![]() |
#1 |
![]() Mavi Marmara mücahidleri Güney Lübnan sınırında siyonist rejim karakolu önünde bir protesto eylemi düzenledi.
Hizbullah televizyonu El Menar'ın davetiyle Kudüs Kültür Merkezi tarafından organize edilen Lübnan gezisinde anlamlı bir eylem düzenlendi, Özgürlük Filosu Mavi Marmara gazilerinden bir grubun da aralarında bulunduğu Filistin Gönüllüleri Güney Lübnan'da Fatıma kapısı'nda siyonist rejim karakolu önünde Mavi Marmara Şehidleri'nin resimlerinin bulunduğu pankart ile bir protesto eylemi düzenlendi. Eylemde Kudüs Kültür Merkezi adına bir konuşma yapan Nureddin Şirin "Gazze'ye uygulanan ambargonun kırılması amacıyla yola çıkan Özgürlük Filosu Mavi Marmara'nın siyonist rejim güçlerinin barbarca saldırısına maruz kalıp 9 kardeşimiz şehid edilince, şehidlerimizin hatıratını yaşatacağımıza dair söz vermiştik. Bugün burada, işte bu siyonist rejim karakolu ve içindeki siyonist askerlerin önünde aziz şehidlerimizin resimleriyle birlikte, bu pankartta da yazılı olduğu üzere, şehidlerimizin bayrağını bütün dünyada dalgalandırma amacıyla bir protesto eylemi düzenliyoruz" dedi. Şirin konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bizim bu protesto eylemimizin amacı, bu şehidlerimizi bu kan içici siyonistlerin gözüne sokarak, onların yoluna olan bağlılığımızı bir kez daha ilan etmek, onların kanlarını yerde bırakmayacağımıza ve Kudüs özgürleşinceye kadar şehidlerimizin bayrağını omuzlarımızda dalgalandıracağımıza dair kararlılığımızı göstermek içindir. Bu siyonistlerle aramızda bir metre var, birkaç adım ötesi, 1948 işgal toprakları. Yani orası Filistin, ama 60 yıldır siyonistlerin işgali altında. Siyonist rejimi ortadan kaldırmaya ant içmiş bütün direişçilerle ve ümmetimizin yiğit evladlarıyla birlikte bu işgal edilmiş toprakları tekrar özgürleştirip bu karakolun üzerinde dalgalanan siyonist rejimi bayrağını indirip yerine özgür Filistin'in bayrağını, tevhid sancağını dalgalandıracağız. Bizler burada genç yaşlı, kadın erkek Filistin gönüllüleri olarak bu yoldan sapmayacağımıza dair Rabbimize verdiğimiz sözü bir kez daha tazeliyoruz. Önümüzde iki seçenek vardır; ya şehadet ya zafer. Eğer şehid olursak şehidlerimizin yanına ulaşırız, Şehid Ahmed Yasin'lerin, Şehid Fethi Şikaki'lerin, Şehid Abbas Musavi'lerin, Şehid İmad Muğniye'lerin yanına gideriz. Bundan daha büyük mutluluk ne olabilir ki?" Protesto eylemine katılan Mavi Marmara gazilerinden Abdulhelim Almalı da yaptığı konuşmada "Bizler de İsrail askerlerinin ne kadar korkak olduğunu gördük. Şimdi de bizlerin ne kadar cesur olduğunu ve kararlılığımızı göstermek için onların burunlarının dibine kadar geldik. Şu anda 3 metre gerimizde Siyonist askerler var ve bizleri korkakça kamuflajların altından izliyorlar. İnşallah bir gün bu tellerin arkasında dalgalanan Siyonist İsrail bayrağı yerine İslam bayrağı dalgalanacaktır” dedi. Mavi Marmara gemisinde siyonist işgal güçlerinin silahlı saldırısında ayağına aldığı 5 kurşun yarasıyla yaralanan Sadrettin Furkan, Mavi Marmara'da şehit olan kardeşlerimizin hatırasını yaşatmak ve Siyonistlere hiçbir zaman korkmadıklarını göstermek için sıfır noktasına geldiklerini söyledi. Yaşadıkları sürece dünyanın her yerinde Siyonist vahşeti dile getireceklerini anlatan Furkan, “Biz o gemide Gazze halkının acısına ortak olmak için bulunduk. Ancak hakkı olmadığı halde korsanlık yapan İsrail ise ne kadar vahşi ve barbar olduğunu göstermek için bulundu” dedi. Mavi Marmara gemisinden Zeki Kaya ise, “Burada bulunmamın sebebi şehitleri unutmadığımızı ve Siyonizmden mutlaka hesap soracağımızı göstermek içindir. Bugün belki mavi Marmara'da katledilen kardeşlerimiz için bir şey yapamıyoruz. Ama Siyonistler bilsinler ki o gemiden geri kalanlar olarak kardeşlerimizin mirasına her yerde sahip çıkıp takipçisi olacağız” diyerek şehidlerin kanlarının yerdi bırakılmayacağını belirtti. Mavi Marmara gemisinden Cenk Suha Tatlıses ise, “Filistinli kardeşlerimizin 60 yıldır acı çektiği bu topraklarda biz de 9 kardeşimizi şehit verdik. Siyonistler bilsinler ki bizler de kardeşlerimiz gibi canımızı vermeye hazırız. Biz onlardan korkmadık ve korkmadığımız için şimdi buradayız ama onlar bizden korksunlar. Kardeşlerimiz gibi sıramızı bekliyoruz” diyerek şehidlerin yolunun sürdürüleceğini ve bu uğurda şehid olmaya hazır olduklarını belirtti. VELFECR ![]() ![]() ![]() ![]() velfecr
![]() |
|
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() Lübnan Hizbullah hareketinin ikinci ismi Şeyh Naim Kasım Türkiye'li müslümanları kabulde yaptığı konuşmada Mavi Marmara direnişini selamladı
Lübnan Hizbullah hareketinin ikinci ismi Şeyh Naim Kasım, El Menar televizyonunun davetiyle Kudüs Kültür Merkezi tarafından organize edilen Lübnan gezisi sırasında, Mavi Marmara gazilerini kabulde yaptığı konuşmada Özgürlük Filosu direnişi ve şehidlerini takdirle anarak, "Mavi Marmara siyonistleri dünya da daha da yanlızlaştırdı" dedi. Beyrut’taki Müslüman Alimler Birliği’nin merkezinde Türkiyeli Müslümanları kabul eden Şeyh Kasım, Mavi Marmara gazilerine ayrı bir önem göstererek, sözlerine siyonist İsrail rejiminin Özgürlük filosuna saldırısının ardından Lübnan’da Hizbullah tarafından düzenlenen büyük merasime dikkat çekerek başladı. Konuşmasında Türkiye’de halk ve hükümet düzeyinde Filistin davasına verilen desteğin artmasının ve Gazze Özgürlük Filosu Mavi Marmara’nın siyonist rejimi daha da izole ettiğini belirten Şeyh Naim Kasım, Filistinlilerin tüm hakları alınıncaya kadar Filistin direnişine desteğin sürdürülmesini ve siyonist düşmana karşı her yolla mücadeleye devam edilmesini istedi. Siyonizme karşı mücadelenin başarı ve zafer noktasında zirveye ulaştığını belirten Şeyh Nami Kasım, Mavi Marmara direnişi ve şehidlerini minetle anarak “Özgürlük Filosu Mavi Marmara’nın kahramanlarını bir kez daha selamlıyoruz. Siyonist rejim bu saldırısıyla barış iddialarının tamamen aldatmacadan ibaret olduğunu ortaya koydu. Ne barışın tarafı olabilir, ne de barış için bir sürecin parçası. Amerika ve diğer büyük devletlerin desteğini arkasına alan bu rejim ancak saldırır, başkalarının haklarını gasp eder. Bu rejimin saldırganlığını, işgal ve tecavüzlerini ancak Arap ve İslam ülkelerinin halklarının direnişi durdurur” dedi. Konuşmasında Hizbullah hareketinin bir ümmet hareketi olduğunu vurgulayan Şeyh Naim Kasım “Hizbullah belli bir mezhebin hareketi değildir. Bu sadece Şiiler adına çıkmış bir hareket değildir. Aksine, tüm Müslümanların hareketidir, davası da sadece İslam ve ümmettir. Biz Müslümanların birliğini ve vahdetini savunuyoruz. Bunun hilafına her kim hareket ederse, biz onun karşısındayız. Eğer birileri Şiilik adına veya Sünnilik adına Müslümanlar arasında ihtilaf çıkarmaya, Müslümanların birlik ve beraberliğini bozmaya çalışırsa, biz onu Amerika ve İsrail’in ajanı olarak görürüz. Bizler mücadelemizle Filistin’in yanında, Hamas’ın İslami Cihad’ın yanında olduk ve her zaman da onları destekledik. Biz kardeşlik ve dayanışmamızı her zaman amelimizle ortaya koyduk” diyerek vahdet ve direnişin önemine dikkat çekti. "Bizler gücümüzü Alemlerin Rabbi olan Allah'tan, İslam akidesi ve Sırat-ı Mustakim'in nurundan alıyoruz" diyen Şeyn Naim Kasım, siyonist düşmandan korkmadıklarını ve yeni bir savaşın siyonist düşmanı tamamiyle yok edeceğini söyledi. İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad'ın Lübnan'a yapacağı resmi ziyarette Güney Lübnan sınırından siyonsitlere taş atacağı yönündeki haberler üzerine -gülerek- "Onlar böyle söylüyorlar ve Ahmedinejad'dan ne kadar korktuklarını gösteriyorlar. Ahmedinejad'ın Lübnan'a gelecek olması onları bu kadar korkutuyorsa, bir de kalkıp bir taş atarsa acaba ne yapacaklar?" dedi. Şeyh Naim Kasım'ın konuşmasının ardından söz alan Mavi Marmara gazileri, Hizbullah direnişinden aldıkları ilham ve ruhun kendilerini daha da güçlü kıldığını, Hizbullah, Hamas ve İslami Cihad ile omuz omuza siyonist düşmana karşı savaşmakta kararlı olduklarını belirttiler. ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() velfecr |
|
![]() |
![]() |
#3 |
![]() Hizbullah'ın komutanlarından Ebu Muhammed Hicazi Mavi Marmara gazilerini kabul ederek, şehidlerin kanlarını unutmayacaklarını söyledi.
Şehid Abbas Musavi ile Şehid İmad Muğniye'nin 18 yıl boyunca Siyonist İsrail'e kök söktürdüğü Lübnan'ın Milita bölgesine giden Vakit, dünya basınında ilk kez Hizbullah sığınaklarına ve savaş karargahlarına girdi. 18 sene boyunca savaşın en şiddetli geçtiği Milita dağının 25 metre altında 1000 Hizbullah askerinin kazıdığı ve dağın dört bir tarafını adeta köstebek gibi delik deşik ettiği sığınıkları görüntüleyen Vakit, Siyonistlere mağlubiyeti tattıran direnişin merkezini ve mücahitlerce tahrip edilen onlarca Siyonist tank ve topları görüntüledi. Yıllar sonra ilk kez sadece Vakit, Hizbullah'ın Siyonist İsrail'e kök söktürdüğü sığınaklara girdi. Şehit Abbas Musavi ile Şehit İmad Muğniye'nin direniş güçlerini yönettiği karargaha giren Vakit, Siyonist İsrail'i bozguna uğratan direniş mekanını görüntüledi. 18 yıl boyunca Siyonist işgal güçlerinin Milita bölgesinden geçmesini engelleyen Hizbullah güçleri, İsrail'in 2006 yılında bozguna uğrayıp kaçmasından sonra ele geçirdiği onlarca sözde modern Siyonist tank, top ve yüzlerce tüfeği ele geçirmiş. Bunları da ilk kez Vakit görüntüledi. Hizbullah'ın yıllarca Siyonistlerle çarpıştığı Milita dağının tepesine ulaşmak epey zaman alıyor. Çünkü Milita dağı oldukça sarp ve yüksek. Dağı görenler burada uzun yıllar nasıl yaşanılabildiği, özellikle tünel kazımak ve burada yaşamanın neredeyse imkansız olduğunu gördükten sonra burada uzun yıllar direnen mücahitlere olan hayranlıklarını ise gizleyemiyor. Uzun yıllar Siyonistlere geçit vermeyerek adeta bir destan yazan Hizbullah güçleri, zaferden sonra uzun bir çalışmayla Milita dağının tepesini bir açık hava müzesine dönüştürdü. Milita dağının tepesinde açılan açık hava müzesinde Hizbullah'ın terörist İsrail askerlerini nasıl dize getirdiği ve Hizbullah'ın ele geçirdiği onlarca tank, yüzlerce tüfek ve askeri mühimmat sergileniyor. MİLİTA DAĞI İSRAİL MEZARLIĞI Hizbullah'ın Siyonist Mezarlığı adı verdiği dağın eteklerinde ise Siyonist askerlerin kaçarken geride bıraktığı yüzlerce askeri mühimmat sergileniyor. Özellikle Siyonist askerlerin kaçarken geride bıraktığı yüzlerce miğferi sergileyen Hizbullah güçleri, terörist askerlerinin kaçarken ne kadar korkak olduklarını dünyaya göstermek için onların geride bıraktığı yüzlerce miğfer ve askeri mühimmatı sergiliyor. SİYONİST MEZARLIĞI AÇIK HAVA MÜZESİYLE SERGİLENİYOR Açık Hava Müzesini ve savaş sırasında mücahitlerin kısıtlı imkanlarla kazıdıkları tünelleri ve sığınakları Vakit'e gösteren Müze Müdürü ve savaş gazisi eski Hizbullah komutanlarından Ebu Muhammed Hicazi, bu bölgede 63 şehidin yattığını söyledi. İsrail'in Lübnan'ı işgal etmeye başladığı 1982 yılında henüz 17 yaşında olduğunu anlatan Hicazi, “İşgalin başlamasıyla beraber Lübnan askerleri silahlarını geride bırakıp kaçmaya başladılar. Biz de o silahları alarak Siyonistlere karşı durduk. Biz küçük bir gruptuk. Bizi direnişten vazgeçirmek için Siyonist işbirlikçileri İsrail'in çok güçlü olduğunu ve direnişimizin beyhude olduğunu söyleyerek direnişi kırmak istiyorlardı. Ancak kararlı direnişimiz sonucu Siyonizm'in şişirilmiş bir balondan ibaret olduğunu gördük. Biz az bir grup olmamıza rağmen Allah'ın izniyle Siyonizmi hüsrana uğrattık. Burada yaptığımız her şey ümmetin zaferidir. Biz İslam ümmetinin evlatları olarak burada zulme ve işgale karşı durduk” dedi. Siyonizme karşı Türkiye'nin halkıyla beraber zulme karşı dik duruşunu bütün dünyaya haykırdığının altını çizen Hicazi, “Mavi Marmara şehitleri ve yolcuları bizim için bir iftihar tablosudur. Onların bu eylemi Siyonizm'in çirkin ve vahşi yüzünü bütün dünyaya gösterdi. Türkiye halkı hürriyet gemisinde varlığını gösterdi. Ümmetin sorunu olan Kudüs davası Allah'ın izniyle daha da çok destekçi buldu” diye konuştu. Lübnan'da arkadaşımız Kemal Gümüş'e, ilk kez Hizbullah'ın Milita bölgesinde savaş sürecinde kazıdığı tünel ve sığınakları gezdiren Ebu Muhammed Hicazi, savaşta ele geçirdikleri silahların ve tankların bir kısmını yeni bitirdikleri müzede sergilediklerini söyledi. Kemal GÜMÜŞ-VAKİT ![]() ![]() ![]() ![]() |
|
![]() |
![]() |
#4 |
![]() ![]() ![]() ![]() nurettin şirin ağabey yine boş durmuyor... |
|
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|