AK Gençliğin Buluşma Noktası
Yeni Şafak , Akit ve Milat "Yeni Şafak" ve "Vakit" Gazetesi köşe yazıları / Vakit'ten Hafızalardan Silinmeyen Habercilik Başarıları..



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 12-04-2010, 04:52   #1
Kullanıcı Adı
Necip Fazıl
Standart Kahraman devrimci, korkak ülkücü!.. / Serdar Arseven - Yeni Akit
Hayli rağbet gören yerli dizilerde bazı ortak unsurlar dikkatinizi çekiyordur.

Mesela; “Üçkağıtçı dindar tiplemeleri!..”


Mesela; “Bol bol tüketen aile modelleri.”


Mesela; “Birbirinden şüphelenen ve birbirini aldatan eşler.”


Ve bu da çok daha önemli:


“Sürekli olarak boşanmaktan bahseden, her tartışmayı ‘ayrılalım o zaman’a vardıran ve çoğu zaman da avukata gidip boşanma işlemlerini başlatma talimatı veren çiftler.”


“ ‘Ev senin arsa benim’ tartışmaları.”


Kırk kez “Deliyim” diyen delirirmiş.


Kırk kez “Delisin” denen de öyle!..


Bunlar “bilinçaltı”na işleyen mesajlar.


“Babana bile güvenme, işini sağlama al, evde mevzi kaybetme, yeni mevziler elde et!.. Bu böyle devam etmez, her gün başka bir mekanda her gün başka bir alemde gününü gün et, sefan olsun, oh oh!”





Dikkatli gözlere takılan bu “örtük” mesajlar “Öyle bir geçer zaman ki” adlı dizide toplu halde verilmekte.


Masum-çaresiz bir Hollandalı şarışınla yasak aşk yaşayan bir evli Anadolu kaptanı, babası yaşındaki esrarengiz adamla birlikte olan ‘genç” ve “masum” bir liseli, öğretmenine âşık olan bir delikanlı, temizlik abidesi bir ‘devrimci delikanlı’ya gönül kaptıran bir üniversiteli, aşkına karşılık alamadığı için “ülkücülere” sığınan bir kifayetsiz delikanlı, boşanan bir çift...





Film genellikle “bildik” mesajlarla dönüp duruyor.


Lâkin, bir “mesaj” var ki, bazı “ülkücü”leri fena kızdırmış.


“Bizleri dünyanın en adi, en şerefsiz, en sefil insanları olarak göstermişler! Komünistler ise birer erdem abidesi!” deyince ülkücü kardeşimiz…


Meselenin bu tarafına bakalım dedik.


Gerçekten de; şekli, şemali, ruhu iyice bozulmuş bir grup “ülkücü”(!) ve her türlü güzelliğin sembolü haline getirilmiş bir grup devrimci arasındaki mücadele öne çıkıyor dizide.


Mesela... Şöyle bir sahne:


Beş kadar tipsiz “ülkücü”(!), bir yakışıklı-delikanlı devrimcinin etrafını çevirmiş…


Ülkücülerin(!) elebaşı, “Bakalım şimdi seni kim kurtaracak” diyerek pis pis gülerken, “Ben!” diye bağıran eli silahlı bir “devrimci genç kız” çıkıyor piyasaya.


Ülkücüler silahları yere atıyor, infaz an meselesi... Biraz evvel kafasına silah dayanmış olan komünist genç, azamet yüklü duruşuyla “Hayırrrr!” diyor...


“Bırak gitsinler!..”


Böyle diyor ve olanca “Cüneyit”liği ile, iyice büzülmüş olan “ülkücü”lere (!) dönüyor: “Hadi, defolun!..”


Ülkücü(!) takımı iki büklüm, dört nala kaçıyor oradan.


Sonra da... Bir gün sonra da, hayatlarını bağışlamış olan devrimci gencin sevdiği genç kızı kaçırıyor.


Ülkücü’nün(!) gücü zavallı bir genç kıza yetiyor yani!





Bir mücadelenin bu kadar yanlı, bu kadar çarpıtılmış bir formla sunulmasına şahit olmamıştım.


Tek bir düzgün ülkücü yok ve tek bir yamuk devrimci.


Doğrusu şapka çıkarttım bu tavra!


“Eski tüfek” bugün yine iş başında ve özel hayatlarında bir çok yenilik olsa da geçmişe sahip çıkmakta.


Ülkücüler ise, -sağda yaygın hastalık- devrimci kahpeliğine kurban gitmiş dava arkadaşlarının hatıralarına sahip çıkmakta bile mütereddit.


İşte... Adamlar zamanın DİSK Başkanı Kemal Türkler için -haklı olarak- yeri göğü inletirken...


Arabadan eşyalarını indirdiği esnada devrimciler tarafından çapraz ateşe alınarak katledilen rahmetli Bakan Gün Sazak handiyse unutuldu.


Niceleri unutuldu.


Yaşayan efsaneler de var, mesela pusu kurmuş devrimciler tarafından kurşunlanan ve bu saldırıdan dolayı halen tekerlekli sandalyeye mahkum yaşayan Muharrem Şemsek...


Kirli devrimcilerin kurşununu on yıllardır belinde taşıyor, hep o acıyla yaşıyor ama ona acıların en büyüğünü hissettiren dost vefasızlığı olsa gerek!..





Sayın Bahçeli bugünlerde “ülkücüleri” bir araya getirmek için dil döküyormuş...


Bizim bu yazdıklarımızla ilgilense, kendisinin değilse de başında bulunduğu partinin geçmişine sahip çıksa çok daha etkili olur.





Bu oraya bir mesaj…


Yazıyı bir genel mesajla bitirelim:


Siz siz olun, yerli dizilerin ve hatta çoğu bir kısım medya yapımının öylesine ya da sırf rating için sahnelendiğini düşünmeyin.


Ve RTÜK Şikâyet Hattı’nı rahatsız etmeyi bir “vatan görevi” belleyin!..

 

Necip Fazıl isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 12-04-2010, 19:01   #2
Kullanıcı Adı
EZEL
Standart
Müthiş bir yazı bende bu yazıyı yöneticisi olduğun facebook gruplarında paylaşacağım . Paylaşım için teşekkürler .
EZEL isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 12-04-2010, 21:57   #3
Kullanıcı Adı
Saltuk Buğra Han
Standart
Evet, özellikle şu son yıllarda bu durum oldukca farkedilir oldu.
Aslında aşağılık kompleksinden kaynaklanan bir durumdur bu.
Gerçekleri saklayan yalan ,dolan ,ahlaksız ,ipsiz sapsız bir sürü diziler.
Hepsinin canı cehenneme diyorum .

ALPER TUNGA UYTUN

13 NiSAN 1979


Tunceli'nin Çemiskezek kazasından olup, 24 yaşındaydı. Ankara-Keçioren Lisesinden mezun olduktan sonra İstanbul Anadoluhisarı Spor Akademisine girmişti. Şehadeti sırasında bu okulun son sınıf öğrencisiydi. Ailece İstanbul-Erenköyde oturmaktaydılar.

Okulun öğrenci derneği başkanıydı. Olay günü arkadaşlarıyla birlikte Cuma namazını kılmak için gittikleri okul yakınındaki bir camiden çıkarken cami önünde bekleyen bir grup komünist hainin saldırısına uğrayarak bıçakla üç yerinden ağır yaralandi.

Acilen Beykoz Devlet Hastanesine oradan da Paşabahçe'de başka bir hastaneye kaldırıldıysa da yapılan bütün müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehit oldu.

Cenazesi İstanbul Çengelköy mezarlığına defnedildi.
İşin en ilginç tarafı ,Cami önünde bıçakla vurulduğunda camiden çıkan ve olayı tepkisiz seyreden cemaate hitaben söylediği ibret verici. “Bir müslümana saldırılıyor. Hiç biriniz müdahale etmiyorsunuz. Böyle giderse korkarım yakında sizler de aynı akibete uğrarsınız..!” sözleri daha sonra gerçekleşmiş ve bu caminin cemaatinden bir çok insan komünistler tarafından saldırıya maruz kalmıştır.
Saltuk Buğra Han isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
webmaster blog çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi