11-03-2010, 02:04 | #1 |
İslami Cihad, Yeni Balfour Deklerasyonlarına Karşı Uyardı
İslami Cihad Hareketi, Balfour deklerasyonunun 93. yıldönümünde yaptığı açıklamada, yeni Balfour deklerasyonu uyarısında bulundu.
İslami Cihad Hareketi tarafından bugün yapılan resmi açıklamayı sunuyoruz: Bu uğursuz vaadin yıldönümünde ilke ve sabitelerimize zarar verecek yeni Balfour’lara karşı uyarıyoruz. Mücahit Halkımızın Mücahit Evlatları! Arap ve Müslüman Halklar! Bugün, halkımız ve toprağımıza karşı devamlı işlenen suçlara başlangıç teşkil eden uğursuz Balfour Deklarasyonu’nun yıldönümü… Halkımızın senelerce acı ve çileye maruz kalmasına, ülkesinden kovulup darmadağın edilmesine bu Balfour Deklerasyonu sebep olmuştur. Batının ve Siyonistlerin ortak çıkarlarının faturasını halkımız ödemiştir. Despot İngiliz Dışişleri Bakanı Arthur James Balfour’un beyanı ortaya koyuyor ki, başkasının mülkünü bir başkasına verme sözünün sahibi odur. Yahudilere halkımıza uyguladığı zulüm, işkence, yıkım ve sürgün kapısını onun verdiği söz açmıştır. Bu uğursuz deklarasyonun üzerinden yıllar geçti. Bu sözü ellerine geçirenler, halkımızın haklarını inkâr ediyor, katliama kalkışıyor, haklarını tasfiye etmeye çabalıyor, işgalci politikaları karşısında hiçbir açıklamada bulunmuyor, insanlığı hiçe sayan, Filistin’in, Kudüs’ün ve akabinde de tüm bölgenin tarihini silmeye çalışan saldırganlıklarına devam ediyor. Yıllar geçti ama İşgalcileri öldürmeye ve saldırganlığa teşvik eden Balfour ve diğerlerinin verdiği sözler ve yaptığı anlaşmalar sebebiyle yaşanan katliamlar ve ırkçı soykırımlar Filistin’in hafızasında hala capcanlı. Halkımızın çilelerine bir başlangıç olan bu kapkara günün üzerinden 93 yılı geride bırakırken biz Filistin İslami Cihad Hareketi olarak şunları vurgulamak istiyoruz: 1. Toprağımızın bir karışını dahi feda etmeksizin tüm vatanımızı yenidengeri almaya kararlı olduğumuzu bir kez daha yineliyoruz. Siyonistlerle mücadelede ilkelerimiz ve sabitelerimizin aleyhine olacak hiçbir çözüm yolunu kabul etmeyeceğiz. Yahudi Devleti’nin tanınması bizim için Balfour Deklarasyonu’ndan, tarihimizle birlikte halkımızın kahramanlıkları ve fedakârlıklarının yargılanmasından daha tehlikelidir. 2. Fetih Yönetimi’nin İşgal Rejimi ile müzakereleri, çatışmayı sona erdirecek yegâne yol olarak görmesi halkımıza acı ve kederden başka bir şey getirmeyen bu deklerasyon ve anlaşmaları kutsallaştırmaktan başka bir anlam taşımamaktadır. 3. Kudüs’te ve 1948 topraklarında yaşayan, topraklarından ve evlerinden çıkartılmaları için düşmanın yürüttüğü türlü politikalarla mücadele ederek kimliğini ve milli varlığını korumaya çalışan halkımızın bu direnişi desteklenmeli ve teşvik edilmeli. 4. Bugün Balfour Deklarasyonu’nun yıldönümü olduğu gibi aynı zamanda Büyük Komutan ve Üstad Hani Abid (Ebu Muaz)’ın şahadetinin de yıldönümü. Ebu Muaz, halkının hukukunu ve davasını Allah’ın hak olan vaadine olan imanıyla savunurken şehit oldu. O aynı zamanda bu Melun Rejim’in yok oluşunun Allah’ın mümin ve güvenilir kullarının göstereceği fedakârlıklarla mümkün olabileceğine gönülden iman etmişti. İşte bu da ancak cihadla mümkündür. Ya zafer ya şehadetle son buluncaya kadar cihadla… isra haber
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|