrat Parti Genel Başkanı Süleyman Soylu, parti yönetiminin 'evetçileri' ihraçla tehdidine rağmen "Bütün Türkiye bu anayasa değişikliğine 'hayır' dese bile ben 'evet' diyeceğim." dedi. Soylu, 12 Eylül'de kullanacağı 'evet'in hayatının en onurlu oyu olacağını vurguladı

Soylu, 'demokrasi buluşmaları' adı altında İzmir'de başlattığı yurt gezilerine Balıkesir, Afyokrarahisar ve Konya'dan sonra Mersin'in Mut ilçesinde devam etti. Soylu, 12 Eylül'deki halk oylamasına sunulacak anayasa değişikliğine 'evet' kampanyası çerçevesinde Tarihi Çınaraltı Parkı'nda sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle ve vatandaşlarla bir araya geldi.

'Güçlü ve modern Türkiye için ilk adım evet' sloganıyla yola çıktıklarını söyleyen Soylu, referandumda neden evet dediğini anlattı. Referandumun Türkiye için dönüm noktası olduğunu vurgulayan Soylu, yeni anayasanın Türkiye'de yepyeni gelecek için ilk adım olduğunu belirterek, "Bütün Türkiye bu anayasaya hayır dese bile ben evet diyeceğim. Türkiye'nin geleceği için bu anayasa çok önemli. Vatandaşlarımız bunun bir siyasi parti meselesi haline getirilmesi yönündeki tuzaklara düşmemeli. Çünkü bu olay partiler üstüdür." diye konuştu.

Eski DP Genel Başkanı Süleyman Soylu'nun programına eski Cumhurbaşkanı Celal Bayar'ın torunu Prof. Dr. Emine Gürsoy Naskali'nin yanı sıra eski genel başkan yardımcıları Nevzat Ceylan, Tahir Alan, Sabri Erdel de katıldı.

Süleyman Soylu, referanduma 'evet' oyu kullanacağını ve bunun hayatının en onurlu oyu olacağını belirtti. 1971 yılında muhtıra ile milletin disiplin altına alınmaya çalışıldığını kaydeden Soylu, 1980 öncesinde ise pırıl pırıl gençlerin sağcı ve solcu diyerek birbirlerine kırdırıldığına dikkat çekti. Türkiye'de Balkan harbinden sonra en büyük genç kıyımının 1980'de yaşatıldığına değinen Soylu, "Darbenin olgunlaşmasını bekledik' diyerek ihtilaldan sonraki söylemiyle bu ülkenin insanına nasıl ihanet ettiklerini ortaya koydular. Ben, bu ülkenin bir genciyim, bu ülkenin toprağını ve insanını seviyorum onlara güveniyorum. Özgürlüğün, hürriyetin, demokrasinin ve ülkede bu ülkenin yarınlarının millete ve milli iradeyle beraber ayağa kalkacağına sonuna kadar inanıyorum. Bu ülkenin genç bir evladı olarak demokratikleşmenin, sivilleşmenin, özgürleşmenin, bu ülkeyi zenginleştireceğine inanıyor ve bu ülkede postal devrinin bitmesinin, milli iradenin hakim olmasının lazım geldiğine inandığım için bu mübarek Cuma günü sizlerle beraber Muttayım." diye konuştu.

1960 yılında yapılan darbenin ardından Anayasa Mahkemesi'nin kurulduğunu ve başına Yassıda Mahkemesi Başkanı Salim Başol ve 5 arkadaşının getirildiğini anlatan Soylu, mahkemenin milleti sınırlayan ve milli iradeyi engelleyen bir kurul olarak ortaya çıktığını kaydetti. 1961 yılında bir darbe anayasası yapıldığını ve Türkiye'nin birçok yerinde kadınların kırmızı oyalı peştamallarını yırtarak zarflara koyduğunu hatırlatan Süleyman Soylu, "Daha sonra demokratikleşme zihniyetine tahammül edemeyenler 1971'den sonra Milli Güvenlik Kurulu ve Anayasa Mahkemesi'ne ilave olarak birçok organizasyon daha geliştirdiler. Silah ve darbe korkusuyla siyasiler gerekli kararı alamazlar. Türkiye'nin önüne bir fırsat gelmiştir. Bu anayasa Türkiye için bir fırsattır. Bu değişiklik bir daha darbelerin olmaması için bir teminattır. Bu anayasa değişikliği yeni bir Türkiye ortaya çıkaracaktır." şeklinde konuştu.

Anayasa değişikliğinin partiler üstü bir adım olduğuna dikkat çeken Soylu, "Bu değişikliği MHP de yapsa, CHP de yapsa, AK Parti de yapsa ben milyon kere evet diyeceğim." ifadesini kullandı.

Anayasa paketinde en önemli maddenin 145. madde olduğunu dile getiren Soylu şöyle devam etti: "Eğer bu madde 1960 yılında olsaydı darbe olmayacaktı. 1971 yılında olsaydı muhtıra olmayacaktı. 1980 yılında olsaydı darbe olmayacaktı. 28 Şubat'ta olsaydı Türkiye'de post modern darbe ile Sincan sokaklarında tankları yürütemeyeceklerdi. 27 Nisan'da e-muhtıra yayınlanamayacaktı. O zaman genç bir cumhuriyet savcısı çıkıp diyecekti ki, "Gelin bakalım buraya, siz ne yapıyorsunuz.' Birimize mahkemeden bir pusula gelse kimyamız bozuluyor. Ama bu ülkede birileri imtiyazlı yaşıyor. Ses çıkarılmıyor." dedi.

Yeni anayasa ile artık darbelerin imkansız hale getirildiğinin altını çizen Süleyman Soylu, 1980 darbesinin sorgulanmasını engelleyen geçici 15. maddenin başlı başına anayasadan çıkmasının bile anayasanın ve milletin kendi namusunu temizlemesi ve kurtarması olduğunu aktardı. Referanduma siyaset olarak bakılmaması gerektiğine işaret eden Soylu, "Oylamaya gittiğinizde önünüze siyasi parti pusulası koymayacaklar. Ya 'evet' ya da 'hayır' diyeceksiniz. Ben, sonuna kadar 'evet' diyenlerden olacağım. Bu benim namusumdur şerefimdir. Bunun için yollardayım. Ben evet demesem kendime namussuzluk, şerefsizlik etmiş olurum. Beni adım adım dolaştıran 145. maddedir. Hayatımın en onurlu oylarından birini kullanacağım." diyerek sözlerine son verdi.

Eski Cumhurbaşkanı Celal Bayar'ın torunu eski Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Emine Gürsoy Naskali ise referandumu partiler üstü bir oylama olarak gördüğünü ve canı gönülden desteklediğini kaydetti. Bazı çevrelerin düzenlemeyi AK Parti'ye mal ederek 'evet' oyu vermeyeceği yönünde yaptıkları açıklamaları mantıklı bulmadığını anlatan Naskali, "Bir parti ya da bir hükümeti onaylamıyoruz. Bu maddeler bizim anayasamıza uygun mu? Bu maddeler Türkiye için arzu ettiğimiz standardı tanımlıyor mu? Ona bakacağız. CHP Genel Başkanı diyor ki, Bu anayasa değişikliği çiftçinin sorunlarını çözüyor mu, dokunulmazlıkları kaldırıyor mu, yolsuzlukları bitiriyor mu, işsizliği bitiriyor mu? Hiçbir anaysa bu konulara girmez. Benim oyum 'evet'. Anayasa değişikliği paketindeki maddeleri beğeniyorum. Elbette yeterli değil, ancak mevcut şartlar içinde en iyisi. Yıllardır özlemini duyduğumuz maddeler geliyor, düzenlemeler geliyor. 145. madde mesela. Bu madde askeri yargının görev alanını sınırlandırıyor. 'Askeri yargı savaş hali dışında sivilleri yargılayamaz' diyor. Bu bile tek başına yeterli bence." açıklamasını yaptı.

Soylu, konuşmaların ardından cuma namazını Tarihi Lala Paşa Camii'nde kıldıktan sonra Mersin'e hareket etti.

habervaktim
  Alıntı ile Cevapla
Alt 08-06-2010, 16:25   #8
Kullanıcı Adı
milletinadami
Standart
Sayın Soylu umarım tekrar partinin başına geçer...
Cindoruk ve yandaşları partiyi ergenekon partisine çevirmeden...
milletinadami isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 08-07-2010, 02:21   #9
Kullanıcı Adı
EpiVaTeS
Standart
Tebrikler Sn.Soylu...
EpiVaTeS isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 08-07-2010, 03:52   #10
Kullanıcı Adı
İntifada
Standart
Yahu arakdaşlar başlıkları bir okuyup sonra paylaşsanıza haberleri...
Konuyu daha önce açmıştım...

şimdi işin yoksa başlıkları birleştir
  Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi