AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

YÖK Başkanı Erdoğan Teziç, anayasa çalışmaları için kurucu meclisin söz konusu olamayacağını söyledi. Teziç, Başbakan Erdoğan, Zafer Üskül ve M.Ali Şahin'e yanıt verdi.

Teziç'e göre kurucu meclis olmaz

YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç, ''Bugün yapılacak anayasa çalışmaları için kurucu meclis söz konusu olamaz. Çünkü, mevcut yürürlükteki anayasanın öngördüğü usulle yapılan bir değişiklik bu'' dedi. YÖK Genel Kurulu Prof. Dr. Teziç başkanlığında toplandı. Toplantıya verilen arada soruları yanıtlayan Teziç, bir gazetecinin, ''Başbakanın 'siz kendi işinize bakın' sözünü nasıl değerlendiriyorsunuz'' demesi üzerine, şunları kaydetti: ''Anayasa sürecinde görüşlerimizi ortaya koyarken biz içerikle ilgili değerlendirme yapmadık.

Çünkü ortada bir metin yoktu. Başlaması, yola çıkılması yöntemiyle ilgili bir değerlendirme yaptık. Bu değerlendirmeyi yaparken de yürürlükteki anayasa kurallarına dayanarak yaptık. Madem 'sivil' deniyor, ben bunu demokratik, olağan dönemlerde bir anayasa olarak algılıyorum. O zaman onun yönteminin de anayasanın içerisinden çıkarılması gerekiyordu.''

İlk adım olarak, partilerin bir araya gelerek bir yöntem belirlemeleri, bir ilke paketi belirlemeleri gerektiğini anlatan Teziç, o ilkeler paketinden yola çıkılarak, bilim alanındaki uzmanlardan görüş alınabileceğini söyledi. Prof. Dr. Teziç, ''Hüsamettin Cindoruk mesela, böyle bir şey yaptı. 1990'lı yılların başında, hatta partilerin büyüklüğüne küçüklüğüne bakmaksızın, hepsinden eşit sayıda temsilci alınarak bir ilkeler bütünü ortaya kondu. Ondan sonra bütün kuruluşlardan o çerçevede görüş istendi. TÜSİAD, odalar dahil... Bu şekilde yola çıkmak da partilerin var olduğu demokratik bir hayatta vazgeçilemeyecek bir husustur'' dedi.

''EN DOĞAL BİR ŞEY''

''Anayasa değişikliğinin üniversiteleri de ilgilendiren bir husus olduğunu'' ifade eden Teziç, şöyle devam etti: ''Bütün kuruluşlar gibi bizim de görüş bildirmemiz, en doğal beklenen bir şey. Bildirmememiz, buna uzak kalmamız, bigane kalmamız kabul edilebilir bir şey değildi. Hatta siyasi çevreler, iktidar çevreleri zaman zaman Başbakan da dahil olmak üzere. 'Herkes görüşünü belirtsin, her konuda' gibi bir açıklaması oldu, bundan bir süre önce. Yalnız anayasa ile ilgili değil. Sonradan görüşe sunmak başka şey, yöntemde daha ilk adımda partiler ile birlikte yola çıkılması başka bir şey.''

''KURUCU MECLİS SÖZKONUSU OLAMAZ''

Anayasa değişikliği için ''kurucu meclis'' tartışmalarını da değerlendiren Teziç, şunları kaydetti: ''Bugün yapılacak anayasa çalışmaları için kurucu meclis sözkonusu olamaz. Çünkü, mevcut yürürlükteki anayasanın öngördüğü usulle yapılan bir değişiklik bu. Mevcut anayasada değiştirilemeyecek maddeler var. O maddelerin dışında kalanları değiştirmeye yetkili bir meclis. Anayasacıların söylediği gibi, buna uygulamada 'türev kurucu iktidar' deniyor. Yani bağlı bir yetki bu ne de olsa. Yürürlükteki anayasada öngörülen şekilleri, içinde ve devletin temelini oluşturan ilkelere dokunmamak koşuluyla değiştiriyor. Anayasadaki değiştirilemez maddelere sadık kalma şartıyla. Onun için bu bir değişikliktir. Kurucu meclis önermek olağanüstü koşullarda mümkün olabilecek bir şeydir. Bugün öyle bir koşul da yok.''

Prof. Üskül'ün eleştirisine yanıt

AK Parti milletvekili Zafer Üskül'ün 'Rektörler de yeni anayasa hazırlasın' sözü hakkındaki bir soru üzerine Prof. Dr. Teziç, böyle bir yöntemin doğru olmadığını ifade ederek, ''O zaman biz, işte yapılan suçlama, kendi işimizi bırakıp bir anayasa yapma sevdasına düşmüş oluruz. Bu olmaz. bu doğru değildir'' dedi.

Prof. Dr. Teziç şunları kaydetti: ''Bunun doğru yöntemi, ki Zafer Üskül de bunu söylediği zaman, sanırım bu şekilde bunu kastetmiş olmalı. Aksi yönde o da demokratik bir yol olmaz. Biz o zaman kendimiz topluma yön vermeye, müdahale etmeye başlamış oluruz. Doğru olmaz. Ne yapıyoruz biz? Bir taslak bütünlüğü ortaya çıkarsa, bütün bu süreçlerden sonra üniversiteler kendileri ile ilgili konularda görüşlerini ayrı ayrı belirtirler. O ayrı meseledir ama 'ben anayasamı yaptım, buyurun A üniversitesi, B üniversitesi...' Bu ciddi bir çalışma yöntemi değil.''

Teziç, bir gazetecinin ''Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin'in rektörler komitesi ile ilgili bir açıklaması var. YÖK'ün siyasi davrandığını söylüyor. Buna bir cevabınız var mı?'' sorusuna ise şu yanıtı verdi: ''Eğer anayasa yapma işi bir sivil toplum ürünü olmak isteniyorsa, yani demokratik olması isteniyorsa, bir toplum sözleşmesi isteniyorsa, bu toplum sözleşmesine giden yoldaki düşüncemizi bizim ortaya koymamız kadar olağan hiçbir şey olamaz. Bu siyasi davranma değildir. Bu bir sorumluluktur. Bu sorumluluğu yerine getirmenin siyasi olarak nitelendirilmesini isabetli bulmam.''


AA

haber7.com